Complete list of Turkish verbs on Cooljugator

Here you can find the entire list of 11999 Turkish verbs on Cooljugator, all on one page. If this page is too large for you, try using our sub-lists.

Choose Turkish verb list:

Complete list with 11999 verbs on one page

Sub-list No. 1, letters a - ç

Sub-list No. 2, letters ç - i

Sub-list No. 3, letters i - s

Sub-list No. 4, letters s - z

Find in the list on this page by first letter:

Live search within the list on this page:

abandırmak- lean against
abanmak - lean against
abanoz kesilmek - cut ebony
abanozlaşmak - do
abartılmak - do
abartmak - exaggerate
abat eylemek - do
abayı sermek - spread a cloak
abayı yakmak - fall in love
abazan kalmak - do
abazanlaşmak - do
abdest bozmak - break the ablution
abdest bozulmak - do
abdest tazelemek - refresh ablution
abdesti kaçmak - escape ablution
abdestini vermek - give the ablution
abes bulmak - find absurd
abes kaçmak - abortive escape
abesle uğraşmak - deal with the totally primitive
abideleşmek - do
abideleştirmek - commemorate
abilemek - do
ablukayı kaldırmak - raise a blockade
abone yapmak - subscribe
abramak - do
abuk subuk konuşmak - tell a long rigmarole
acarlaşmak - do
acayibine gitmek - go to bizarre
acayip karşılamak - meet strange
acayipleşmek - do
acayipleştirmek - do
acebe kalmak - stay aceba
aceleleştirmek - do
aceleye gelmek - come rushing
aceleye getirmek - rush
acemileşmek - do
acemilik çekmek - attract novice
Acemleştirmek - do
acı çekmek - suffer
acı gelmek - do
acı söylemek - say pain
acı vermek - afflict
acıkılmak - do
acıklanmak - explain
acıkmak - hunger
acıktırmak - make hungry
acıktırtmak - let somebody make somebody else hungry
acılanmak - do
acılaşmak - do
acılaştırmak - acerbate
acımak - become bitter
acındırmak - pity to
acınılmak - do
acınmak - do
acısı çıkmak - exit pain
acısı içine çökmek - collapse into pain
acısına dayanamamak - stand the pain
acısını bağrına basmak - press pain embrace
acışmak - do
acıtmak - hurt someone
acil şifalar dilemek - wish a speedy recovery
acilenmek - do
âciz kalmak - frustrate stay
aç açık kalmak - open stay open
aç bırakmak - starve
aç doyurmak - feed hungry
aç susuz kalmak - do
açabilmek - open to
açığa alınmak - do
açığa çıkarmak - expose
açığa çıkmak - come into the open
açığa vurmak - reveal
açığı çıkmak - exit open
açığıçıkmak - do
açığını kapatmak - close the gap
açığınıkapatmak - do
açık kapamak - open to close
açık kapı bırakmak - leave the door open
açık konuşmak - talk turkey
açık saçık konuşmak - talk smut
açık söylemek - do
açık tutmak - keep clear
açık vermek - open
açıklama yapmak - mak a statement
açıklamak - explain
açıklanmak - explain
açıklaşmak - do
açıklaşmamak - do
açıklaştırmak - lighten
açıklatmak - do
açıklığa kavuşturmak - clarify
açıkta bırakmak - expose
açıktan atamak - assign the open
açıktan atanmak - do
açıktan geçmek - pass open
açıktan kazanmak - win openly
açılabilmek - open
açılıp saçılmak - scatter opening
açılmak - do
açımlamak - anatomize
açımlanmak - anatomize
açındırmak - do
açınmak - you opened
açınsamak - do
açkılamak - do
açkılanmak - do
açkılatmak - do
açlık çekmek - go hungry
açlıktan imanı gevremek - do
açlıktan imanıgevremek - do
açlıktan nefesi kokmak - do
açmak - open
açtırmamak - do
ad çekilmek - retreat name
ad çekmek - take title
ad çekmeye girmek - name to enter the draw
ad çektirmek - grind name
ad koymak - give a name
ad takmak - nickname
ad vermek - give name
ad yapmak - make a name
adak adamak - take a vow
adaklamak - do
adaklanmak - do
adalet dağıtmak - dispense justice
adaletine sığınmak - take refuge in the justice
adam almamak - man taking
adam beğenmemek - man like
adam hesabına koymak - put the mans account
adam içine çıkmak - go into man
adam içine karışmak - man to become involved
adam kullanmak - do
adam yerine koymak - do
adamak - devote
adamdan saymak - man to count the
adamına çatmak - do
adamsamak - man to
adamsımak - do
adamsınmak - man
adanmak - do
adapte olunmak - do
adatmak - do
aday göstermek - nominate
adaylığını koymak - put oneself forward
adçekmek - do
addedilmek - rank as
addetmek - esteem
addolunmak - do
âdet edinmek - fall into a habit
âdet görmek - menstruate
adı bile okunmamak - name even not to read
adı çıkmak - get a bad name
adı deliye çıkmak - name to go crazy
adı duyulmak - name to be heard
adı kaldırılmak - name to be removed
adı kötüye çıkmak - exit abuse name
adı verilmek - do
adım adım gezmek - walk step by step
adım adım izlemek - dog smbs steps
adım atmamak - do
adımını attırmamak - avoid hopping step
adımlamak - pace
adımlanmak - do
adımlarını seyrekleştirmek - do
adımlarını sıklaştırmak - thicken the steps
adımlaşmak - do
adını ağzına almamak - do
adını anmamak - mention the name
adını bozmak - disrupt the name
adını koymak - give a name
adını vermek - name after
adınıalmak - do
adileşmek - do
adîleşmek - do
adileştirmek - bemean
adîleştirmek - bemean
adlandırılmak - you called
adlandırmak - designate
adlanmak - do
adlaşmak - do
adlaştırmak - do
adres değiştirmek - change address
af çıkarılmak - do
af dilemek - apologize
af kapsamına alınmak - get to amnesty
afacanlaşmak - do
afakanlanmak - do
afallamak - startle
afallaşmak - do
afallaştırmak - do
afallatmak - astound
affa uğramak - stop amnesty
affedilmek - do
affetmek - forgive
affetmemek - forgive
affettirmek - beg smb off
affeylemek - forgive
affolunmak - do
afiş yutmak - swallow posters
afişlemek - placard to
afişte kalmak - stay on posters
afiyet bulmak - do
aforoz edilmek - do
aforozlamak - do
aforozlanmak - do
afsunlamak - hex
afsunlanmak - hex
afur tafura gelmemek - do
afyon çekmek - take opium
afyon yutmak - swallow opium
afyonlamak - opiate
afyonlanmak - do
afyonu başına vurmak - do
agrandisman yaptırmak - do
agulamak - do
ağ çekmek - take network
ağaçlamak - do
ağaçlandırılmak - do
ağaçlandırmak - reforest
ağaçlanmak - tree to
ağaçlaşmak - do
ağalanmak - do
ağarmak - gray
ağartılmak - do
ağçekmek - do
ağda yapmak - remove hair by waxing
ağdalanmak - do
ağdalaşmak - do
ağdalaştırmak - do
ağdırmak - do
ağı katmak - join network
ağılamak - corral
ağılandırmak - do
ağılanmak - do
ağılaşmak - do
ağıllanmak - do
ağınmak - fall down
ağır basmak - outweigh
ağır çekmek - preponderate
ağır durmak - stop heavy
ağır gelmek - preponderate
ağır işitmek - do
ağır kaçmak - escape heavy
ağır kayba uğramak - suffer heavy loss
ağır oturmak - sit heavy
ağır satmak - heavy sell
ağır söylemek - say heavy
ağır söz söylemek - heavy word to say
ağır yemek - stodge
ağırlamak - entertain
ağırlanmak - accommodate
ağırlaşmak - worsen
ağırlaştırmak - aggravate
ağırlatmak - do
ağırlığınca altın değmek - do
ağırsamak - do
ağırşaklanmak - do
ağız açmamak - open mouth
ağız açtırmamak - do
ağız burun birbirine karışmak - muzzle meld
ağız dil vermemek - give oral language
ağız kalabalığına getirmek - bring to rant
ağız kullanmak - use mouth
ağız satmak - sell mouth
ağız tamburası çalmak - do
ağız tamburasıçalmak - mouth to tamburasal
ağız tıkamak - bung mouth
ağız yapmak - shuffle
ağız yaymak - mouth spread
ağız yoklamak - take a sounding
ağızda dağılmak - disintegrate in the mouth
ağızda sakız gibi çiğnemek - do
ağızdan kapmak - mouth container
ağızlamak - mouth
ağızlaşmak - do
ağlamak - cry
ağlamaklıolmak - do
ağlanmak - cry to
ağlaşmak - lament
ağlatmak - make cry
ağlenmek - do
ağmak - network
ağnamak - back pain
ağnanmak - do
ağrımak - ache
ağrına gitmek - go to pain
ağrısıtutmak - do
ağrısız başına kaşbastı bağlamak - connect it painless per kasbas
ağrısız başına kaşbastıbağlamak - do
ağulamak - gurgle
ağza almamak - receive the mouth
ağzı açık kalmak - gape
ağzı çiriş çanağına dönmek - do
ağzı dili kurumak - dry mouth language
ağzı dili tutulmak - keep his mouth language
ağzı dolu dolu konuşmak - speak mouth to the fullest
ağzı kurumak - dry mouth
ağzı laf yapmak - mouth to talk
ağzı oynamak - play the mouth
ağzı sulanmak - drool
ağzı süt kokmak - mouth to smell milk
ağzı varmamak - mouth to reach
ağzı yanmak - mouth burn
ağzıçirişçanağına dönmek - return to azirianag
ağzıdili bağlanmak - connect azdil
ağzıdili kurumak - dry the azdil
ağzıdili tutulmak - do
ağzıdolu dolu konuşmak - do
ağzıkulaklarına varmak - arrive at azkulak
ağzına almamak - receive the mouth
ağzına bakakalmak - stare into the mouth
ağzına baktırmak - get that looked into the mouth
ağzına bir şey koymamak - put something in his mouth
ağzına burnuna bulaştırmak - infect the nose
ağzına geleni söylemek - let fly
ağzına gem vurmak - do
ağzına kira istemek - do
ağzına koymamak - put in the mouth
ağzına lokma koymamak - put bite into her mouth
ağzına sürmemek - take the mouth
ağzına tıkamak - expose the mouth
ağzına verilmesini beklemek - do
ağzına yakışmamak - do
ağzında bırakmak - leave in your mouth
ağzında gevelemek - slur
ağzında yaş kalmamak - keep the mouth wet
ağzında yaşkalmamak - do
ağzından baklayı çıkarmak - remove the beans from the mouth
ağzından baklayıçıkarmak - do
ağzından çıkanı kulağı duymamak - do
ağzından çıkmak - pass smbs lips
ağzından çıt çıkmamak - do
ağzından dirhemle çıkmak - do
ağzından girip burnundan çıkmak - enter exit from the nose from the mouth
ağzından kaçırmak - blurt out
ağzından kapmak - grab the mouth
ağzından lokmasınıalmak - do
ağzını açıp gözünü yummak - turn a blind eye to open his mouth
ağzını açmamak - open his mouth
ağzını bıçak açmamak - knife to open his mouth
ağzını bozmak - disrupt the mouth
ağzını burnunu dağıtmak - deploy the nose mouth
ağzını dilini bağlamak - connect the mouth languages
ağzını kapamak - shut your mouth
ağzını kiraya vermek - give her mouth to rent
ağzını koklamak - do
ağzını mühürlemek - seal the mouth
ağzını sıkı tutmak - keep your mouth shut
ağzını tıkamak - gag
ağzını toplamak - collect his mouth
ağzını tutmak - keep your mouth
ağzını yoklamak - check on the mouth
ağzının içi yangın yerine dönmek - do
ağzının içine baktırmak - get that looked into the mouth
ağzının içine girmek - enter into the mouth
ağzının kokusunu çekmek - do
ağzının tadı kaçmak - do
ağzının tadını bilmek - have a fine palate
ağzının tadını kaçırmak - dampen the mouth
ağzının tadınıalmak - do
ağzının tadınıbilmek - do
ağzının tadınıkaçırmak - do
ağzınıtıkamak - do
ağzıoynamak - do
ağzısulanmak - do
ağzısüt kokmak - do
ah çekmek - take ah
aharlamak - do
ahbap çıkmak - dude exit
ahbaplığa dökmek - pour buddies with her
ahbaplık kurmak - establish ahbaplk
ahbaplıka dökmek - pour ahbaplk
ahdetmek - vow
ahengi bozulmak - do
ahenk kurmak - establish harmony
ahenk sağlamak - ensure harmony
ahenk vermek - do
ahenkleştirmek - harmonize
ahı çıkmak - oh exit
ahı tutmak - keep ah
ahı yerde kalmamak - ah to remain in place
ahıra çekmek - attract barn
ahıra çevirmek - turn the barn
ahırlamak - do
ahıyerde kalmamak - stay in ahyer
ahitleşmek - do
ahkâm çıkarmak - remove canon
ahkâm kesmek - pontificate
ahlamak oflamak - do
ahlamak puflamak - do
ahlamak vahlamak - do
ahlamak - do
ahmak yerine koymak - put dope
ahmaklaşmak - do
ahmaklaştırmak - stupefy
ahreti boylamak - end up in the afterlife
ahretini yapmak - do
ahzetmek - do
ak basmak - press the flow
ak sakaldan yok sakala gelmek - do not come from white beard beard
akaçlamak - do
akaçlatmak - do
akamete uğramak - stop backing the
akan sular durmak - stop flowing waters
akar edinmek - learn flows
akçalamak - do
akçalanmak - do
akçıllanmak - do
akçıllaşmak - do
akdedilmek - conclude
akdetmek - conclude
akıbetine uğramak - stop the fate
akıl almamak - get wisdom
akıl bırakmamak - leave the mind
akıl danışmak - seek advice
akıl durdurmak - stop the mind
akıl erdirmek - mind to quit
akıl havsala almamak - receive mental pelvis
akıl kârı olmamak - do
akıl vermek - counsel
akıl yormak - mind poop
akılda kalmak - stick in the mind
akılda tutmak - keep in mind
akıldan çıkarmak - remove from the mind
akıldan çıkmak - exit mind
akıldan çıkmamak - haunt
akıldan geçirmek - do
akıllandırmak - do
akıllanmak - do
akıllara durgunluk vermek - boggle the mind
akıllı geçinmek - wise to go
akıllıolmak - do
akılsallaştırmak - do
akım derken bokum demek - do
akıntıya kapılmak - upstream to door
akıntıya kürek çekmek - grope in the dark
akıp gitmek - run off
akışkanlaşmak - do
akışkanlaştırmak - make fluid
akışmak - flow
akıtılmak - pour
akıtmak - drain
akideyi bozmak - break the creed
akim kalmak - stay current
akis uyandırmak - evoke flow
akla fenalık vermek - give evil mind
akla karayı seçmek - reason to choose the land
aklamak - exculpate
aklanmak - do
aklaşmak - do
aklaştırmak - do
aklı almamak - take his mind
aklı başında olmamak - do
aklı başından gitmek - go sane
aklı çıkmak - exit mind
aklı durmak - stand to reason
aklı kalmak - do
aklı kesmek - cut sanity
aklı sonradan gelmek - do
aklı takılmak - mind to hang
aklı zıvanadan çıkmak - exit mind tenon
aklına bir şey gelmek - do
aklına geleni söylemek - say whatever comes uppermost
aklına geleni yapmak - do
aklına gelmek - come to ones mind
aklına getirmek - call to mind
aklına koymak - put your mind
aklına sığdırmak - fit the mind
aklına sığmamak - fit in the mind
aklına vurmak - hit the mind
aklında kalmak - stay in your mind
aklında tutmak - hoard
aklından çıkarmamak - take his mind
aklından çıkmak - exit mind
aklından geçirmek - draw on ones imagination
aklından geçmek - cross ones mind
aklından tutmak - keep in mind
aklını başka yere vermek - give your mind to another place
aklını oynatmak - unhinge
aklını şaşırmak - do
aklının köşesinden geçmemek - mind to go through the corner
aklının terazisi bozulmak - mind the balance to deteriorate
akmak - flow
akort yapmak - tune
akortlamak - tun to
akortlanmak - do
akortlatmak - do
akortsuzlaşmak - do
akortsuzlaştırmak - do
akozlamak - do
akraba çıkmak - exit relatives
aksamak - hitch
aksatılmak - do
aksatmak - do
aksetmek - reverberate
aksettirmek - reflect
aksırmak - sneeze
aksilenmek - do
aksileşmek - do
aksiliği tutmak - keep mishap
aksilik çıkmak - exit mishap
aksiliki tutmak - keep the axillary
akşama kalmak - stay the night
akşamlamak - do
akşamlatmak - do
aktarılmak - transfer
aktarma yapmak - transfer
aktarmak - transfer
aktif rol oynamak - play an active role
aktifleşmek - activate
aktifleştirmek - activate
aktüalitesini kaybetmek - lose the actuality
aktüelleşmek - do
al basmak - print order
al kanlara boyanmak - get the blood stained
alabanda vermek - give zealand alabama
alaca soymak - do
alacağına tutmak - take hold
alacaklandırmak - credit to
alacaklı çıkmak - exit creditor
alacalamak - do
alacalandırmak - do
alacalanmak - do
alaflamak - alloy back
alafrangalaşmak - do
alafrangalaştırmak - do
alaka çekmek - attract relevance
alâka duymak - hear interest
alaka duymak - hear relevance
alakalandırmak - do
alâkalandırmak - do
alakalanmak - do
alâkalanmak - do
alakayı kesmek - cut to do
alalamak - take
alâminüt yemek - snack food
alarga durmak - stop cast off
alargada durmak - stand in alarga
alargadan seyretmek - watch the alarga
alârma geçmek - move to alarm
alarmak - alert
alaşımlamak - alloy back
alaturkalaşmak - do
alaturkalaştırmak - do
alay gibi gelmek - come as teasing
alaya bozmak - disrupt the procession
alaya çıkmak - exit procession
alazlamak - sear
alazlanmak - sear
albeni vermek - appeal
alçacık dağları ben yarattım demek - do
alçaklaşmak - do
alçaklaştırmak - do
alçalmak - descend
alçılamak - cast to
alçılanmak - do
alçılatmak - do
aldanmak - fall for
aldatılmak - do
aldatmak - betray
aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek - do
aldırış etmemek - do
aldırmak - let somebody take
aldırtmak - find somebody who lets somebody else take something
aldırtmamak - find
âlem yapmak - go to town
âleme dalmak - fall worlds
alenileşmek - do
alesta beklemek - wait alesta
alesta durmak - stand alesta
alesta tutmak - keep ales
aleşmek - do
alev gibi parlamak - shine like flame
alev saçağı sarmak - wrap flame fringe
alevlendirmek - rekindle
alevlenmek - flare
aleyhe dönmek - boomerang
aleyhinde konuşmak - weigh against smb
aleyhine dönmek - turn against
algılamak - perceive
algılanabilmek - detect
algılanmak - detect
algılatmak - perceive
alıcı bulmak - find buyers
alıcı çıkmak - exit receiver
alıcı gözüyle bakmak - do
alıcı kılığına girmek - enter the recipient costume
alık alık bakmak - do
alıklaşmak - do
alıklaştırmak - do
alıkmak - do
alıkonulmak - keep down
alıkoymak - retain
alıktırmak - do
alımlamak - do
alın teri dökmek - turn an honest penny
alın teri ile kazanmak - get win with customers
alındırmak - let someone made resent by somebody else
alındırtmak - find somebody who lets someone resent by somebody else
alınmak - do
alıntılamak - do
alıp sattığı olmamak - do
alıp vereceği olmamak - do
alıp verememek - do
alıp vermek - give and take
alış veriş yapmak - do
alış verişe çıkmak - go to shopping
alış verişi kesmek - cut exchange
alışagelmek - do
alışılmak - do
alışkanlık edinmek - fall into a habit
alışkanlıktan kopamamak - break off from the habit
alışmak - become familiar with
alıştırılmak - acclimate
alıştırmak - exercise
alışverişe çıkmak - go to shopping
alışverişi kesmek - cut shopping
alkış kopmak - do
alkış tufanı kopmak - do
alkış tutmak - keep applause
alkışlamak - applaud
alkışlanmak - draw applause
alkışlatmak - do
allamak - do
allâme kesilmek - do
allâmelik taslamak - do
allanmak - do
allaşmak - do
almak - take
almamak - rule out
Almanlaşmak - germanize
Almanlaştırmak - do
alnını karışlamak - defy
alt çene oynamak - lower jaw to play
alt damak - do
alt yazılamak - do
altıdan yemek - eat six
altın kesmek - hack gold
altın leğene kan kusmak - gold basin to vomit blood
altında kalmak - stay under
altında kalmamak - requite
altından Çapanoğlu çıkmak - do
altından girip üstünden çıkmak - enter to go over under
altından kalkamamak - do
altını çizmek - underline
altını ıslatmak - soak gold
altını üstüne getirmek - turn under
altınlamak - gild to
altınlanmak - do
altınlaşmak - do
altınlatma - do
altınlatmak - do
altıparmak - do
altlamak - bottom
altmış altıya bağlamak - connect sixty six
altta kalmak - do
alttan güreşmek - bottom to wrestle
amaç edinmek - aim
amaçlamak - intend
amaçlanmak - intend
aman bulmak - find mercy
aman dilemek - do
aman vermek - give amanda
aman vermemek - give no quarter
amana gelmek - oh come on
ambalâj yapmak - do
ambalaj yapmak - make packaging
ambalajlamak - package
ambalajlanmak - do
ambargo koymak - embargo
ambargoyu kaldırmak - lift the embargo
ambarlamak - do
ameliyat geçirmek - undergo an operation
Amerikalılaşmak - americanize
amına koymak - put am
amonyaklamak - do
ana avrat düz gitmek - swear like a bargee
ana baba eline bakmak - do
anaçlaşmak - do
anadan doğmuşa dönmek - born return to the main
anafora kaptırmak - eddy rein
anaforlamak - eddy to
anahtar uydurmak - keep key
anahtar vermek - switch
anahtarı beline takmak - install the key to waist
analanmak - honest look to
analaştırmak - do
anarşistleşmek - do
anası ağlamak - mother cry
anasına avradına sövmek - do
anasından emdiği süt burnundan gelmek - do
anasını ağlatmak - give smb hell
anasını bellemek - do
anasının nikâhını istemek - do
andırışmak - do
andırmak - remind
anestezi yapmak - do
angarya çekmek - take the drudgery
angaryaya koşmak - run a chore
anıklamak - do
anıklaşmak - do
anılaşmak - do
anılmak - do
anımsamak - remember
anımsanmak - remember to
anımsatmak - evoke
anırmak - bray
anışdırmak - do
anıştırmak - do
anıtlaşmak - do
anıtlaştırılmak - do
anıtlaştırmak - monumentalize to
anız biçmek - mow the stubble
anız bozmak - disrupt the stubble
anız yakmak - burn stubble
anket yapmak - poll
anlam çıkarmak - infer from
anlam taşımak - make sense
anlam vermek - make of
anlamak - understand
anlamamak - do
anlamazlıktan gelmek - come to understand it
anlamına gelmek - mean
anlamlandırmak - make sense
anlamsızlaşmak - do
anlamsızlaştırmak - reduce to absurdity
anlaşılmak - do
anlaşma yapmak - make a deal
anlaşmak - agree
anlaşmaya varmak - reach an agreement
anlaşmazlık çıkmak - exit disputes
anlaştırmak - do
anlata anlata bitirememek - go into rhapsodies
anlatılmak - do
anlatmak - explain
anlattırmak - do
anlayıp dinlemek - listen and understand
anlayış göstermek - show understanding
anlayışgöstermek - do
anmak - make mention of
anmamak - mention
annanmak - do
anormalleşmek - do
ansımak - do
ansıtmak - do
ant verdirmek - time to inflict
ant vermek - give time
antant kalmak - do
antet koymak - do
antikasını bilmek - know the antique
antipatik bulmak - find distasteful
antlaşmak - do
antrenman yapmak - practice
aparmak - do
apazlamak - do
apılamak - do
apışıp kalmak - straddle
apışmak - do
apıştırmak - do
apikoda beklemek - wait in apiko
aprelemek - finish
apse yapmak - do abscess
apseleşmek - do
aptal yerine koymak - befool
aptallaşmak - grow stupid
aptallaştırmak - stultify
aptallığa vurmak - hit stupidity
aptes tazelemek - refresh poo
aptesi bozulmak - poo to deteriorate
ar ve hayâ perdesi yırtılmak - do
ara bulmak - mediate
ara vermek - break
araba kullanmak - drive
arabanın tekerine taş koymak - stymie the cars wheels
arabeskleşmek - do
aracı koymak - put the vehicle
arada çıkarmak - do
arada kalmak - stay together
arada kaynamak - do
aradan çekilmek - do
aradan çıkarmak - remove the break
aradan kaldırmak - raise
araklamak - pilfer
aralamak - do
aralanmak - do
aralarından kara kedi geçmek - switch between black cat
aralarından su sızmamak - do
aralarını bozmak - set by the ears
aralarını bulmak - reconcile
aralatmak - do
aralık vermek - range
arama yapmak - search
aramak taramak - scan search
aramak - seek
aranılmak - do
aranmak - ask for trouble
arap saçına dönmek - return to tangle
Arapçalaştırmak - do
Araplaşmak - do
Araplaştırmak - do
arapsaçına dönmek - return to tangle
arası açılmak - grow away from
arasına karışmak - mingle
araştırılabilmek - investigate
araştırılmak - investigate
araştırmak - search
aratmak - research
