Ajans sizi fotoğraflamak için kiralandı. | The agency am hired to photograph you. |
Bana yardım et, bazı şeyleri fotoğraflamak zorundayım. | Come help me, I have to photograph it. |
Dalmayı öğrendim, böylece onlara daha yakın olabilecektim fakat köpekbalıklarını fotoğraflamak düşündüğümden daha zordu. | I learned to dive so I could get close to sharks, but photographing sharks am harder than I thought. |
Görünüşe bakılırsa, saygıdeğer liderleri onu eleştirmeye cesaret edenleri takip etmek, fotoğraflamak ve taciz etmek için rahip yardımcılarını kullanmayı seviyor. | Apparently, their esteemed leader likes to send his acolytes out to follow, photograph and harass people who dare to criticize him. |
John Downer bu isteksiz film yıldızlarını fotoğraflamak için beyaz kamuflaj ve akıllı robot kameralar kullanır. | To photograph these reluctant film stars John Downer uses clever robotic cameras camouflaged in white. |
Ama patlamadan sonra Karantina Bölgesi yapıldıktan sonra, fotoğraflarım değişti. | But since the explosion, since the construction of the Quarantine Zone, my photographs are different. |
Benim fotoğraflarım için zamanın yoktu artık. | You didn't have time for my photographs anymore. |
Benim fotoğraflarım mı vardı? | You've got photographs of me? |
Benim fotoğraflarım onlar. | It's my photograph. |
Benim kişisel fotoğraflarım sende. | He had all my personal photographs. |
"Bilgi kaynağı cep telefonu yoluyla gönderilen fotoğraflar." | "A source of information "identified the transmission of photographs via cellphone." |
"Biraz önce yapımcım tarafından elime bazı fotoğraflar geçmiş durumda." | 'I've just been handed some photographs by my producer.' |
"Sevgili Beyefendi, zarftaki fotoğraflar kürtaj yapılan Neptune Kadınlar Kliniği'nde çekilmiştir." | The enclosed photographs were taken at Neptune Women's Clinic which performs abortions." |
"İşte, insanlar öldükleri zaman geride böyle evler, odalar birtakım fotoğraflar kalıyor. | "When people die, they leave behind houses rooms and photographs. |
- Aşağıdaki fotoğraflar mı? | - The photographs downstairs? |
Hodgins'ın bulduğu banknotları fotoğrafladım ve taradım, nüshaları için araştırma yapıyorum. | Uh, I photographed and scanned the bills that Hodgins found, and I'm searching them for prints. |