Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Geciktirmek (to delay) conjugation

Turkish
11 examples
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
geciktiririm
geciktirirsin
geciktirir
geciktiririz
geciktirirsiniz
geciktirirler
Past tense
geciktirtim
geciktirtin
geciktirti
geciktirtik
geciktirtiniz
geciktirtiler
Future tense
geciktireceğim
geciktireceksin
geciktirecek
geciktireceğiz
geciktireceksiniz
geciktirecekler
Present continuous tense
geciktiriyorum
geciktiriyorsun
geciktiriyor
geciktiriyoruz
geciktiriyorsunuz
geciktiriyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
geciktiriyordum
geciktiriyordun
geciktiriyordu
geciktiriyorduk
geciktiriyordunuz
geciktiriyorlardı
Present negative tense
geciktirmem
geciktirmezsin
geciktirmez
geciktirmeyiz
geciktirmezsiniz
geciktirmezler
Present continuous negative tense
geciktirmiyorum
geciktirmiyorsun
geciktirmiyor
geciktirmiyoruz
geciktirmiyorsunuz
geciktirmiyorlar
Past negative tense
geciktirmedim
geciktirmedin
geciktirmedi
geciktirmedik
geciktirmediniz
geciktirmediler
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
geciktirmiyordum
geciktirmiyordun
geciktirmiyordu
geciktirmiyorduk
geciktirmiyordunuz
geciktirmiyordular
Future negative tense
geciktirmeyeceğim
geciktirmeyeceksin
geciktirmeyecek
geciktirmeyeceğiz
geciktirmeyeceksiniz
geciktirmeyecekler
Present interrogative tense
geciktirir miyim?
geciktirir misin?
geciktirir mi?
geciktirir miyiz?
geciktirir misiniz?
geciktirirler mi?
Present continuous interrogative tense
geciktiriyor muyum?
geciktiriyor musun?
geciktiriyor mu?
geciktiriyor muyuz?
geciktiriyor musunuz?
geciktiriyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
geciktirtim mi?
geciktirtin mi?
geciktirti mi?
geciktirtik mi?
geciktirtiniz mi?
geciktirtiler mi?
Past continuous interrogative tense
geciktiriyor muydum?
geciktiriyor muydun?
geciktiriyor muydu?
geciktiriyor muyduk?
geciktiriyor muydunuz?
geciktiriyorlar mıydı?
Future interrogative tense
geciktirecek miyim?
geciktirecek misin?
geciktirecek mi?
geciktirecek miyiz?
geciktirecek misiniz?
geciktirecekler mi?
Present negative interrogative tense
geciktirmez miyim?
geciktirmez misin?
geciktirmez mi?
geciktirmez miyiz?
geciktirmez misiniz?
geciktirmezler mi?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
geciktirmiyor muyum?
geciktirmiyor musun?
geciktirmiyor mu?
geciktirmiyor muyuz?
geciktirmiyor musunuz?
geciktirmiyorlar mı?
Past negative interrogative tense
geciktirmedim mi?
geciktirmedin mi?
geciktirmedi mi?
geciktirmedik mi?
geciktirmediniz mi?
geciktirmediler mi?
Past continuous negative interrogative tense
geciktirmiyor muydum?
geciktirmiyor muydun?
geciktirmiyor muydu?
geciktirmiyor muyduk?
geciktirmiyor muydunuz?
geciktirmiyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
geciktirmeyecek miyim?
geciktirmeyecek misin?
geciktirmeyecek mi?
geciktirmeyecek miyiz?
geciktirmeyecek misiniz?
geciktirmeyecekler mi?

Examples of geciktirmek

Example in TurkishTranslation in English
(Shredder) Kaplumbağalar bu savaşı kazandı. ama tek yaptıkları planlarımı geciktirmek.(Shredder) The Turtles think they've won this fight, but all they've done is delay my plans.
- Bizi geciktirmek için!- To delay us!
- Newman. İki hafta kadar geciktirmek istesen herkes anlayış gösterirdi. İki hafta kadar geciktirmek istesen herkes anlayış gösterirdi.Everybody would understand if you wanted to delay for two weeks.
- O niye geciktirmek istesin ki?Why the hell would she delay the deal?
- İlerlemeyi durduramam biliyorum ama geciktirmek için gücümün yettiği her şeyi yapabilirim.I know I can't stop progress, but I can do everything in my power to delay it.
Ayrıca tamirini de geciktiririm.And I also delay the repair.
Bu kişiler genellikle yaratıcı yöntemlerle zihinsel süreçlerini baskı altında tutmayı başarırlar ve bu da teşhisi geciktirir.They've managed to sustain their mental processes... through innovative means and that delays diagnosis.
Bu yüzden iskence, gereklilikten dolayi hizlandirilmasi gereken seyi geciktirir.Thus, torture delays what must, of necessity, be hastened.
Bu yüzden işkence, gereklilikten dolayı hızlandırılması gereken şeyi geciktirir.Thus, torture delays what must, of necessity, be hastened.
Kasılmayı geciktirir.It delays the onset of rigor mortis.
Yalnızca kaçınılmazı geciktirir.It only delays the inevitable.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

ganyan oynamak
play ganyan
garantilemek
ensure
garplılaşmak
do
gebrelenmek
do
gecelemek
spend the night
geciktirilmek
do
geciktirtmek
command somebody to let delay something
geçerletmek
do
geçtiği yoldan geçmek
pass the road passes
gemileri yakmak
burn ones boats

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'delay':

None found.