"Bunu mahvetmek istemiyorum," | "I don't want to ruin it for him," you said. |
"Doğum gününü mahvetmek istemedim" dedi. | And she says "I didn't wanna ruin your birthday." |
"Neden mahvetmek için benim hayatımı seçtin?" | Why did you choose my life to ruin? |
"Yeni ayakkabılarımı mahvetmek istemiyorum. Ama sonuçta mahvolacak. " | "Well, I sure don't want to ruin my new shoes, but I guess it's pouring down rain." |
"İyi bir adamın güvenini kazan ve sonra onu o adamı mahvetmek için kullan." | "Gain a good man's trust and then use it to ruin him." |
"Özür dilerim, hayatlarınızı mahvettim... | "I'm sorry I ruined your lives |
"Özür dilerim, hayatını mahvettim" mi? | "I'm so sorry I've ruined your life"? |
- Ama ben bilmiyorum. - Başka bir durumdan dolayı mahvettim. | And then I ruined it 'cause I had my own thing. |
- Ama ben bunu mahvettim. | And I ruined it. |
- Ayrıca galiba havlunu mahvettim. | You stabbed me. Plus I think I ruined your towel. |