GLAC heyeti bu birleşmedeki katılımdan dolayı eleştirilmek istemiyor. | The GLAC board doesn't want to be criticized for its involvement in this merger. |
Her sabah uyandığımızda eleştirilmek istemiyoruz." | We don't want to be criticized every morning when we wake up." |
Ne eleştirilmek ne de yüz yüze gelmek umrumda. | I don't mind catching flack, and I don't mind confrontation. |
Bir subayın yaptığı her şey büyüteç altındadır abartılı bir şekilde büyütülür ve eleştirilir. | Everything an officer does is held under a glass magnified out of all proportion, criticised. |