"Hasta halüsinasyonlar gördü" bunu imzalamak zorunda kaldım. | He wrote that the patient hallucinated, and asked me to sign. Nonsense! |
"Terry Venables, sezon sonu seninle imzalamak istiyor." | "Terry Venables wants to sign you at the end of the season." |
# Bu imzalamak gerekmez? | This need not sign? |
- Ben de imzalamak istiyorum. | l wanna sign it, too. |
- Ben... - "Onama" kelimesinin imzalamak anlamına geldiğini bilmiyor. | I mean... He doesn't understand "executed" to mean signing. |
"Telefon faturası" demiştin, adamım. Tabii ki imzalarım. | Of course I signed it. |
- Aşağılık fahişe. - Ne istersen imzalarım. | - I'll sign anything you want me to sign. |
- Ben imzalarım. | - I'll sign. |
- Hayır, paranı verirsin,... bir çantaya koyup bantla kapatırız, imzalarsın... | -No, you bring the money, we put it in a bag and close it with some tape, you sign... |
- O halde imzalarsın, değil mi? | So you'll sign it, right? |
- Paketi imzalarsın değilmi? | You can sign for the package, though, right? |
- Sen mi imzalarsın, ben mi? | You wanna sign, or should I? |
- Sözleşmemi imzalarsın. | - You've got to sign my contract. |
"Kim kredi kartına bakmadan imzalar" de ben de "Biliyorum. | You say, "who the hell signs a credit card slip without looking at it?" I'll say, "I know. |
...acilen gereken parayı sağlamak... 4 Ekim 2008'de Başkan Bush 700 milyar dolarlık kurtarma paketini imzalar. | supply urgently needed money... On October 4th, 2008, President Bush... signs a 700-billion-dollar bailout bill. |
Albay Stonehill'le anlaşma yaptım, karşılıklı imzalar tamamlanınca bugün, yarın paramı alacağım. | I have a contract with Colonel Stonehill which he will make payment on tomorrow or the next day once a lawyer countersigns. |
Ama yargıç imzalar imzalamaz, Danny gider. | But as soon as the judge signs that order, Danny's gone. |
Anlaşmayı imzalar imzalamaz... | Once he signs the contract |
"BENİM KARIM" Bugünden itibaren burası bizim Bir yıllık kira kontratı imzaladım. | So it's ours starting today. I signed the lease for a year. |
'Bir sinema filminde görünmek için, sözleşmeyi daha yeni imzaladım. | 'I've just been signed to appear in a motion picture. |
- 17 idam kararı imzaladım. | - I have signed 17 death warrants! |
- Ama zaten her şeyi imzaladım. | - But I already signed everything. |
- Ama zaten onu imzaladım. | - But I have already 'signed it. |
Antlaşmayı imzalayacağım. Çünkü sözümü verdim. | I will sign this treaty because my word has been given. |
Belgeleri imzalayacağım onu Bay... | Yes. I suppose he's fond of chimney sweeping? I will sign the indentures to make him Mr.... |
Ben imzalayacağım çünkü yapabileceğine inanıyorum. | I will sign because I believe he can. |
Bu elle işim bittiğinde, ...formu imzalayacağım. | I will sign that form with this hand when I am finished. |
Bunu imzalayacağım, ama önce avukatımın da okuması lazım. | I will sign this, but... I'm gonna have my lawyer take a look at it first. |
O kalemle de imzalıyorum. | That I was signing with. |