Ekşimek (to sour) conjugation

Turkish
This verb can also mean the following: harass, lour, become ferment, become, importune, frown

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
ekşirim
I sour
ekşirsin
you sour
ekşir
he/she/it sours
ekşiriz
we sour
ekşirsiniz
you all sour
ekşirler
they sour
Future tense
ekşiyeceğim
I will sour
ekşiyeceksin
you will sour
ekşiyecek
he/she/it will sour
ekşiyeceğiz
we will sour
ekşiyeceksiniz
you all will sour
ekşiyecekler
they will sour
Present continuous tense
ekşiyorum
I am souring
ekşiyorsun
you are souring
ekşiyor
he/she/it is souring
ekşiyoruz
we are souring
ekşiyorsunuz
you all are souring
ekşiyorlar
they are souring
Past tense
ekşidim
I soured
ekşidin
you soured
ekşidi
he/she/it soured
ekşidik
we soured
ekşidiniz
you all soured
ekşidiler
they soured
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
ekşiyordum
I was souring
ekşiyordun
you were souring
ekşiyordu
he/she/it was souring
ekşiyorduk
we were souring
ekşiyordunuz
you all were souring
ekşiyorlardı
they were souring
Present negative tense
ekşimem
I do not sour
ekşimezsin
you do not sour
ekşimez
he/she/it do not sour
ekşimeyiz
we do not sour
ekşimezsiniz
you all do not sour
ekşimezler
they do not sour
Present continuous negative tense
ekşimiyorum
I am not souring
ekşimiyorsun
you are not souring
ekşimiyor
he/she/it is not souring
ekşimiyoruz
we are not souring
ekşimiyorsunuz
you all are not souring
ekşimiyorlar
they are not souring
Past negative tense
ekşimedim
I did not sour
ekşimedin
you did not sour
ekşimedi
he/she/it did not sour
ekşimedik
we did not sour
ekşimediniz
you all did not sour
ekşimediler
they did not sour
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
ekşimiyordum
I was not souring
ekşimiyordun
you were not souring
ekşimiyordu
he/she/it was not souring
ekşimiyorduk
we were not souring
ekşimiyordunuz
you all were not souring
ekşimiyordular
they were not souring
Future negative tense
ekşimeyeceğim
I will not sour
ekşimeyeceksin
you will not sour
ekşimeyecek
he/she/it will not sour
ekşimeyeceğiz
we will not sour
ekşimeyeceksiniz
you all will not sour
ekşimeyecekler
they will not sour
Present interrogative tense
ekşir miyim?
do I sour?
ekşir misin?
do you sour?
ekşir mi?
does he/she sour?
ekşir miyiz?
do we sour?
ekşir misiniz?
do you all sour?
ekşirler mi?
do they sour?
Present continuous interrogative tense
ekşiyor muyum?
am I souring?
ekşiyor musun?
are you souring?
ekşiyor mu?
is he/she souring?
ekşiyor muyuz?
are we souring?
ekşiyor musunuz?
are you all souring?
ekşiyorlar mı?
are they souring?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
ekşidim mi?
did I sour?
ekşidin mi?
did you sour?
ekşidi mi?
did he/she sour?
ekşidik mi?
did we sour?
ekşidiniz mi?
did you all sour?
ekşidiler mi?
did they sour?
Past continuous interrogative tense
ekşiyor muydum?
was I souring?
ekşiyor muydun?
were you souring?
ekşiyor muydu?
was he/she souring?
ekşiyor muyduk?
were we souring?
ekşiyor muydunuz?
were you all souring?
ekşiyorlar mıydı?
were they souring?
Future interrogative tense
ekşiyecek miyim?
will I sour?
ekşiyecek misin?
will you sour?
ekşiyecek mi?
will he/she sour?
ekşiyecek miyiz?
will we sour?
ekşiyecek misiniz?
will you all sour?
ekşiyecekler mi?
will they sour?
Present negative interrogative tense
ekşimez miyim?
do I not sour?
ekşimez misin?
do you not sour?
ekşimez mi?
does he/she not sour?
ekşimez miyiz?
do we not sour?
ekşimez misiniz?
do you all not sour?
ekşimezler mi?
do they not sour?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
ekşimiyor muyum?
am I not souring?
ekşimiyor musun?
are you not souring?
ekşimiyor mu?
is he/she not souring?
ekşimiyor muyuz?
are we not souring?
ekşimiyor musunuz?
are you all not souring?
ekşimiyorlar mı?
are they not souring?
Past negative interrogative tense
ekşimedim mi?
did I not sour?
ekşimedin mi?
did you not sour?
ekşimedi mi?
did he/she not sour?
ekşimedik mi?
did we not sour?
ekşimediniz mi?
did you all not sour?
ekşimediler mi?
did they not sour?
Past continuous negative interrogative tense
ekşimiyor muydum?
was I not souring?
ekşimiyor muydun?
were you not souring?
ekşimiyor muydu?
was he/she not souring?
ekşimiyor muyduk?
were we not souring?
ekşimiyor muydunuz?
were you all not souring?
ekşimiyorlar mıydı?
were they not souring?
Future negative interrogative tense
ekşimeyecek miyim?
will I not sour?
ekşimeyecek misin?
will you not sour?
ekşimeyecek mi?
will he/she not sour?
ekşimeyecek miyiz?
will we not sour?
ekşimeyecek misiniz?
will you all not sour?
ekşimeyecekler mi?
will they not sour?

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Random

eceline susamak
thirst to death
eğinmek
do
eğrisi doğrusuna gelmek
rather come to the curve
ekini belli etmemek
do
ekmeğini yemek
eat bread
eksük görmek
see eksk
ekşitilmek
sour
el frenini çekmek
pull the hand brake
ele vermek
give up
elekten geçirmek
jig

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'sour':

None found.
Learning languages?