Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Davranmak (to act) conjugation

Turkish
33 examples
This verb can also mean the following: behave
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
davranırım
davranırsın
davranır
davranırız
davranırsınız
davranırlar
Past tense
davrandım
davrandın
davrandı
davrandık
davrandınız
davrandılar
Future tense
davranacağım
davranacaksın
davranacak
davranacağız
davranacaksınız
davranacaklar
Present continuous tense
davranıyorum
davranıyorsun
davranıyor
davranıyoruz
davranıyorsunuz
davranıyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
davranıyordum
davranıyordun
davranıyordu
davranıyorduk
davranıyordunuz
davranıyorlardı
Present negative tense
davranmam
davranmazsın
davranmaz
davranmayız
davranmazsınız
davranmazlar
Present continuous negative tense
davranmıyorum
davranmıyorsun
davranmıyor
davranmıyoruz
davranmıyorsunuz
davranmıyorlar
Past negative tense
davranmadım
davranmadın
davranmadı
davranmadık
davranmadınız
davranmadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
davranmıyordum
davranmıyordun
davranmıyordu
davranmıyorduk
davranmıyordunuz
davranmıyordular
Future negative tense
davranmayacağım
davranmayacaksın
davranmayacak
davranmayacağız
davranmayacaksınız
davranmayacaklar
Present interrogative tense
davranır mıyım?
davranır mısın?
davranır mı?
davranır mıyız?
davranır mısınız?
davranırlar mı?
Present continuous interrogative tense
davranıyor muyum?
davranıyor musun?
davranıyor mu?
davranıyor muyuz?
davranıyor musunuz?
davranıyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
davrandım mı?
davrandın mı?
davrandı mı?
davrandık mı?
davrandınız mı?
davrandılar mı?
Past continuous interrogative tense
davranıyor muydum?
davranıyor muydun?
davranıyor muydu?
davranıyor muyduk?
davranıyor muydunuz?
davranıyorlar mıydı?
Future interrogative tense
davranacak mıyım?
davranacak mısın?
davranacak mı?
davranacak mıyız?
davranacak mısınız?
davranacaklar mı?
Present negative interrogative tense
davranmaz mıyım?
davranmaz mısın?
davranmaz mı?
davranmaz mıyız?
davranmaz mısınız?
davranmazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
davranmıyor muyum?
davranmıyor musun?
davranmıyor mu?
davranmıyor muyuz?
davranmıyor musunuz?
davranmıyorlar mı?
Past negative interrogative tense
davranmadım mı?
davranmadın mı?
davranmadı mı?
davranmadık mı?
davranmadınız mı?
davranmadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
davranmıyor muydum?
davranmıyor muydun?
davranmıyor muydu?
davranmıyor muyduk?
davranmıyor muydunuz?
davranmıyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
davranmayacak mıyım?
davranmayacak mısın?
davranmayacak mı?
davranmayacak mıyız?
davranmayacak mısınız?
davranmayacaklar mı?

Examples of davranmak

Example in TurkishTranslation in English
"Azgın" ifadesinin, incitip aptal gibi davranmak anlamına geliyor sandım.I thought horny meant acting silly.
"Bu planı gizli tutmanın tek yolu çabuk davranmak,""There's no better way to keep the plan top secret than to act swiftly."
"Böyle davranmak doğru değil, bir daha yapma" der o kadar.- He'll say, it isn't right to act like this, next time. - Next time don't do it, end.
"Domuz gibi davranmak istiyorsan, domuz gibi yiyebilirsin" dedi."if you wanna act like a pig, you can eat like a pig."
"bir star gibi görünmek ya da bir yıldız gibi davranmak yeterli değildir.""'it's not enough that you look like a star or act like a star.
- Boşver, dinle -- - Tüm hizmetçilerime aynı şekilde davranırım, ırklarına bakmadan.Never mind, look -- I treat all servants exactly the same, regardless of their race.
- Dostça davranırım.- I'll act friendly.
-Bebek gibi hareket edersen öyle davranırım.You act like a baby, I'll treat you like one.
Ama sonra--sonra ona delice iyi davranırım. - Böylece kendisini suçlu hisseder.But, um, then... then I act insanely nice to them so they feel totally guilty.
Bana çocuk gibi davranmak istiyorsanız, ben de çocuk gibi davranırım.You want to treat me like a baby, then i'll act like a baby.
- Bana ne cesaretle böyle davranırsın?- How dare you act like this?
- Olduğun kişi gibi davranırsın tabii ki tamamen iki yüzlü bir insan değilsen?How you act is who you are, unless you're, like, completely two-faced.
Ama doğdukları andan itibaren bebek geldiği anda gururlu ve heyecanlıymış gibi davranırsın. Puroları dağıtırsın.But from the moment they're born... that baby comes out, and you act proud and excited... and hand out cigars.
Başkalarının evinde böyle mi davranırsın?Is that the way you act in people's houses?
Biraz yorgun musun, yoksa herzaman böyle mi davranırsın?You a little tired, or you always act like this?
"Normalmiş gibi davranır.""Just acts normal."
- Ama bedava biftek ve bira! - Hep böyledir. Erkek, evliliğin ilk aylarında, sanki son ayları olacakmış gibi davranır.- The first months a guy's married he acts as though it was gonna be the last.
...yem gibi davranır ve birinin bela çıkarmasını bekler....acts as bait, and waits for someone to cause trouble.
Ancak şu kadarını biliyorum ki fırtına patladığında, herkes kendi yapısına uygun davranır.But this much I know. When the storm breaks, each man acts in accordance with his own nature.
Aniden küçük tatlı bir Fransız kız ortaya çıkar, ortağım gibi davranır... sonra da kötü adamları salar mı?A pretty French girl shows up out of the blue, acts like she's my partner - and then she lets the bad guy go?
"Ona şöyle diyeyim, Birincisi seni düşünmekten kendimi alıkoyamadığım için o kıza karşı aptalca davrandım.I'll just tell her, "First of all, I acted like a fool with that girl because I couldn't stop thinking of you.
- Aptal gibi davrandım.- I acted like an idiot.
- Bir aptal gibi davrandım.I acted like a fool.
- Bir g.t gibi davrandım ...- I acted like an ass...
- Dikkatsizce davrandım...I acted impetuously ..
- Tamam o zaman, önceden belirttiğim gibi, ben özgür bir ajan olarak davranacağım.Fine, then, as previously stated, I will act as the free agent that I am.
Bir yönetim kurulu toplantısı yapıp, bu maddeyi dile getireceğim ve başkan olarak yetkilerim doğrultusunda davranacağım.I will call a board meeting regarding on this matter, and I will act on my rights as the chief executive.
Bir zombi gibi davranacağım.I will act like a zombie.
Bundan sonra, eşin gibi davranacağım.From now on, I will act as your wife
Misafir gibi davranacağım.I will act like the guest that I am.
- Doğal davranıyorum.Act natural. - I am acting naturally.
Ben mi çocuk gibi davranıyorum?I am acting like a child?
Normal davranıyorum!I am acting normal !

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'act':

None found.