Anlaşmayı bugün sonuçlandırmak istiyorlar. | They want to finalize the deal today. |
Bu yüzden geri döndüğünde bu şeyi sonuçlandırmak zorunda kalacağız sanırım. | So I guess we'll have to finalize this when you get back. |
Ve ben de Israel anlaşmasını sonuçlandırmak için Los Angeles'a uçacağım. | And I'll be flying to Los Angeles to finalize Israel's deal. |
Şimdi bütün yapmam gereken anlaşmayı sonuçlandırmak. | Now all I need to do is finalize the deal. |
Bütün anlaşmalarını cuma günleri sonuçlandırır. Kutsal Tanrıça için. | He finalizes all big deals on Fridays. |
Aslında boşanmamı yeni sonuçlandırdım, beş gün önce. | - I actually just finalized my divorce, about four days ago. |