| - Tekrar incinmek istemiyorum. | I can't get hurt again. I can't. |
| Ama Tanrı bizi, ne tarafa gittiğimiz önemli olmadan her birimiz gülmek ve ağlamak incinmek ve kutlamak için bir topluluk içinde yaşamamızı sağlıyor. | But God made us to live in community, to laugh and cry, to hurt and celebrate with each other no matter what we're going through. |
| Ama incinmek istemezdim. | I wouldn't want to get hurt, though. |
| Artık incinmek istemiyorum. | I don't wanna get hurt no more. |
| Aynı zamanda incinmek de istemiyorum. | At the same time, I don't want to get hurt. |
| - Onlar incindiğinde, ben de incinirim. | - When they hurt, l hurt. |
| Ama olur da başka bir adamla tanışırsan söz ver bana, onu doyurmayacaksın, çünkü o zaman gerçekten incinirim. | Don't feed him, because that would really hurt. |
| Erkek olup ta Greville adını vermezsen çok derinden incinirim | If it is a boy, I shall be deeply hurt if you don't call it Greville. |
| O zaman ben incinirim. | - Then l`d be hurt. |
| Umarım senin için incinirim. | I wish I'd hurt for you. |
| "Dikkat et yoksa incinirsin" | Watch out or he will hurt you |
| Aksi halde kalbini bir erkeğe kaptırırsın ve incinirsin. | Otherwise you give your heart to one cat and get hurt. |
| Ama ciddiysen ve bunu ciddi bir şekilde götürmezsen incinirsin. | But if you're serious and you don't treat it seriously, then you will get hurt. |
| Biliyor musun? Aksi halde kalbini bir erkeğe kaptırırsın ve incinirsin. | Besides, you just give your heart to one cat... and you get hurt. |
| Bilmediğin şeyden incinirsin. | What you don't know can hurt you. |
| # Herkes incinir # # ...bazen... # | ♪ And everybody hurts ♪ ♪ sometimes ♪ |
| * Herkes incinir * | - ♪ everybody hurts |
| * Unutma, çünkü herkes incinir. * | - ♪ 'cause everybody hurts |
| "Daha çok, incindim. " | "Mostly hurt." |
| "Şaşkın durumdayım ve incindim. " | "I'm astonished and hurt." |
| # Çok incindim. | I hurt so much. |
| (Bugün, Top'u Nam'a teklif ederken gördüm) (Biliyor musun, incindim) (Niye bizim zamanlamamız hiç uyuşmadı ki? | (Today, I saw Top confessed...) (You know I'm hurt) (Why our time never match? |
| - Alan, açıkçası incindim ve hayal... kırıklığına uğradım. Kendime büyükçe bir bardak votka koyup biraz düşüneceğim. | Alan, quite frankly, I'm a little hurt and a little disappointed, so I'm gonna go make myself a big glass of vodka and sit and think about things. |
