Get a Turkish Tutor
to swindle
Bizi dolandırmak istemeyen bir yer buluruz.
We'll try and find somewhere that doesn't just want to swindle us.
Cemaatinizi dolandırmak ya da ruhlarını çalmak için gelmedik.
We're not here to swindle your parishioners or steal your souls.
Küçük bir kızı dolandırmak için yola çıkmamıştım.
And, uh, I didn't set out to swindle little girls.
Ona yüklü kredi veren ve ödemesi için baskıda bulunan insanları dolandırmak için müfettiş.
Ah, well, you see Inspector, in order to swindle his creditors, who were pressing him,
Tanrım, ne dolandırmak ama!
Good God, what a swindle.
Bana bak şımarık, sana müzik dersi vermesi birçok yaşlı kadını dolandırdım, ve senin bunu...
Look, laddie, I have swindled a lot of old ladies to pay for your singing lessons, and I will not...