Güzelleştirmek (to beautify) conjugation

Turkish
5 examples

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
güzelleştiririm
I beautify
güzelleştirirsin
you beautify
güzelleştirir
he/she/it beautifies
güzelleştiririz
we beautify
güzelleştirirsiniz
you all beautify
güzelleştirirler
they beautify
Future tense
güzelleştireceğim
I will beautify
güzelleştireceksin
you will beautify
güzelleştirecek
he/she/it will beautify
güzelleştireceğiz
we will beautify
güzelleştireceksiniz
you all will beautify
güzelleştirecekler
they will beautify
Present continuous tense
güzelleştiriyorum
I am beautifying
güzelleştiriyorsun
you are beautifying
güzelleştiriyor
he/she/it is beautifying
güzelleştiriyoruz
we are beautifying
güzelleştiriyorsunuz
you all are beautifying
güzelleştiriyorlar
they are beautifying
Past tense
güzelleştirdim
I beautified
güzelleştirdin
you beautified
güzelleştirdi
he/she/it beautified
güzelleştirdik
we beautified
güzelleştirdiniz
you all beautified
güzelleştirdiler
they beautified
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
güzelleştiriyordum
I was beautifying
güzelleştiriyordun
you were beautifying
güzelleştiriyordu
he/she/it was beautifying
güzelleştiriyorduk
we were beautifying
güzelleştiriyordunuz
you all were beautifying
güzelleştiriyorlardı
they were beautifying
Present negative tense
güzelleştirmem
I do not beautify
güzelleştirmezsin
you do not beautify
güzelleştirmez
he/she/it do not beautify
güzelleştirmeyiz
we do not beautify
güzelleştirmezsiniz
you all do not beautify
güzelleştirmezler
they do not beautify
Present continuous negative tense
güzelleştirmiyorum
I am not beautifying
güzelleştirmiyorsun
you are not beautifying
güzelleştirmiyor
he/she/it is not beautifying
güzelleştirmiyoruz
we are not beautifying
güzelleştirmiyorsunuz
you all are not beautifying
güzelleştirmiyorlar
they are not beautifying
Past negative tense
güzelleştirmedim
I did not beautify
güzelleştirmedin
you did not beautify
güzelleştirmedi
he/she/it did not beautify
güzelleştirmedik
we did not beautify
güzelleştirmediniz
you all did not beautify
güzelleştirmediler
they did not beautify
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
güzelleştirmiyordum
I was not beautifying
güzelleştirmiyordun
you were not beautifying
güzelleştirmiyordu
he/she/it was not beautifying
güzelleştirmiyorduk
we were not beautifying
güzelleştirmiyordunuz
you all were not beautifying
güzelleştirmiyordular
they were not beautifying
Future negative tense
güzelleştirmeyeceğim
I will not beautify
güzelleştirmeyeceksin
you will not beautify
güzelleştirmeyecek
he/she/it will not beautify
güzelleştirmeyeceğiz
we will not beautify
güzelleştirmeyeceksiniz
you all will not beautify
güzelleştirmeyecekler
they will not beautify
Present interrogative tense
güzelleştirir miyim?
do I beautify?
güzelleştirir misin?
do you beautify?
güzelleştirir mi?
does he/she beautify?
güzelleştirir miyiz?
do we beautify?
güzelleştirir misiniz?
do you all beautify?
güzelleştirirler mi?
do they beautify?
Present continuous interrogative tense
güzelleştiriyor muyum?
am I beautifying?
güzelleştiriyor musun?
are you beautifying?
güzelleştiriyor mu?
is he/she beautifying?
güzelleştiriyor muyuz?
are we beautifying?
güzelleştiriyor musunuz?
are you all beautifying?
güzelleştiriyorlar mı?
are they beautifying?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
güzelleştirdim mi?
did I beautify?
güzelleştirdin mi?
did you beautify?
güzelleştirdi mi?
did he/she beautify?
güzelleştirdik mi?
did we beautify?
güzelleştirdiniz mi?
