- Baba, kestirmek yok. | - Dad, no naps. |
- Biraz kestirmek ister misin? | - Feel like taking a little nap? |
- Evet kestirmek. | - Yeah, a nap. |
- Evet, biraz kestirmek istersem tabii. | Yeah, sure, if I feel like taking a nap. |
- Ya kestirmek istersem? | - What if I want to take a nap? |
- Ben de eşyalarımı toplar ve birazcık kestiririm. | - I'll just finish packing, take a nap. |
- İlk önce uzanıp, biraz kestiririm diye düşünmüştüm. | - I thought I'd lie down and take a nap first. |
Arabamın markası Jaguar, plajda yaşıyorum ve bazen günün ortasında, hiçbir sebep yokken kendime margarita yaparım ve terasta kestiririm. | I drive a Jag, I live at the beach and sometimes in the middle of the day, for no reason at all... I like to make myself a big pitcher of margaritas and take a nap out on the sundeck. |
Belki biraz kestiririm. | A nap perhaps. |
Belki kestiririm diye düşündüm, sadece... | I thought maybe I would take a nap, I just... |
- Bir ara kestirirsin. | - Take a nap later. |
Ben sürerim. Sen kestirirsin. | Well, I'll drive, you can take a nap. |
Neden benim evime gitmiyoruz ve sen de biraz kestirirsin, biz de bu arada gösteriyi seyrederiz? | Why don't we just go home and, can't you just, take a nap, and we can all watch it at my house? |
Şey, Belki biraz kestirirsin diye düşündük anne. | Well, we thought that you were having a little nap, mother. |
20 dakikalığına kestirir. | He catnaps, 20 minutes at a time. |
Sen kız kardeşin sık kestirir miydiniz? | Did you and your sister often take naps... |
Çocuklar kestirir. | Kids take naps. |