| - Demek genişletmek istiyorsunuz. | So, you guys want to expand? |
| - Hey, ufkumu genişletmek istiyorum. | - I like to expand my horizons. |
| - Ne istiyorsun, Globus? - Ufkunu genişletmek istiyorum. | What do you want, Globus I want to expand your horizons. |
| - Zihnimizi genişletmek için uyuşturucu alırız. | We took drugs to expand our mind! |
| - Çalışma bölgemizi genişletmek isti-- | - We're looking to expand our territory and our... |
| 25 yıldır... ülkeler fethettim, kan döktüm, imparatorluğu genişlettim. | For 25 years... I have conquered, spilt blood, expanded the empire. |
| Ama bana bir fikir verdi ve araştırmamı Starkel'ın iki aylık harcamalarını görecek şekilde genişlettim. | But it did give me an idea. I expanded the search to include all of Starkel's credit card activity over the past two months, right? |
| Aramamı genişlettim, uydu desteğiyle çalışıyorum. | Well, I expanded my search, got satellite support running. |
| Bay Dale'in orijinal çalışmasını genişlettim, ama evet benim. | Again, expanded on the original work by Mr. Dale. But, yes. |
| Başkomiserim, takımımı genişlettim. | Captain, I have expanded my team. |