aratmamak - find avoid
araya girmek - intervene
araya gitmek - go together
araya koymak - interpose
araya soğukluk girmek - butt cold
araya vermek - meet
arayı soğutmak - leave to cool
arayı yapmak - make the call
arayıp soranı bulunmamak - do
arayıp sormak - cast about
ardaklanmak - do
ardı arası kesilmemek - increase crosscutting
ardı kesilmek - cut up
ardılmak - do
ardımak - do
ardımsımak - do
ardından atlı kovalamak - do
ardını getirmek - bring up
ardını kesmek - cut the
argaçlamak - shed
argolaşmak - do
arı gibi sokmak - sting like a bee
arık çekmek - take arkan
arıklamak - do
arıklaşmak - do
arıklatmak - do
arılamak - do
arılanmak - do
arılaşmak - do
arılaştırmak - purify
arına dokunmak - touch the bee
arındırmak - purify
arının yuvasına çomak sokmak - disturb the bees nest
arınmak - become clean
arışlamak - set with a warp
arıtmak - purify
arıza yapmak - do
arızalanmak - fail
arka arkaya vermek - do
arka bulmak - find back
arka çevirmek - turn back
arka çıkmak - back up
arka kapıdan çıkmak - exit through the back door
arka vermek - give back
arkada bırakmak - leave behind
arkada kalmak - stay behind
arkadan söylemek - say behind
arkadan vurmak - knife
arkalamak - duplex
arkalanmak - do
arkası alınmak - do
arkası kesilmek - cut back
arkasına bakmadan gitmek - go without looking back
arkasından koşmak - run after
arkasından sürüklemek - do
arkasını dayamak - recline the back
arkasını getirememek - do
arkasını sıvamak - plaster the back
arkaya kalmak - stay back
arlanmak - adjust to
arma budatmak - do
arma donatmak - equip rigging
arma soymak - rob rigging
Arnavutlaşmak - do
Arnavutlaştırmak - do
arpalık yapmak - do benefice
arpası çok gelmek - do
arsızlanmak - do
arsızlaşmak - do not be fresh to
arşınlamak - tread
arşivlemek - do
art damak - do
artakalmak - do
artıklamak - do
artırılmak - increase
artırmak - increase
artmak - increase
arttırmak - increase
arzu duymak - desire to hear
arzulamak - hanker
arzusu kalmak - do
asabileşmek - do
asalaklaşmak - do
asfaltlamak - asphalt
asfaltlanmak - asphalt
asılanmak - do
asılmak - hang
asıp kesmek - hang hack
asileşmek - do
asker çıkarmak - send troops
askere alınmak - enlist
askere çağrılmak - do
askere gitmek - join the army
askerileşmek - do
askerileştirmek - militarize
askerlik yapmak - do military service
askıda bırakmak - dangle smth before smb
askıda kalmak - tremble in the balance
askıya çıkmak - exit suspended
aslan kesilmek - do
aslı çıkmak - do
aslıçıkmak - do
asmak - hang
asrileşmek - do
astarlamak - apply an undercoat
astarlanmak - apply an undercoat
astarlatmak - do
astırmak - do
aşabilmek - overcome
aşağı görmek - see below
aşağıalmak - do
aşağıgörmek - do
aşağıkalmamak - do
aşağılamak - insult
aşağılanmak - do
aşağılaşmak - do
aşağılatmak - do
aşağısamak - down to
aşermek - do
aşığı cuk oturmak - do
aşığıcuk oturmak - do
âşığıkesilmek - do
aşık atmak - rival
aşık attırmak - find somebody to rival
aşık olmak - fall in love
âşık olmak - fall in love
aşıkmak - love
aşılamak - instill
aşılanmak - do
aşılatmak - inoculate
aşılmak - hang
aşındırmak - erode
aşınmak - wear
aşıolmak - do
aşırı gitmek - go to extremes
aşırıgitmek - do
aşırılmak - do
aşırmak - mooch
aşıvurmak - do
aşinalık göstermek - show familiarity
aşk yapmak - make love
aşka gelmek - come to love
aşlamak - do
aşmak - cross
aştırmak - have your head
aşyermek - do
at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak - do
at çevirmek - do
at izi it izine karışmak - allow it to interfere horse trail
at koşturmak - horse gallop
at oynatmak - horse play
ata et - do
atadan babadan görmek - see the father ancestor
atak yapmak - attack
atamak - assign
atanma yapmak - make appointment
atanmak - do
atbaşı gitmek - do
ateh getirmek - bring ateh
ateş basmak - press fire
ateş gibi yanmak - burn like fire
ateş saçmak - fire to hair
ateş vermek - fire
ateş yakmak - make a fire
ateşe tutmak - keep the fire
ateşe vermek - set on fire
ateşe vurmak - hit the fire
ateşi başına vurmak - hit per fire
ateşi uyandırmak - wake up the fire
ateşlemek - spark
ateşlendirmek - inflame
ateşlenmek - fever
ateşletmek - do
atfetmek - arrogate
atıf yapmak - make reference
atılmak - do
atını sağlam kazığa bağlamak - connect to the firm at stake
atışmak - bicker
atıştırmak - gobble
atkılamak - weave
atlama taşı yapmak - do
atlamak - jump
atlandırmak - do
atlanılmak - do
atlanmak - skip
atlatılmak - overcome
atlatmak - bypass
atmak - throw
atmamak - throw not
attığı tırnak kadar olamamak - do
attırmak - find somebody to beat
auta çıkmak - exit shot
ava çıkmak - go shooting
avans çekmek - take advance
avans vermek - give points to smb
avara kasnak işlemek - handle freewheels
avare dolaşmak - do
avareleşmek - do
avaz avaz bağırmak - shout loudly
avkalamak - do
avlamak - hunt
avlanmak - hunt
avlatmak - do
Avrupalılaşmak - europeanize
avşarlamak - do
avşarlandırmak - do
avşarlanmak - do
avucu kaşınmak - do
avucuna saymak - count the handful
avucunu yalamak - lick the palms
avucunun içi gibi bilmek - do
avucunun içinde tutmak - hold in the palm
avuçlamak - fist
avukat tutmak - retain a lawyer
avundurmak - do
avunmak - do
avurdu avurduna geçmek - move the cheek to cheek
avurt satmak - sell cheek
avurt şişirmek - inflate the cheek
avurtlamak - do
avurtları çökmek - do
avutmak - cheer
avutulmak - do
ay harmanlanmak - blend month
ayağa fırlamak - start up
ayağa kaldırmak - raise
ayağı dolaşmak - roam the foot
ayağı düze basmak - press the foot flat
ayağına bağ vurmak - hit the foot ligament
ayağına çağırmak - call the foot
ayağına çelme takmak - trip on foot
ayağına dolanmak - do
ayağına geçirmek - put the foot
ayağına gelmek - come on foot
ayağına getirmek - bring up
ayağına gitmek - go on foot
ayağına ip takmak - attach the rope to the foot
ayağına kadar gelmek - come up
ayağına kapanmak - shut down the foot
ayağına kira istemek - do
ayağına üşenmemek - do
ayağını alamamak - do
ayağını bağlamak - connect the foot
ayağını çekmek - take the stand
ayağını denk basmak - press riot
ayağını giymek - foot wear
ayağını kesmek - cut off the feet
ayağını vurmak - hit the foot
ayağının altına karpuz kabuğu koymak - do
ayağının bağını çözmek - unlace his feet
ayağının pabucu olamamak - do
ayağının pabucunu başına giymek - do
ayak atmamak - throw up
ayak bağını çözmek - unlace foot
ayak basmak - set foot
ayak basmamak - push up
ayak çekmek - take up
ayak değiştirmek - change feet
ayak diremek - balk
ayak tutmak - keep your feet
ayak uydurmak - keep pace with
ayak vermek - give up
ayak yapmak - make up
ayakaltında bırakmak - leave lying around
ayakaltında dolaşmak - roam lying around
ayakkabı vurmak - hit shoes
ayakkabılarını çevirmek - turn off your shoes
ayaklamak - foot to
ayaklandırmak - stampede
ayaklanmak - riot
ayakları dolaşmak - roam feet
ayakları geri geri gitmek - go back back foot
ayakları yere değmemek - walk on air
ayaklarını yerden kesmek - sweep smb off his feet
ayaklarının ucuna basmak - press the toes
ayakta durmak - stand
ayakta kalmak - keep up
ayakta tutmak - keep standing
ayakta uyumak - drowse
ayarlamak - set
ayarlanmak - do
ayarlatmak - let something adjust
ayarlattırmak - let something being adjusted by somebody else
ayarlayabilmek - set
ayartılmak - do
ayaz kesmek - cut frosty
ayaz vurmak - frost hit
ayaza çekmek - attract frosty
ayazda kalmak - stay out in the cold
ayazlamak - do
ayazlandırılmak - do
ayazlandırmak - do
ayazlanmak - do
ayazlatmak - do
aydamak - do
aydınlanmak - brighten
aydınlaşmak - do
aydınlatılmak - illuminate
aydınlatmak - brighten
aydınlığa çıkmak - come to light
ayıbını yüzüne vurmak - do
ayıklamak - extract
ayıklanmak - extract
ayıklatmak - do
ayıkmak - sober
ayılıp bayılmak - love aylp
ayılmak bayılmak - do
ayılmak - sober up
ayınları çatlatmak - do
ayınlarıçatlatmak - do
ayıpını yüzüne vurmak - do
ayıplamak - blame
ayıplanmak - reprove
ayırım yapmak - distinguish
ayırım yaratmak - create discrimination
ayırımlamak - do
ayırmak - part
ayırt edilmek - distinguish
ayıtlamak - do
ayıtmak - do
ayıya kaval çalmak - bear playing flute
ayıyıvurmadan postunu satmak - sell the skins without ayyvur
aykınmak - do
aykırılamak - do
aykırılaşmak - do
aykırıolmak - contradict
aylamak - do
aylanmak - do
aylığa geçmek - do
aylık bağlamak - salary
aylık vermek - give monthly
aymak - do
aynı ağzı kullanmak - use the same mouth
aynı gelmek - but come
aynı kapıya çıkmak - exit the same door
aynı potada erimek - melt in the same pot
aynı telden çalmak - play the same wire
aynıağzıkullanmak - do
aynıkapıya çıkmak - go to aynkap
aynıpotada erimek - access the aynpota
aynıtelden çalmak - steal from ayntel
ayranı kabarmak - bloat buttermilk
ayranıkabarmak - do
ayranlaşmak - do
ayrı baş çekmek - take separate head
ayrı seçi yapmak - choose to separate
ayrı tutmak - sequester
ayrıbaşçekmek - do
ayrıcalık tanımak - privilege
ayrılanmak - allocate to
ayrılaşmak - do
ayrılışmak - do
ayrılmak - leave
ayrımlaşmak - do
ayrımsamak - distinguish
ayrıntılamak - elaborate
ayrıseçi yapmak - do ayrse
ayrışmak - dissociate
ayrıştırmak - decompose
ayrıtutmak - do
aytışmak - do
ayvayıyemek - do
ayyuka çıkmak - go pretty wild
az bulmak - find a
az buz olmamak - do
az çok dememek - do
az gelmek - come short of
az görmek - see less
az günün adamı olmamak - do
aza çoğa bakmamak - do
azalmak - decrease
azamet satmak - sell greatness
azap çekmek - suffer torment
azap vermek - torment
azar işitmek - get an earful
azarlamak - rebuke
azarlanmak - get hell
azarlatmak - do
azat eylemek - liberate eyle
azdırılmak - do
azdırmak - excite
azgınlaşmak - do
azgınlaştırmak - do
azgınmak - do
azı çoğa saymak - do
azımsamak - underestimate
azımsanmak - do
azınlıkta kalmak - in the minority
azınsımak - do
azışmak - do
azıştırmak - do
azıtılmak - do
azıtmak - riot
azıttırmak - do
azledilmek - do
azletmek - dismiss
azlolunmak - do
azmak - go astray
azmanlaşmak - do
azmetmek - persevere
azmettirmek - enthuse
azotlamak - nitrogenize
babacanlaşmak - do
babalanmak - swagger
babaları tutmak - have a fit
babasına çekmek - take his father
babasına rahmet okumak - do
bacaklarıkopmak - do
bacaklarıtutmamak - do
badamak - sink
badanalamak - whitewash
badanalanmak - limewash
badanalatmak - do
badiklemek - do
badikleşmek - do
bağ budamak - prune vineyards
bağbozmak - do
bağbudamak - do
bağdalamak - do
bağdamak - bad
bağdaş kurmak - squat down
bağdaşıklaşmak - do
bağdaşıklaştırmak - do
bağdaşılmak - do
bağdaşkurmak - do
bağdaşmak - comport
bağdaştırmak - reconcile
bağımlamak - addict to
bağımlaşmak - do
bağımlılaşmak - and dependent to
bağımsızlaşmak - do
bağımsızlaştırmak - do
bağın vurmak - look at the hit
bağırı yanmak - do
bağırıp çağırmak - declaim
bağırışmak - do
bağırıyanmak - do
bağırmak - yell
bağış yapmak - make a donation
bağışıklanmak - immunize
bağışlamak - forgive
bağışlamamak - forgive
bağışlanmak - do
bağışlatmak - excuse to
bağıtlamak - do
bağıtlanmak - do
bağıtlaşmak - do
bağladığıyerde otlamak - do
bağlamak - bind
bağlanmak - connect
bağlantı kurmak - link
bağlantı yapmak - make connections
bağlantıkurmak - make contact
bağlantıyapmak - link the
bağlaşmak - do
bağlatmak - initiate
bağlı kalmak - adhere
bağlıkalmak - do
bağlılaşmak - do
bağlıolmak - adhere to
bağnazlaşmak - do
bağnazlaştırılmak - do
bağnazlaştırmak - do
bağrına basmak - nestle
bağrına taşbasmak - embrace lithographer
bağrınıdelmek - do
bağrışmak - raise a hue and cry
bağrıştırmak - do
baha biçmek - do
bahane aramak - cavil
bahane bulmak - find an excuse
baharatlandırmak - season to
baharı başına vurmak - do
baharıbaşına vurmak - hit the baharba
bahaya kalmak - stay bahadin
bahis tutuşmak - place a bet
bahsedilmek - do
bahsetmek - mention
bahsi geçmek - pass bet
bahsi kapamak - cover the bet
bahsi kaybetmek - do
bahsi kazanmak - win the bet
bahsi tazelemek - refresh your bet
bahşetmek - endow
bahtıaçılmak - do
bahtıbağlıolmak - do
bahtıkapanmak - do
bakadurmak - do
bakakalmak - gape
bakılabilmek - look
bakılmak - nurse
bakım yapmak - renew
bakınmak - look around
bakır çalmak - steal copper
bakırlaşmak - do
bakışatmak - do
bakışmak - make eyes
baki kalmak - refer to stay
bakla ıslanmamak - soak beans
baklayıağzından çıkarmak - remove from baklayaz
bakmak - look
baktırmak - get that looked
bal mumu gibi erimek - melt like wax
bal mumu yapıştırmak - wax paste
bal sağmak - honey right
balabanlaşmak - do
balığa çıkmak - go out fishing
balık tutmak - fish
balıklamak - fish
balıklandırmak - stock
baliğolmak - do
balkımak - balk to
ballandırmak - embroider
ballanmak - do
balo vermek - do
balon uçurmak - blow bubbles
balonlamak - balloon
balta vurmak - hit the ax
baltadan kurtulmak - do
baltalamak - wreck
baltasıkütükten çıkmak - exit baltasktk
baltayıtaşa vurmak - hit baltayta
balya yapmak - bale
balyalamak - bale
balyalanmak - do
balyozlamak - sledgehammer to
balyozlanmak - pound to
bana mısın dememek - do
bançolaşmak - do
bandajlamak - bandage
bandajlatmak - do
bandırmak - dip
bangır bangır ağlamak - blast cry
bangır bangır bağırmak - blast shout
bangırdamak - do
bankaya yatırmak - deposit bank
banko geçmek - pass counters
banlamak - do
banmak - dip
bant çözmek - resolve band
bant doldurmak - fill the band
bantlamak - tape
banttan vermek - give the band
bar bağlamak - bar to connect
bar tutmak - keep the bar
barajıaşmak - do
barbarlaşmak - barbarize
bardağı taşırmak - do
bardağıtaşırmak - do
bardaktan boşanırcasına yağmak - lash
barındırmak - host
barındırmamak - do
barınmak - shelter
barış yapmak - bury the hatchet
barışgörüşolmak - do
barışmak - stop war
barıştırmak - reconcile
barışyapmak - do
barikat kurmak - barricade
barikat yapmak - barricade
barikatlamak - do
barizleşmek - do
barklanmak - do
barlanmak - hake to
barut kokusu gelmek - do
barutla oynamak - play with gunpowder
bas tutmak - keep pressing
basamak basamak - step by step
basamak yapmak - step
basıklaştırmak - do
basıla vermek - give press
basılmak - do
basınçlamak - pressure
basıp geçmek - press pass
basıp gitmek - go to press
basırgamak - do
basırganmak - do
basireti bağlanmak - contact prudence
basite indirgemek - popularize
basitleşmek - do
basitleştirmek - simplify
basket yapmak - basket
baskı altında tutmak - restrain
baskı yapmak - make pressure
baskıaltında tutmak - keep in baskalt
baskıda kalmak - stay in print
baskılamak - repress
baskın vermek - raid
baskın yapmak - swoop
baskına uğramak - do
baskıyapmak - make pressure
basmak - catch someone in an inconvenient situation
basmakalıplaşmak - do
basmamak - press
bastığı yeri bilmemek - know where the press
bastığıyeri bilmemek - know bastyer
bastırılmak - suppress
bastırmak - suppress
baş ağrıtmak - head to ache
baş alamamak - do
baş aşağı gelmek - come upside down
baş aşağı gitmek - go upside down
baş bağlamak - connect head
baş başa bırakmak - leave alone
baş başa kalmak - do
baş çekmek - head shoot
baş gelmek - come early
baş göstermek - crop up
baş kesmek - head cut
baş sağlığı dilemek - do
baş sallamak - shake head
baş üstünde tutmak - do
baş yakmak - head oil
başa baş gelmek - come head to head
başa başgelmek - head to bagelen
başa çıkmak - cope
başa geçmek - take the head
başa gelmek - come early
başa güreşmek - head to wrestle
başa vermek - deal
başağrısıolmak - do
başağrıtmak - do
başak bağlamak - connect spike
başak toplamak - collect spike
başaklamak - do
başaklanmak - head to
başalamamak - do
başalmak - do
başarılmak - achieve
başarısızlığa uğramak - flop
başarmak - achieve
başaşağıetmek - do
başaşağıgelmek - do
başaşağıgitmek - do
başbağlamak - do
başbaşa bırakmak - leave alone
başbaşa kalmak - do
başbulmak - do
başçekmek - do
başedebilmek - cope
başeğmek - do
başgelmek - do
başı ağrımak - have a headache
başı çekmek - spearhead
başı darda kalmak - do
başı derde girmek - fall foul of
başı hoş olmamak - do
başı nâra yanmak - do
başı sıkıya gelmek - tighten come early
başı taşa değmek - head to touch the stone
başı tutmak - keep your head
başı yastık yüzü görmemek - head pillow to see
başı yerine gelmek - come rather than the beginning
başı zapt olunmamak - head restraint not to be
başıağrımak - have a headache
başıbağlanmak - do
başıboş bırakmak - give free rein to
başıboşbırakmak - do
başıboşkalmak - do
başıçatlamak - do
başıçekmek - do
başıdaralmak - do
başıdarda kalmak - stay in badar
başıderde girmek - enter the bader
başıdönmek - do
başıhoşolmamak - do
başına bir hâl gelmek - come a per case
başına çalmak - do
başına çıkarmak - remove per
başına çıkmak - do
başına devlet kuşu konmak - do
başına dikmek - do
başına dolamak - do
başına dünyanın belâsını sarmak - do
başına dünyanın belâsınısarmak - do
başına ekşimek - do
başına geçirmek - do
başına geçmek - do
başına gelmek - befall
başına güneş geçmek - sun per pass
başına güneşgeçmek - do
başına iş çıkarmak - remove jobs per
başına iş çıkmak - do
başına işaçmak - do
başına işçıkarmak - do
başına işçıkmak - do
başına kakmak - taunt
başına kalmak - do
başına kan çıkmak - blood per exit
başına karalar bağlamak - land connecting piece
başına oturmak - sit alone
başına sarmak - let smb in for
başına vurmak - do
başına yıkmak - break down per
başınâra yanmak - do
başında değirmen çevirmek - mill beginning to turn
başından geçmek - pass through
başından kesmek - cut the beginning
başından savmak - doff
başını ağrıtmak - pother
başını alamamak - do
başını alıp gitmek - go take the head
başını ateşlere yakmak - burn to fire the head
başını bağlamak - connect the head
başını beklemek - wait for the head
başını belâya sokmak - get into hot water
başını bir yere bağlamak - connect the head to a place
başını boş bırakmak - leave empty head
başını çıkarmak - remove the head
başını derde sokmak - entangle
başını dik tutmak - keep your head upright
başını dinlemek - possess ones soul in peace
başını gözünü yarmak - do
başını kurtarmak - recover the head
başını ortaya koymak - do
başını toplamak - gather head
başını yemek - eat the head
başınıağrıtmak - do
başınıalamamak - do
başınıalıp gitmek - do
başınıateşlere yakmak - burn to banate
başınıbağlamak - do
başınıbeklemek - do
başınıbelâya sokmak - put banbely
başınıbir yere bağlamak - connect the ground banb
başınıboşbırakmak - do
başınıçatmak - do
başınıçıkarmak - do
başınıderde sokmak - put in bander
başınıdik tutmak - keep the press
başınıdinlemek - do
başınıgözünü yarmak - do
başınıistemek - do
başınıkurtarmak - do
başının altından çıkmak - get out from under his head
başının çaresine bakmak - fend for oneself
başının dikine gitmek - take ones head
başınınâra yakmak - burn bannr
başınısokmak - do
başınıtaştan taşa vurmak - hit the stone from banta
başınıtoplamak - do
başınıuçurmak - do
başınıvermek - do
başınıyakmak - do
başısıkıya gelmek - come bask
başıtaşa değmek - touch the bata
başıtutmak - do
başıyastık yüzü görmemek - face to see bayas
başıyerine gelmek - come to bayer
başızapt olunmamak - do
başkalaşmak - metamorphose
başkalaştırmak - metamorphose
başkaldırmak - revolt
başkaldırmamak - revolt
başkesmek - do
başkıç vurmak - hit oppressive
başkoşmak - do
başköşeye kurulmak - set up a central piece
başlamak - start
başlangıç tutmak - keep starting
başlanılmak - do
başlanmak - start
başlatılmak - start
başlatmak - start
başlık vermek - title
başsağlığıdilemek - do
başsallamak - do
başta gelmek - do
başta gitmek - go first
başta taşımak - move first
baştacıetmek - do
baştan çıkarmak - seduce
baştan çıkmak - go to the bad
baştutamamak - do
baştutmak - do
başüstünde tutmak - keep the aye
başvermek - do
başvurdurmak - do
başvurmak - apply
başvurulmak - apply
başyakmak - do
başyapmak - thread to
batağa saplanmak - bog
batırılmak - do
batırmak - immerse
batmak - sink
battal edilmek - do
bavılırmak - do
bavlamak - do
bavlanmak - do
bavlımak - do
bavnumak - do
bavramak - do
bavrımak - do
bayağıkaçmak - do
bayağılaşmak - more simple to
bayağılaştırmak - vulgarize
bayatlamak - stale
bayatlatmak - stale
bayatsımak - do
baygın baygın bakmak - languish languishing look
baygınlaşmak - do
baygınlık geçirmek - swoon
baygınlık gelmek - swoon come
bayılmak - faint
bayılttırmak - do
bayındırlaşmak - do
bayındırlaştırmak - do
bayırlaşmak - do
baylanmak - do
baymak - do
bayrağı yarıya indirmek - dip
bayrağıyarıya indirmek - download bayrayar
bayrak dikmek - flag perk
bayrakı yarıya indirmek - do
bayraklaşmak - do
bayraktarlığını yapmak - mak the banner
bayraktarlığınıyapmak - do
bayraktarlıkını yapmak - do
bayram haftasını mangal tahtası anlamak - understand the barbecue feast week the board
bayram haftasınımangal tahtasıanlamak - do
bayramlık ağzınıaçmak - do
bebek beklemek - do
bebekleşmek - baby
becayişetmek - do
becelleşmek - do
beceriksizleşmek - do
becermek - fuck
bedavalaşmak - do
bedbinleşmek - do
bedbinleştirmek - do
beddua sinmek - curse cringe
bedduası tutmak - keep the curse
bedduasınıalmak - do
bedduasıtutmak - do
bedel tutmak - keep costs
bedel vermek - give consideration
bediileşmek - do
bediîleşmek - do
bedirlenmek - do
bedirleşmek - do
beğendirmek - endear to
beğenilmek - win recognition
beğenmek - like
beğenmemek - dislike
beis görmemek - see harm
beka bulmak - find survival
bekâr kalmak - stay single
bekçi kalmak - stay guard
bekinmek - wait for the
bekitmek - do
beklemek - wait
beklenilmek - do
beklenmek - do
bekleşmek - do
bekletilmek - cool ones heels
bekletmek - wait
bel bağlamak - rely on
bel bellemek - back to memory
bel kırmak - break the waist
bel soğukluğuna uğratmak - let gonorrhea
bel vermek - sag
belâ aramak - ask for trouble
belâ çıkarmak - remove the scourge
bela çıkarmak - remove trouble
belâ kesilmek - cut darned
bela okumak - damn
belâ okumak - damn
belâsını bulmak - come to grief
belasını bulmak - find trouble
belâsınıbulmak - do
belaya uğramak - stop by trouble
belâya uğramak - stop into hot water
belemek - back
belenmek - do
belermek - do
beleşe konmak - mooch
beletmek - do
belgelemek - document
belgelendirmek - document
