Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Konuşmak (to speak) conjugation

Turkish
35 examples
This verb can also mean the following: talk
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
konuşurum
konuşursun
konuşur
konuşuruz
konuşursunuz
konuşurlar
Past tense
konuştum
konuştun
konuştu
konuştuk
konuştunuz
konuştular
Future tense
konuşacağım
konuşacaksın
konuşacak
konuşacağız
konuşacaksınız
konuşacaklar
Present continuous tense
konuşuyorum
konuşuyorsun
konuşuyor
konuşuyoruz
konuşuyorsunuz
konuşuyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
konuşuyordum
konuşuyordun
konuşuyordu
konuşuyorduk
konuşuyordunuz
konuşuyorlardı
Present negative tense
konuşmam
konuşmazsın
konuşmaz
konuşmayız
konuşmazsınız
konuşmazlar
Present continuous negative tense
konuşmuyorum
konuşmuyorsun
konuşmuyor
konuşmuyoruz
konuşmuyorsunuz
konuşmuyorlar
Past negative tense
konuşmadım
konuşmadın
konuşmadı
konuşmadık
konuşmadınız
konuşmadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
konuşmuyordum
konuşmuyordun
konuşmuyordu
konuşmuyorduk
konuşmuyordunuz
konuşmuyordular
Future negative tense
konuşmayacağım
konuşmayacaksın
konuşmayacak
konuşmayacağız
konuşmayacaksınız
konuşmayacaklar
Present interrogative tense
konuşur muyum?
konuşur musun?
konuşur mu?
konuşur muyuz?
konuşur musunuz?
konuşurlar mı?
Present continuous interrogative tense
konuşuyor muyum?
konuşuyor musun?
konuşuyor mu?
konuşuyor muyuz?
konuşuyor musunuz?
konuşuyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
konuştum mu?
konuştun mu?
konuştu mu?
konuştuk mu?
konuştunuz mu?
konuştular mu?
Past continuous interrogative tense
konuşuyor muydum?
konuşuyor muydun?
konuşuyor muydu?
konuşuyor muyduk?
konuşuyor muydunuz?
konuşuyorlar mıydı?
Future interrogative tense
konuşacak mıyım?
konuşacak mısın?
konuşacak mı?
konuşacak mıyız?
konuşacak mısınız?
konuşacaklar mı?
Present negative interrogative tense
konuşmaz mıyım?
konuşmaz mısın?
konuşmaz mı?
konuşmaz mıyız?
konuşmaz mısınız?
konuşmazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
konuşmuyor muyum?
konuşmuyor musun?
konuşmuyor mu?
konuşmuyor muyuz?
konuşmuyor musunuz?
konuşmuyorlar mı?
Past negative interrogative tense
konuşmadım mı?
konuşmadın mı?
konuşmadı mı?
konuşmadık mı?
konuşmadınız mı?
konuşmadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
konuşmuyor muydum?
konuşmuyor muydun?
konuşmuyor muydu?
konuşmuyor muyduk?
konuşmuyor muydunuz?
konuşmuyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
konuşmayacak mıyım?
konuşmayacak mısın?
konuşmayacak mı?
konuşmayacak mıyız?
konuşmayacak mısınız?
konuşmayacaklar mı?

Examples of konuşmak

Example in TurkishTranslation in English
" ch'timi" aksanıyla konuşmak çok zor değildir...It's not complicated to speak " ch'timi"...
"...hem ayrıca, seninle konuşmak istemiyorum..."and anyway, I don't want to speak to you
"Affedersin" de konuşmak sayılır."Sorry" counts as speaking.
"Babamla" konuşmak istiyorum.I'd like to speak to "Dad".
"Benimle konuşmak mı istemiştiniz?""You wished to speak to me? !"
"Bu gece benimle yatarsan, "bundan 100 yıl sonraki erkeklerin aksine, "seninle yarın yine de konuşurum.""If you were to sleep with me tonight, "I would actually speak to you the next day, "unlike any man that you will meet 100 years from now."
"Sadece Mark Benford ile konuşurum.""I'm only speaking to mark Benford."
# Köyümün, oturduğum sokağın diliyle konuşurum ben #I speak the language of my village, of my street ♪
- 5 yaşından beri konuşurum İngilizce.I speak English since I was 5 years old.
- Adalet yoksa konuşurum. - İster izin olsun ister olmasın!I will speak against injustice anywhere, with permission or without it.
"Korkarım sen , herkesin konuşmaya zorlanıp hiç bir şey konuşmadığı işkence aletinde konuşursun.""l fear you speak upon the rack... where men enforced do speak anything."
- Ararsın, cevap verirler, konuşursun.- You call people, they answer, you speak.
- Benimle ne cüretle böyle konuşursun!- How dare you speak to me like that!
- Buradan konuşursun. - Bekliyorum.- You speak here.
- Hadii anne! - Benimle nasıl böyle konuşursun?- How dare you speak to me like that?
"Hoover, Benjamin Franklin hakkında konuşur. ""Hoover speaks on Benjamin Franklin."
"K dostum", "tanrının aşkına göz kulak ol." gibi. Dean bu şekilde konuşur."Special K," "nose to the God-stone" -- that's the way Dean speaks.
"Kalp konuşur.""The heart speaks."
"O ingilizce konuşur.""He speaks English."
"Ölüm konuşur."Death speaks.
" Dooby'le konuştum.""I spoke to Dooby."
"Açık sözlülükle konuştum, beni bağışlayın. "I've spoken frankly. Forgive me."'
"Barış habercisi"yle konuştum.l spoke to "Messengers of Peace".
"Onunla konuştuktan sonra, annemle konuştum."After I talked to him, I spoke to Mom.
"Çocukken, çocuk gibi konuştum ama şimdi bir yetişkinim, çocukluğu bir kenara bırakmalıyım.""When I was a boy I spoke as a boy, but now that I'm a grownup I have to put away boyish things."
"Sadece VIII. Clemente ile konuşacağım.""I will speak only to Clemente VIII."
- Bay Moray ve Bay Dudley ile konuşacağım. Hayır.I will speak to Mr Moray and Mr Dudley...
- Ben konuşacağım- I will speak.
- Ben sizinle işim bittiğinde konuşacağım.- I will speak to you when I am finished here.
- Efendimle konuşacağım.- l will speak with my master.
- ...yersiz konuşuyorum.I am speaking out of turn.
- Ben konuşuyorum ve ancak bitirdiğimde konuşabilirsin.- I am speaking, and you can talk when I'm finished.
- Ben konuşuyorum.Speak.. - l am speaking up.
- Bir bayanla konuşuyorum.- I am speaking with a lady.
- Seninle konuşuyorum.I am speaking to you.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

koğalanmak
do
kokuşturmak
putrefy
kolaylanmak
do
kollarını sallaya sallaya gelmek
come waving their arms
koltuğu doldurmak
fill the seat
konser vemek
concert and
konuşma yapmak
give a speech
konuşmaya dalmak
branch to talk
korunmak
do
kotarmak
dish up

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'speak':

None found.