Kıyaslamak (to compare) conjugation

Turkish
19 examples

Conjugation of kıyaslamak

Ben
Sen
O
Present tense
kıyaslarım
I compare
kıyaslarsın
you compare
kıyaslar
he/she/it compares
Past tense
kıyasladım
I compared
-
-
Future tense
kıyaslayacağım
I will compare
-
-
Present continuous tense
kıyaslıyorum
I am comparing
-
-

Examples of kıyaslamak

Example in TurkishTranslation in English
- Öncelikleri kıyaslamak ister misiniz?- Do you want to compare priorities?
Acılı hikayelerimi sizinkiyle kıyaslamak istemiyorum.I don't want to compare painful anecdotes with you,
Dinle çok üzgünüm, köpek olayı yüzünden. -Seni bir köpekle kıyaslamak istemedim.I didn't mean to compare you to a dog.
Eğer tek bir DHD'yi başka bir tek geçitle bağlayabilirsek, tek yapmamız gereken adresleri kıyaslamak ve çeviri programını uyarlamak.If we can get one DHD to establish a lock with one gate, all we gotta do is compare the addresses and extrapolate a translation program.
Gerçekten önyargı deneyimlerini kıyaslamak istiyor musunuz?Do you really want to compare experiences of bias?
Birleştiririm, kıyaslarım, oluştururum. Eğer eksik bir şey varsa ancak böyle görebilirim.First l assemble, then compare and l put it all together so l see what is missing.
Seni şu yaz günüyle nasıl kıyaslarım?Should I compare thee to a summer's day?
Senin güzelliğin ile onunkini nasıl kıyaslarım?Can I compare your beauty with hers?
23. sıradaki bir zenginle 27. sıradaki ufak bir zengini nasıl kıyaslarsın?How can you compare 27th richest minor to someone who's in 23rd place?
Beni onlarla nasıI kıyaslarsın?How on earth can you compare me to that?
Beni, Shim Chung'un babasıyla nasıl kıyaslarsın!How dare you compare me to Shim Chung's father!
Bu ikisini nasıl kıyaslarsın, dostum?How can you even compare the two, man?
Bu ikisini nasıl kıyaslarsın?How can you compare the two? !
Frankenstein'ın canavarı,kendini Adem ve Şeytan'la kıyaslar.Frankenstein's monster compares himself with both Adam and Lucifer.
- El yazısını buldum ve Dreyfus'un suçlu bulunduğu belge ile kıyasladım.- I obtained specimens of his handwriting and compared it with the bordereau on which Dreyfus am convicted.
Ben 400 rastgele numara seçtim ve birbiriyle kıyasladım, 100 defa çekiliş yaptım, hepsinde farklı sonuçlar çıktı.I looked at 400 random numbers compared to each other, and ran it about a hundred times, and they never matched.
Bizdeki ayak izini, dünyadaki en bilinen ayyakkabı üreticileriyle kıyasladım.I compared our footprint with every major shoe manufacturer in the world.
Bu yüzden benim istediğim şeyi senin istediğinle kıyasladım da?So, what I'm asking you ... compared to what you asked of me?
Bu yüzden şifre metni ile... Karakter dizisindeki çakışmaları kıyasladım.So I compared the cipher text against itself... and the coincidences between the character strings.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

kıyaslanmak
compare

Random

kınalamak
do
kırdırtmak
find someone who let somebody break something
kıvrandırmak
convulse
kıyak yapmak
do smb a pleasure
kıyametleri koparmak
pluck judgment
kıyaslanmak
compare
kızılca kıyamet kopmak
do
kibrine dokunmak
touch arrogance
kifaflanmak
do
kireçlenmek
calcify

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'compare':

None found.
Learning languages?