belgelenmek - do
belgeletmek - do
belgilemek - do
belginleşmek - do
belgitlemek - do
beli açılmak - open the waist
beli çökmek - collapse the waist
beli gelmek - come back
beliklemek - do
belinden gelmek - do
belini kırmak - break the back
belini vermek - give back
belinlemek - do
belirginleşmek - crystallize
belirginleştirmek - crystallize
belirlemek - determine
belirlenmek - do
belirleşmek - designate
belirletmek - do
belirmek - dawn
belirsizleşmek - do
belirtilebilmek - do
belirtilmek - do
belitlemek - do
belleğini yitirmek - do
bellemek - dig
bellenmek - do
belletmek - do
belsoğukluğuna uğratmak - let gonorrhea
bencilleşmek - do
beneklenmek - do
benekleşmek - do
bengilemek - do
bengileşmek - do
benildemek - do
benimsemek - adopt
benimsenmek - assimilate
benimsetmek - sell smb on
benimseyebilmek - adopt
beniz geçmek - move your bee
benlenmek - do
benliği yoğurmak - knead the self
benliğinden çıkmak - exit self
benzemek - look alike
benzeşmek - do
benzetilmek - do
benzetmek - liken
benzi sararmak - do
benzinde kan kalmamak - keep blood gas
benzine kan gelmek - come blood gas
benzinlemek - do
berabere bitmek - end in a draw
berabere kalmak - tie
bereketlenmek - do
berelemek - bruise
berelenmek - chafe
berkimek - do
berkinmek - do
berkitmek - do
berraklaşmak - clarify
berraklaştırmak - clarify
bertilmek - do
beselemek - do
besermek - do
besiye çekmek - fatten
beslemek - feed
beslenilmek - do
besletmek - do
besmele çekmek - take besmele
beste bağlamak - connect composing
beste yapmak - do
bestelemek - compose
bestelenmek - do
beş para almamak - get a dime
beşiğini sallamak - shake the cradle
beşirmek - do
beşlemek - quintuple
beşlik simit gibi kurulmak - do
beşpara almamak - take fivefingers
beşparmak - do
bet beniz kalmamak - bet to keep your beer
bet bet bakmak - look betta betta
betelemek - do
betelenmek - do
beterleşmek - do
betimlenmek - do
betine gitmek - go to bet
beton etkisi yapmak - make a concrete impact
betonlaşmak - do
beyaza çekmek - attract white
beyazlanmak - do
beyazlaşmak - whiten
beyazlatılmak - do
beyazlatmak - bleach
beyin yıkamak - brainwash
beyitmek - do
beyni bulanmak - find the brain
beyni karıncalanmak - do
beyni kaynamak - supply the brain
beyni sıçramak - splatter brain
beyni sulanmak - brain sulanmak
beyninde şimşekler çakmak - lighter lightning in the brain
beyninden vurulmuşa dönmek - return shot in the brain
beynine girmek - enter the brain
beynine vurmak - hit the brain
beynini kemirmek - gnaw the brain
bez bağlamak - connect gland
bezdirilmek - do
bezdirmek - sicken
bezeklemek - do
bezelemek - do
bezemek - bedeck
bezenmek - bedeck
bezermek - half greek and half to
bezetmek - do
bezginleşmek - do
bezginlik getirmek - bring the tedium
bezginlik vermek - do
bezilmek - do
bezirlemek - do
bezlemek - do
bezmek - get tired of
bıcı bıcı yapmak - do
bıcıbıcıyapmak - do
bıçak altına yatmak - go under the knife
bıçak bıçağa gelmek - come to the knife blade
bıçak çekmek - draw knife
bıçak gibi kesilmek - cut like a knife
bıçak gibi kesmek - cut like a knife
bıçak gibi saplanmak - do
bıçak kemiğe dayanmak - rely on the blade bone
bıçak silmek - delete knife
bıçak vurmak - hit knife
bıçak yemek - dinner knife
bıçaklamak - stab
bıçaklanmak - do
bıçaklatmak - do
bıçkınlaşmak - do
bıkılmak - do
bıkıp usanmak - sick and tired
bıkışmak - do
bıkkınlık gelmek - do
bıkkınlık vermek - do
bıkmak - have enough of
bıktırmak - pall
bılkımak - bilk
bıngıldamak - do
bırakılmak - do
bırakışmak - you drop to
bırakmak - leave
bıraktırmak - quit
bıyığı terlemek - sweat mustache
bıyığını silmek - delete a mustache
bıyığınısilmek - do
bıyığıterlemek - do
bıyık bırakmak - do
bıyıklanmak - do
biat edilmek - do
biber gibi yanmak - burn like pepper
biberlemek - pepper
biçilmek - shear
biçimine getirmek - bring the form
biçimlendirilmek - do
biçimlendirmek - format
biçimlenmek - jell
biçimselleştirmek - formalize
biçimsizleşmek - do
biçimsizleştirmek - demold to
biçki yapmak - do
biçmek - mow
biçtirmek - do
bildiğini okumak - follow ones nose
bildiğini yapmak - do you know
bildik çıkmak - do
bildirilmek - do
bildirişmek - do
bildirmek - report
bileğine güvenmek - rely on the wrist
bilemek - sharpen
bilenmek - do
bileşmek - do
bileştirmek - agglutinate
bilet kesmek - cut ticket
biletmek - ticket
bilgi edinmek - learn
bilgi toplamak - gather information
bilgilendirmek - inform
bilgilenmek - do
bilgisayarlamak - do
bilgisayarlaşmak - do
bilimselleştirmek - do
bilincine varmak - arrive at the consciousness
bilincini yitirmek - lose consciousness
bilinçine varmak - arrive at the consciousness
bilinçini yitirmek - lose consciousness
bilinçlendirilmek - raise awareness
bilinçlendirmek - raise awareness
bilinçlenmek - do
bilinçsizleşmek - become unconscious
bilinmek - do
biliş çıkmak - exit information
bilişçıkmak - do
bilişimleşmek - do
bilişmek - do
billûrlaşmak - crystallize
billurlaştırmak - crystallize
billûrlaştırmak - crystallize
bilmece çözmek - solve the puzzle
bilmece gibi konuşmak - riddle
bilmek - know
bilmemek - know
bilmezlemek - do
bilmezlenmek - do
bilmezlikten gelmek - do
bilmişlik taslamak - do
bin kalıba girmek - enter bin mold
bindiği dalıkesmek - ride it to dalkes
bindirilmek - put
bindirmek - embark
binilmek - ride
binişmek - ride
binmek - mount
biplemek - bleep
bir araya gelmek - come together
bir araya getirmek - gather
bir atımlık barutu kalmak - stay on a shot slate
bir avuç toprak olmak - die
bir bardak suda fırtına koparmak - pluck a teacup storm
bir biçimine getirmek - bring to a form
bir çekirdek geri kalmamak - do
bir daha yüzüne bakmamak - look at a face
bir dalda durmamak - stop at a branch
bir dediği bir dediğini tutmamak - hold that it is also a well
bir dediği iki olmamak - do
bir dediğini iki etmemek - pamper
bir deri bir kemik kalmak - wear to a shadow
bir dikili ağacıolmamak - do
bir dirhem bal için bir çeki keçiboynuzu çiğnemek - chew a voucher for a dirham honey locust
bir fende kazık kakmak - encrypt stake in a science
bir gömlek fazla eskitmişolmak - do
bir hoş eylemek - do
bir hoşeylemek - do
bir hoşolmak - do
bir işaretine bakmak - look for a sign
bir kalem geçmek - pass a pen
bir kapıya çıkmak - exit a door
bir kaşık suda boğmak - do
bir kazanda kaynamak - supply a boiler
bir kenarda durmak - stand aside
bir köşeye koymak - divert
bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak - enter from one ear to the other ear exit
bir papel etmemek - do
bir parmak - finger
bir pul etmemek - do
bir pula satmak - sell a stamp
bir sıkımlık canıolmak - do
bir sözünü iki etmemek - do
bir şey sanmak - do
bir şey söylemek - say something
bir şeye benzememek - resemble something
bir tuhaflığıolmak - do
bir yakadan baş çıkarmak - remove from a head collar
bir yakadan başçıkarmak - do
bir yastığa başkoymak - do
bir yastıkta kocamak - do
bir yaşına daha girmek - do
bir yiyip bin şükretmek - eat a ride thanks
bir yol tutturmak - try to keep a
bir yolunu bulmak - find a way
birbiri için yaratılmışolmak - do
birbiri üstüne gelmek - do
birbirine girmek - snarl
birbirine katmak - snarl
birbirini yemek - wrangle
birbirinin ağzına girmek - do
birbirinin gözünü çıkarmak - remove each others eyes
birdemlemek - do
bire ... vermek - one give
bire beş katmak - one to five times
bire bin katmak - do
birebir gelmek - do
bireyleştirmek - individuate
bireyselleştirmek - individualize
birikişmek - do
birikmek - pile up
biriktirmek - do
birilerinin takdirini kazanmak - do
birinden) buz gibi soğumak - do
birinin başına dikilmek - one to stand alone
birlemek - combine
birleşilmek - do
birleşmek - merge
birleştirmek - find somebody to merge
birleştirtmek - find somebody to let somebody else merge
Bismillah demek - do
bişmek - do
biti kanlanmak - bit to perfusion
bitirilmek - finish
bitirmek - finish
bitirtmek - let somebody finish
bitirttirmek - let somebody find somebody else to finish
bitişmek - unite
bitiştirmek - adjoin
bitivermek - do
bitkileşmek - do
bitlemek - do
bitlenmek - do
bitmek tükenmek bilmemek - do
bitmek - end
bitümlemek - do
biyopsi yapmak - perform a biopsy
bizlemek - do
bloke edilmek - do
bloklaşmak - block the
blöf yapmak - bluff
bocalamak - wobble
bocalatmak - do
bocuk domuzuna dönmek - return to the beads pigs
bodoslamak - do
bodur kalmak - dwarf
bodurlaşmak - do
boğasamak - do
boğaya çekmek - take the bull
boğazı açılmak - open throat
boğazı işlemek - handle the throat
boğazı kurumak - dry throat
boğazına dizilmek - toe the throat
boğazına durmak - stand in the throat
boğazına indirmek - download the throat
boğazına sarılmak - take smb by the throat
boğazında düğümlenmek - do
boğazında kalmak - stick in ones throat
boğazından artırmak - increase the throat
boğazından geçmemek - pass through the throat
boğazından kesmek - cut the throat
boğazını doyurmak - fill his throat
boğazını sevmek - love her throat
boğazını sıkmak - scrag
boğazlamak - slaughter
boğazlanmak - do
boğazlaşmak - slaughter
boğazlatmak - slaughter
boğazlattırmak - do
boğdurmak - do
boğdurulmak - do
boğmak boğmak - drown drown
boğmak - choke
boğuklaşmak - do
boğulmak - smother
boğumlamak - do
boğumlanmak - do
boğuntuya getirmek - bring bountu
boğuşmak - struggle
boğuşulmak - muck
bohçalamak - bundle
bohçasını koltuğuna vermek - do
bohçasını toplamak - collect the pack
bok karıştırmak - mix shit
bok yemek - eat shit
bok yoluna gitmek - way to go to shit
boklamak - shit back
boklanmak - do
boklaşmak - do
boku çıkmak - exit shit
bokunda boncuk bulmak - find beads in the shit
bokunu çıkarmak - remove the crap
bol doğramak - chop plenty
bolalmak - do
bolarmak - do
bollanmak - do
bollaşmak - widen
bollaştırmak - let out
bollatmak - do
bomba gibi patlamak - explode like a bomb
bombalamak - bomb
bombalanmak - bomb
bombalatmak - do
bombelenmek - curl
boncuklamak - do
boncuklanmak - pill
boncuklaşmak - bead to
bonmak - do
bono kırdırmak - do
bono vermek - bond
borca girmek - run into debt
borcunu bilmek - know the debt
borç altına girmek - come under debt
borç gırtlağına çıkmak - exit throat debt
borç yapmak - make debt
borç yemek - meal debt
borçlandırılmak - do
borçlandırmak - debit
borçlanılmak - do
borçlanmak - do
borçlu çıkmak - exit debtors
borçtan kurtulmak - do
bordalamak - board
boru çalmak - trumpet
borusunu çalmak - play the pipes
boş bırakmak - void
boş bulunmak - do
boş çıkmak - go empty
boş çıkmamak - leave empty
boş durmamak - stand empty
boş gözlerle bakmak - look blankly
boş koymak - put empty
boş oturmak - sit empty
boş yerine vurmak - do
boşa çıkarmak - frustrate
boşa çıkmak - come to naught
boşa gitmek - go to waste
boşa vermek - divorce
boşalmak - discharge
boşaltılmak - tip out
boşamak - divorce
boşandırmak - unleash
boşanmak - get divorce
boşatmak - do
boşattırmak - do
boşbırakmak - do
boşbırakmamak - do
boşboşbakmak - do
boşbulunmak - do
boşçıkmak - do
boşçıkmamak - do
boşdönmek - do
boşdurmak - do
boşdurmamak - do
boşgözlerle bakmak - look at bogz
boşkalmak - do
boşkonuşmamak - do
boşkoymak - do
boşlamak - neglect
boşolmak - do
boşoturmak - do
boşta gezmek - slope around
boşta kalmak - stay idle
boşvermek - throw to the winds
boşyerine vurmak - do
boy göstermek - show size
boy ölçüşmek - do
boy vermek - size
boy vermemek - give height
boya çekmek - draw paint
boya kullanmak - use paint
boya tutmak - keep painting
boyalamak - paint
boyalanmak - do
boyamak - paint
boyanmak - do
boyasıatmak - do
boyatılmak - do
boyatmak - have colored
boylamak - fetch up
boylanmak - sort to
boymak - size
boynu armut sapına dönmek - do
boynuna geçirmek - spend the neck
boynunda kalmak - stay on her neck
boynunu kırmak - break the neck
boynunu uzatmak - crane ones neck
boynunu vurmak - behead
boynuz çekmek - attract horn
boynuz dikmek - horn to sew
boynuz kulağı geçmek - pass the horn ear
boynuz kulağıgeçmek - horn to kulage
boynuz takmak - install the horn
boynuzlamak - cuckold
boynuzlanmak - cuckold
boynuzlaşmak - do
boynuzlatmak - do
boyun kesmek - cut neck
boyun kırmak - neck break
boyun vermek - do
boyunduruğa vurmak - hit the yoke
boyunduruk altına girmek - pass under the yoke
boyunlandırmak - neck to
boyut katmak - add dimension
boyut kazanmak - gain in size
boyutlandırmak - resize
boyutlanmak - do
bozarmak - do
bozdurmak - exchange
bozdurulmak - do
bozgun vermek - defeat
bozkırlaşmak - do
bozlamak - do
bozmak - blemish
bozmamak - keep up
bozuk çalmak - play bad
bozuk para gibi harcamak - spend like dime
bozulmak - addle
bozunmak - decay
bozuntuya uğramak - undergo perturbation
bozuntuya vermemek - do
bozuşmak - fall out
böbürlenmek - brag
böcek çıkarmak - remove insects
böceklenmek - do
böcelenmek - do
bölgeselleşmek - do
bölmek - divide
bölmelemek - subdivision to
bölümlemek - partition
bölümlendirmek - departmentalize
bölümlenmek - do
bölünebilmek - do
bön bön bakmak - gawk
bönleşmek - do
bösmek - do
briketlemek - do
briyantinlemek - do
bromlamak - do
bronzlaşmak - tan
bucak bucak aramak - call parish parish
bucak bucak kaçmak - escape parish parish
budaklanmak - do
budalalaşmak - do
budamak - prune
budanmak - do
budatmak - do
budunlaşmak - do
buğulamak - steam
buğulandırmak - fog
buğulanmak - reek
buğulaşmak - do
buharlamak - steam to
buharlaşmak - evaporate
buharlaştırmak - vaporize
buhran geçirmek - spend depression
buhrana tutulmak - do
bukağı vurmak - hit pastern
bukağılamak - do
bukalemun gibi renkten renge girmek - enter from color to color like a chameleon
bukalemunlaşmak - do
bula bula bunu bulmak - find the find to find it
bulamaç yapmak - make slurry
bulamaçlamak - do
bulamak - mix
bulandırılmak - do
bulandırmak - upset
bulanıklaşmak - cloud
bulanıklaştırmak - blur
bulanmak - blur
bulantı vermek - do
bulaşılmak - mess with
bulaşmak - mess with
bulaştırılmak - infect
bulaştırmak - infect
bulatmak - do
buldurmak - do
bulgulamak - detect
bulgurlamak - do
bulmak - find
bulmamak - find
bulundurmak - keep
bulundurulmak - keep
bulunmak - occur
bulunmamak - absent
bulup buluşturmak - scare up
buluşmak - meet
buluşturmak - bring together
buluşulmak - do
bulutlanmak - cloud
buluttan nem kapmak - grab moisture from clouds
bumlamak - do
bunalım geçirmek - spend crisis
bunalmak - swelter
bunaltılmak - do
bunamak - become senile
bungunlaşmak - do
bungunlaştırmak - do
bunmak - do
buradayım diye bağırmak - do
burcumak - do
burdurmak - do
burgaçlamak - do
burgaçlanmak - do
burgulamak - screw
burgulanmak - do
burjuvalaşmak - do
burkmak - sprain
burkulmak - twist
burmak - twirl
burnu bile kanamamak - even bleeding nose
burnu kırılmak - nose break
burnuna girmek - enter the nose
burnundan ayrılmamak - stick his nose
burnundan kıl aldırmamak - ignore his nose hairs
burnundan solumak - huff
burnundan yakalamak - catch the nose
burnunu çekmek - sniff
burnunu kırmak - break his nose
burnunu sokmak - put ones oar in
burnunun dibine sokulmak - put it under his nose
burnunun direği kırılmak - do
burnunun ucunu görmemek - do
burnunun yeli harman savurmak - do
buruklaşmak - do
burulmak - do
burun buruna gelmek - walk into
burun kıvırmak - sniff
burun şişirmek - inflate nose
burun yapmak - nose
burunlamak - nose
buruşmak - wrinkle
buruşturmak - crease
busukmak - do
buydurmak - do
buymak - buy
buyruğu altına girmek - enter under the command of
buyrulmak - do
buyurmak - prescribe
buz bağlamak - connect the ice
buz kesilmek - ice to be cut
buz kesmek - cut ice
buz tutmak - freeze
buzağılamak - calve
buzağılaşmak - do
buzlanmak - frost
buzlaşmak - do
buzullaşmak - do
bücürleşmek - do
büğemek - twist
bükmek - bend
bükmemek - inflect
büktürmek - let somebody bend something
büktürtmek - let somebody find somebody else bend something
büktürtmemek - let
büktürtülmek - do
büktürülmek - do
bükülmek - do
bülbül gibi bilmek - know the nightingale
bülbül gibi okumak - read fluently
bülbül gibi söylemek - say the nightingale
bülbül gibi şakımak - sing like a nightingale
bülbül kesilmek - do
bülbülleşmek - do
büngüldemek - do
bürgülemek - twist to
bürümek - cover
bütçelemek - budget the
bütünlemek - integrate
bütünlemeye kalmak - stay integration
bütünlenmek - do
bütünleşmek - coalesce
bütünletmek - do
büyü bozmak - disrupt spell
büyü bozulmak - spell to be broken
büyü yapmak - voodoo
büyük abdesti gelmek - come great ablution
büyük aptesi gelmek - come to the bowel
büyük oynamak - play high
büyüklenmek - do
büyüklük göstermek - size show
büyüklük satmak - sell size
büyüklük taslamak - patronize
büyüksemek - do
büyülemek - enthrall
büyülenmek - do
büyümek - grow
büyümsemek - do
büzgülemek - do
büzülüp oturmak - snuggle sit
cadalozlaşmak - do
caddeyi tutmak - keep the streets
cadılaşmak - do
cahil kalmak - stay ignorant
caka satmak - swagger
caka yapmak - do panache
cakalanmak - do
camadan vurmak - reef
camı çerçeveyi indirmek - download glass frame
camlamak - do
camlanmak - do
camlaşmak - do
camlatmak - do
can alıp can vermek - can give life to take
can başına sıçramak - splatter per can
can bayılmak - enjoy life
can beslemek - cherish life
can borcunu ödemek - pay ones debt to nature
can çekişmek - linger
can dayanmamak - can you rely
can evinden vurmak - cut smb to the quick
can gelmek - come to life
can ıile uğraşmak - can deal iiia
can kalmamak - can to stay
can sıkmak - bother
can vermek - die
can yakmak - can burn
cana can katmak - do
cana kıymak - chop approachable
canavar kesilmek - monster to be cut
canavarlaşmak - do
candan geçmek - pass cordially
canı acımak - dear to pain
canı çekmek - can take
canı çıkmak - fag
canı gelip gitmek - can come and go
canı gelmek - come to life
canı gibi sevmek - do
canı gitmek - can go
canı ile oynamak - play with life
canı ile uğraşmak - deal with life
canı istemek - fancy
canı sıkılmak - do
canı yanmak - do
canı yerine gelmek - restore to life
canıacımak - do
canıçekilmek - do
canıçekmek - can take
canıçıkmak - do
canıgelip gitmek - do
canıgelmek - do
canıgibi sevmek - do
canım dese - can i say to
canına acımamak - pity the soul
canına değmek - touch the lives
canına ezan okumak - can read the call to prayer
canına kasdetmek - do
canına kıymak - take ones own life
canına okumak - harass
canına susamak - do
canına yetmek - feed the soul
canından geçmek - go through life
canını acıtmak - hurt
canını bağışlamak - spare the life of
canını burnundan getirmek - bring life from his nose
canını çıkarmak - fag
canını sıkmak - vex
canını sokakta bulmak - you can find on the street
canını vermek - give his life
canını yakmak - hurt
canının içine sokacağı gelmek - come to put into life
canıyerine gelmek - come to canyer
canlandırılmak - find somebody for a person to be resurrected
canlandırmak - bring to life
canlandırmamak - do
canlandırtılmak - find somebody who finds somebody else for a person to be resurrected
canlandırtmak - do
canlanılmak - do
canlanmak - gain consciousness
canlanmamak - do
cansızlaşmak - languish
cansızlaştırmak - weaken
carlamak - carl
cartayı çekmek - die
cascavlak kalmak - stay out in the cold
cavlağı çekmek - die
cavlamak - do
caydırılmak - do
caydırmak - deter
cayırdamak - do
cayırdatmak - do
cayırtı vermek - give cayrt
caykıl gitmek - do
caymak - recant
cazırdamak - do
cazırdatmak - do
cazibeleşmek - do
cazibeleştirmek - do
cazipleşmek - do
cazipleştirmek - do
cazu - do
cebelleşmek - tussle
cebi para görmek - see pocket money
cebinden çıkarmak - remove from the pocket
cebini doldurmak - line ones pocket
cebir kullanmak - use force
cebretmek - do
cefaya katlanmak - endure suffering
cehdetmek - do
cehennemi boylamak - do
cehennemleşmek - do
celallenmek - do
celâllenmek - do
cemaatle namaz kılmak - do
cemaatleşmek - do
cemaziyül evvelini bilmek - know before cemaziyl
cemaziyülevvelini bilmek - know the jumada
cemetmek - do
cemilendirmek - do
cemilenmek - do
cenazeyi kaldırmak - bury
cendereleşmek - do
cendereye sokmak - put mangle
cenkleşmek - do
cennete çevirmek - turn to heaven
cennete dönmek - go to heaven
cennetleşmek - do
cep harçlığını çıkarmak - remove the pocket money
cep harçlığınıçıkarmak - do
cepheden cepheye koşmak - run to the front facade
cepheden hücuma geçmek - pass rush from the front
cephelenmek - do
cepheleşmek - do
ceplemek - back pockets
cepten aramak - pocket call
cepten vermek - pocket
cerahatlenmek - do
ceremesini çekmek - take the brunt
cereyana kapılmak - succumb to draft
cereyanda kalmak - stay in draft
cerre çıkmak - go to cerri
cesaret gelmek - courage to come
cesaret göstermek - show courage
cesaret vermek - encourage
cesarete gelmek - courage to come
cesaretini kırmak - dishearten
cesaretini toplamak - pluck up courage
cesaretlendirilmek - encourage
cesaretlendirmek - encourage
cesaretlenmek - take courage
cevahir yumurtlamak - do
cevap vermek - answer
cevaplamak - answer
cevaplandırılmak - do
cevaplandırmak - answer
cevapsız bırakmak - do
cevaz vermek - give cevaz
cevher yumurtlamak - blurt ore
ceviz kırmak - nut to crack
cevretmek - do
ceza çekmek - attract penalty
ceza görmek - do
ceza kesmek - fine cut
ceza vermek - penalize
ceza yazmak - sentence letter
ceza yemek - fine food
cezalandırılmak - do
cezalandırmak - punish
cezalanmak - do
cezasını bulmak - find the criminal
cezasını çekmek - expiate
cezasınıbulmak - do
cezasınıçekmek - do
cezaya çarptırmak - impose penalties
cezbelenmek - do
cezbetmek - attract
chiamare q.cuno al cellulare - do
chiamare q.cuno sul cellulare - do
cılızlaşmak - do
cılk çıkmak - go crazy
cılkı çıkmak - exit crazy
cılkıçıkmak - do
cılklaşmak - do
cımbarlamak - do
cımbızlamak - do
cırıldamak - do
cırlamak - squeal
cırlatmak - do
cırmalamak - do
cırnaklamak - do
cırtlamak - velcro back
cıvatalamak - bolt
cıvdırmak - do
cıvıklanmak - do
cıvıklaşmak - do
cıvıklaştırmak - do
cıvıldamak - chirp
cıvıldaşmak - twitter to
cıvımak - become silly
cıvıtılmak - do
cıvıtmak - cut loose
cıvmak - do
cıyaklamak - squeak
cıyaklatmak - do
cıyırdamak - do
cıyırdatmak - do
cızıktırmak - scrabble
cızıldamak - do
cızırdamak - sizzle
