19. yüzyılda, şapkacıların şapka kenarlarındaki postu düzleştirmek için cıva kullandığını biliyor muydun? | Did you know, in the 19th century, hatmakers used mercury to flatten the fur on hat brims? |
Belki düzleştirmek için koymuştur. | Maybe she's trying to flatten it for, like, a scrapbook. |
Hamuru biraz daha düzleştirmek isteyebilirsin. | You may wanna flatten the dough a little bit. |
Hatta kağıdı yumuşatmak, düzleştirmek için alkol ve kloral hidrat kattım. | I even added some alcohol and chloral hydrate to soften the paper when I flattened it. |
Mustang'imi kullanırım, çite doğru sürüp düzleştiririm. - Sonra da sahibine bir not mu yazarız? | I'll use my Mustang, I'll just drive at the fence and flatten it... ~ What, and then leave the owner a note? |
Zum merceği görüntüyü 1 8.yy tablosu gibi düzleştirir. | No, the zoom lens flattens it out like the 18th-century painting. |