"'Günahlarımdan arınmak için geldim, yeni bir tane daha işlemek için değil. ' | "'I've come to confess my sins, not commit them anew. ' |
"Bu yüzden küçük bir günah işlemek istiyorum." | So I want to commit a small sin. |
"Suç işlemek istiyorum | It says, "I wanna commit a crime |
"Suç işlemek" mi yazdın! | You wrote "commit the crime"! |
- Ben sadece eve dönmeye-- - Sağ kolun madalyonu çalmak üzereydi. Ve daha büyük bir günah işlemek için Iss nehrine inecektiniz. | Your right arms were planning to rob you of the medallion and use it to commit greater blasphemy down the River Iss. |
- Bazı işlerim vardı da. | - Inescapable commitments. |
- Daha önemli işlerim var. | - I have a prior commitment. |
Annem için bu kadar uğraşman çok hoş ama... işlerim var, profesyonel zorunluluklarımı... yerine getirmeliyim. | - It's very sweet of you to be so concerned about my mother, but I've lots of professional commitments here, particularly now. |
Benim bu işlerim o dosyanın içinde yer alıyor. | That file contains damaging wrongdoings I have committed |
Buradan çıkmak için tüm günahları işlerim. | I'd commit any sin to get out of this place. |
Cinayet de üstlenirsin, cinayet de işlersin. Ne gerekiyorsa yaparsın. | Yeah, admit to a murder, you know, commit a murder -- whatever it takes. |
Eski alkolik ajan kılığında yeteri kadar zaman harcayarak, kira ödemek için ara sıra suç işlersin, gerçekle kurgu arasındaki çizgi bulanıklaşır. | Spend enough time posing as an alcoholic ex-spy committing the occasional crime to pay the rent and the line between fiction and fact becomes blurry. |
Eğer O'nun isteğine karşı gelirsen, bir günah işlersin. | If you do so against His will, you commit a sin. |
O zaman en vahim günahı işlersin. | Then you commit the gravest sin of all. |
"İnsanın işlediği diğer bütün günahlar bedenin dışındadır, ama zinâ yapan, kendi bedenine karşı günah işler." | "Every sin that a man doeth is without the body, "but he that commits fornication "sins against his own body." |
- Herkes suç işler. | Everyone commits crimes. |
Adam cinayet işler ve cesedi evin içinde yakar. | Guy commits a murder and buries the body under the floorboards of his house. |
Bilirsin arada bir herkes suç işler ki biz polisler kıs kıs güleriz. | [Sighs] You know, uh... every once in a while somebody commits a crime that we cops have to smile at. |
Birileri suç işler ya da yasalara karşı gelirse onu tutuklarsınız. | If someone commits a crime or upholds the law.. ..then arrest him. |
"Mutlu olmayarak günahların en büyüğünü işledim" diyerek ölmek çok zor olmalı. | It would be hard to realize in dying: I've committed the worst of sins... I was not happy. |
"Ve rahip olmamla asla bağdaşmayacak bir suç işledim" | "and committed an act that has left me unfit for the priesthood". |
"Özür dilerim.", "Ölümcül bir günah işledim." böyle şeyler söyleyemez misin? | "I'm sorry", "I committed a sin worthy of death", can't you say these things once? |
- Bir suç işledim. | I have committed a crime. |
- Bir suç mu işledim? | - Have I committed a crime? |