did you all beautify?
güzelleştirdiler mi?
did they beautify?
Past continuous interrogative tense
güzelleştiriyor muydum?
was I beautifying?
güzelleştiriyor muydun?
were you beautifying?
güzelleştiriyor muydu?
was he/she beautifying?
güzelleştiriyor muyduk?
were we beautifying?
güzelleştiriyor muydunuz?
were you all beautifying?
güzelleştiriyorlar mıydı?
were they beautifying?
Future interrogative tense
güzelleştirecek miyim?
will I beautify?
güzelleştirecek misin?
will you beautify?
güzelleştirecek mi?
will he/she beautify?
güzelleştirecek miyiz?
will we beautify?
güzelleştirecek misiniz?
will you all beautify?
güzelleştirecekler mi?
will they beautify?
Present negative interrogative tense
güzelleştirmez miyim?
do I not beautify?
güzelleştirmez misin?
do you not beautify?
güzelleştirmez mi?
does he/she not beautify?
güzelleştirmez miyiz?
do we not beautify?
güzelleştirmez misiniz?
do you all not beautify?
güzelleştirmezler mi?
do they not beautify?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
güzelleştirmiyor muyum?
am I not beautifying?
güzelleştirmiyor musun?
are you not beautifying?
güzelleştirmiyor mu?
is he/she not beautifying?
güzelleştirmiyor muyuz?
are we not beautifying?
güzelleştirmiyor musunuz?
are you all not beautifying?
güzelleştirmiyorlar mı?
are they not beautifying?
Past negative interrogative tense
güzelleştirmedim mi?
did I not beautify?
güzelleştirmedin mi?
did you not beautify?
güzelleştirmedi mi?
did he/she not beautify?
güzelleştirmedik mi?
did we not beautify?
güzelleştirmediniz mi?
did you all not beautify?
güzelleştirmediler mi?
did they not beautify?
Past continuous negative interrogative tense
güzelleştirmiyor muydum?
was I not beautifying?
güzelleştirmiyor muydun?
were you not beautifying?
güzelleştirmiyor muydu?
was he/she not beautifying?
güzelleştirmiyor muyduk?
were we not beautifying?
güzelleştirmiyor muydunuz?
were you all not beautifying?
güzelleştirmiyorlar mıydı?
were they not beautifying?
Future negative interrogative tense
güzelleştirmeyecek miyim?
will I not beautify?
güzelleştirmeyecek misin?
will you not beautify?
güzelleştirmeyecek mi?
will he/she not beautify?
güzelleştirmeyecek miyiz?
will we not beautify?
güzelleştirmeyecek misiniz?
will you all not beautify?
güzelleştirmeyecekler mi?
will they not beautify?

Examples of güzelleştirmek

Example in TurkishTranslation in English
Affedersiniz, bu film yapımcılarının yaptığı şey, güzelleştirmek.Excuse me, that's what filmmakers do, beautify.
Cennet Yolcuları gönüllülerimden birinin kilisemizin çevresini güzelleştirmek için yaptığı harika işlerden bahsetmek istiyorum.I'd like to mention that one of my Heaven's Helpers volunteers did a wonderful job on beautifying the church's landscaping.
Eserini güzelleştirmek için tarihi çarpıtıyorsun.You are distorting the past in order to beautify your work.
Mahallenin başka kısımlarını da güzelleştirmek ister misin?Hey, uh, you interested in beautifying any other parts of the neighborhood?
Her seferinde yaşayan, muhteşem sanat eserleriyle şehri güzelleştiriyorum.Well... I am beautifying the city one living, glorious work of art at a time.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

gözünü yummak
turn a blind eye
güncelliğini yitirmek
do
güneşlenmek
sunbathe
gürlemek
rumble
gürültüye gelmek
come to noise
güvenceye bağlamak
connect to the assurance
güvensizlik duymak
do
güzelleştirilmek
beautify
güzlemek
do
hadari
do

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'beautify':

None found.
Learning languages?