- Kıç kırbaçlamak diye buna derim ben! | - That's what I call a real ass-whipping. |
Babanı eve gönderir seni kırbaçlamak için. | Send your father home to whip you! |
Bana sorarsanız tek gereken iyice kırbaçlamak. | All need a good whipping, if you ask me. |
Bazen Y onu kırbaçlamak istemedi yada canının istemediğini söyleyerek, tam ortasında bıraktı. | Sometimes Y didn't whip J, or she stopped halfway, saying she wasn't up to it. |
Beni kırbaçlamak ister misin? | Would you like to whip me? |
Acele et yoksa seni kırbaçlarım. | Hurry up or I'll have the lot of you whipped! |
Ama güneş batınca hâlâ bu evde olursan seni buradan Truro'ya kendi ellerimle kırbaçlarım. | But if you're still in this house by daybreak I will personally horsewhip you from here to Truro! |
Aynı kulvarlarda değiliz, o yüzden benden uzak dur yoksa seni kırbaçlarım. | And I'm out of your league. Stay away from me, or I'll whip you! |
Corrine, çocuklarını hizaya sok! Yoksa kan çıkana kadar onları kırbaçlarım! | Corin, if you don't control your children, I will make them whip until the blood runs for its backs. |
Eğer benim iznim olmadan boşalırsan, seni ölümüne kırbaçlarım. | Come without my permission, and I'II whip you to death. |
- Elde yapılmış her tür eşya halatlar, kırbaçlar, tüfekler, her şey. | - I do all sorts of artifacts ropes, whips, muzzles, everything. |
- Rüzgar yüzünü kırbaçlar. | - Wind whips in your face. |
...kefaret, çünkü gördük ki... toprak kırbaçlar ve akreplerle dövülmüş. | ...expiation, because we have seen the earth scourged with whips and scorpions. |
Bi düşünsene.. korseler, köpek tasmaları.. .. kırbaçlar, kemerler.. | corsets, dog collars whips, belts... |
Hanımım aşka geldiğinde, mahrem yerlerimi kırbaçlar çığlık çığlığa kalayım diye. | When my mistress is very excited she whips my privates to make me scream. |
Bunu bir daha yaparsan seni kırbaçlayacağım! | If you ever do that again, I will whip you! |
Eğer gömleğini çıkarmazsan kız kardeşini ve ikizleri kırbaçlayacağım. | I will whip your sister and both the twins If you don't take off your shirt. |
Korktum, atları kırbaçladım. | I got scared, whipped the horses. |
Kulağımı kırbaçladım. | I just... I whipped my ear. Is it... can you... |
Onunla kırbaçladım. | I whipped him with it. |