cızırdatmak - do
cızlamak - do
cızlamı çekmek - die
cibermek - do
cicozlamak - do
ciddileşmek - tighten up
ciddîleşmek - tighten up
ciğeri parçalanmak - break the lungs
ciğeri yanmak - burn the lungs
ciğerine işlemek - handle the lungs
ciğerini delmek - pierce the lungs
ciğerini okumak - read the lungs
ciğerini sökmek - remove the lungs
ciğerini yakmak - burn the lungs
ciğerinin içini bilmek - know for the lungs
cihana gelmek - come to the universe
cihanıtutmak - do
cihazlanmak - do
cilâ vermek - give cil
cilâlamak - polish
cilâlanmak - do
cilâlatmak - polish
ciltlemek - bind
ciltlenmek - bound to
ciltletmek - and binding to
cilvelenmek - do
cilveleşmek - flirt
cimrileşmek - do
cin cin bakmak - look cin cin
cin çarpmışa dönmek - back to gin arpm
cin tutmak - keep demons
cinayet işlemek - murder
cini tutmak - keep the demons
cinlenmek - do
cinleşmek - do
cinnet geçirmek - become insane
cirit oynamak - play javelin
cisimlenmek - materialize
cisimleşmek - materialize
ciyaklamak - squeak
contalamak - seal
coplamak - cosh
coplanmak - cosh
coplatmak - do
coşkulanmak - do
coşkunlaşmak - do
coşmak - get excited
coşturmak - enthuse
coşturulmak - do
cömert davranmak - do
cömertleşmek - do
cukkayıyutmak - do
cumartesi kibarı gibi süslenmek - do
cumartesi kibarıgibi süslenmek - titivate saturday kibargib
cumbalamak - bay
cumbalatmak - do
cumbuldamak - do
cumbuldatmak - do
cumburdamak - do
cüceleşmek - do
cücüklenmek - do
cücükleşmek - do
cümbüş yapmak - paint the town red
cümbüşyapmak - paint the town red
cüzzüg çekmeg - do
çaba göstermek - effort
çaba harcamak - endeavor
çabalamak - struggle
çabalanmak - in attempting to
çabuklaşmak - do
çabuklaştırılmak - expedite
çabuklaştırmak - accelerate
çadır kurmak - pitch ones tents
çadır yıkmak - demolish the tents
çağaçmak - do
çağalanmak - do
çağcıllaşmak - do
çağcıllaştırmak - do
çağdaşlaşmak - do
çağdaşlaştırmak - modernize
çağıgeçmek - age to
çağıldamak - murmur
çağın gerisinde kalmak - fossilize
çağınıaşmak - do
çağırılmak - do
çağırmak - call
çağlamadan çatlamak - crack from murmuring
çağlamak - gurgle
çağmak - age
çağrılmak - do
çağrışım yapmak - evoke
çağrışmak - do
çağrıştırmak - ring the bell
çakıldamak - do
çakıldatmak - do
çakılıkalmak - do
çakılıp kalmak - stick
çakılmak - smash
çakışmak - overlap
çakıştırmak - superpose
çakmak çakmak - do
çakmaklaşmak - do
çakozlamak - do
çaktırılmak - do
çaktırmak - do
çalarmak - do
çaldırılmak - ring to
çaldırmak - set off
çalgı çalmak - play an instrument
çalgıçalmak - do
çalılandırmak - do
çalım satmak - cut a dash
çalım yemek - do
çalımından geçilmemek - swarm the feint
çalımlamak - do
çalımlanmak - do
çalınabilmek - play
çalınmak - do
çalışabilmek - work
çalışılmak - work
çalışıp çabalamak - do
çalışmak - work
çalıştırılmak - run
çalıştırmak - run
çalkalamak - rinse
çalkalanılmak - do
çalkalanmak - swash
çalkalatmak - do
çalkamak - rinse
çalkanmak - do
çalkatmak - do
çalmadan oynamak - play without knocking
çalmak - steal
çam devirmek - blunder
çamaşır değiştirmek - do
çamura taşatmak - do
çamurdan çekip çıkarmak - do
çamurlamak - puddle
çamurlanmak - mud to
çamurlaşmak - mud to
çamurlatmak - puddle
çan çalmak - toll
çanak yalamak - lick the dish
çangırdamak - do
çantadan yetişmek - keep the bag
çapaçullaştırmak - do
çapaklanmak - burr to
çapalamak - spud
çapalanmak - do
çapalatmak - do
çapkımak - do
çapkınlaşmak - do
çaplamak - do
çapmak - do
çapraşıklaşmak - do
çapraşmak - do
çapraza sarmak - wrap cross
çaprazlamak - reshuffle
çaprazlaşmak - cross to
çapullamak - do
çaresine bakmak - find a way
çaresiz kalmak - do
çark çevirmek - turn the wheel
çarmıha germek - crucify
çarpıklaşmak - do
çarpıklaştırmak - do
çarpılmak - warp
çarpınmak - hit
çarpıntısı tutmak - keep palpitations
çarpıntısıtutmak - do
çarpışılmak - do
çarpışmak - collide
çarpıştırmak - collide
çarpıtılmak - do
çarpıtmak - distort
çarpmak - strike
çarptırmak - inflict
çarşafa dolanmak - snag the sheets
çarşafa girmek - enter linen
çarşaflamak - do
çarşaflanmak - scar to
çarşaflatmak - do
çarşamba pazarına çevirmek - turn the wednesday market
çaşıtlamak - do
çatal görmek - see fork
çatallanmak - ramify
çatallaşmak - crack
çatallaştırmak - do
çatıklaşmak - do
çatıldamak - do
çatılmak - do
çatınmak - roof to
çatır çatır çatlamak - roof roof crack
çatır çatır sökmek - remove the roof roof
çatırdamak - snap
çatırdatmak - scrunch
çatışılmak - do
çatışmak - clash
çatıştırmak - do
çatıyıalmak - do
çatlamak - crack
çatlatmak - crack
çatmak - stack
çattırmak - do
çavlanmak - do
çavmak - do
çay demlemek - brew the tea
çay kenarında kuyu kazmak - do
çay vermek - tea
çaydan geçip derede boğulmak - drown in a creek passing through tea
çayırlamak - do
çayırlanmak - do
çayırlaşmak - do
çayırlatmak - do
çeğmellenmek - do
çehresi bozulmak - face to deteriorate
çekelemek - do
çekememek - begrudge
çeki düzen vermek - spruce
çekicileşmek - do
çekiçlemek - hammer
çekilmek - withdraw
çekimlemek - do
çekimsenmek - do
çekince koymak - do
çekingen davranmak - do
çekingenleşmek - do
çekinilmek - do
çekinmek - hesitate
çekip çevirmek - mastermind
çekip gitmek - go away
çekirdeklenmek - do
çekişmek - higgle
çekiştirmek - backbite
çekiye gelmek - come shooting
çekmek - pull
çektirmek - grind
çelenk koymak - lay a wreath
çeliğe su vermek - temper
çelik çomak - do
çeliklemek - do
çelikleşmek - do
çelikleştirmek - temper to
çelişmek - contradict
çelmek - swerve
çelmelemek - do
çelmelenmek - do
çember çevirmek - turn circle
çember geçirmek - rim
çemberden dönmek - return to the ring
çemberi yarmak - split ring
çemberlemek - circumscribe
çemberlenmek - do
çemberletmek - do
çemenlemek - do
çemremek - do
çemrenmek - do
çene çalmak - chitchat
çene yarıştırmak - up to race
çene yormak - jaw poop
çeneleşmek - do
çenesi açılmak - open up
çenesi durmamak - stop the chin
çenesi kitlenmek - do
çenesi oynamak - play up
çenesini açtırmak - open the chin
çenesini bağlamak - connect the jaw
çenesini bıçak açmamak - open the knife jaw
çenesini dağıtmak - distribute the chin
çenesini kapatmak - shut up
çenesini tutmak - guard ones tongue
çengel takmak - insert the hook
çengellemek - hook
çengellenmek - do
çenilemek - do
çentiklemek - notch
çentiklenmek - notch
çentilmek - do
çepellemek - do
çepellenmek - do
çeper çekmek - pull wall
çerçevelemek - frame
çerçevelenmek - do
çerçeveletmek - do
çerezlenmek - do
çeşitlemek - do
çeşitlendirmek - diversify
çeşitlenmek - diversify
çeşni katmak - spice
çeşni tutmak - keep condiments
çeşnilemek - season to
çeşnilenmek - do
çeşnisine bakmak - look at the condiment
çeteleşmek - do
çeteleştirmek - do
çeteleye dönmek - return to gangs
çetinleşmek - stiff
çetinleştirmek - do
çetrefilleşmek - rather complicated to
çevikleşmek - do
çevikleştirmek - do
çevirmek - turn over
çevrelemek - wreathe
çevrelenmek - do
çevrilemek - do
çevrilmek - do
çevrinmek - do
çeyizlemek - dowry
çeyizlenmek - do
çeyreklemek - quarter to
çeyreklenmek - do
çıban işlemek - process boils
çıbanın başını koparmak - do
çıbanın başınıkoparmak - boil the bankopar
çıbanlaşmak - do
çıdamak - do
çığalanmak - do
çığırından çıkmak - do
çığırmak - ground
çığrışmak - do
çıkagelmek - show up
çıkarayazmak - do
çıkarılmak - do
çıkarına bakmak - look at interest
çıkarını tepmek - do
çıkarmak - remove
çıkartılmak - do
çıkarttırmak - do
çıkılamak - exit
çıkılanmak - do
çıkılatmak - do
çıkılmak - exit
çıkınlamak - do
çıkış vermek - give out
çıkış yapmak - check out
çıkışalmak - do
çıkışamamak - do
çıkışmak - inveigh
çıkıştırmak - do
çıkışvermek - do
çıkışyapmak - check out
çıkmak - leave
çıkmaza girmek - deadlock
çıkmaza sokmak - stalemate
çıldırmak - go mad
çıldırtmak - drive someone crazy
çılgına dönmek - go berserk
çılgınlaşmak - mad to
çıma vermek - do
çımkırmak - do
çın çın inletmek - do
çın tutmak - keep three
çınçınlatmak - do
çıngar çıkarmak - remove fireworks
çıngar kopmak - do
çıngırağı çekmek - die
çıngırağıçekmek - do
çıngırdamak - jangle
çıngırdatmak - jangle
çınlamak - resonate
çınlatmak - clink
çıplaklaşmak - do
çıplaklaştırmak - do
çıplanmak - do
çıplatmak - plat to
çıra dibine ışık vermek - light the kindling bottom
çırak çıkarmak - remove apprentice
çırçırlamak - do
çırpı vurmak - hit twigs
çırpılmak - do
çırpınmak - struggle
çırpışmak - flutter
çırpıştırılmak - do
çırpıştırmak - do
çırpıvurmak - do
çırpıya getirmek - bring to snap
çırptırmak - do
çıt çıkarmamak - remove crispy
çıt çıkmamak - do
çıtçıtlamak - do
çıtır çıtır konuşmak - talk crispy
çıtırdamak - crunch
çıtırdatmak - crunch to
çıtlamak - do
çıtlatılmak - do
çıtlatmak - hint
çıtmalamak - do
çıvdırmak - do
çıvlamak - do
çıvmak - do
çızıktırmak - scrabble
çiçeğe kesmek - cut flowers
çiçek çıkarmak - remove flowers
çiçeklemek - do
çiçeklendirmek - bloom
çiçeklenmek - flower
çiçekleşmek - do
çiçeksimek - do
çift görmek - see double
çift koşmak - run double
çifte çubuğa gitmek - go to the double bar
çifte dalmak - double branch
çifte gitmek - go double
çifte koşmak - run double
çifte yemek - double food
çiftelemek - do
çiftelenmek - do
çifteleşmek - do
çifti bozmak - break the double
çiftlemek - couple to
çiftlenmek - do
çiftleşmek - copulate
çiftleştirmek - cause to mate
çiğçiğyemek - do
çiğden vermek - do
çiğleşmek - dew to
çiğnemek - chew
çiğnenmek - chew
çiğnetmek - chew
çil yavrusu gibi dağılmak - disperse skelter
çile çekmek - attract ordeal
çileden çıkarmak - infuriate
çileden çıkmak - go off at halfcock
çilemek - do
çilesi dolmak - expire ordeal
çileye girmek - enter ordeal
çillenmek - freckle
çilsizleştirmek - do
çimdiklemek - pinch
çimdiklememek - do
çimdiklenmek - do
çimdirmek - do
çimek - exit
çimentolamak - do
çimentolanmak - do
çimentolatmak - do
çimlemek - grass to
çimlendirmek - germinate
çimlenmek - sprout
çimmek - grass
çini döşemek - lay tile
çipilleşmek - do
çirişlemek - glair
çirişlenmek - do
çirkefleşmek - get ugly
çirkin kaçmak - escape the ugly
çirkinleşmek - ugly to
çirkinleştirmek - disfigure
çirkinsemek - ugly to
çirozlaşmak - do
çiselemek - drizzle
çisemek - do
çiş yapmak - pee
çişetmek - do
çişi gelmek - come to pee
çiti yapmak - fence
çitilemek - scrub
çitilenmek - do
çitilmek - scrub
çitişmek - do
çitlemek - fence
çitmek - fence
çivi kesmek - cut nails
çivi kestirmek - cut nails
çivi kırmak - break nails
çivilemek - nail
çivilenmek - do
çiviletmek - do
çivitlemek - do
çivitlenmek - do
çiylemek - do
çiysemek - do
çizdirmek - do
çizgi çekmek - draw a line
çizgilemek - stripe
çizgilenmek - streak
çizgileşmek - streak
çizginmek - line to
çizgisizleştirmek - do
çiziktirmek - scrawl
çizilebilmek - scratch
çizilmek - scratch
çizmeden yukarıçıkmak - do
çizmek - draw
çizmeleri çekmek - draw boots
çoban kulübesinde padişah rüyasıgörmek - in the shepherds hut to ryasgr sultan
çocuk aldırmak - do
çocuk dünyaya getirmek - do
çocuk kalmak - do
çocuk oyuncağı hâline getirmek - bring childs play appeared
çocuk oyuncağıhâline getirmek - bring the child oyuncahl
çocuk peydahlamak - do
çocuk yapmak - make children
çocuk yetiştirmek - do
çocuklaşmak - do
çocuklaştırmak - infantilize to
çocukluğu tutmak - keep children
çoğalabilmek - proliferate
çoğalmak - multiply
çoğaltabilmek - replicate
çoğaltılmak - replicate
çoğullamak - multiplex to
çoğullaştırmak - pluralize
çoğumsamak - do
çok gelmek - do
çok görmek - do
çok söylemek - do
çokbilmişlik taslamak - do
çokramak - do
çoksamak - do
çoluk çocuğa karışmak - do
çoluk çocuk elinde kalmak - do
çomak - cudgel
çomaklamak - do
çopurlaşmak - do
çopurlaştırmak - do
çoraklaşmak - do
çoraklaştırmak - do
çorap kaçmak - escape socks
çorba içmeye çağırmak - call the soup
çorbaya dönmek - return to soup
çorlanmak - do
çöçelenmek - do
çöğlenmek - do
çöğmek - do
çökelmek - subside
çökermek - collapse
çökertmek - let somebody collapse something
çökkünleşmek - do
çökmek - kneel
çöle dönmek - return to the desert
çölleşmek - do
çölleştirmek - do
çömelmek - squat
çömleklemek - do
çömmek - do
çöpe dönmek - go to waste
çöplenmek - get pickings
çöreklenmek - wreathe
çözmek - untie
çözümlemek - resolve
çözümlenmek - do
çubuklamak - bar
çukurlanmak - do
çukurlaşmak - pit
çukurlatmak - do
çukurunu kazmak - dig the pit
çullamak - do
çullandırmak - do
çullanmak - sweep down on
çunmak - do
çurlatmak - do
çuvallamak - sack
çuvallanmak - do
çuvallatmak - flummox
çürüğe çıkarmak - scrap
çürük tahtaya basmak - press the rotten wood
çürümek - decay
dadandırmak - do
dadanmak - become fond of
dadıolmak - do
dağa çıkmak - do
dağa kaldırmak - remove mountains
dağarcığındakini çıkarmak - remove one in the repertoire
dağarcıkta bir şey kalmamak - do
dağdan gelip bağdakini kovmak - do
dağılmak - scatter
dağıtılmak - do
dağıtmak - scatter
dağlamak - cauterize
dağlanmak - do
dağlatmak - do
dahletmek - do
daklaşmak - do
dal budak salmak - ramify
dal gibi kalmak - stay as branch
dal vermek - give branch
dalak kestirmek - cut spleen
dalamak - branch
dalaşmak - wrangle
daldan dala konmak - vagabond
daldırılmak - do
daldırmak - steep
daldırtmak - steep
dalga saymak - wave count
dalgalandırmak - undulate
dalgalanmak - undulate
dalgalanmaya bırakmak - leave surge
dalgasına taşatmak - wave to stoner
dalgasını taşlamak - do
dalgasınıtaşlamak - do
dalgaya getirmek - make waves
dalgınlaşmak - do
dalgınlaştırmak - do
dalgınlığına gelmek - come to distraction
dalgınlığına getirmek - bring thoughtfulness
dalına basmak - press the branch
dalına binmek - ride the branch
dalıp çıkmak - do
dalıp gitmek - engulf
dalkavuklaşmak - do
dallamak - do
dallandırmak - branch to
dallanmak - branch
dallarıbasmak - do
dalmak - dive
dama çıkmak - exit checkers
dama demek - do
dama taşıgibi oynatmak - play checkers tagib
damaksıllaşmak - do
damaksıllaştırmak - velarize
damarına çekmek - take the vessel
damarına girmek - enter the vessel
damarınıbulmak - do
damarıtutmak - do
damarlanmak - do
damat girmek - enter groom
damdan çardağa atlamak - jump from the roof to the pavilion
damga vurmak - stamp
damga yemek - do
damgalamak - stamp
damgalanmak - do
damgalatmak - do
damıtılmak - do
damıtmak - distill
damlamak - drip
damlatılmak - do
damlatmak - dribble
dammak - roof
dananın kuyruğu kopmak - do
dangıldamak - do
dangırdamak - do
danışılmak - do
danışmak - consult
danmak - do
dar gelmek - narrow come
dar kaçmak - narrow escape
dara boğmak - drown tare
dara gelmek - come tare
dara getirmek - bring tare
daralamak - shrink
daralmak - shrink
daraltılmak - narrow
darasınıalmak - do
darazımak - do
darbe yemek - pulse dishes
darbelemek - bump to
darda bulunmak - do
darda kalmak - stay darts
dargın durmak - stop cross
dargınlaşmak - do
darıkmak - do
darılmak - sulk
darıqmaq - do
darlanmak - do
darlaşmak - narrow to
darlaştırmak - narrow
dartılmak - do
dava görmek - see case
davalaşmak - do
davaya bakmak - defend the suit
davrandırmak - do
davranmak - act
davul çalmak - beat the drum
davul dövmek - beat drums
dayağa idmanlıolmak - do
dayak yemek - take a beating
dayaklamak - beat
dayaklanmak - do
dayamak - lean against
dayanamamak - succumb
dayandırmak - predicate
dayanıklılaştırmak - do
dayanıksızlaşmak - do
dayanılabilmek - do
dayanılmak - do
dayanışmak - do
dayanmak - withstand
dayatışmak - do
dayatmak - insist
dayattırmak - do
dayayıp döşemek - appoint
dayılanmak - huff
dazlaklaşmak - bald to
dazlamak - do
debelenmek - writhe
debretmek - do
dediği çıkmak - do
dediğine gelmek - do
dediğine kara demek - do
dedikodu yapmak - gossip
dedirmek - do
defetmek - fight off
defihacet etmemek - do
deflemek - banish to
defnedilmek - do
defnetmek - inhume
defnolunmak - do
defolmak - go away
defter tutmak - keep books
defterden silmek - delete from notebook
defteri kapamak - do
defterinde olmamak - do
değdirmek - immerse
değer biçmek - estimate
değer vermek - esteem
değerlemek - value
değerlendirilebilmek - evaluate
değerlendirilmek - do
değerlendirmek - evaluate
değerlenmek - appreciate
değersizleşmek - do
değinmek - touch upon
değirmek - lord kinross to
değirmilemek - do
değirmileşmek - do
değişetmek - do
değişiklik yapmak - modify
değişmek - change
değiştirebilmek - change to
değiştirilmek - do
değiştirmek - change something
değme yemek - touch cooking
değmek - touch
değmemek - avoid contact
değneklemek - do
dehhameleşmek - do
dehlemek - spur
dehlenmek - do
dehletmek - do
dehşet saçmak - do
dehşetlenmek - do
dejenereleşmek - do
dekolte konuşmak - do
deldirmek - do
delepmek - do
deli bayrağıaçmak - mad bayraa
deli çıkmak - go crazy
delicesine tutulmak - do
deliğe tıkmak - cram hole
delik deşik aramak - search riddled
delik eğirmek - hole spinning
delilenmek - do
deliliğe vurmak - hit the madness
deliliği tutmak - keep the madness
delinin eline değnek vermek - give the wand a madmans hands
delinmek - puncture
delirmek - become insane
deliye dönmek - do
dellenmek - do
delmek - broach
dem çekmek - do
dem dökmek - do
dem tutmak - do
dem vurmak - prate
demagoji yapmak - make demagoguery
demeç vermek - make a statement
demek istemek - mean to say
demek - say
demetlemek - sheave
demetlenmek - do
demetletmek - do
demeye getirmek - bring to the
demeye kalmamak - avoid having to say
demir taramak - scan iron
demire vurmak - hit iron
demirlemek - anchor
demirleşmek - do
demlemek - steep
demlendirmek - brew
demlenmek - infuse
demokratikleşmek - democratize
demokratikleştirmek - democratize
demokratlaşmak - do
denemek - try
denenmek - do
denetilmek - do
denetleme yapmak - audit
denetlemek - audit
denetlenmek - do
deneyim kazanmak - gain experience
deneyimlemek - experience
deneylemek - experiment
deneyselleşmek - do
dengelenmek - balance
dengeli kılmak - make balanced
dengesi bozulmak - do
dengesizleşmek - do
dengesizleştirmek - destabilize
dengiyle karşılamak - meet his match
denilmek - do
deniz bindirmek - embark sea
deniz çıkmak - exit sea
deniz tutmak - do
denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapmak - make the fish in the sea to the land commission
denizden çıkmış balığa dönmek - do
denizden çıkmışbalığa dönmek - return to the sea kmbalg
denizden geçip çayda boğulmak - do
denize açılmak - put to sea
denize çıkmak - go overboard
denize dökmek - pour into the sea
denize indirmek - launch
denk gelmek - coincide
denk getirmek - bring equivalent
denk yapmak - equivalent to
denkiyle karşılamak - meet his match
denklemek - countervail
denklemi çözmek - solve the equation
denklenmek - do
denkleşmek - compensate
denkleştirmek - offset
denli densiz söz söylemek - say much thoughtless promise
denmek - you called
densizlenmek - do
densizleşmek - do
denşirmek - denature
deplasmana gitmek - go displacement
depolamak - store
depolanmak - do
deprenmek - writh to
depreşmek - relapse
depreştirmek - do
deragüş - do
dercetmek - do
derdine deva bulunmak - do
derdine yanmak - burn into trouble
derdini çekmek - take the trouble
derdini dökmek - air ones grievances
dere tepe düz gitmek - go river hill flat
derecelemek - do
derecelendirilmek - do
derecelendirmek - stagger
dereden tepeden konuşmak - talk hill from the creek
derilmek - do
derinleşmek - deepen
derinleştirmek - deepen
derinletmek - do
derisi kemiklerine yapışmak - do
derişmek - do
derlemek - compile
derlenmek - do
derletmek - do
derleyip toplamak - compile and collect
dermansızlaşmak - do
dermek - gather
dernek kurmak - establish an association
dernekleşmek - do
derpişetmek - do
ders çalışmak - study
ders görmek - see course
ders vermek - teach
ders yapmak - mak course
dert anlatmak - trouble to explain
dert dökmek - pour trouble
dert eğirmek - trouble spinning
dert yanmak - unburden ones troubles to smb
dertlenmek - do
dertleşmek - do
dertsiz başını derde sokmak - entangle carefree
dertsiz başınıderde sokmak - put the carefree bander
desenlemek - do
destan yaratmak - create epic
destanlaşmak - do
destek görmek - see support
desteklemek - support
desteklenmek - stay up
destekleşmek - do
destelemek - stack
destelenmek - do
deşelemek - do
deşilmek - do
deşmek - lance
detaylandırmak - detail
dev adımlarıyla ilerlemek - move forward with giant steps
dev aynasında görmek - see the giant mirror
deve yapmak - make camel
deveyi düze çıkarmak - remove camel flat
deveyi havuduyla yutmak - swallow the camel havud
devindirmek - do
devinimsiz kalmak - do
devinmek - move
devirmek - overthrow
devitmek - do
devleşmek - well placed to
devleştirmek - do
devletleştirilmek - do
devlik görmek - see gigantism
devralmak - take over
devredilmek - do
devretmek - transfer
devreye alınmak - do
devreye girmek - move in
devreye sokmak - cut in
devrilmek - tilt over
devriye gezmek - patrol
devrolmak - do
devrolunmak - do
devşirilmek - do
devşirmek - recruit
deyimlemek - do
deyimleşmek - do
deyimleştirmek - do
deyip de geçmek - say the move
deyip de geçmemek - pass the saying
dımbırdatmak - do
dımdızlak kalmak - stay high and dry
dındıklamak - do
dıngırdamak - do
dınılamak - do
dırdırlanmak - do
dırıltı çıkarmak - remove resurrected
dırıltıçıkarmak - do
dırlamak - do
dırlanmak - do
dırlaşmak - do
dışa vurmak - externalize
dışarıatmak - do
dışarıvurmak - do
dışına çıkmak - digress
dışında bırakılmak - do
dışında kalmak - stay out
dışlamak - exclude
dışlanmak - do
dışlaştırmak - do
dışsallaşmak - do
dışsallaştırmak - externalize
dışsatımlamak - do
dızlamak - do
dibine darıekmek - do
dibini bulmak - find the bottom
dibini tutmak - keep the bottom
didik didik aramak - rummage
didiklemek - tease
didiklenmek - scrutiny to
didinmek - moil
didişip durmak - stand didiip
didişmek - jar
diftonglaşmak - do
dik dik bakmak - stare
dik durmak - stand upright
dikelmek - do
diken üstünde oturmak - sit on thorns
dikenleşmek - do
dikili ağacıolmamak - avoid standing aacol
dikilip durmak - stand stand
dikilmek - do
dikine gitmek - go vertical
dikiş tutturamamak - do
dikişatmak - stitch up
dikiştutturamamak - do
dikizlemek - peep
dikkat kesilmek - pore
dikkatini çekmek - attract attention
diklenmek - buck up against
dikleşmek - steepen
dikleştirmek - steepen
