Turkish
| Example in Turkish | Translation in English |
|---|---|
| Demek istediğim, eğer gözetlenmek istiyor olsam adımı Achmed* olarak değiştirir ve havaalanı yakınında bir apartman tutardım. | I mean, if I wanted to be spied on, I'd change my name to Achmed, and buy a condo near the airport. |
| Ne istediğini bilmem ama şunu biliyorum ki gözetlenmek hiç hoşuma gitmiyor. | I don't know what he wants, but I know I don't like being watched. |
| Öylece gözetlenmek umurumda değil ama dışarısı buz gibi. | I don't mind being stalked, but it's getting cold out here. |
| - Hayır, tamam be. Bebekler vadisinde yatarım ve gözetlenirim. | I'll stay in here in the valley of the dolls and just be watched. |