Affedersiniz, bronzlaşmak ne zaman yine moda oldu? | Excuse me, when did tanning come back in style? |
Ama ağustos ayında, denizde yüzmek bronzlaşmak, böyle şeyler isterim. | But in August I want to see the sea, to swim, get a tan, and all that. |
Ama, Summer'ın 3 favori aktivitesi alışveriş, bronzlaşmak, ve ağdaymış. | But, Summer's three favorite activities are shopping, tanning, and waxing. |
Ayrıca biraz bronzlaşmak istiyorum. | I felt like sleeping late and getting a tan. |
Ben sadece bronzlaşmak istiyorum. | I just want to get a suntan. |
Belki bronzlaşırım. | Maybe work on my tan. |
- Orada bronzlaşırsın biraz. | You can work on your tan. Sir. |
Kumdan kaleler yaparsın sörf yaparsın bronzlaşırsın. | Build sandcastles... go surfing... get a tan... |
Mis gibi bronzlaşırsın işte. | Come on, a glorious tan. |
Peki, en azından iyi bronzlaşırsın. | Well, at least you'll get a nice tan. |
Sen bronzlaşırsın. | You can work on your tan. |
Hélene hemen bronzlaşır. | Helene tans well. |
Bak ne güzel bronzlaştım. | Look how tanned I am. |
Sadece bronzlaştım. | I'm just tanned from the sun. |
Çok fazla bronzlaştım. | I got tanned a bit too much. |