dikte ettirmek - dictate
diktirmek - do
dil ağız vermemek - language to give mouth
dil çıkarmak - remove language
dil tutmak - keep the language
dilden dile dolaşmak - navigate from language to language
dile gelmek - wish to come
dile getirilmek - find voice in
dile getirmek - voice
dile vermek - express
dilediğin gibi dileğini yapmak - make a wish as you wish
dilediğini yapmak - do what you want
dilemek - wish
dilendirmek - do
dilenmek - beg
dili açılmak - language to be opened
dili ağırlaşmak - language to worsen
dili alışmak - get used to the language
dili bir karış dışarı çıkmak - do
dili damağına yapışmak - tongue cling to the palate
dili dolaşmak - roam language
dili dönmemek - return to the language
dili durmak - stop language
dili durmamak - stop the language
dili tutulmak - do
dili uzamak - language to extend
dili yanmak - do
dilimlemek - cut into slices
dilimlenmek - slice
dilinden anlamak - understand the language
dilinden düşürmemek - reduce the language
dilinden kurtulamamak - do
diline dolamak - harp on the same string
dilini bağlamak - connect the language
dilini değdirmemek - do
dilini tutamamak - do
dilini tutmak - hold ones tongue
dilinin altındaki baklayıçıkarmak - do
dilinin belasını çekmek - do
dilinin ucuna gelmek - do
dilinmek - do
diliyle sokmak - insert the language
dillendirmek - do
dillenmek - do
dilleşmek - do
dilmek - slice
dimdik ayakta durmak - draw oneself up
dimdik durmak - stand tall
dinamikleşmek - do
dinamitlemek - dynamite
dinamitlenmek - do
dincelmek - do
dinçlenmek - do
dinçleşmek - refresh
dindarlaşmak - do
dindaşolmak - do
dinden imandan çıkmak - exit from faith
dindirmek - soothe
dinelmek - need to hear
dingildemek - wobble
dinginleşmek - do
dinginleştirmek - passivate
dini gibi bilmek - know as religion
dinlemek - listen
dinlendirmek - rest
dinlenme yapmak - rest
dinlenmek - rest
dinletmek - listen to
dinmek - stop
dinozorlaşmak - do
dipçiklemek - rifle
dipçiklenmek - do
dipi kırmızı balmumuyla çağırmak - call the bottom with red wax
diplemek - do
direk direk bağırmak - shout mast mast
direksiyon kırmak - break the wheel
direksiyon sallamak - shake steering
direksiyona geçmek - move the steering wheel
direktif vermek - give instructions
diremek - put something in vertical position
direnebilmek - withstand
direnlemek - do
direnmek - resist
direşmek - do
diretmek - stick to it
dirgenlemek - pitchfork
dirhem dirhem satmak - sell dirhams dirhams
diriğetmek - do
dirileşmek - do
dirilmek - resurrect
dirilmemek - resurrect
dirlik yüzü görmemek - do
dirsek çevirmek - turn elbow
dirseklemek - elbow
dirseklenmek - do
disipline edilmek - do
diş bilemek - even teeth
diş çıkarmak - teethe
diş geçirmek - make a deadset at
diş gıcırdatmak - gnash the teeth
dişbilemek - do
dişçıkarmak - do
dişe dokunmak - do
dişeğilemek - do
dişemek - do
dişgeçirememek - do
dişgeçirmek - do
dişgıcırdatmak - do
dişgöstermek - do
dişileşmek - do
dişileştirmek - do
dişilleştirmek - do
dişinden tırnağından artırmak - scrimp and save
dişine vurmak - hit the female
dişini sökmek - remove the tooth
dişini tırnağına takmak - insert tooth and nail
dişinin kovuğuna bile gitmemek - go even tooth cavity
dişlemek - tooth
dişlenmek - do
dişletmek - do
dişten artırmak - increase the teeth
ditilmek - do
ditmek - tease
divan şiiri - do
divaneleşmek - do
divaneye dönmek - return to spoon
diyalog kurmak - establish dialogue
diynemeg - do
diynenmeg - do
diz çökmek - genuflect
diz üstü çökmek - do
dizdirmek - do
dize gelmek - come to heel
dize getirmek - bring to heel
dizelemek - diesel
dizeleştirmek - do
dizgin vurmak - hit reins
dizgine gelmek - come reins
dizginini çekmek - take the reins
dizginini kesmek - cut the reins
dizginlemek - restrain
dizginlenmek - do
dizginleri gevşetmek - give a horse the reins
dizginleri koparmak - snatch the reins
dizilemek - sequence
dizilmek - aline
dizini dövmek - beat ones chest
dizinlemek - index
dizlemek - knee to
dizlerine kapanmak - shut down the knee
dizmek - line up
dogmalaştırmak - do
doğaçlamak - do
doğallaşmak - refold
doğallaştırmak - naturalize
doğdurmak - do
doğmak - rise
doğramak - chop
doğranmak - do
doğratmak - do
doğru bulmak - find the right
doğru çıkmak - exit right
doğru durmak - stand right
doğru oturmak - sit right
doğrulamak - verify
doğrulanmak - do
doğrulmak - straighten
doğululaşmak - do
doğum yapmak - give birth
doğurganlaşmak - proliferate
doğurganlaştırmak - do
doğurmak - breed
dokulaşmak - do
dokumak - weave
dokunca görmek - tap the view
dokundurmak - adumbrate
dokunmak - touch
dokunulmak - do
dokunulmazlığını kaldırmak - remove the immunity
dokunulmazlığınıkaldırmak - do
dokutmak - do
dokuz ayın çarşambası bir araya gelmek - come together wednesday to nine months
dokuz ayın çarşambasıbir araya gelmek - do
dokuz doğurmak - sit on pins and needles
dolabı bozulmak - do
dolabıbozulmak - do
dolamak - wind
dolandırılmak - get laid
dolandırmak - swindle
dolanmak - coil
dolap çevirmek - do
dolapa girmek - enter dolapa
dolaşılmak - wander
dolaşmak - wander
dolaştırılmak - circulate
dolaştırmak - embrangle
dolaylı anlatmak - do
dolaylıanlatmak - do
doldurmak - fill
doldurulmak - load up
dolduruşa gelmek - come dolduru
dolduruşa getirmek - imbue
dolgu yapmak - stop a tooth
dolgunlaşmak - do
dolma yutmak - do
dolmak - do
dolmuş yapmak - make full
dolmuşyapmak - do
dolu dizgin gitmek - go full reins
dolu yağmak - hail
doludizgin gitmek - go full speed
dolukmak - full of
dolup taşmak - seethe
doluşmak - fill
domalmak - do
domuşmak - do
domuz gibi yemek - do
domuzdan kıl çekmek - take hair from pigs
domuzlaşmak - do
don kesmek - cut frost
don tutmak - keep frost
dona çekmek - attract donor
donakalmak - petrify
donamak - freeze
donanmak - do
donatılmak - do
donatmak - equip
donattırmak - do
dondurmak - freeze something
dondurulmak - keep frozen
donmak - freeze
donuklaşmak - tarnish
donuklaştırmak - deaden
donuna kaçırmak - miss the frost
donuna yapmak - frost
donup kalmak - stand aghast
doping yapmak - dope
dopinglemek - dop
doruklamak - do
dost edinmek - make friends
dost tutmak - keep your friends
dostlaşmak - do
dostluk kurmak - make friends
dosyalamak - do
dosyalanmak - do
doygunlaşmak - do
doymak - do
doyulmak - get enough to
doyum olmamak - do
doyunmak - do
doyurmak - feed
doyurulmak - do
doyuşmak - do
döğmek - tattoo
dökmek - pour
dökülüp saçılmak - spill spill
dökümlemek - do
döküp saçmak - slop
döl vermek - do
döllemek - inseminate
döllenmek - do
döndürmek - turn over
döndürüp dolaştırmak - rotate to circulate
dönelemek - let
dönelmek - let
dönme kuymak - return kuymak
dönmek - turn
dört dönmek - do
dört yanıdeniz kesilmek - do
dörtlemek - quadruplicate
dörtnala kaldırmak - remove a gallop
döşemek - upholster
döşenmek - upholster
döşetilmek - do
döşetmek - do
dövemek - beat
döviz kaçırmak - hijack foreign
dövme yapmak - tattoo
dövmek - beat
dövüşmek - fight
dözmek - bulldozer blades to
dramatikleşmek - do
dripling yapmak - dribble
duası tutmak - keep praying
duasıtutmak - do
dudağını ısırmak - bit her lip
dudağının ucuna gelmek - do
dudak dudağa gelmek - come lips to lips
dudak okumak - lipread
dudak payı bırakmak - leave lips share
dudak payıbırakmak - lip paybrak
dudak sarkıtmak - lip pendant
dudak ucuyla söylemek - say with lip
dudaksıllaştırmak - do
dul kalmak - do
dulda tutmak - keep widow
duldalamak - do
duldalanmak - do
duman altıolmak - do
duman attırmak - do
dumana boğmak - smoke out
dumanıvermek - do
dumanlamak - smoke out
dumanlanmak - do
dumura uğramak - atrophy
durağanlaşmak - stagnate
duraklamak - pause
duraklatmak - pause
duraksamak - pause
duralamak - do
durdurmak - stop
durdurulmak - do
durgunlaşmak - slacken
durgunlaştırmak - deactivate
durgunluk çökmek - do
durmak - stop
durulamak - rinse
durulanmak - do
durulaşmak - do
durulmak - settle
durumu bozulmak - go downhill
durumu düzelmek - improve the situation
duş almak - shower
duşaklamak - do
dut yemişbülbüle dönmek - do
duvağına doymamak - do
duvakına doymamak - do
duvaklamak - veil
duvaklanmak - do
duvar çekmek - immure
duvar yapmak - wall
duyabilmek - hear
duyarkatlamak - do
duyarlaştırmak - sensitize
duyarsızlaşmak - do
duyarsızlaştırmak - desensitize
duygu uyandırmak - evoke emotion
duygu uyanmak - wake up feeling
duygulandırmak - do
duygulanmak - do
duyguları açığa vurmak - reveal feelings
duygularıaçığa vurmak - hit duygularag
duygularıyla davranmak - act with sense
duymak - feel
duymazlıktan gelmek - come ignored
duyulmak - do
duyumsamak - feel
duyumsatmak - engender
duyumsuzlaşmak - do
duyurmak - announce
duyurulmak - do
düdük gibi kalmak - stay as whistle
düdüklemek - pressure
düğmelemek - button up
düğmelenmek - do
düğüm vurmak - hit node
düğümlemek - knot
düğümlenmek - do
düğümünü çözmek - solve the knot
düğün pilavıyla dost ağırlamak - entertain friends with wedding rice
düğün pilâvıyla dost ağırlamak - entertain friends with wedding rice
dümen çevirmek - do
dümen kırmak - do
dümen kullanmak - coxswain
dümen suyundan gitmek - follow in smbs wake
dümen tutmak - keep steering
dümen yapmak - do helm
dümeni kırmak - break the helm
dümenine bakmak - look at helm
dümtek tutmak - keep dmtek
dünedmeq - do
dünemek - do
dünür gezmek - visit yesterday
dünür gitmek - go yesterday
dünürleşmek - do
dünya başına yıkılmak - do
dünya evine girmek - lead to the altar
dünya gözü ile görmek - see the world with eyes
dünya kelâmıetmek - do
dünya yüzü görmemek - see the world face
dünyadan elini eteğini çekmek - take from the world foothills
dünyadan haberi olmamak - do
dünyanın tadını çıkarmak - enjoy the world
dünyanın tadınıçıkarmak - world to tadnkar
dünyasından geçmek - move the world
dünyaya gelmek - born
dünyaya getirmek - give birth to
dünyayı anlamak - understand the world
dünyayı gözü görmemek - do
dünyayı tozpembe görmek - do
dünyayıanlamak - do
dünyayıgözü görmemek - see dnyaygz
dünyayıtoz pembe görmek - do
dünyayıtutmak - do
dünyevîleşmek - do
dünyevîleştirmek - do
dürbünün tersiyle bakmak - do
dürmek - roll up
dürtmek - shove
dürtüklemek - poke
dürtüşlemek - do
dürümlemek - do
düş görmek - dream
düşeşatmak - do
düşeyazmak - do
düşgelmek - do
düşgörmek - do
düşkurmak - do
düşkünleşmek - do
düşlemek - fancy
düşman çatlatmak - crack enemy
düşman kesilmek - cut off the enemy
düşmanlaşmak - do
düşmek - fall
düşük yapmak - miscarry
düşüncesini okumak - read thoughts
düşünceye dalmak - muse
düşünceye varmak - come to mind
düşünmek - think
düşünüp taşınmak - chew
düşürebilmek - decrease
düvesimek - do
düz duvara tırmanmak - climb smooth walls
düzelmek - meliorate
düzeltilmek - do
düzeltmek - correct
düzemek - back straight
düzen kurmak - establish order
düzenlemek - organize
düzenlenmek - edit
düzlemek - smooth
düzlenmek - do
düzleşmek - flatten
düzleştirmek - flatten
düzletmek - do
düzmek - fuck
ebedi uykuya dalmak - do
ebedî uykuya dalmak - do
ebedileşmek - do
ebedîleşmek - do
ebedîleştirmek - eternalize
ebelemek - do
eblehleşmek - do
ebrulamak - do
ecel teri dökmek - sweat pour death
eceli gelmek - come at the appointed time
eceline susamak - thirst to death
ecir sabır dilemek - do
edebilmek - can
edebini takınmak - insert the literary
edebiyat yapmak - make literature
edememek - do
edeplenmek - do
edepsizleşmek - burn flame to
edilebilmek - can be
edilgenlemek - do
edilgenleşmek - do
edilgenleştirmek - do
edilmek - do
edinilmek - obtain
edinmek - obtain
editlemek - edit to
efelenmek - do
efeleşmek - do
efendi gibi yaşamak - live like a lord
efkâr basmak - press efkar
efkâr dağıtmak - do
efkârlanmak - do
eflâke ser çekmek - take ser wallachian
efsaneleşmek - legend to
efsaneleştirilmek - legend to
efsaneleştirmek - do
efsunlamak - do
egzersiz yapmak - exercise
eğdirmek - subdue
eğelemek - rasp
eğilmek - bend over
eğinmek - do
eğirmek - spin
eğitilmek - do
eğitmek - educate
eğlemek - entertain to
eğlendirmek - amuse
eğlenilmek - have fun
eğlenmek - have fun
eğleşmek - do
eğmek - lean
eğreti oturmak - sit makeshift
eğreti vermek - do
eğrilmek - warp
eğrisi doğrusuna gelmek - rather come to the curve
eğritmek - do
ehemmiyet vermek - give importance
ehlileşmek - do
ehlîleşmek - do
ehlileştirilmek - do
ehlîleştirilmek - do
ehlîleştirmek - tame
ehven kurtulmak - do
ekilmek - plant
ekini belli etmemek - do
ekip biçmek - cultivate
ekis nükte yapmak - do
eklemek - add
eklemlemek - articulate
eklemlenmek - articulate
eklenebilmek - do
eklenmek - do
ekleşmek - do
ekleştirmek - take for
ekletmek - do
ekmeğini çıkarmak - remove the bread
ekmeğini kazanmak - earn bread
ekmeğini yemek - eat bread
ekmeğiyle oynamak - play with bread
ekmek - sow
ekonomi yapmak - economize
ekonomik davranmak - act economically
eksik çıkmak - go missing
eksik doğmak - born missing
eksik etmemek - perpetuate
eksik gedik kapamak - cover the missing gap
eksik gelmek - miss come
eksiklenmek - do
eksilmek - fall away
eksiltilmek - deduct
eksiltmeye çıkarılmak - do
ekspiryum - do
eksük görmek - see eksk
ekşimek - sour
ekşitilmek - sour
ekşitmek - sour
ektirmek - do
el bağlamak - hand tie
el basmak - press hand
el çekmek - abdicate
el değiştirmek - change hands
el el üstünde oturmak - hand in hand sit on
el ele vermek - collaborate
el frenini çekmek - pull the hand brake
el kaldırmak - raise hand
el katmak - hand fold
el kazanıyla aş kaynatmak - boil over with hand wins
el kazanıyla aşkaynatmak - win a hand akaynat
el koymak - capture
el pençe divan durmak - kotow
el sıkışmak - shake hands
el sıkmak - press flesh
el sürmemek - hand to take
el tazelemek - refresh manually
el tutmak - keep your hands
el uzatmak - impinge
el üstünde tutmak - pet
el vermek - hand
el vurmamak - hand to shoot
el yıkamak - wash hands
elaman çekmek - take elaman
elaman demek - do
elde kalmak - get to stay
elde olmamak - do
elde tutmak - retain
elden ağıza yaşamak - live hand to mouth
elden bırakmamak - retain
elden çıkarmak - dispose of
elden çıkmak - do
elden düşürmemek - reduce the resulting
elden ele dolaşmak - wander hand in hand
elden ele geçmek - pass from hand to hand
elden geçirmek - overhaul
elden gelmemek - come to hand
elden gitmek - go hand
elden kaçırmak - hijack hand
elden kaçmak - elude
ele avuca sığmamak - run riot
ele bakmak - look at address
ele geçirmek - capture
ele geçmek - do
ele gelmek - come address
ele vermek - give up
elekten geçirmek - jig
elektriği kesmek - cut electricity
elektriği yakmak - switch on
elektrik vermek - do
elektriklemek - electrify
elektriklendirmek - electrify
elektriklenmek - do
elemek - eliminate
elenmek - do
eleşmek - criticize
eleştirilmek - do
eleştirmek - criticize
eli alışmak - hand to bid
eli armut devşirmek - do
eli aza varmamak - hand to reach less
eli boşçıkmak - hand to bok
eli değmek - hand touch
eli ekmek tutmak - keep your hands bread
eli genişlemek - do
eli gitmek - go hand
eli harama uzanmak - hand to reach the forbidden
eli işe yatmak - do
eli kalem tutmak - keep your hands pen
eli kırılmak - hand break
eli koynunda kalmak - do
eli para görmek - see hand money
eli yatmak - hand
elifi mertek sanmak - think elif rafter
elinde kalmak - stay in the hand
elinde olmamak - do
elinde tutmak - keep on your hand
elinden çıkmak - exit hand
elinden geleni yapmak - do ones best
elinden gelmek - come from the hand
elinden gelmemek - come from the hand
elinden hiçbir şey kurtulmamak - do
elinden iş çıkmamak - work out the hand
elinden işçıkmamak - do
elinden iyi iş gelmek - do
elinden iyi işgelmek - do
elinden kan çıkmak - do
elinden kurtulmak - give smb the slip
elinden tutmak - befriend
eline ayağına üşenmemek - do
eline bakmak - look to the hand
eline doğmak - do
eline erkek eli değmemişolmak - hand to hand the men dememiol
eline eteğine sarılmak - hand to cling to the skirts
eline fırsat geçmek - stand a chance
eline geçmek - do
eline kalmak - stay the hand
eline tutuşturmak - ignite the hand
eline yüzüne bulaştırmak - do
elini çabuk tutmak - keep it quick
elini kolunu bağlamak - shackle
elini kolunu sallaya sallaya gelmek - come to shake his hand to shake his arm
elini kolunu sallaya sallaya gezmek - visit waved his arm to shake
elini oynatmak - play a hand
elini sürmemek - do
elini uzatmak - reach out
elinin hamuruyla erkek işine karışmak - do
ellemek - handle
ellenmek - do
ellerde gezmek - walk in hand
elleşmek - do
elvermek - permit
elvermemek - do
emaylamak - enamel
emdirmek - saturate
eme seme yaramamak - do
eme yaramak - avail em
emeği geçmek - pass labor
emek çekmek - take effort
emek harcamak - spend labor
emek vermek - lucubrate
emeklemek - crawl
emel beslemek - cherish ambitions
emiceklik vermek - give emiceklik
emilmek - do
emir vermek - give directions
emişmek - suction
emiştirmek - do
emlemek - do
emmek - suck
emniyet vermek - safety
emretmek - enjoin
emreylemek - do
emrine girmek - take orders
emrine vermek - subordinate
emrivaki yapmak - make fait accompli
emzirilmek - breastfeed
emzirmek - breastfeed
enayileşmek - do
enciklemek - do
endazelemek - do
endazeyi kaçırmak - do
endazeyi şaşırmak - do
endekslemek - index
endekslenmek - index
endişelenmek - worry
endüstrileşmek - do
enenmek - do
enezeleşmek - do
engel çıkarmak - cast a damp over
engellemek - block
engellenmek - obstruct
enginleşmek - do
eniklemek - whelp
enmek - do
ense yapmak - do
enselemek - cop
enselenmek - do
enseletmek - do
enselettirmek - do
ensesinde boza pişirmek - roast in the neck
ensesine binmek - ride the neck
ensesine yapışmak - stick to the neck
entrika çevirmek - intrigue
entrikaya kurban gitmek - fall victim to the machinations
eprimek - do
er özlemek - er to miss
erdirmek - consummate
ere vermek - er
ergenleşmek - do
ergenleştirmek - do
ergimek - melt
erginlemek - do
erginlenmek - do
erginleşmek - do
ergitmek - melt
erimek - melt
erinleşmek - do
erinmek - on ground to
erişilmek - reach
erişmek - reach
eriştirilmek - do
eriştirmek - do
eritar- - do
eritilmek - do
eritmek - melt
eriyip bitmek - melt bits
erkeklenmek - do
erkekleşmek - do
erkeklik taslamak - assert his manhood
erketelik yapmak - do erketelik
ermek - attain
ermeni gelini gibi kırıtmak - do
eroin kullanmak - do
erozyona uğramak - do
ersemek - do
ertelemek - postpone
ertelenmek - do
ertelettirmek - do
es geçmek - skip
esamisi okunmamak - do
esarette kalmak - stay in captivity
esas vaziyete geçmek - pass the main condition
esasa bağlamak - connect to the main
esasıolmamak - do
esaslandırmak - prod ucts to
esaslanmak - do
eseflenmek - do
eselemek beselemek - do
esenlemek - do
esenleşmek - do
eser kalmamak - do
esermek besermek - work to the humanities
esermek - work
esindirmek - do
esinlemek - inspire
esinlenmek - inspire
esir yatmak - do
esirgemek - withhold
esirgenmek - do
esirmek - do
eskileşmek - do
eskimek - decay
eskitilmek - do
eskitmek - wear
eslemek - do
esmayı üstüne sıçratmak - slosh on the eye face
esmayıüstüne sıçratmak - slosh the esmayst
esmek - blow
esmerleşmek - brown to
esmerleştirmek - brown to
esnekleşmek - supple
esnekleştirmek - supple
esnemek - yawn
esnetmek - stretch
espri patlatmak - blow jokes
espri yapmak - mak joke
esrar çekmek - take cannabis
esrara dalmak - fall marijuana
esrimek - do
esritmek - do
estirilmek - do
estirmek - do
eş koşmak - run wife
eş tutmak - keep wife
eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek - beat the donkey saddles to power yetmeyip
eşek sudan gelinceye kadar dövmek - knock galleywest
eşekleşmek - do
eşekten düşmüşkarpuza dönmek - return to dmkarpuz donkey
eşelemek - scratch
eşelenmek - do
eşi manendi olmamak - do
eşiğini aşındırmak - erode the threshold
eşiğini atlamak - skip the threshold
eşilmek - do
eşinmek - do
eşitlemek - equalize
eşitlenmek - even out
eşitleşmek - do
eşitleştirmek - equate to
eşkoşmak - do
eşlemek - pair
eşlenmek - do
eşleşmek - pair
eşleştirmek - match
eşmek - scratch
eştirmek - do
eştutmak - do
et bağlamak - watch to connect
et tutmak - keep meat
eteği ayağına dolaşmak - do
eteği kirlenmek - do
eteğindeki taşı dökmek - pour move the foot
eteğindeki taşıdökmek - do
eteklemek - skirt
etekleri tutuşmak - do
etelemek betelemek - do
etenelenmek - do
eterlemek - ether
eterleşmek - do
eterleştirmek - do
etiketlemek - label
etiketlenmek - do
etkilemek - affect
etkilenmek - do
etkileşmek - sympathize
etkimek - effect
etkinlemek - do
etkinleşmek - activate
etkinleştirmek - activate
etkisizleşmek - do
etkisizleştirmek - deactivate
etlenmek - do
etliye sütlüye karışmamak - do
etmek - make
etmemek - do
etrafında dört dönmek - dance attandance on smb
etrafını kuşatmak - do
etrafınıalmak - do
ettiği hayır - watch that no
ettiğini yanına bırakmamak - leave him that
ettiğiyle kalmak - stay duuyla meat
ettirilmek - do
ettirmek - get something done
ettirtmek - get something done by somebody
ev bark yıkmak - demolish house and home
ev bozmak - destroy homes
ev ev gezmek - wander from house to house
ev işletmek - home run
ev tutmak - rent a house
ev yıkmak - demolish house
evci çıkmak - exit evci
evcilleşmek - do
evcilleştirilmek - do
evcilleştirmek - tame
evde kalmak - stay at home
evdeki hesap çarşıya uymamak - do
evdeki hesap pazara uymamak - do
evelemek gevelemek - do
evelemek - do
evermek - marry
evetlemek - do
evhamlanmak - do
evin bağlamak - connect the house
evinlenmek - do
evirip çevirmek - do
evirmek çevirmek - invert turn
evirmek - invert
evlât edinmek - adopt
evleklemek - do
evlendirilmek - do
evlendirmek - marry
evlenmek barklanmak - wed to barklan
evlenmek - marry
evmek - home
evrat çekmek - take evratur
evrenselleşmek - universalize
evrenselleştirmek - universalize
evsemek - do
eyer kapatmak - close the saddle
eyer vurmak - hit saddle
eyeri boş kalmak - stay empty saddle
eyeri boşkalmak - saddle to bokal
eyerlemek - saddle
eyerlenmek - do
eyitmek - school questions to
eylemde bulunmak - act
eyleme geçmek - take action
eylemek - set out
eyvallah demek - say thank you
eyvallah etmemek - thank you to
eyvallahı olmamak - do
eyvallahıolmamak - do
