- Nicole, bebeğim, ...doğru ise böbürlenmek değildir. | - Nicole, baby, it's not bragging if it's the truth. |
- Yani diğer ailelere böbürlenmek zorunda mısın? | - You have to brag to the other parents? |
2 hafta sonra yapacağım konuşmada böbürlenmek için de büyük bir fırsat. | Plus, it'll give me great stuff to brag about in two weeks when I make my big speech. |
Ama böbürlenmek istemem. | But I don't mean to brag. |
- Ben de gerilince rep yaparak Star Search yarışmasını kazanmamla böbürlenirim. | You know what? When I get nervous, I brag about having won star search for my rapping. |
Ben senin yerine böbürlenirim. | I'll brag for you. |
Gidip herkese böbürlenirsin. | You'll go bragging to everyone. |
Terfi ya da iltimas peşinde koşmamakla böbürlenirsin sen. | You're always bragging you don't seek promotion or favors. |
Evet, sürekli bu konuda böbürlenir. | Yeah, he brags about it all the time. |
Gücüyle ilgili böbürlenir. | He brags about his power. |
"Harika bir kuş uçuşu olacak ve yuvasına şan getirecek"-- aylardır böyle böbürlendim. | "The great bird will take flight and bring glory to its nest"-- so I have bragged for months. |