Speak any language with confidence

Take our quick quiz to start your journey to fluency today!

Get started

Boyamak (to paint) conjugation

Turkish
30 examples
This verb can also mean the following: color, dye
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present tense
boyarım
boyarsın
boyar
boyarız
boyarsınız
boyarlar
Past tense
boyadım
boyadın
boyadı
boyadık
boyadınız
boyadılar
Future tense
boyayacağım
boyayacaksın
boyayacak
boyayacağız
boyayacaksınız
boyayacaklar
Present continuous tense
boyuyorum
boyuyorsun
boyuyor
boyuyoruz
boyuyorsunuz
boyuyorlar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous tense
boyuyordum
boyuyordun
boyuyordu
boyuyorduk
boyuyordunuz
boyuyorlardı
Present negative tense
boyamam
boyamazsın
boyamaz
boyamayız
boyamazsınız
boyamazlar
Present continuous negative tense
boyamıyorum
boyamıyorsun
boyamıyor
boyamıyoruz
boyamıyorsunuz
boyamıyorlar
Past negative tense
boyamadım
boyamadın
boyamadı
boyamadık
boyamadınız
boyamadılar
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past continuous negative tense
boyamıyordum
boyamıyordun
boyamıyordu
boyamıyorduk
boyamıyordunuz
boyamıyordular
Future negative tense
boyamayacağım
boyamayacaksın
boyamayacak
boyamayacağız
boyamayacaksınız
boyamayacaklar
Present interrogative tense
boyar mıyım?
boyar mısın?
boyar mı?
boyar mıyız?
boyar mısınız?
boyarlar mı?
Present continuous interrogative tense
boyuyor muyum?
boyuyor musun?
boyuyor mu?
boyuyor muyuz?
boyuyor musunuz?
boyuyorlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Past interrogative tense
boyadım mı?
boyadın mı?
boyadı mı?
boyadık mı?
boyadınız mı?
boyadılar mı?
Past continuous interrogative tense
boyuyor muydum?
boyuyor muydun?
boyuyor muydu?
boyuyor muyduk?
boyuyor muydunuz?
boyuyorlar mıydı?
Future interrogative tense
boyayacak mıyım?
boyayacak mısın?
boyayacak mı?
boyayacak mıyız?
boyayacak mısınız?
boyayacaklar mı?
Present negative interrogative tense
boyamaz mıyım?
boyamaz mısın?
boyamaz mı?
boyamaz mıyız?
boyamaz mısınız?
boyamazlar mı?
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar
Present continuous negative interrogative tense
boyamıyor muyum?
boyamıyor musun?
boyamıyor mu?
boyamıyor muyuz?
boyamıyor musunuz?
boyamıyorlar mı?
Past negative interrogative tense
boyamadım mı?
boyamadın mı?
boyamadı mı?
boyamadık mı?
boyamadınız mı?
boyamadılar mı?
Past continuous negative interrogative tense
boyamıyor muydum?
boyamıyor muydun?
boyamıyor muydu?
boyamıyor muyduk?
boyamıyor muydunuz?
boyamıyorlar mıydı?
Future negative interrogative tense
boyamayacak mıyım?
boyamayacak mısın?
boyamayacak mı?
boyamayacak mıyız?
boyamayacak mısınız?
boyamayacaklar mı?

Examples of boyamak

Example in TurkishTranslation in English
- Ben buna "Çitleri boyamak" derim!- I call this "painting the fence."
- Bir eve sahip olmak ve onu boyamak. Ben çirkin bir esmerim. Okulu bırakmak ve güzel bebeklerimin olmasını istiyorum.-To paint a house, have a house l'm an ugly brunette l'd like to leave school and have fine babies l'm not sure who l am, but l love reading books
- Boyayacaktım ama Sid illa boyamak istiyordu.- Sid absolutely wanted to paint it.
- Geçen gün kediyi boyamak istedi.- The other day, she wanted to paint the cat.
- Herşeyi tekrar boyamak zorunda kaldım.- I had to paint everything.
- Boyarız. - "Ben boyarım." demek istedin herhalde.- We can paint it. - You mean I can paint it.
- Burada durursan, seni de boyarım.- If you stay there, I can paint you too.
- İstediğim kişiyi boyarım.- I can paint anybody I want to.
-19,95 dolara her arabayı boyarım.- I'll paint any car for $19.95.
Alan, ikimizin arasında ne hayal ettiğini bilimiyorum, ...eğer Herb'e bir şey söylersen, ...yemin ederim ağzına bir silah dayarım ve duvarları beyninle boyarım.I swear to God I'll put a gun in your mouth and paint these walls with your brains.
- Evet, çivi çakar, duvar boyarsın-- daha eğlencelisi bulunmaz.- Yeah, nail stuff, paint rocks-- couldn't be less gay.
Adam, kapıyı boyarken camın üzerine bant geçmeyi unutma, yoksa camı da boyarsın.Oh. Adam, when you paint the door, make sure that you put tape on the glass, or you'll get paint on it.
Ama benimkini boyarsın değil mi?But you'll paint mine, right?
Babanı bulduğunda sen de diğer gözünü boyarsın.And you can paint in the other eye when you find your father.
Baş harfler yanlış yazılmış, ama sen üzerini boyarsın.It's got one wrong initial, but you can paint over it.
- Ve çitleri boyar.-And he paints fences.
-Abim evleri boyar..iyidir de Jamie tanıyor 5.30 a geliyor..harika..hem iyleştirir de.Oh, you should hire my brother. He paints apartments. He`s really good.
-Kabukları alır ve boyar.- Takes, like, the plain shells and, you know, paints ´em.
Amy her bahar boyar onları.I mean, Amy paints them every spring.
Benim karım Sudha, sevgi renkleriyle bu sehpaları boyarMy wife Sudha paints these easels with the colors of love
"2. Çocuk odasını boya." Çocuk odasını boyadım!Nursery's painted!
"Kollarını bayrağımızın rengiyle boyadım..."I painted your arms the colours of our flag,
- Bunu ben boyadım.- I painted that.
- Kaç defa evine gelip daireni boyadım? - 3!How many times have I come over and painted your apartment?
- Tavanı yeni boyadım!I just painted that ceiling!
Bu odayı kırmızıya boyayacağım.I will paint this room red.
Bunun üzerini bıkıp usanmadan her gün boyayacağım.I will paint over this again and again day in and day out.
Bunun üzerini tekrar tekrar boyayacağım.I will paint over this again and again and again.
Lanet yatak odanı boyayacağım, olur mu?I will, I will paint your friggin' bedroom, okay?
Seninle, Seni içindeki güzellik ve gerçekliği çıkarmak için boyayacağım.With you, I will paint you to bring out your beauty and your truth.

More Turkish verbs

Related

Not found
We have none.

Similar

Not found
We have none.

Similar but longer

Not found
We have none.

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'paint':

None found.