eyyam görmüş - do
ezber okumak - read memorization
ezberden yapmak - recite
ezbere anlatmak - recite
ezbere bilmek - know by heart
ezbere iş görmek - see work by heart
ezbere işgörmek - rote to employees
ezbere konuşmak - talk by heart
ezbere yapmak - recite
ezberlemek - memorize
ezberlenmek - memorize
ezberletmek - memorize
ezdirmek - do
ezgilenmek - do
ezgileştirmek - do
ezilmek - do
eziyet çekmek - attract grind
eziyet vermek - gnaw
ezmek ip geçmek - crush to pass the rope
ezmek - crush
faaliyet göstermek - do
faaliyete geçmek - go in action
faaliyette bulunmak - engage in activities
faaliyetten alıkoymak - keep the operating
facialaşmak - do
façasıolmak - do
faize vermek - put out
faizlendirmek - do
faka basmak - print fake
faka bastırmak - deceive
fakirleşmek - become poor
fakirleştirmek - impoverish
fakslamak - fax
falso çıkmak - spin exit
falso vermek - spin
falso yapmak - spin
farçalamak - do
fareler cirit oynamak - javelin mouse to play
farımak - do
fariğolmak - do
fariv kalmak - do
fark edilmek - do
fark gözetmek - differentiate
fark olunmak - do
farkına varmak - realise
farkında olmamak - do
farklılaşmak - do
farklılaştırmak - differentiate
farksızlaşmak - dedifferentiate to
fartası furtası olmamak - do
fartasıfurtasıolmamak - do
farz olunmak - do
fasıla vermek - chapter
fasletmek - do
faşetmek - facet to
faşistleşmek - do
faşistleştirmek - do
faşolmak - do
fatiha okumak - read the fatiha
faturalamak - do
fayans döşemek - tile
fayda etmemek - do
fayda vermemek - provide benefits
faydalandırmak - do
faydalanmak - use
faydalıolmak - do
faydası dokunmak - patronize
faydasıdokunmak - do
faydasını görmek - see the benefits
faydasınıgörmek - do
faydasıolmak - do
fazla kaçırmak - miss more
fazlalaşmak - do
fazlalaştırmak - enhance
fedakârlığa katlanmak - endure sacrifices
federalleşmek - do
fehmetmek - do
felâh bulmak - do
felakete uğramak - do
felce uğramak - do
felce uğratmak - cripple
felç gelmek - come paralysis
feleğini şaşırmak - do
felek yar olursa - do
felfelek sokmak - do
felfellemek - do
felsefe yapmak - do
fena bulmak - find bad
fena eylemek - do
fena gözle bakmak - bad eye look
fena yapmak - do bad
fena yerine vurmak - do
fenalaştırmak - worsen
fenasına gitmek - go to the bad
fenaya çekmek - attract bad
fenaya sarmak - do
fener çekmek - attract lighthouse
fenersiz yakalanmak - do
fenlenmek - do
fent çevirmek - turn fenthin
feragat göstermek - show waiver
ferahlamak - freshen up
ferahlandırmak - do
ferahlanmak - freshen up
ferahlatmak - refresh
ferahlık duymak - hear refreshment
ferman çıkarmak - remove edict
ferman dinlememek - listen edict
fersizleşmek - do
feryadıbasmak - do
feryat koparmak - pluck bellow
feryatı basmak - press cry
ferz çıkarmak - remove milling
ferz çıkmak - mill exit
fesat karıştırmak - do
fesata vermek - do
feshedilmek - terminate
feshetmek - countermand
fethetmek - conquer
fettanlaşmak - do
fetvayişerife çıkarmak - remove fetvayierif
fevt olmak - die
feyizlenmek - do
feyzalmak - do
fıçılamak - vat
fıkır fıkır kaynamak - do
fıkırdaşmak - do
fıkırdatmak - do
fıkramak - paragraph
fındık kırmak - crack a haselnuthaselnuts
fır dönmek - do
fırça çekmek - take a brush
fırçalamak - scrub
fırçalanmak - brush to
fırçalatmak - do
fırıldak çevirmek - turn windmill
fırıldanmak - pinwheel to
fırıldatmak - do
fırınlamak - bake
fırınlanmak - bake
fırınlatmak - do
fırlamak - burst
fırlatılmak - do
fırlatmak - throw
fırsat beklemek - wait ones oppurtunity
fırsat bilmek - do
fırsat bulmak - find a chance
fırsat kaçırmak - lose a good opportunity
fırsat kollamak - skulk
fırsat vermek - give an opportunity
fırsatı ganimet bilmek - seize the opportunity
fırsatı kaçırmamak - seize the opportunity
fırtına çıkmak - squall
fırtına kopmak - blow great guns
fırtlamak - do
fırttırmak - do
fısfıslamak - do
fısfıslanmak - do
fısıldamak - whisper
fısıldanmak - do
fısıldaşmak - whisper to
fıslamak - plug
fıslanmak - do
fıslaşmak - do
fıstıklamak - do
fışıldamak - whisper
fışırdamak - fizz
fışırdatmak - do
fışkılamak - do
fışkırmak - flush
fışkırtılmak - do
fışlamak - plug
fıttırmak - flip
fidelemek - do
fihristlemek - do
fiile koymak - put the verb
fikir danışmak - do
fikir edinmek - form a judgment
fikir vermek - suggest
fikir yormak - do
fikrini çelmek - swerve the idea
filârizlemek - do
filiz vermek - sprout
filizlemek - sprout
filizlenmek - sprout
film çekmek - film
film çevirmek - shoot a film
film oynamak - play the movie
film oynatmak - play the movie
filmleştirmek - film by the
filozoflaşmak - do
finale kalmak - do
finanse edilmek - do
fingirdeşmek - do
firara kadem basmak - press my foot to escape
firavunlaşmak - do
fire vermek - fire
firketelemek - do
fiskelemek - flick back
fişaçmak - do
fişek salıvermek - release flares
fişini tutmak - keep the plug
fişlemek - keep a record of
fişlenmek - do
fitil fitil burnundan gelmek - do
fitil vermek - give suppositories
fitillemek - do
fitillenmek - wick to
fitlemek - do
fitlenmek - do
fitne fesat çıkarmak - foment sedition
fitne sokmak - put corruption
fitnelemek - snitch
fiyaka satmak - sell airs
fiyasko vermek - give fiasco
fiyat ayarlamak - adjust prices
fiyat kırmak - undersell
fiyat vermek - do
fiyatlandırmak - quote a price
fiyatlanmak - do
fiyatları dondurmak - freeze prices
fiyatlarıdondurmak - do
flitlemek - do
fokurdamak - wallop
fokurdatmak - boil
fondip yapmak - make shots
form tutmak - keep up
formatlamak - do
formollemek - do
formunu korumak - keep fit
formül bulmak - find formula
formülleşmek - do
formülleştirmek - formulate
fortlamak - frot
fos çıkmak - fall through
fosfatlamak - phosphate to
fosilleşmek - fossilize
foslamak - do
foslatmak - do
fosurdamak - plash
fosurdatmak - do
foşurdamak - plash
foşurdatmak - do
fotoğraf çekmek - take a photograph
fotoğrafınıalmak - do
fotoğraflamak - photograph
foyasıçıkmak - do
Fransızlaşmak - gallicize
Fransızlaştırmak - gallicize
frapanlaşmak - do
fren yapmak - apply the brakes
Frenkleştirmek - do
frenlemek - curb
frenlenmek - do
frezelemek - mill back
frikik yakalamak - total allowable catch
fuhuş yapmak - whore
fücceten gitmek - do
fütur etmemek - do
fütur getirmek - bring the futurism
gacırdamak - do
gacırdatmak - do
gadre uğramak - undergo been defeated
gadretmek - do
gadrolmak - do
gadrolunmak - do
gaf yapmak - goof
gafil avlamak - nick
gafil avlanmak - nick
gaflet basmak - press heedlessness
gagalamak - peck
gagalanmak - peck
gagalaşmak - beak to
gagasından yakalamak - catch the beak
gahındırmak - do
gaipten haber vermek - foretell
gaklamak - croak
galebe çalmak - dominate
galeyana gelmek - effervesce
galeyana getirmek - simmer
galgamak - do
galip gelmek - do
galvanizlemek - sherardize
galvanizlenmek - do
galvanizletmek - do
gam çekmek - take gamut
gam yapmak - range
gam yememek - range to eat
gamlandırmak - do
gamlanmak - do
gammazlamak - peach
gammazlanmak - peach
ganyan oynamak - play ganyan
garanti vermek - guarantee
garantilemek - ensure
garantiletmek - do
gargara yapmak - gargle
gargaraya getirmek - bring mouthwash
garibine gitmek - go to strange
garip bulmak - find strange
garipleşmek - strange to
gariplik basmak - press oddity
garipsemek - marvel
garplılaşmak - do
garplılaştırmak - do
gasbetmek - usurp
gasletmek - do
gaşyolmak - do
gâvur inadı tutmak - keep infidel stubbornness
gâvur inadıtutmak - do
gâvur orucu gibi uzamak - grow as fast infidel
gâvurlaşmak - do
gayret göstermek - do
gayret vermek - endeavor
gayrete gelmek - enthuse
gayretine dokunmak - touch effort
gayretlenmek - bestir oneself
gaza basmak - step on the gas
gaza getirmek - bring gas
gazaba gelmek - wrath to come
gazaba uğramak - incur the wrath
gazabını yenmek - beat the wrath
gazabınıyenmek - do
gazaplandırmak - do
gazaplanmak - do
gazel okumak - read ode
gazel tutturmak - do
gazellenmek - do
gazlamak - step on the gas
gazlanmak - do
gazlaşmak - gasify
gazlaştırmak - do
gebe kalmak - conceive
geberip gitmek - go drop dead
gebermek - die
gebertilmek - put down to
gebrelemek - do
gebrelenmek - do
gece gündüz dememek - avoid both day and night
gecekondulaşmak - do
gecelemek - spend the night
geceyi gündüze katmak - night to add to the day
gecikilmek - do
gecikmek - do
geciktirilmek - do
geciktirmek - delay
geciktirtmek - command somebody to let delay something
geç kalmak - do
geçerlemek - true
geçerletmek - do
geçersizleşmek - void
geçersizleştirmek - override
geçgeç yapmak - do gege
geçgeçlemek - do
geçilmek - move
geçilmemek - swarm
geçimsizleşmek - do
geçindirmek - subsist
geçinilmek - get along
geçinip gitmek - muddle along
geçinmek - get by
geçinmeye gönlü olmamak - do
geçirebilmek - spend
geçirilmek - pass
geçirmek - spend
geçirtilmek - island to the
geçişmek - switch
geçiştirilmek - do
geçiştirmek - fudge
geçit vermek - provide access
geçmek - pass
geçmişlerini karıştırmak - do
geçtiği yoldan geçmek - pass the road passes
gedik açılmak - open gap
gedik kapamak - fill the gap
gedik kapmak - cap breach
gedikleri tıkamak - bung breaches
gedilmek - do
gedmek - do
geğirmek - belch
gelenekleşmek - do
gelenekleştirmek - stylize
gelenekselleşmek - tradition to
gelin gitmek - go point
gelin yazmak - bride letter
gelinmek - do
gelip geçmek - come to pass
gelişmek - develop
geliştirilmek - develop
geliştirmek - advance
gelmek - come
gelmemek - absent oneself
gem almamak - get a bit
gemi karaya oturmak - ship run aground
gemileri yakmak - burn ones boats
gemini kısmak - cut the ship
gemisi şapa oturmak - ship sit screed
gemlemek - curb
gemlenmek - do
gemrenmek - do
gencelmek - do
gençleştirilmek - rejuvenate
genellemek - generalize
genelleşmek - do
genelleştirilmek - generalize
genelleştirmek - universalize
genelmek - general
geniş karşılamak - meet a wide
genişçe konuşmak - talk broadly
genişkarşılamak - do
genişlemek - expand
genişletilmek - do
genişletmek - expand
genleşmek - expand
genleştirmek - expand
gerçeklemek - implement
gerçekleşebilmek - place
gerçekleşmek - materialize
gerçekleştirilmek - do
gerçekleştirmek - realize
gerdan kırmak - do
gerdeğe girmek - enter the nuptial
gerdirilmek - stretch
gerdirmek - stretch
gerek görmek - see the need
gerekçe göstermek - reason
gerekçelendirmek - justify
gerekli görmek - do
gerekli kılmak - require
gerekmek - do
gereksemek - do
gereksinmek - do
gerektirmek - require
geremek - stretch
gergef işlemek - tenter process
gerginleşmek - do
gerginleştirmek - tighten
geri basmak - print back
geri çekilmek - retreat
geri çevirmek - turn back
geri dönmek - come back
geri durmak - hold off
geri gitmek - go back
geri göndermek - send back
geri kalmak - fall behind
geri kalmamak - catch up
geri komamak - back coma
geri saymak - count back
geri vermek - give back
gerilemek - redound
geriletmek - downgrade
gerillâlaşmak - do
gerinmek - stretch oneself
geriye bırakmak - leave behind
geriye dönmek - turn around
gerize taşatmak - do
germek - stretch
getirilmek - do
getirmek - bring
getmek - get to
gevelemek - waffle
gevezelenmek - do
geviş getirmek - ruminate
gevişgetirmek - do
gevmek - do
gevremek - do
gevretilmek - do
gevretmek - embrittle
gevşemek - relax
gevşetilmek - loosen
gevşetmek - loosen up
geyik etine girmek - enter the venison
gezdirilmek - drizzle
gezdirmek - show around
gezelemek - do
gezilmek - visit
gezinmek - stroll
gezip tozmak - gallivant
geziye çıkmak - go sightseeing
gezlemek - do
gezmek - travel
gıcık tutmak - keep stinker
gıcık vermek - annoy
gıcıklamak - tickle
gıcıklanmak - do
gıcırdamak - squeak
gıcırdatmak - gnash
gıcışmak - do
gıdaklamak - cluck
gık dedirtmemek - do
gık demek - peep say
gına gelmek - do
gına getirmek - cloy
gındıllanmak - do
gıptasını çekmek - attract envy
gıptasınıçekmek - do
gır geçmek - pass g
gır gır geçmek - pass gr gr
gır kaynatmak - do
gırgırlamak - seine
gırla gitmek - go girl
gırtlağına basmak - press the throat
gırtlağına sarılmak - do
gırtlağından kesmek - cut the throat
gırtlak gırtlağa gelmek - come throat throat
gırtlaklamak - do
gırtlaklaşmak - do
gırtlamak - do
gıynaşmak - do
gibi yapmak - do you like
gibisine gelmek - come to like
gibisine getirmek - bring to like
gicişmek - do
giderilmek - eliminate
gidermek - resolve
gidilmek - do
gidişmek - depart
girebilmek - enter to
girecek delik aramak - hole into search
girenlemek - do
girilmek - enter
girip çıkmak - enter exit
girişilmek - engage
girişimde bulunmak - attempt
girişmek - embark
girmek - enter
girneşmek - do
giydirilmek - do
giydirip kuşatmak - prank
giydirmek - dress
giyilmek - do
giyinip kuşanmak - prink
giyinmek - dress
giymek - wear
gizlemek - hide
gizlenilmek - withhold
gizlenmek - hide
gizli din taşımak - carry hidden religion
gizli tutmak - keep secret
globalleşmek - do
gocalmak - do
gocundurmak - do
gocunmak - take offense
gol kaçırmak - miss goals
gol yapmak - make a goal
gol yemek - concede a goal
govanmak - do
göbeği çatlamak - crack hub
göbeğini kesmek - cut the umbilical
göbeklenmek - shank to
göçebeleşmek - do
göçermek - do
göçmek - immigrate
göçmenleşmek - do
göçmenleştirmek - do
göçüp gitmek - do
göğermek - do
göğsü kabarmak - swell the chest
göğüs geçirmek - chest pass
göğüs germek - brave
göğüs vermek - chest
göğüslemek - breast
gök delinmek - puncture the sky
göklere çıkarmak - enthrone
göklere çıkmak - go to heaven
gökte ararken yerde bulmak - find anywhere in the sky searching
gölermek - do
gölgede bırakmak - overshadow
gölgede kalmak - stay in the shade
gölgelemek - shade
gölgelendirmek - do
gölgelenmek - do
gölgesine sığınmak - take refuge in the shade
gölgeye yatmak - lie in the shade
göllemek - free standing back
göllenmek - pond
gölleşmek - do
gömlek değiştirmek - change shirt
gömlek eskitmek - wear shirt
gömülemek - do
gönderilmek - send
göndermek - send
gönendirilmek - do
gönendirmek - do
gönenmek - do
gönlü bulanmak - find the heart
gönlü çekmek - draw hearts
gönlü çelinmek - do
gönlü çökmek - do
gönlü ile oynamak - play with hearts
gönlü kalmak - stay hearts
gönlü kanmak - heart to blood
gönlü kararmak - do
gönlü kaymak - do
gönlü kırılmak - break hearts
gönlü razı olmamak - do
gönlü razıolmamak - do
gönlü takılmak - do
gönlü varmamak - reach the heart
gönlünde kalmak - stay in the hearts
gönlünden kopmak - break away from the heart
gönlüne doğmak - do
gönlüne dokunmak - touch the hearts
gönlünü çelmek - entice
gönlünü hoşetmek - do
gönlünü kaptırmak - lose ones heart to smb
gönlünü pazara çıkarmak - do
gönlünü serin tutmak - keep your hearts and cool
gönlünü yaralamak - maul hearts
gönül akıtmak - shed complacency
gönül avlamak - hunt hearts
gönül avutmak - lighten hearts
gönül bağlamak - connect hearts
gönül bulandırmak - confound hearts
gönül çekmek - take heart
gönül eğlendirmek - do
gönül gezdirmek - show heart
gönül indirmek - download hearts
gönül kocamamak - do
gönül okşamak - fondle hearts
gönül yakmak - close to heart
gönül yıkmak - destroy peace
gönülden çıkarmak - remove the heart
gönülden çıkarmamak - remove the heart
gönüllenmek - do
gönyelemek - do
görelmek - see
göresimek - do
görevden alınmak - do
görevden ayrılmak - resign ones office
görevden uzaklaştırmak - suspend
görevlendirilmek - take charge
görevlendirmek - elect
görevlenmek - do
görgülenmek - do
görmek - see
görmemezliğe gelmek - turn a blind eye to come
görmemezlikten gelmek - connive
görmemişe dönmek - do
görmezden gelmek - do
görmezlikten gelmek - ignore
görsetmek - do
görücü gitmek - do
görücüye çıkmak - exit showcased
görülebilmek - can be seen
görünebilmek - appear
görünmemek - appear
görüntülemek - view
görüntülenmek - appear
görünüşalmak - do
görünüşü kurtarmak - keep up appearances
görüp gözetmek - befriend
görüş bildirmek - report an idea
görüşme yapmak - have a talk
gösterebilmek - show order
gösterilmek - show
gösteriş yapmak - flaunt
gösterişe kaçmak - flee to show off
göstermek - show
götürmek - carry
gövdelenmek - do
gövdeye indirmek - download body
gövermek - do
göymek - do
göz açamamak - do
göz açtırmamak - give no respite
göz ardıetmek - ignore
göz değmek - do
göz dikmek - soar
göz doldurmak - do
göz doyurmak - eye to feed
göz göze gelmek - come eye to eye
göz gözü görmemek - see eye to eye
göz kamaştırmak - bedazzle
göz kesilmek - cut eye
göz kırpmamak - blink
göz koymak - put the eye
göz kuyruğuyla bakmak - look upon tail
göz nuru dökmek - shed light eyes
göz önüne getirmek - bring into consideration
göz ucuyla bakmak - look askance on
göz ucuyla görmek - see askance
göz yıldırmak - daunt eye
göz yummamak - do
gözaydına gitmek - go to gzayd
gözden çıkarmak - do
gözden geçirmek - review
gözden gönülden çıkarmak - remove heartfelt review
gözden kaçırmak - overlook
gözden kaybetmek - lose sight of
gözden kaybolmak - disappear
gözden uzak tutmak - do
gözden uzaklaşmak - whisk away
göze batmak - glare
göze girmek - enter the eye
göze görünmemek - look out
gözemek - do
gözetilmek - do
gözetlemek - pry
gözetlenmek - do
gözetletmek - do
gözetmek - oversee
gözettirmek - do
gözle görülür - do
gözle yemek - do
gözlemek - observe
gözlemlemek - observe
gözlenebilmek - do
gözlenmek - do
gözler önüne serilmek - unfold
gözler önüne sermek - reveal
gözleri açılmak - do
gözleri bayılmak - love eyes
gözleri berraklaşmak - clear eyes
gözleri dolmak - do
gözleri dönmek - do
gözleri fal taşı gibi açılmak - do
gözleri kamaşmak - do
gözleri kapanmak - catch some shuteye
gözleri kararmak - do
gözleri parlamak - beam on smb
gözleri sulanmak - do
gözleri takılıp kalmak - do
gözleri velfecri okumak - do
gözleri yaşarmak - live the eyes
gözleri yollarda kalmak - do
gözlerinden okumak - read the eyes
gözlerine inanamamak - do
gözlerini alamamak - do
gözlerini bitirmek - finish your eyes
gözlerini devirmek - do
gözlerini dikmek - stare
gözlerini kaçırmak - hijack your eyes
gözlerini kapamak - close your eyes
gözlerinin içine kadar kızarmak - do
gözletmek - do
gözlük takmak - wear glasses
gözü açık gitmek - go eye open
gözü açılmak - awake
gözü alışmak - purchase consideration
gözü almamak - take a look
gözü arkada kalmak - stay behind the eye
gözü bulanmak - find the eye
gözü çıkmak - exit eye
gözü dalmak - stare
gözü doymak - do
gözü dönmek - do
gözü dumanlanmak - eye to foggy
gözü gibi sevmek - love like eye
gözü gitmek - go to the eye
gözü gönlü açılmak - do
gözü görmemek - see eye
gözü hiçbir şey görmemek - do
gözü ısırmak - bite the eye
gözü ilişmek - clap eyes on
gözü kalmak - covet
gözü kesmek - cut eye
gözü kesmemek - cut eye
gözü kızmak - do
gözü olmamak - do
gözü sönmek - do
gözü su içmemek - eye to drinking water
gözü takılmak - eye to hang
gözü toprağa bakmak - do
gözü tutmak - keep an eye
gözü tutmamak - keep the eye
gözü uyku tutmamak - keep eye sleep
gözü yememek - eat eye
gözü yılmak - browse the year
gözünde olmamak - do
gözünde şimşek çakmak - lighten the eyes
gözünden kaçmak - escape from the eye
gözünden kaçmamak - escape the eye
gözünden kıskanmak - begrudge the eye
gözünden sürmeyi çalmak - continue to play through the eyes
gözüne bakmak - look in the eye
gözüne batmak - sink the eye
gözüne girmek - ingratiate
gözüne hiçbir şey görünmemek - do
gözüne ilişmek - glimpse
gözüne kestirmek - cut to the eye
gözüne sokmak - poke in the eye
gözüne uyku girmemek - do
gözünü alamamak - do
gözünü ayırmamak - keep an eye on
gözünü bağlamak - connect the eye
gözünü çıkarmak - remove the eye
gözünü doyurmak - saturate the eye
gözünü gözüne dikmek - do
gözünü kapamak - shut eye
gözünü korkutmak - intimidate
gözünü üstünden ayırmamak - keep an eye on the top
gözünü yıldırmak - intimidate the eye
gözünü yummak - turn a blind eye
gözünün bebeği gibi sevmek - do
gözünün içine bakmak - look into the eyes
gözünün önünden geçmek - do
gözünün önünden gitmemek - do
gözünün önüne gelmek - do
gözünün üstünde kaşın var dememek - do
gözünün yaşına bakmamak - do
gözüyle görmek - see through the eyes
gözyaşı dökmek - shed tears
grev yapmak - strike
gruplandırmak - group
gruplanmak - do
gruplaşmak - regroup
gubarmak - do
guguk yapmak - make cuckoo
gunnamak - do
gurbet çekmek - take homesickness
gurbete çıkmak - go to foreign lands
gurka yatmak - do
gurklamak - chuckle
gurlamak - do
guruldamak - rumble
gurur duymak - do
gurur gelmek - come proud
gururlanmak - do
gururuna ağır gelmek - come heavy on pride
gururuna dokunmak - touch pride
gururunu okşamak - flatter
gusletmek - do
gübrelemek - compost
gübrelenmek - do
gübürdemek - do
güce sarmak - wind power
gücendirmek - displease
gücenilmek - do
gücenmek - sulk
gücümsemek - do
gücüne gitmek - resent
gücüne koşmak - run the power
güç gelmek - come to power
güç mevkide kalmak - stay in power positions
güçlendirilmek - strengthen
güçlendirmek - strengthen
güçlenmek - grow stronger
güçleşmek - do
güçleştirmek - complicate
güçlük çekmek - have difficulties
güçlük çıkarmak - make difficulties
güdelemek - do
güderilemek - do
güdük kalmak - stay stump
güdükleşmek - do
güdülemek - motivate
güdümlemek - do
güjenmek - do
gül gibi bakmak - look like a rose
gül üstüne gül koklamamak - smell the roses on roses
gülümsemek - smile
gülünçleşmek - become funny
gülünçleştirmek - do
gülüp geçmek - laugh away
gümbürdemek - rumble
gümbürdetmek - rumble
güme gitmek - go silver
gümlemek - plunk
gümletmek - do
gümleyip gitmek - do
gümrük koymak - put customs
gümrüklemek - do
gümrüklendirmek - do
gümrüklenmek - do
gümüşileşmek - do
gümüşîleşmek - do
gümüşlemek - silver to
gümüşlenmek - do
gümüşletmek - do
gümüşüleşmek - do
gün ağarmak - dawn
gün batmak - do
gün doğmak - day to be born
gün geçmek - day pass
gün görmek - see the day
gün görmemek - day to see
gün ışığına çıkmak - emerge
gün kavuşmak - day to be reunited
gün koymak - day set
gün yapmak - day
günah çıkarmak - confess
günah işlemek - commit sin
günaha girmek - stumble
günaha sokmak - do
günahı kadar sevmemek - love as sin
günahını çekmek - take sin
güncellemek - update
güncelleşmek - update
güncelleştirmek - update
güncelliğini yitirmek - do
gündeliğe gitmek - go everyday
