Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
Başımı öne eğdim ve bir daha kaldıramadım. | I didn't look up again. |
Ben bunu pek iyi kaldıramadım. | l didn't take it very well. |
Detayları öğrenmeyi kaldıramadım. | I didn't have the stomach For the details. |
Dün gece çakallara elimi kaldıramadım. | Last night, I didn't run the coyotes off. |
Hatta kız bile kaldıramadım bak! | I didn't even pick up a girl! |