Ben de bu sabah saçlarımı kazıtmak zorunda kaldım, çünkü yarın evleniyorum. Peruk bu. | I had to shave off all mine this morning 'cause I'm getting married tomorrow. |
Eğer saçını kazıtmak istiyorsan bence kazıt. | If you want to shave off your hair, you should. |
Hayır, kazıtmak istiyorum. | No, I want it shaved |
Kafamı kazıtmak istemiyorum. Sen ister miydin? | Well, I don't want to shave my head, do you? |
Saçına macun yapıştırmıştım. O da kafasını kazıtmak zorunda kalmıştı. | I put putty in his hair, and he had to have his head shaved. |
Bir ay önce lösemi hastama destek olmak için kafamı kazıttım. | A month ago, I shaved my head to show solidarity with a leukemia patient. |
Hayır. Kafamı kazıttım, artık temizim. | I shaved all the hairs off my frickin' head. |
Kafamaı kazıttım, Tim. O kadar. | Just shaved head, Tim, that's it. |
Kafamı kazıttım çünkü saçımı temizleyecek bir şampuan yok. | Shower twice to scrub it all out. I shaved my head to save shampoo. |
Saçımı kazıttım ve dini kıyafet giydim... Erken kalktım. | I shaved my head and wore robes... and got up very early. |
İş bulursam, kafamı kazıtacağım dedim. | I prayed that if I find a job, I will shave my head. |