"...yumuşak iniş ve çıkışlarını hissetmek için sonsuza kadar" | "To feel for ever its soft swell and fall |
"...yumuşak iniş ve çıkışlarını hissetmek için sonsuza kadar." | "To feel forever its soft swell and fall |
"Anna, ailesindeki yarayı onarmakla uğraşırken ben de abimle aramızdaki bağı yeniden kurmaya çalışıyordum". "Her ikimiz de kardeş sevgisini hissetmek konusunda umutsuzduk". | Anna's mission to heal the rift in her brother's family am not unlike my own desire to restore the ties with my brother, so desperate were we both to feel love. |
"Anne, hissetmek zorunda olduğun keder için üzgünüm. | "Mom, I'm sorry for the grief that you must feel. |
"Bağ"ımızı hissetmek mi istiyorsun? | You want to feel a connection? |
"...hayattaymışım gibi hissettim. " | "I felt alive." |
"...kendimi hiç kimseye olmadığı kadar yakın hissettim. | "... I felt closer to you than I had ever been to anyone. |
"...ve onun harika köpükleri ruhumu okşuyormuş gibi hissettim. | "and felt its perfect bubbles tickle my soul. |
"0", seni hissettim. | "0", I just felt you. |
"Adolf Hennecke" PGH TV tamircisinde bir izin günümdeydim... ve kişisel erkek çekiciliğimin doruk noktasında olduğumu hissettim. | I had a day off with the PGH TV workshop "Adolf Hennecke"... and felt as if I am on the climax of my male personal magnetism. and felt as if I am on the climax of my male personal magnetism. |