gündeme getirmek - bring on the agenda
güneş çavmak - sun avu
güneş doğmak - sun rise
güneşe karşı işemek - work against the sun
güneşi üzerine doğdurmamak - avoid the sun on dodur
güneşlenmek - sunbathe
güneşletmek - do
günlemek - rub
günü dolmak - do
günü yetmek - day to feed
günülemek - do
gününü göstermek - show day
gürbüzleşmek - do
güreşmek - wrestle
güreştirmek - do
gürlemek - rumble
gürleşmek - do
gürültü bastırmak - drown out the noise
gürültüye gelmek - come to noise
gürültüye gitmek - go to noise
gütmek - herd
güvelenmek - do
güven duymak - trust
güven vermek - assure
güvenceye bağlamak - connect to the assurance
güveni sarsılmak - do
güvenilmek - do
güvenmek - trust
güvenoyu vermek - do
güvensizlik duymak - do
güvermek - do
güyenmek - do
güzellemek - do
güzelleşmek - flourish
güzelleşmemek - do
güzelleştirilmek - beautify
güzelleştirmek - beautify
güzlemek - do
haber atlamak - jump news
haber çıkmamak - do
haber geçmek - pass news
haber göndermek - send word to
haber salmak - release news
haber vermek - herald
haberi bile olmamak - do
haberleşmek - communicate
hacamat yapmak - do cupping
hacamatlamak - do
hacca gitmek - pilgrimage
haccetmek - do
hacet dilemek - wish incontinence
hacet görmek - see hacet
hacet kalmamak - do
hacetini yapmak - make incontinence
hacı bekler gibi beklemek - do
haciz koymak - put foreclosures
haczetmek - garnishee
haç çıkarmak - cross oneself
haçlamak - do
hadari - do
haddeden geçirmek - roll out
haddelemek - do
haddi kifayeyi bulmak - rate find kifaya
haddi olmamak - do
haddikifayeyi bulmak - find haddikifaye
haddini bildirmek - snub
haddini bilmek - know ones place
hadımlaştırmak - do
hadise çıkarmak - remove event
hafakanlar basmak - press those palpitations
hafakanlar boğmak - do
hafızayı yoklamak - poll memory
hafif gelmek - come to light
hafiflemek - abate
hafifleşmek - lighter to
hafifletmek - ease
hak kazanmak - qualify
hak vermek - vest
hak yemek - do
hakikatsiz çıkmak - do
hakir görmek - see the genuine
Hakk'ın rahmetine kavuşmak - die
hakketmek - engrave
hakkı geçmek - move right
hakkından gelmek - overcome
haklamak - mop the floor with
haklaşmak - do
haklı bulmak - find the right
haklı çıkmak - do
hâl hatır sormak - still remembered to ask
halden gitmek - go to the state
hâle yola koymak - put off the case
halel gelmek - do
halel vermek - do
hâline bakmamak - look into the case
halkalanmak - do
hallenmek - do
halleşmek - do
hallolmak - sort itself out
hallolunmak - and resolved to
hâlsizleşmek - do
halt karıştırmak - do
halt yemek - do
hamam yapmak - make bath
hamamın namusunu kurtarmak - do
hamdetmek - deed
hamlamak - rust
hamlaşmak - do
hamletmek - do
hamur tutmak - keep dough
hamurlanmak - do
hamurlaşmak - pulp to
hançerlemek - stab
hançerlenmek - do
hangi peygambere kulluk edeceğini şaşırmak - do
hantallaşmak - do
hanümanını yıkmak - do
hapazlamak - do
hapis giymek - wear prison
hapis yatmak - serve ones time
hapsedilmek - do
hapsetmek - mew
hapsettirmek - do
hapşırmak - sneeze
haptetmek - do
har vurup harman savurmak - slather
haraca bağlamak - shake down
haraca kesmek - levy tribute on
haraç mezat satmak - sell auctioned
haram yemek - do
haraplaşmak - do
hararet basmak - press temperature
hararetlendirmek - do
harbî basmak - press harbin
harbî konuşmak - do
harcamak - spend
harcanmak - do
harcatmak - do
harekelemek - do
hareket etmek - move
harekete geçirmek - actuate
harekete geçmek - take action
harekete getirmek - do
hareketlendirmek - animate
hareketlenmek - do
harı başına vurmak - hit per hari
harı geçmek - pass hari
harıldamak - do
harikalar yaratmak - do wonders
haritadan silinmek - do
harlamak - harl
harlanmak - do
harlatmak - do
harman çevirmek - turn blend
harman savurmak - winnow
harmanlamak - blend
harmanlanmak - blend
harmanlatmak - do
hasbi geçmek - pass hasbi
hasetlenmek - do
hasırlanmak - do
hasretini çekmek - take the longing
hasretmek - crave
hasrolunmak - do
hastalanmak - get sick
hastaneye kaldırmak - take them to hospital
haşarılaşmak - do
haşinleşmek - do
haşlamak - berate
haşlanmak - boil
haşlatmak - do
hata yapmak - mistake
hatır için çiğ tavuk yemek - do
hatırına gelmek - come sake
hatırında kalmak - stay in mind
hatırında tutmak - embalm
hatırından çıkmamak - exit the sake
hatırını kırmak - disoblige
hatırını saymak - count the sake
hatırını sormak - ask about
hatırlamak - remember
hatırlanmak - do
hatırlatmak - remind
hatiften gelmek - come from hatif
hatmetmek - do
hava atmak - show off
hava basmak - inflate
hava bozmak - disrupt air
hava bulanmak - find air
hava çalmak - play weather
hava değiştirmek - change air
hava vermek - aerate
havada kalmak - stay in the air
havadan sudan konuşmak - chitchat
havalandırılmak - do
havalandırmak - aerate
havalanmak - take off
havasını bulmak - find the air
havflenmek - do
havlamak - bark
havlanmak - fluff
havlatmak - do
havlu atmak - throw in the towel
havsalası almamak - get pelvis
havsalasına sığmamak - fit in the pelvis
havuzlanmak - do
hay hayı gitmek vay vayı kalmak - do
hayâ perdesi yırtılmak - twist the testicles to be torn curtain
hayal kurmak - dream
hayale kapılmak - do
hayalifenere dönmek - return to hayalifener
hayalinden geçirmek - spend the dream
hayallemek - dream
hayat vermek - bring to life
hayata bağlamak - connect to life
hayatına girmek - enter into life
hayatını kazanmak - earn a living
hayatını yaşamak - live his life
haybeye kürek çekmek - take make empty shovel
haydalanmak - do
haydamak - do
hayıflanmak - bewail
hayır beklememek - do
hayır etmemek - do
hayırlaşmak - do
hayızdan nifazdan kesilmek - do
haykırışmak - cry
haykırmak - scream
haylamak - do
haylazlaşmak - do
haymana beygiri gibi dolaşmak - roam like haymana horse
hayra yormak - do
hayranlık duymak - think the world of
hayrette bırakmak - leave stunned
hayretten donakalmak - do
haysiyetine dokunmak - touch the dignity
hayvanlaşmak - do
hayvanlaştırmak - do
hazfetmek - do
hazır yemek - do
hazırlamak - prepare
hazırlanmak - prepare
hazırlatmak - prepare
hazırlık görmek - see preparation
hazletmek - do
hazmetmek - digest
hazzetmek - do
hazzını çıkarmak - remove the pleasure
he demek - say hi
hecelemek - spell out
hedeflemek - aim
hedeflenmek - do
helak olmak - die
helâlleşmek - do
helâllik dilemek - wish helallik
helâllik vermek - give helallik
helecanlanmak - do
helme dökmek - pour helma
helmelenmek - do
helvalaşmak - do
her boyaya girip çıkmak - do
her kafadan bir ses çıkmak - do
herslenmek - do
herze yemek - do
hesaba katmak - reckon
hesabı temizlemek - clear the account
hesabına gelmek - come to account
hesabını görmek - view account
hesap görmek - settle up
hesap sormak - bring to account
hesap tutmak - keep an account
hesaplamak kitaplamak - calculate book
hesaplanmak - calculate
hesaplaşmak - settle up
hesaplatmak - calculate
hesapta olmamak - do
hevenkleşmek - do
hevesi kalmamak - keep the enthusiasm
hevesini kırmak - dishearten
heveslendirmek - root for
heveslenmek - do
heyecana gelmek - get excited
heyecana kapılmak - stir
heyecanlandırmak - excite
heyecanlandırtmak - find somebodz to excite
heyecanlanmak - get exciteed
heyheyler geçirmek - spend on rampage
heykelleştirmek - do
hezimete uğramak - do
hıçkırık tutmak - hiccough
hıçkırmak - sob
hımbıllaşmak - do
hıncını çıkarmak - vent ones spleen on smb
hınzırlaşmak - do
hır çıkarmak - kick up a row
hırçınlaşmak - shark to
hırgür çıkarmak - remove brawl
hırıldamak - wheeze
hırıldaşmak - do
hırkayı başına çekmek - take per cardigan
hırlamak - growl
hırlaşmak - shoot it out
hırlatmak - do
hırpalamak - maul
hırpalanmak - tear
hırpalatmak - do
hırsını alamamak - do
hırsıza yol göstermek - lead thief
hırslandırmak - do
hırslanmak - do
hırtlamba gibi giyinmek - dress up as a hrtlamb
hırtlambası çıkmak - exit hrtlamba
hışıldatmak - do
hışımına uğramak - undergo kin
hışımlanmak - do
hışırdamak - sough
hışırdatmak - scrunch
hışlamak - feel to
hıyarlaşmak - do
Hızır gibi yetişmek - reach such speeds
hızlandırmak - accelerate
hızlanmak - accelerate
hicvetmek - satirize
hiçlemek - do
hiçleştirmek - annihilate these values to
hiddete kapılmak - succumb to anger
hiddetlendirmek - do
hiddetlenmek - fume
hiddetten kudurmak - seethe with anger
hikâyelemek - parable to
hikâyeleştirmek - do
hile yapmak - cheat
hinleşmek - do
hislenmek - do
hislerine kapılmak - do
hisse kapmak - grab shares
hissedilmek - do
hissetmek - feel
hissettirmek - make feel
hitam bulmak - find hitam
hitam vermek - give hitam
hizalamak - align
hizaya gelmek - toe the line
hizaya getirmek - sway up
hizipleşmek - do
hizmeti dokunmak - touch services
hofurlanmak - do
hohlamak - do
Holasız - do
homurdanmak - grumble
hoplamak - hop
hoplatılmak - do
hoplatmak - dandle
hopurdatmak - do
hor bakmak - do
hor görmek - despise
hora geçmek - pass hora
hora tepmek - kick hora
horlamak - snore
horlanmak - snore
horlatmak - do
horon tepmek - do
horozdan kaçmak - escape from the cock
horozlanmak - swagger
horozlaşmak - do
hortlamak - do
hoş görmek - nice to see
hoşa gitmek - do
hoşafın yağı kesilmek - cut the fat compote
hoşafına gitmek - go into compote
hoşlanmak - like
hoşlaşmak - prettify
hoşlaştırmak - prettify
hoşnutluk getirmek - bring pleasure
hoşnutsuzluk getirmek - bring discontent
hozalmak - do
hödükleşmek - do
höpürdetmek - slurp
höt demek - do
Hristiyanlaşmak - do
Hristiyanlaştırmak - christianize
hulûs çakmak - do
hulyalaşmak - do
husalanmak - do
husul bulmak - find occuring
husumet beslemek - grudge
huy edinmek - learn manners
huylandırmak - do
huylanmak - do
huysuzlanmak - do
huysuzlaşmak - sour
huysuzlaştırmak - peeve
huyuna suyuna gitmek - go into the water habit
huzur vermek - give peace
huzurunu kaçırmak - unsettle
hükme varmak - do
hükmetmek - rule
hükmolunmak - do
hükmü parasına geçmek - do
hükûmeti devirmek - overthrow the government
hükûmeti kurmak - establish a government
hüküm giymek - do
hüküm vermek - adjudge
hüküm yemek - do
hükümsüz kılmak - void
hümermek - do
hüner göstermek - show trick
hüngürdemek - do
hürriyeti seçmek - do
hüsnü kabul göstermek - show graciously accepted
hüsrana uğramak - do
hüzüne kapılmak - do
hüzünlenmek - do
ığralamak - do
ığrıp çekmek - take seine
ığrıp çevirmek - turn seine
ığşalamak - do
ıhlamak - do
ıhmak - do
ıhtırılmak - do
ıhtırmak - patent to
ıkındırmak - strain to
ıkınmak - strain to
ıklamak - do
ılgamak - do
ılgarlamak - do
ılıklaşmak - do
ılıklaştırmak - warm to
ılımak - get slightly warm
ılıştırmak - attach
ılıtmak - take the chill of
ımızganmak - do
Iraklaşmak - do
ıraksamak - do
ıraksınmak - do
ıralamak - do
ırgalamak - do
ırgamak - race
ırganmak - do
ırılmak - do
ırmaklaşmak - do
ırzına geçmek - rape
ısındırmak - warm up to
ısınmak - get warm
ısırılmak - get bitten
ısırmak - bite
ısıtılmak - do
ısıtmak - heat
ıskalamak - miss
ıslak rüya görmek - see wet dream
ıslamak - drench
ıslanmak - get wet
ıslatılmak - wet
ıslatmak - wet
ıslık çalmak - whistle
ıslıklanmak - catcall
ısmarlamak - order
ısmarlanmak - do
ısmarlatmak - buy a cup
ıspazmoza tutulmak - do
ıssızlaşmak - do
ıssızlık çökmek - do
ıstampalamak - stamp to
ıstılah paralamak - do
ışıklandırılmak - light to
ışıklandırmak - illumine
ışıklanmak - light up
ışıl ışıl bakmak - look glaringly
ışılamak - do
ışılatmak - do
ışıldamak - shine
ışınlamak - do
ışıtmak - illume
ıvga vermek - give ivg
iade edilmek - do
ibra edilmek - do
icara vermek - give icare
icat çıkarmak - remove invention
iç çekmek - sigh
iç geçirmek - heave a sigh
iç güveyi girmek - do
içeri girmek - enter
içerlemek - resent
içermek - include
içi açılmak - open house
içi almamak - stop receiving
içi bayılmak - do
içi bulanmak - find inside
içi daralmak - do
içi ısınmak - do
içi içine geçmek - shrivel into
içi içine sığmamak - brim over
içi içini yemek - do
içi kabul etmemek - accept domestic
içi kan ağlamak - do
içi kapanmak - house to close
içi kararmak - get the heebiejeebies
içi sıkılmak - do
içi sızlamak - do
içilebilmek - do
içilmek - do
için için kaynamak - boil for for
için için yanmak - smolder
içinde kaybolmak - get lost
içinden bir şeyler kopmak - do
içinden geçirmek - pass through
içine baygınlıklar çökmek - do
içine çekmek - imbibe
içine doğmak - forebode
içine hüzün çökmek - subside into gloom
içine kapanmak - close in
içine sıçmak - fuck up
içini diynemeg - do
içini dökmek - tell something about personal issues
içini okumak - rumble
içini sarmak - wrap
içini sıkmak - hip
içini yakmak - burn for
içini yemek - do
içinin ateşi küllenmek - blight the fire for
içirilmek - drink to
içirmek - impregnate
içitmek - do
içkiyi bırakmak - go on the waterwagon
içlendirmek - do
içlenmek - do
içmek - drink
içselleşmek - do
içselleştirmek - internalize
içtinab - do
idare heyeti - do
idaresini bilmek - know the administration
iddialaşmak - do
iddiaya tutuşmak - take on
idhal - do
idman yapmak - work out
ifadesi alınmak - do
ifildemek - do
iflâhı kesilmek - cut prosper
iflâhını kesmek - cut prosper
ifrata kaçmak - flee to excess
ifrata vardırmak - do
ifritleşmek - do
iftihara geçmek - switch to boast
iftiraya uğramak - fall into obloquy
iğne deliğine girmek - enter the needle hole
iğne ile kuyu kazmak - dig wells with needle
iğne ipliğe dönmek - return to needle and thread
iğnelemek - prickle
iğnelenmek - do
iğrendirmek - cloy
iğrenilmek - do
iğrenmek - feel disgust
iğrilmek - do
ihaleye çıkarılmak - put out to tender
ihanete uğramak - do
ihmal edilmek - go unheeded
ihramdan çıkmak - exit ihram
ihtimal vermemek - avoid possibility
ihtimam göstermek - show care
ihtisas yapmak - specialize
ihtiyaca cevap vermek - respond to needs
ihtiyaç duymak - need
ihtiyar heyeti - do
ihtiyarlamak - grow old
ihtiyarlatmak - do
ihtiyatlı bulunmak - do
ihtiyatlı davranmak - keep oneself close
ikamete memur edilmek - do
iki arada kalmak - do
iki eli böğründe kalmak - stay two hand flank
iki eli yanına gelmek - do
iki gözü iki çeşme ağlamak - cry ones eyes out
iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak - do
iki lâfı bir araya getirememek - do
iki ucunu bir araya getirememek - do
iki yakasını bir araya getirmek - bring together the two sides
ikilemek - reduplicate
ikilenmek - do
ikileşmek - do
ikiletmek - do
ikisi bir kapıya çıkmak - go on a two door
ikmale bırakmak - supply leave
ikmale kalmak - supply stay
ikram görmek - see catering
ikrar vermek - profess
iktidarsızlaşmak - do
ilaç yazmak - prescribe
ilaçlamak - disinfect
ilaçlanmak - do
ilâhlaşmak - do
ilân vermek - proclaim
ilenmek - do
ileri geçmek - move forward
ileri gelmek - set forth
ileri geri etmemek - do
ilerisine gitmek - go beyond
ilerlemek - advance
ilerletmek - improve
iletilmek - do
iletişmek - communicate
iletmek - hand in
ilgi duymak - do
ilgi görmek - see interest
ilgilemek - do
ilgilendirmek - bear on
ilgilenmek - do
ilginçleşmek - interest to
ilgisini kesmek - dissociate oneself from
iliğine kadar ıslanmak - get wet to the bone
iliğini kemirmek - gnaw the marrow
iliklemek - button up
iliklenmek - button to
iliklerinde duymak - hear the marrow
ilintilemek - do
ilişiği kalmamak - do
ilişiğini kesmek - have nothing to do with
ilişilmek - do
ilişkilendirmek - associate
ilişmek - clap
iliştirilmek - do
iliştirmek - attach
ilkelleşmek - do
ilklendirmek - initialize
illetine uğramak - stop the disease
ilmiklenmek - do
ilminden anlamak - understand the science
ilsizleşmek - do
iltihaplanmak - gather
imale yapmak - do imale
imbikten çekmek - take the retort
imgelemek - imagine
imgelenmek - do
imiğine sarılmak - do
imkân vermek - provide
imlâya gelmemek - arrive to imlay
imlemek - do
imrendirmek - envy you
imrenmek - long for
imresemek - do
imtihana çekmek - take the test
imza vermek - autograph
imzalamak - sign
inadı tutmak - keep stubbornness
inandırılmak - do
inandırmak - convince
inanılmak - do
inanmak - believe
inat etınek - do
inatlaşmak - do
inayette bulunmak - do
incaz - do
incelemek - examine
incelettirmek - do
incelmek - taper
inci saçmak - pearl hair
incinmek - hurt
incir çekirdeğini doldurmamak - fill out the trivial
incitilmek - hurt to
incitmek - hurt
indirgemek - reduce
indirgenmek - do
indiriş etmemek - do
indirmek - reduce
ineklemek - mug
infial göstermek - show indignation
infial uyandırmak - arouse indignation
infiale kapılmak - outrage doors to
İngilizceleştirmek - english
inhimak - do
inildemek - do
inilemek - do
inilmek - do
inim inim inletmek - im in the inlet in
inisiyatifini kullanmak - use initiative
inkıraza uğramak - undergo extinction
inkıtaa uğramak - undergo inkta
inkıyad - do
inkisarı tutmak - keep the radius
inkişaf ettirmek - flourish move
inletmek - inlet to
inmek - go down
innemek - inn
insan eti yemek - eat human flesh
insan içine çıkmak - go into human
insanlaşmak - humanise
insanlıktan çıkmak - exit humanity
inspiryum - do
inzivaya çekilmek - retreat
ip takmak - attach ropes
ipe gitmek - mount the scaffold
ipi kırmak - break the rope
ipilemek - do
ipini kırmak - break the rope
ipka kalmak - stay ipk
iplemek - look forward
iplememek - do
iplik çekmek - draw yarn
ipliklenmek - do
ipten kuşak kuşanmak - put on the rope belt
irdelemek - examine
irileşmek - do
irkilmek - recoil
isim koymak - do
isim vermek - dub
isim yapmak - make a name
isimlendirmek - entitle
iskambil kâğıdı gibi devrilmek - do
iskeleti çıkmak - exit skeleton
İslâmlaşmak - convert to islam
islemek - handle
islenmek - process
ismi çıkmak - exit name
ismi geçmek - pass name
ismini cismini bilmemek - do
ispatlamak - prove
ispatlanmak - prove
ispiyonlamak - rat
istasyon yapmak - station
istek duymak - desire to hear
istek uyandırmak - desire to awaken
isteklendirmek - dispose
isteklenmek - do
istemek - want
istenilmek - do
istenmek - do
istetmek - do
istifayı basmak - press resignation
istifini bozmamak - do
istiflemek - stow
istiflenmek - stack
istihareye yatmak - do
istikamet vermek - give direction
istikrar bulmak - find stability
istintak edilmek - do
iş bilmek - do
iş birliği yapmak - cooperate
iş bitirmek - do the trick
iş çevirmek - do
iş çığrından çıkmak - exit the business degenerated
iş çıkarmak - remove business
iş görmek - serve the purpose
iş göstermek - show business
iş inada binmek - do
iş işlemek - do
iş işten geçmek - pass the business work
iş sarpa sarmak - work to heal the steep
iş tutmak - keep job
iş vermek - employ
iş yapmak - do business
işanmak - do
işaretlemek - mark
işaretlenmek - do
işaretleşmek - signal
işe karışmak - get involved
işe koyulmak - sit down to work
işemek - piss
işenmek - pee
işetmek - do
işi aksi gitmek - do
işi anlamak - understand the business
işi azıtmak - do
işi bozmak - throw a monkey wrench in the works
işi bozulmak - work to break down
işi gücü bırakmak - work leave power
işi oluruna bırakmak - let sleeping dogs lie
işi pişirmek - cook job
işi rast gitmek - do
işi resmiyete dökmek - pour the job to formalize
işi savsaklamak - do
işi tatlıya bağlamak - work to connect sweet
işi uzatmak - extend the business
işin içinden çıkamamak - do
işin kolayına kaçmak - do
işin rengi değişmek - do
işin üstesinden gelmek - overcome business
işini bilmek - know ones way about
işini görmek - see through
işini yoluna koymak - put work into the way
işitilmek - do
işitmek - hear
işittirmek - make hear whomever
işkenceye sokmak - do
işkillenmek - do
işlemek - commit
işlence - do
işlenebilmek - do
işlenmek - process
işletmek - operate
işsiz güçsüz kalmak - stay weak unemployed
iştahı kabarmak - bloat appetite
iştahlanmak - do
işten güçten kalmak - stay in the work force
it gibi çalışmak - work like a dog
iteklemek - push to
itelemek - push
itelenmek - do
itibar görmek - see as
itibarsızlaşmak - do
itibarsızlaştırmak - do
itidalini kaybetmek - do
itilemek - do
itilmek - do
itimat beslemek - foster trust
itişip kakışmak - shove
itişmek - jostle
itlenmek - do
itleşmek - do
itmek - push
ittifak etmemek - do
ittifak ettirmek - confederate
ittifak ettirmemek - avoid alliance
ittirilmek - do
ittirmek - let somebody push
ittirtilmek - do
ittirtmek - find somebody who lets somebody else pushpropel
ivdirmek - do
ivedilenmek - do
ivedileşmek - do
ivmek - do
iyeşmek - do
iyi gelmek - suit
iyi gözle bakmamak - opt to look good
iyi söylemek - good to say
iyileşmek - become better
iyileştirmek - make something better
iyiliği dokunmak - touch the goodness
iyiye çekmek - take good
iyonlaştırmak - ionize
iz bırakmak - scar
izah edilmek - do
izahat vermek - give explanations
izin çıkmak - exit permit
izin istemek - ask a permission
izin koparmak - wangle leave
izin vermek - let
izine basmak - press permit
izine dönmek - do
izlemek - follow
izlenmek - follow
izletmek - watch
izlettirmek - do
izzetinefse dokunmak - touch izzetinefs
izzetinefsine yedirememek - do
jelâtinlemek - gel
jigolo tutmak - keep gigolo
jimnastik yapmak - do gymnastics
jurnallemek - do
kabadayılanmak - do
kabadayılaşmak - do
kabadayılık taslamak - bully
kabahat bulmak - find fault
kabahat işlemek - handle misdemeanor
kabahati birine yüklemek - install one to blame
kabahati yüklemek - lay the blame at ones door
kabaklamak - squash
kabaklaşmak - do
kabalaştırmak - coarsen
kaballamak - do
kabarmak - swell
kâbına varamamak - do
kabine çekilmek - do
kabir azabı çekmek - take to the grave punishment
kable’t-temîl - do
kabuğu dışına çıkmak - do
kabuğuna çekilmek - retire into oneself
kabuk bağlamak - encrust
kabuklanmak - crust
kabuklaşmak - do
kabuksuz yumurtlatmak - do
kabullenmek - accept
kaburgaları çıkmak - exit ribs
kâbus basmak - press nightmare
kaçamak yapmak - dodge
kaçılmak - do
kaçımsamak - do
kaçınılmazlaşmak - do
kaçınmak - avoid
kaçırılmak - do
kaçırmak - catch
kaçışmak - escape
kaçmak - run away
kad çekmek - attract women
kadastroya geçmek - pass cadastral
kadavralaşmak - do
kadeh kaldırmak - toast
kadeh tokuşturmak - clink glasses
kademelemek - do
kademelendirmek - stag to
kademelenmek - do
kadınlaşmak - do
kadınsılaşmak - do
kadifeleşmek - do
kadifeleştirmek - do
kadrini anlamak - understand the dial
