kaynatmak

"Neden suyu kaynatmak zorundayız?"

"Why do you gotta boil water?"

- Yanık tostlar ve su kaynatmak sayılmaz.

Burnt toast and boiled water doesn't count.

Ama en zoru suyu kaynatmak.

Yet boiling water is the most difficult.

Balina yağı kaynatmak gibi mi?

You mean, like boiling blubber?

Guerrero canlı ıstakozları kaynatmak için evine götürüyor -

Guerrero taking home lobsters To boil alive

- Olamaz, onu kaynattım.

- No, I boiled it. - Come.

- Teyeli kaynattım.

- I boiled the baster.

Aynı miktarda suyu bu çaydanlıkta 62 kez kaynattım.

I have boiled the same amount of water 62 times.

Bunu deodeok kökü ve gugija ile kaynattım.

I boiled this with deodeok root and gugija.

Halıları kaynattım, bize öğrettikleri gibi.

I boiled the floor mats, just like they taught us.

Okyanus kuruyana kadar kaynatacağım ve bulacağım sevdiğimi.

I will boil the ocean dry to find and rescue my beloved.