Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Kusmak (to vomit) conjugation

Turkish
21 examples
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
kusarım
kusarsın
kusar
kusarız
kusarsınız
kusarlar
Past tense
kustum
kustun
kustu
kustuk
kustunuz
kustular
Future tense
kusacağım
kusacaksın
kusacak
kusacağız
kusacaksınız
kusacaklar
Present continuous tense
kusuyorum
kusuyorsun
kusuyor
kusuyoruz
kusuyorsunuz
kusuyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
kusuyordum
kusuyordun
kusuyordu
kusuyorduk
kusuyordunuz
kusuyorlardı
Present negative tense
kusmam
kusmazsın
kusmaz
kusmayız
kusmazsınız
kusmazlar
Present continuous negative tense
kusmuyorum
kusmuyorsun
kusmuyor
kusmuyoruz
kusmuyorsunuz
kusmuyorlar
Past negative tense
kusmadım
kusmadın
kusmadı
kusmadık
kusmadınız
kusmadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
kusmuyordum
kusmuyordun
kusmuyordu
kusmuyorduk
kusmuyordunuz
kusmuyordular
Future negative tense
kusmayacağım
kusmayacaksın
kusmayacak
kusmayacağız
kusmayacaksınız
kusmayacaklar
Present interrogative tense
kusar mıyım?
kusar mısın?
kusar mı?
kusar mıyız?
kusar mısınız?
kusarlar mı?
Present continuous interrogative tense
kusuyor muyum?
kusuyor musun?
kusuyor mu?
kusuyor muyuz?
kusuyor musunuz?
kusuyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
kustum mu?
kustun mu?
kustu mu?
kustuk mu?
kustunuz mu?
kustular mu?
Past continuous interrogative tense
kusuyor muydum?
kusuyor muydun?
kusuyor muydu?
kusuyor muyduk?
kusuyor muydunuz?
kusuyorlar mıydı?
Future interrogative tense
kusacak mıyım?
kusacak mısın?
kusacak mı?
kusacak mıyız?
kusacak mısınız?
kusacaklar mı?
Present negative interrogative tense
kusmaz mıyım?
kusmaz mısın?
kusmaz mı?
kusmaz mıyız?
kusmaz mısınız?
kusmazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
kusmuyor muyum?
kusmuyor musun?
kusmuyor mu?
kusmuyor muyuz?
kusmuyor musunuz?
kusmuyorlar mı?
Past negative interrogative tense
kusmadım mı?
kusmadın mı?
kusmadı mı?
kusmadık mı?
kusmadınız mı?
kusmadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
kusmuyor muydum?
kusmuyor muydun?
kusmuyor muydu?
kusmuyor muyduk?
kusmuyor muydunuz?
kusmuyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
kusmayacak mıyım?
kusmayacak mısın?
kusmayacak mı?
kusmayacak mıyız?
kusmayacak mısınız?
kusmayacaklar mı?

Examples of kusmak

Example in TurkishTranslation in English
- ...hem de kusmak zorunda da kalmazsın.And you don't have to vomit first.
- Ah, evet, kusmak yani.- Oh, yeah, it means to vomit.
- Evet, yumurtalar konakçının içinde gelişir ve konakçı kusmak için bir kurban bulup göğüs boşluğunu kesip açmaya mecbur bırakılır.Yes, the eggs develop inside the host, and the host is compelled to find a victim, hacks open the thoracic cavity, vomits.
- Mavi buzlu içecek kusmak... - ...insanlara bir son vermeye nasıl yardımcı oluyor?How does vomiting blue slushie help give people closure?
- Sıfırlamaktan kastın kusmak mı?- By "boot" do you mean vomit?
- Eğer canım isterse içine kusarım bile.If I want to vomit in it, then it 's my choice.
- Hadi, birazcık ye. - İkiniz de üstüne kusarım!That's crap, I vomit on you both!
Artık bir kadın olduğumu söylersen üzerine kusarım.If you say that l'm a woman now, l will vomit on you.
Ayağa kalkarsam, kusarım.If I stand, I'll vomit.
Bazen 20'sini birden ağzıma atıp, sonra geri kusarım.Sometimes I like 20 to once and then the vomiting.
-Sadece biraz kusarsın.-You only vomit a little.
Sana anlatsam kusarsın.You'd vomit if l told you
Sonra da kusarsın. Ve eve gidip karından özür dilersin.Then you'll vomit your guts out... and I'll deliver your body lo your home and apologise lo your wife...
Umarım kusarsın.I hope you vomit.
Şişeyi içine koyarsın, sonra işin bitince de, içine kusarsın.You couldput your bottle in it and then vomit in itwhen you're done.
(kusar)(vomits)
Ağlar, midesi ağzına gelene kadar kusar.He cries, he vomits his guts out.
Eğer yanlış kabloyu çekerse, gözlerini yutar ve karaciğerini kusar.And if he pulls the wrong wire, he swallows his eyes, and vomits his liver.
Pantolonunu çıkardığın anda, üstüne roket gibi kusar.As soon as you take off your pants, she projectile vomits all over you.
İlk olarak karısının ona Zeus diye kandırarak verdiği taşı kusar.First he vomits up the stone his wife had given him in place of baby Zeus.
Yalnızlıktan kusacağım vallahi.I will vomit because of loneliness.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'vomit':

None found.