" Evden ayrılmak için 5 dakikan var! " | "You have five minutes to leave the house!" |
"...bunlar uzun zamandır tiyatroyla ilgili ancak ayrılmak istiyor olacaklar..." | "either women who've been in the theater for a long time and want to leave it... |
"Aile" kimse geride bırakılmaz demektir. fakat ayrılmak istersen, gidebilirsin. | "Family" means nobody gets left behind but if you want to leave, you can. |
"Bana sadece 30 dakika ver, bir daha asla ayrılmak istemezsin." | "Give me 30 minutes and you will never want to leave me again." |
- Anlıyorum, kendim ayrılırım. | I understand. I'll leave on my own. |
- Ben sensem, nasıl senden ayrılırım ki? | How can I leave you alone if I'm you? |
- Kasabadan ayrılırım. | I will leave town. |
- O ayrılırsa bende ayrılırım. | - If he leaves, I leave. |
- Ve buna katılmazsan da ayrılırsın. | And if you can't get behind that, you might as well leave. |
Annenden ayrılırsın öyle mi? | Did you leave your mother? |
Ben giderken ayrılırsın işte. | You can break up with me when I leave. |
Birkaç gün içinde kasabadan ayrılırsın. | We'll leave in a few days. |
Biz istersek, bu evden ayrılırsın ya da ayrılmazsın. | You will leave this house or not if we say. |
(Susan Doktor'un dokunulmamış yemeğini geri getirir ve ayrılır.) | (Susan returns to Doctor's un touched food and leaves.) |
- Öncelikle izinsiz ayrılır... | First he leaves without permission... |
2004 yılında Swartz Highland Park'tan ayrılır ve Stanford Üniversitesi'ne girer. | In 2004, Swartz leaves Highland Park and enrolls in Stanford University. |
21 Nisan günü, Lincoln'ün naaşı trenle Washington'dan ayrılır ve 2.662 kilometre uzaktaki Springfield, Illinois'teki Oak Ridge mezarlığına doğru yola çıkar. | On April 21st, Lincoln's body leaves Washington by train, to travel 2,662 kilometers to Oak Ridge Cemetery in Springfield, Illinois. |
Acısını sona erdirmek için, Alfredo kaçar. Madrid'den ayrılır ve annesinin yanına gider, on yıl boyunca bir daha görüşmezler. | So that Amparo doesn't suffer Alfredo leaves and goes to find his mother. |
"20:30 civarında cep telefonumu unuttuğumu fark edince iş yerimden ayrıldım." | "Around 8:30, I left work when I realized I'd forgotten my cell phone." |
"Antwon" olarak girdim, ama "Skills" olarak ayrıldım. | I walked in "antwon," but i left "skills." |
"Ertesi gün oradan ayrıldım ve bir daha da geri dönmedim." | l left the next day and never went back. |
"Hemen o gece ayrıldım benim gibi Yahudilere neler olabileceğini biliyordum. | "In that very evening I left I knew what could happen to Jewish people like myself. I knew what was already happening, so I escaped to the Alps and I headed to America because I knew it wasn't going to stop." |
"Mitsuaki'den öğrendiğin üzere, Tokugawa klanı'ndan ayrıldım. | "As you heard from Mitsuaki, I have left the Tokugawa clan. |
'Ama Ahmedabad'daki telefon ve adresimden ayrılacağım.' | 'But I will leave my address and telephone number in Ahmedabad.' |
-Evden ayrılacağım. | - I will leave the house. |
Ama... farklı şekilde söyleyemezsin... ya da başka bir yalan yoksa iyiliğimiz için senden ayrılacağım. | But... you can't say another word... or lie to me or I will leave you for good. |
Ben işten ayrılacağım. | I... will leave my position. |
Ben... ayrılacağım. | I... will leave. |
"Bir dahiyi geride bırakarak şaşkınlık içerisinde ayrılıyorum. | "I am leaving, stunned - leaving behind a genius. |
'Bu mektupla Rajjo'yla ayrılıyorum.' | 'I am leaving this letter with Rajjo.' |
- Ben gemiden ayrılıyorum. | I am leaving the cruise. |
- Evet, ayrılıyorum. | - Yes, I am leaving. |
- Sen sanki senden ayrılıyorum diye rahatlamış gibisin bence. | - Like you are in relief because l am leaving from you by my own will |