çıldırmak

to go mad

Looking for learning resources? Study with our courses! Get a full Turkish course →

Conjugation of çıldırmak

This verb can also mean the following: look forward to, long, crave, go crazy, lose ones mind, go insane, hanker

Translation

Ben

Sen

Biz

Siz

Onlar

Present tense

çıldırırım

I go mad

çıldırırsın

you go mad

çıldırır

he/she/it goes mad

çıldırırız

we go mad

çıldırırsınız

you all go mad

çıldırırlar

they go mad

Past tense

çıldırdım

I went mad

çıldırdın

you went mad

çıldırdı

he/she/it went mad

çıldırdık

we went mad

çıldırdınız

you all went mad

çıldırdılar

they went mad

Future tense

çıldıracağım

I will go mad

çıldıracaksın

you will go mad

çıldıracak

he/she/it will go mad

çıldıracağız

we will go mad

çıldıracaksınız

you all will go mad

çıldıracaklar

they will go mad

Present continuous tense

çıldırıyorum

I am going mad

çıldırıyorsun

you are going mad

çıldırıyor

he/she/it is going mad

çıldırıyoruz

we are going mad

çıldırıyorsunuz

you all are going mad

çıldırıyorlar

they are going mad

Ben

Sen

Biz

Siz

Onlar

Past continuous tense

çıldırıyordum

I was going mad

çıldırıyordun

you were going mad

çıldırıyordu

he/she/it was going mad

çıldırıyorduk

we were going mad

çıldırıyordunuz

you all were going mad

çıldırıyorlardı

they were going mad

Present negative tense

çıldırmam

I do not go mad

çıldırmazsın

you do not go mad

çıldırmaz

he/she/it do not go mad

çıldırmayız

we do not go mad

çıldırmazsınız

you all do not go mad

çıldırmazlar

they do not go mad

Present continuous negative tense

çıldırmıyorum

I am not going mad

çıldırmıyorsun

you are not going mad

çıldırmıyor

he/she/it is not going mad

çıldırmıyoruz

we are not going mad

çıldırmıyorsunuz

you all are not going mad

çıldırmıyorlar

they are not going mad

Past negative tense

çıldırmadım

I did not go mad

çıldırmadın

you did not go mad

çıldırmadı

he/she/it did not go mad

çıldırmadık

we did not go mad

çıldırmadınız

you all did not go mad

çıldırmadılar

they did not go mad

Ben

Sen

Biz

Siz

Onlar

Past continuous negative tense

çıldırmıyordum

I was not going mad

çıldırmıyordun

you were not going mad

çıldırmıyordu

he/she/it was not going mad

çıldırmıyorduk

we were not going mad

çıldırmıyordunuz

you all were not going mad

çıldırmıyordular

they were not going mad

Future negative tense

çıldırmayacağım

I will not go mad

çıldırmayacaksın

you will not go mad

çıldırmayacak

he/she/it will not go mad

çıldırmayacağız

we will not go mad

çıldırmayacaksınız

you all will not go mad

çıldırmayacaklar

they will not go mad

Present interrogative tense

çıldırır mıyım?

do I go mad?

çıldırır mısın?

do you go mad?

çıldırır mı?

does he/she go mad?

çıldırır mıyız?

do we go mad?

çıldırır mısınız?

do you all go mad?

çıldırırlar mı?

do they go mad?

Present continuous interrogative tense

çıldırıyor muyum?

am I going mad?

çıldırıyor musun?

are you going mad?

çıldırıyor mu?

is he/she going mad?

çıldırıyor muyuz?

are we going mad?

çıldırıyor musunuz?

are you all going mad?

çıldırıyorlar mı?

are they going mad?

Ben

Sen

Biz

Siz

Onlar

Past interrogative tense

çıldırdım mı?

did I go mad?

çıldırdın mı?

did you go mad?

çıldırdı mı?

did he/she go mad?

çıldırdık mı?

did we go mad?

çıldırdınız mı?

did you all go mad?

