Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Kırılmak (to break) conjugation

Turkish
23 examples
This verb can also mean the following: become broken, sulk
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
kırılırım
kırılırsın
kırılır
kırılırız
kırılırsınız
kırılırlar
Past tense
kırıldım
kırıldın
kırıldı
kırıldık
kırıldınız
kırıldılar
Future tense
kırılacağım
kırılacaksın
kırılacak
kırılacağız
kırılacaksınız
kırılacaklar
Present continuous tense
kırılıyorum
kırılıyorsun
kırılıyor
kırılıyoruz
kırılıyorsunuz
kırılıyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
kırılıyordum
kırılıyordun
kırılıyordu
kırılıyorduk
kırılıyordunuz
kırılıyorlardı
Present negative tense
kırılmam
kırılmazsın
kırılmaz
kırılmayız
kırılmazsınız
kırılmazlar
Present continuous negative tense
kırılmıyorum
kırılmıyorsun
kırılmıyor
kırılmıyoruz
kırılmıyorsunuz
kırılmıyorlar
Past negative tense
kırılmadım
kırılmadın
kırılmadı
kırılmadık
kırılmadınız
kırılmadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
kırılmıyordum
kırılmıyordun
kırılmıyordu
kırılmıyorduk
kırılmıyordunuz
kırılmıyordular
Future negative tense
kırılmayacağım
kırılmayacaksın
kırılmayacak
kırılmayacağız
kırılmayacaksınız
kırılmayacaklar
Present interrogative tense
kırılır mıyım?
kırılır mısın?
kırılır mı?
kırılır mıyız?
kırılır mısınız?
kırılırlar mı?
Present continuous interrogative tense
kırılıyor muyum?
kırılıyor musun?
kırılıyor mu?
kırılıyor muyuz?
kırılıyor musunuz?
kırılıyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
kırıldım mı?
kırıldın mı?
kırıldı mı?
kırıldık mı?
kırıldınız mı?
kırıldılar mı?
Past continuous interrogative tense
kırılıyor muydum?
kırılıyor muydun?
kırılıyor muydu?
kırılıyor muyduk?
kırılıyor muydunuz?
kırılıyorlar mıydı?
Future interrogative tense
kırılacak mıyım?
kırılacak mısın?
kırılacak mı?
kırılacak mıyız?
kırılacak mısınız?
kırılacaklar mı?
Present negative interrogative tense
kırılmaz mıyım?
kırılmaz mısın?
kırılmaz mı?
kırılmaz mıyız?
kırılmaz mısınız?
kırılmazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
kırılmıyor muyum?
kırılmıyor musun?
kırılmıyor mu?
kırılmıyor muyuz?
kırılmıyor musunuz?
kırılmıyorlar mı?
Past negative interrogative tense
kırılmadım mı?
kırılmadın mı?
kırılmadı mı?
kırılmadık mı?
kırılmadınız mı?
kırılmadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
kırılmıyor muydum?
kırılmıyor muydun?
kırılmıyor muydu?
kırılmıyor muyduk?
kırılmıyor muydunuz?
kırılmıyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
kırılmayacak mıyım?
kırılmayacak mısın?
kırılmayacak mı?
kırılmayacak mıyız?
kırılmayacak mısınız?
kırılmayacaklar mı?

Examples of kırılmak

Example in TurkishTranslation in English
Ama kalbim kırılmak üzereBut it's my heart that's about to break
Araba bu korkunç yolda nedensizce kırılmak zorundaydı.The coach had to go and break down on such a terrible road for no reason.
Boynum kırılmak üzere.You're going to break my neck.
Didi ağır—dal kırılmak—Didi tek başına kalmak.Didi heavy—bough break—Didi alone.
Gogo hafif—dal yok kırılmak—Gogo ölmek.Gogo light—bough not break—Gogo dead.
Ben biraz duygusal biriyim. Ayrılık yüzünden kırılırım.I am a little emotionally broken because of the breakup.
Bu kadar bükülürsem, sonunda kırılırım.If I try and bend that far, I'll break.
Kalçalarım çok kırılgan dokunursan kırılırım.Hips are also fragile. If you touch it, I'll break.
"Ya kırılırsın ya da kırarsın."You get broken or you do the breaking.
Bir gün kırılırsın, eğer dengeni bulamazsan.One day, you will break down, if you don't find the balance.
Esnek olmayı öğrenmelisin yoksa kırılırsın.You must learn to bend a little or you'll break.
Jim, rüzgarla eğilmelisin yoksa kırılırsın.Jim, you've got to bend with the wind, or break.
Tüm söylediğim, bazen rüzgarla eğilirsin ya da kırılırsın.All l'm saying is that sometimes you bend with the breeze... or you break.
# Kalbin kırılır #♪ Your heart breaks down ♪
# Neredeyse kalbim kırılır# It almost breaks my heart
#Bazen kalbin kırılır...And sometimes your heart breaks
- Ama katlarsan, kırılır.- But if you fold it, it breaks.
- Kalkarsan, bileğin kırılır.Stand and your wrist breaks.
"Ben kırıldım.""I am broken
"Kırılmak bile açılmaktır ve ben kırıldım.""For even breaking is opening "And I am broken
- Ben kırıldım!- I was broken!
Ben kırıldım.I'm broke.
Biraz kırıldım, bilirsin.I ain't been broken, you know.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

kentlileşmek
do
kılıfına uydurmak
keep the sheath
kıpırdaşmak
shimmer to
kıpramak
do
kırdırtmak
find someone who let somebody break something
kırınmak
do
kırıp sarmak
break to wrap
kırklamak
do
kırmak
break
kıstırmak
pinch

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'break':

None found.