| - ...ya da savaşı kızıştırmak için. | - A means to check power. - Or escalate the war? |
| - Savaşı kızıştırmak istemiyorum. | - I don't want to escalate the war. |
| Bir alternatif kızıştırmak yerine savaşı durdurmak. | One alternative might be to stop the war, not escalate it. |
| Durumu kızıştırmak istemiyoruz. | We don't want to escalate things. |
| Johnson, "Savaşı kızıştırmak zorunda kalabiliriz. | Johnson said, "We may have to escalate. |
| Bu da işe yaramazsa şayet, o zaman da işleri bir şekilde kızıştırırsın. | When that doesn't do it anymore, then you'll just... escalate things somehow. |