çıldırdılar mı?

did they go mad?

Past continuous interrogative tense

çıldırıyor muydum?

was I going mad?

çıldırıyor muydun?

were you going mad?

çıldırıyor muydu?

was he/she going mad?

çıldırıyor muyduk?

were we going mad?

çıldırıyor muydunuz?

were you all going mad?

çıldırıyorlar mıydı?

were they going mad?

Future interrogative tense

çıldıracak mıyım?

will I go mad?

çıldıracak mısın?

will you go mad?

çıldıracak mı?

will he/she go mad?

çıldıracak mıyız?

will we go mad?

çıldıracak mısınız?

will you all go mad?

çıldıracaklar mı?

will they go mad?

Present negative interrogative tense

çıldırmaz mıyım?

do I not go mad?

çıldırmaz mısın?

do you not go mad?

çıldırmaz mı?

does he/she not go mad?

çıldırmaz mıyız?

do we not go mad?

çıldırmaz mısınız?

do you all not go mad?

çıldırmazlar mı?

do they not go mad?

Ben

Sen

Biz

Siz

Onlar

Present continuous negative interrogative tense

çıldırmıyor muyum?

am I not going mad?

çıldırmıyor musun?

are you not going mad?

çıldırmıyor mu?

is he/she not going mad?

çıldırmıyor muyuz?

are we not going mad?

çıldırmıyor musunuz?

are you all not going mad?

çıldırmıyorlar mı?

are they not going mad?

Past negative interrogative tense

çıldırmadım mı?

did I not go mad?

çıldırmadın mı?

did you not go mad?

çıldırmadı mı?

did he/she not go mad?

çıldırmadık mı?

did we not go mad?

çıldırmadınız mı?

did you all not go mad?

çıldırmadılar mı?

did they not go mad?

Past continuous negative interrogative tense

çıldırmıyor muydum?

was I not going mad?

çıldırmıyor muydun?

were you not going mad?

çıldırmıyor muydu?

was he/she not going mad?

çıldırmıyor muyduk?

were we not going mad?

çıldırmıyor muydunuz?

were you all not going mad?

çıldırmıyorlar mıydı?

were they not going mad?

Future negative interrogative tense

çıldırmayacak mıyım?

will I not go mad?

çıldırmayacak mısın?

will you not go mad?

çıldırmayacak mı?

will he/she not go mad?

çıldırmayacak mıyız?

will we not go mad?

çıldırmayacak mısınız?

will you all not go mad?

çıldırmayacaklar mı?

will they not go mad?

Examples of çıldırmak

Gel soytarı çıldırmak üzereyim!

O Fool I shall go mad!

Sanırım, ben de çıldırmak istiyorum!

Mad! And I want to go mad.

Ursula, ben de çıldırmak üzereyim.

All summer? I'll go mad, too.

Çatlattığımı düşünüceksin, ama çıldırmak istemiyorsam aklımı meşgul etmeliyim ve düşünmemeliyim.

You'll think I'm cracked, but if I don't want to go mad l must keep my mind busy, and not think.

Aksi takdirde çıldırırım.

Otherwise, I'll go mad.

Düşünmemem lazım yoksa çıldırırım.

I mustn't think. I mustn't think, or I'll go mad.

O evde yalnız başıma yaşamayı sürdürmek zorunda kalırsam çıldırırım.

I'd go mad if I had to live in that house on my own.

Uyuyamıyorum. Eğer beni istemezsen, ölürüm ya da çıldırırım.

If you reject me, I'll die or go mad.

Buna dayanamadım ve çıldırdım.

I couldn't bear that and went mad.

Eğer birşeyler söyle dersen Kendimi öveceğim ... Eğer benle olursan kendimi iyi hissedeceğim... Yoksa çıldıracağım...

l'll curse myself if l fail to express my feelings to you... l'll praise myself if you say what l want to say... l'll be myself if you are with me... else l will go mad...

çıldırmak

Conjugation of çıldırmak

Examples of çıldırmak

Further details about this page

LOCATION