kadrolaşmak - staff to
kafa bulmak - do
kafa eskitmek - head wear
kafa göz yarmak - head eye split
kafa kalmamak - remain head
kafa koymamak - put the head
kafa tutmak - challenge
kafa yapmak - make head
kafa yormak - ponder
kafası bulanmak - find the head
kafası dumanlanmak - do
kafası durmak - stand head
kafası düzelmek - meliorate head
kafası ile oynamak - play with the head
kafası takılmak - head hang
kafası yerine gelmek - do
kafasına geçirmek - put the head
kafasına koymak - do
kafasına söz girmemek - enter the word on the head
kafasına vurmak - crown
kafasında tutmak - keep in mind
kafasından çıkarmak - remove the head
kafasından geçirmek - put his head
kafasını dinlemek - possess ones soul in peace
kafasını kaldırmak - remove the head
kafasını kırmak - break the head
kafasını kullanmak - use your head
kafasını kurcalamak - preoccupy
kafasını sokmak - tuck your head
kafasını toplamak - gather head
kafasını uçurmak - head off
kafasını vurmak - hit his head
kafasının dikine gitmek - take ones head
kafaya çıkmak - go head
kafayı bulandırmak - cloud the mind
kafayı çalıştırmak - do
kafayı değiştirmek - do
kafayı dinlemek - listen to the head
kafayı işletmek - do
kafayı tütsülemek - do
kafayı yemek - go haywire
kafeslemek - coop
kâfi gelmek - suffice
kâfirleşmek - do
kâğıda dökmek - indite
kâğıt kaleme sarılmak - do
kâğıtlanmak - do
kağşamak - do
kahır yüzünden lütfa uğramak - do
kahırlanmak - do
kahirlenmek - do
kahkahadan kırılmak - break with laughter
kahpelenmek - do
kahpeleşmek - do
kahretmek - confound
kahreylemek - do
kahrolmak - down to
kaka yapmak - shit
kakalamak - do
kakılmak - do
kakımak - do
kakışmak - hustle
kakıştırmak - do
kakmak - beetle
kalabalıklaşmak - congest
kalafata çekmek - attract caulk
kalafatlamak - caulk
kalaydan çıkmak - exit tin
kalaylamak - blanch
kalaylanmak - blanch
kalaylatmak - do
kalbi ağzına gelmek - come to the heart in his mouth
kalbi dayanmamak - withstand the heart
kalbi ferahlamak - heart to relief
kalbi parçalanmak - break the heart
kalbi yerinden oynamak - do
kalbi yırtılmak - heart rip
kalbini doldurmak - fill his heart
kalbini eritmek - melt the heart
kalbini kazanmak - win the heart
kalbiyle konuşmak - talk to your heart
kalburdan geçirmek - sift
kalburla su taşımak - plow the sand
kalburlamak - plow back
kalburlanmak - do
kalburlatmak - do
kaldıramamak - do
kaldırılmak - do
kaldırım çiğnemek - chew sidewalk
kaldırımları arşınlamak - tread the pavement
kaldırmak - lift up
kale almamak - take the castle
kalem çekmek - take pen
kaleme gelmemek - come to the pen
kaleminden çıkmak - exit pen
kaleminden kan damlamak - do
kalgımak - do
kalıbı değiştirmek - die
kalıbı dinlendirmek - die
kalıbını basmak - press the mold
kalıbının adamı olmamak - do
kalınlaşmak - thicken
kalınlaştırmak - thicken
kalınlatmak - do
kalınmak - stay
kalıp gibi oturmak - sit like mold
kalıp gibi serilmek - spread like mold
kalıp gibi uyumak - do
kalıplanmak - do
kalıplaşmak - stereotype
kalıplatmak - do
kalıptan kalıba girmek - enter the mold from the mold
kalkerleşmek - do
kalkımak - get up
kalkındırmak - uplift
kalkınmak - do
kalkıp kalkıp oturmak - sit up and up
kalkışılmak - do
kalkışmak - attempt
kalkmak - go up
kalmak - remain
kalp kırmak - break your heart
kalp olmamak - do
kama basmak - press the wedge
kamalamak - do
kamaşmak - dazzle
kamaştırmak - sparkle
kamburlaşmak - hog
kamburlaştırmak - hump
kamburunu çıkarmak - arch
kamçılamak - whip
kamçılanmak - do
kamçılaşmak - do
kamçılatmak - do
kameti artırmak - increase the residence
kamp kurmak - camp
kamulaştırılmak - do
kamulaştırmak - dispossess
kamyonu devirmek - truck to overturn
kan ağlamak - bleed
kan akıtmak - do
kan çekmek - draw blood
kan dökmek - spill blood
kan istemek - want blood
kan oturmak - sit blood
kan tere batmak - blood sweat to sink
kana kan istemek - want blood for blood
kanaat getirmek - bring contentment
kanamak - bleed
kanat alıştırmak - do
kanatlanmak - do
kanatmak - do
kancalanmak - do
kandırılmak - do
kandırmak - deceive
kandilleşmek - do
kangallamak - do
kangallanmak - coil to
kangımak - do
kangrenleşmek - become gangrenous
kangrenleştirmek - do
kanı donmak - blood congeal
kanı ısınmak - blood heat
kanı kurumak - blood to dry
kanı temizlenmek - blood to be cleaned
kanıklanmak - do
kanıkmak - do
kanıksamak - do
kanına dokunmak - touch the blood
kanına ekmek doğramak - cut bread into blood
kanını içine akıtmak - flow into the blood
kanını kaynatmak - blood boil
kanını kurutmak - drain the blood
kanını yerde koymak - put the blood on the floor
kanırmak - do
kanıtlamak - prove
kanıtlanmak - prove
kanlamak - bloody
kanlandırmak - do
kanlanmak - do
kanmak - believe
kanserleşmek - do
kansızlaşmak - do
kantarın topunu kaçırmak - miss the ball weighbridge
kantarlamak - do
kanunileştirmek - do
kanunlaşmak - do
kanunlaştırılmak - do
kapaklanmak - do
kapalı duruşma yapmak - do
kapalı yetişmek - keep off
kapamak - close
kapan kurmak - set a trap
kapana sıkıştırmak - compress to closed
kapanmak - close down
kaparozlamak - do
kapatılmak - do
kapatmak - close
kapattırmak - shut down
kapı aramak - door search
kapı kapı aramak - door to door search
kapı yapmak - lead up to a subject
kapıda kalmak - stay at the door
kapıdan çevirmek - turn the door
kapıları açık tutmak - keep the doors open
kapılmak - abandon oneself
kapıp koyuvermek - grab letting go
kapısına kilit vurmak - hit the door lock
kapısını çalmak - knock on the door
kapış kapış gitmek - go like hot cakes
kapış kapış yapmak - scramble scramble
kapışmak - snatch
kapıştırmak - do
kapıya dayanmak - rely on door
kapıyı göstermek - show the door
kapitalistleşmek - do
kapitalistleştirmek - do
kaplamak - line
kaplanmak - do
kaplatmak - maximize to
kapmak - snatch
kapsamak - include
kapsamını genişletmek - expand the scope
kaptırmak - give free rein to
kâr bırakmak - leave a profit
kâr etmemek - make profit
kâr getirmek - sell at a premium
kara çalmak - slander
kara kedi geçmek - pass a black cat
karagök - do
karagöz oynatmak - play bream
karalanmak - slander
karalatmak - do
karalattırmak - do
karaltılmak - do
karamak - brown
karambole getirmek - bring disorder
karamsarlaştırmak - do
karanfili sıkmak - squeeze the cloves
karanlığa kalmak - stay dark
karannımak - do
karar bulmak - do
karar kılmak - decide on
karar vermek - decide
karara bağlamak - resolve
kararında bırakmak - leave the decision
kararlamak - decision
kararlaşmak - do
kararlaştırılmak - do
kararmak - become black
karartılmak - do
karavana çıkmak - exit trailer
karavanadan yemek - do
karaya çıkarmak - debark
karbonlamak - carburet
karbonlaşmak - char
kardeşlenmek - tiller to
kardırmak - lift your
karelemek - square off
kargaşa çıkarmak - and chaos
kargılanmak - meet
kargımak - spear to
kargışlamak - do
kârı olmamak - do
karıkmak - furrow
karılaşmak - do
karılmak - do
karımak - do
karınca yuvası gibi kaynamak - boil anthill
karınmak - profit
karışabilmek - can mix
karışanı görüşeni olmamak - do
karışmak - interfere
karıştırılmak - do
karıştırmak - confuse
karıştırtmak - let somebody jumble somebody else
karikatürleştirmek - caricature
karine ile anlamak - understand the presumption
karlamak - snow
karlanmak - do
karmak - mix
karmaşmak - do
karmaştırmak - do
karnını doldurmak - fill his belly
karşı çıkmak - oppose
karşı durmak - stand against
karşı gelmek - go against
karşı karşıya gelmek - do
karşı koymak - resist
karşılamak - meet
karşılanmak - meet
karşılaşmak - encounter
karşılaştırılmak - do
karşılaştırmak - compare
karşılık vermek - answer
karşılıkta bulunmak - do
karşısına geçmek - cross
karşıtlamak - do
karşıtlaşmak - do
kart basmak - clock out
kartalmak - eagle
kartelleşmek - cartelize
kartonlamak - do
kasalamak - deposit
kasayı devretmek - hand over the safe
kasılmak - swagger
kasınmak - itch
kaskatı kesilmek - stiffen
kaslaşmak - do
kasmak - stretch
kasnak işlemek - handle hoop
kasnaklamak - drum
kastarlamak - do
kastetmek - intend
kaş göz işareti yapmak - do these eyes
kaş yıkamak - wash eyebrow
kaşağılamak - curry
kaşağılanmak - curry
kaşağılatmak - do
kaşandırmak - do
kaşanmak - do
kaşarlanmak - sophisticate
kaşelemek - stamp
kaşıklanmak - do
kaşımak - scratch
kaşındırmak - itch
kaşınmak - itch
kaşlamak - brace
kat çıkmak - exit times
katakulli okumak - read fiddle
katakulli yapmak - fiddle
katakulliye gelmek - come fiddle
kataloglamak - catalog
katarlanmak - do
kategorilendirmek - categorize
katetmek - cover
katılaşmak - become solid
katılaştırmak - make solid
katılmak - join
katır tepmişe dönmek - return mule tepmi
katırlaşmak - do
katışmak - embed
katıştırmak - embed
katileşmek - do
katkıda bulunmak - contribute
katkılanmak - dop
katlamak - fold
katlandırmak - multiplex to
katlanılmak - do
katlanmak - bear
katlatmak - do
katletmek - slaughter
katmak - add
katmanlaşmak - stratify
katmer kaldırmak - ply remove
katmerleşmek - do
katranlamak - tar
katranlanmak - tar
kavara çekmek - take kavarna
kavga çıkmak - go fight
kavga kopmak - do
kavgada yumruk sayılmamak - do
kavgalaşmak - do
kavileşmek - do
kavilleşmek - do
kavis çizmek - curve
kavlamak - tinder to
kavlanmak - do
kavlaşmak - do
kavlatmak - do
kavletmek - do
kavramak - clutch
kavramlaşmak - do
kavranılmak - comprehend
kavranmak - do
kavratmak - understand
kavrulmak - broil
kavurmak - roast
kavuşmak - reunite
kavuşturmak - fold
kavzamak - do
kaybedilmek - do
kaybetmek - lose
kaybolmak - get lost
kaydedilmek - do
kaydetmek - record
kaydettirmek - register
kaydırılmak - do
kaydırmak - slip
kaydolmak - sign up
kaygı çekmek - take care
kaygılanmak - worry
kayık yanaştırmak - boat berthing
kayıp vermek - do
kayıplara karışmak - vanish
kayırmak - favor
kayıt altına girmek - enter record
kayıt koymak - put on record
kayıtmak - register
kayıtsız kalmak - do
kaykay yapmak - skate boarding
kaykılmak - do
kaymak - slide
kaymaklanmak - cream to
kaynaklanmak - arise
kaynamak - boil
kaynaşmak - coalesce
kaynaştırılmak - do
kaynaştırmak - let somebody to coalesce
kaynaştırtılmak - find somebody to let somebody else to be coalesced
kaynaştırtmak - find somebody to let somebody else to coalesce
kaynatılmak - boil
kaynatmak - boil
kaypaklaşmak - do
kaypamak - do
kayrılmak - do
kayşamak - do
kaytarmak - loaf
kazandırmak - bring
kazanılmak - gain
kazanmak - win
kazaya bırakmak - leave accident
kazaya rıza göstermek - consent to accident
kazdırmak - dig
kazı koz anlamak - understand excavation trump
kazık dikmek - pile perk
kazık kakmak - encrypt pile
kazıklamak - bunco
kazıklanmak - pay through the nose
kazılmak - do
kazımak - scrape
kazınmak - scrape
kazıtmak - shave
kazmak - dig
keçelemek - felt to
keçeleşmek - mat
keçesini sudan çıkarmak - remove the seal from the water
keçileri kaçırmak - go bananas
keder çekmek - take grief
keder vermek - grief
kederlenmek - grieve
kefaretini ödemek - do penance
kefekiye dönmek - return to kefeki
kefelemek - do
kefenlemek - shroud
kefil göstermek - show guarantor
kehanette bulunmak - foretell
kekelemek - stutter
kekemeleşmek - do
kekilmek - do
kekmek - cake
kektirmek - do
kelepçelemek - manacle
keli kızmak - do
keli körü toplamak - bald to collect the blind
kelimeleri tartarak konuşmak - do
kelimeleşmek - do
kelle koşturmak - rush head
kellesini uçurmak - behead
kellesini vurdurmak - shot to the head
kelleşmek - bald to
kem gözle bakmak - do
kementlemek - lasso
kemerini sıkmak - tighten ones belt
kemik kesilmek - bone to be cut
kemikleri sayılmak - do
kemikleri sızlamak - turn in ones grave
kemiklerini kırmak - break their bones
kemikleşmek - ossify
kemirilmek - do
kemirmek - gnaw
kenar gezmek - visit edge
kenara çekilmek - step aside
kenarı bastırmak - suppress the edge
kendi ağzıyla tutulmak - keep his own mouth
kendi ayağı ile gelmek - come with their feet
kendi göbeğini kendi kesmek - pull oneself up by ones own bootstraps
kendi hâlinde bırakmak - leave in their case
kendi hâline bırakmak - leave his own case
kendi içine çekilmek - retreat into their own
kendi kendine yetmek - do
kendi kendini yemek - fret
kendi köşesinde yaşamak - live in their corner
kendi kuyusunu kendi kazmak - dig their own wells
kendi yağıyla kavrulmak - do
kendinde olmamak - do
kendinde toplamak - gather
kendinden geçmek - get carried away
kendine gelmek - come to life
kendini alamamak - give oneself over
kendini aşağı görmek - see itself down
kendini avutmak - console oneself
kendini beğendirmek - endear oneself to
kendini beğenmek - feel ones oats
kendini bırakmak - surrender
kendini bilmek - you know yourself
kendini bir şey sanmak - do
kendini bir yerde bulmak - find himself somewhere
kendini dev aynasında görmek - do
kendini dinlemek - listen to himself
kendini dirhem dirhem satmak - sell himself dirhams dirhams
kendini ele vermek - do
kendini fasulye gibi nimetten saymak - say the blessing itself as beans
kendini göstermek - do
kendini hissettirmek - do
kendini kapı dışında bulmak - find himself outside the door
kendini kaptırmak - do
kendini kaybetmek - lose yourself
kendini matah sanmak - think himself no prize
kendini naza çekmek - sight himself to take
kendini paralamak - lay oneself out
kendini tutamamak - loose ones selfcontrol
kendini yoklamak - poll itself
kene gibi yapışmak - do
kenet gibi yapışmak - stick like a seam
kenetlemek - clench
kenetlenmek - do
kentleşmek - do
kentlileşmek - do
kepeklenmek - do
kepenkleri indirmek - download shutters
kepmek - cap
keramette bulunmak - do
kergek bolmak - do
kerpiçleşmek - do
kertesine gelmek - come to the rhumb
kertesine getirmek - bring the rhumb
kertiklemek - do
kertilmek - do
kervana katılmak - join the caravan
keseklenmek - do
kesel gelmek - do
keselemek - scour
keselenmek - do
keseletmek - do
keseneğe vermek - give deduction
kesesi elvermemek - do
kesesine bir şey girmemek - enter anything in the bag
kesesine güvenmek - rely on the pouch
kesesini doldurmak - line ones pocket
keseye davranmak - treat pouch
kesiklik vermek - give breaks
kesilmek - do
kesinleşmek - become absolute
kesinmek - do
kesintiye uğramak - do
kesip biçmek - saw out
kesişmek - intersect
keskenmek - do
keskinleşmek - sharpen
keskinleştirmek - sharpen
keskinletmek - do
kesmek - cut
kestirilmek - estimate
kestirmeden gitmek - take a shortcut
kestirmek - nap
keşfedilmek - do
keşfetmek - discover
keşfettirmek - do
keşikleşmek - do
keşlemek - do
keyfetmek - do
keyfi bilmek - pleasure to know
keyfi gelmek - come to enjoy
keyfi kaçmak - get the pips
keyfine bakmak - regale
keyfini çıkarmak - enjoy
keyfinin kâhyası olmamak - enjoy not the steward
keyif çatmak - lash tips
keyif sormak - ask for tips
keyif vermek - intoxicate
keyiflenmek - rejoice
keyifsizlenmek - do
kıç attırmak - do
kıçın kıçın gitmek - go ass to ass
kıçırmak - do
kıçkırmak - do
kıçüstü oturmak - do
kığılamak - do
kığışmak - do
kıkırdamak - chuckle
kıkırdatmak - do
kılağılamak - do
kılavuzlamak - do
kıldırmak - do
kılı kıpırdamamak - make the move
kılıç çalmak - do
kılıç çekmek - draw the sword
kılıçı kınına koymak - put the sword to its sheath
kılıçlama kaçmak - escape feathered
kılıçtan geçirmek - saber
kılıfına uydurmak - keep the sheath
kılığına çeki düzen vermek - spruce dressed
kılığına girmek - enter the costume
kılıktan kılığa girmek - enter the costume disguise
kılına dokunmamak - touch the hair
kılınmak - do
kıllandırmak - do
kıllanmak - do
kılmak - make
kılmamak - do
kımıldamak - move
kımıldanmak - do
kımıldatmak - stir
kımlanmak - do
kına koymak - put henna
kına vurmak - hit condemned
kına yakılmak - do
kına yakınmak - do
kına yakmak - gloat
kınalamak - do
kınalanmak - do
kınamak - condemn
kınanmak - do
kınlamak - fracture
kıpırdamak - move
kıpırdaşmak - shimmer to
kıpırdatmak - wiggle
kıpıştırmak - do
kıpmak - crop
kıpramak - do
kıraçlaşmak - do
kıran girmek - break into
kırbaçlamak - whip
kırbaçlanmak - do
kırbaçlatmak - do
kırçıllanmak - do
kırçıllaşmak - do
kırdırmak - let somebody break
kırdırtmak - find someone who let somebody break something
kırılmak - break
kırınmak - do
kırıp dökmek - dilapidate
kırıp sarmak - break to wrap
kırışmak - wrinkle
kırıştırmak - wrinkle
kırıtmak - behave coquettishly
kırk basmak - press forty
kırk kapının ipini çekmek - pull the rope forty doors
kırkılmak - do
kırklamak - do
kırklara karışmak - mingle with forty
kırlaşmak - turn gray
kırmak - break
kırmızı kart görmek - see red card
kırpılmak - do
kırpışmak - flicker
kırpıştırmak - blink
kırpıt - do
kırpıtmak - do
kısa kesmek - cut short
kısa tutmak - keep it short
kısalmak - shorten
kısaltılmak - shorten
kısalttırmak - do
kısarmak - do
kısılmak - dim
kısımlamak - do
kısınmak - do
kısırganmak - do
kısırlaşmak - do
kısıtlamak - restrict
kısıtlanmak - do
kıskaçlamak - claw back
kıskandırmak - envy
kıskanılmak - do
kıskanmak - do
kısmak - reduce
kısmet beklemek - wait fortune
kısmeti açılmak - fortune to open
kısmeti bağlanmak - connect fortune
kısmetini ayağıyla tepmek - do
kısmetini bağlamak - connect a fortune
kıstırılmak - do
kıstırmak - pinch
kış uykusuna yatmak - hibernate
kışkırtılmak - do
kışkırtmak - arouse
kışkışlamak - shoo
kışlamak - overwinter
kışlatmak - winter to
kıtırdamak - do
kıtırdatmak - do
kıtlaşmak - do
kıtlığına kıran girmek - break into the famine
kıvamlanmak - do
kıvançlanmak - do
kıvanmak - do
kıvırmak - curl
kıvraklaşmak - do
kıvramak - squirm
kıvrandırmak - convulse
kıvranmak - squirm
kıvratmak - do
kıvrılmak - curl
kıvrım kıvrım kıvranmak - do
kıvrımlanmak - do
kıyak kaçmak - escape favor
kıyak yapmak - do smb a pleasure
kıyaklaşmak - do
kıyamete kalmak - stay doomsday
kıyametleri koparmak - pluck judgment
kıyaslamak - compare
kıyaslanmak - compare
kıydırmak - do
kıyıda köşede kalmak - do
kıyılamak - do
kıyılmak - do
kıyınmak - coast to
kıyışmak - coast to
kıymak - mince
kıymetini bilmek - know the value
kıymetlendirmek - do
kıymetlenmek - more value to
kıymetleşmek - do
kıymetleştirmek - do
kız istemek - do
kız kaçırmak - miss girl
kızak yapmak - skid
kızarıp bozarmak - blush destroys the seashore
kızarmak - blush
kızartılmak - do
kızdırılmak - do
kızdırmak - anger
kızgınlaşmak - do
kızılca kıyamet kopmak - do
kızıllanmak - do
kızıllaşmak - glow
kızılmak - red
kızıp durmak - stop angry
kızışmak - heat
kızıştırmak - escalate
kızlaşmak - do
kızmak - get hot
kibarlığı tutmak - keep kindness
kibarlık taslamak - put on style
kibirlenmek - do
kibrine dokunmak - touch arrogance
kibrine yedirememek - do
kifaflanmak - do
kilidi küreği olmamak - do
kilitlenmek - do
kilitletmek - do
killemek - kill
kilo vermek - lose weight
kim vurduya gitmek - do
kimi kimsesi olmamak - do
kin bağlamak - connect grudge
kinlenmek - do
kip gelmek - come mode
kiralamak - hire
kireçlenmek - calcify
kireçleşmek - do
kireçsilemek - do
kireçsizleştirmek - do
kiritmek - swagger
kirizmalamak - do
kirlenmek - do
kirletmek - get something dirty
kirpiği kirpiğine değmemek - do
kirpişmek - flicker to
kirpitmek - do
kistleşmek - do
kişileştirmek - personify
kişilik kazanmak - do
kişnemek - snigger
kitaba el basmak - hand print books
kitlemek - mass
klâsikleşmek - do
klikleşmek - do
klişeleşmek - do
klorlamak - chlorinate
klorürlendirmek - do
klorürleştirmek - do
koca bulmak - hook a husband
kocakarılığı tutmak - keep kocakarlg
kocalmak - do
kocamak - grow old
kocamanlaştırmak - do
kocatmak - do
kocaya kaçmak - do
kocaya varmak - reach husband
koçlanmak - do
koçmak - coach
koçsamak - do
koçumak - coach
koçuşmak - do
kodesi boylamak - go to jail
kodlamak - encode
koflaşmak - do
koğalamak - do
koğalanmak - do
koğdurmak - do
koğmak - do
koğulmak - do
koklamak - smell
koklaşmak - coo
koklaştırmak - do
koklatmak - do
kokmak - have a bad smell
kokorozlanmak - do
kokozlanmak - do
kokulamaq - do
kokulandırmak - scent to
kokulanmak - do
kokuşmak - taint
kokuşturmak - putrefy
kol çekmek - take arms
kol uzatmak - extend the arm
kola çıkma - out arm
kola çıkmak - exit arm
kolalamak - clearstarch
kolan çekmek - attract girth
kolan vurmak - hit girth
kolayına gelmek - come easy
kolayını aramak - easy search
kolayını bulmak - make it convenient
kolaylanmak - do
kolaylaşmak - get easy
kolaylaştırılmak - facilitate
kolaylaştırmak - facilitate
kolaylık göstermek - ease show
kolektifleştirmek - do
kollamak - watch
kollanmak - do
kollarını sallaya sallaya gelmek - come waving their arms
kolonyalamak - do
koltuğu doldurmak - fill the seat
koltuk vermek - seat
koltuklamak - seat
koltuklanmak - do
koltukları kabarmak - swell
kolu kanadı kırılmak - do
komadan çıkmak - do
komaya girmek - go into a coma
komikleşmek - become funny
kompliman yapmak - flatter
komplo hazırlamak - prepare the plot
komploya kurban gitmek - fall victim to conspiracy
komşu kapısına çevirmek - turn to the person next door
komut vermek - order
konaklamak - roost
kondurmak - imprint
konferans çekmek - take conference
konferans vermek - do
konmak - perch
konser vemek - concert and
konsültasyon yapmak - do
kont gibi yaşamak - live
kontak kapatmak - close contacts
kontak kurmak - contact
kontrastlamak - contrast to
kontrpiyede kalmak - stay in kontrpiye
konuk gelmek - do
konulabilmek - put
konulmak - put
konumlanmak - locate
konuşlanmak - deploy
konuşma yapmak - give a speech
konuşmak - speak
konuşmaya dalmak - branch to talk
konuşturmak - draw out
konuşulmak - talk
konutlanmak - do
kooperatifleşmek - do
koparılmak - cut off
koparmak - snatch
kopartılmak - do
koparttırmak - do
kopçalamak - hasp
kopçalanmak - hasp
kopmak - break
kopup gelmek - come wafting
kopya vermek - copy
kopyalanmak - do
kor dökmek - pour cor
kor gibi yanmak - burn like fire
korkalamak - do
korkmak - fear
korku saçmak - sow fear
korku vermek - awe
korkudan çıldırmak - go crazy with fear
korkulmak - do
korkunçlaştırmak - do
korkutmak - make someone scared
korkutturmak - do
korlamak - anneal to
korlanmak - do
korlaşmak - glow
korumak - protect
korunmak - do
korunulmak - do
korutmak - do
kostaklanmak - do
koşa karımak - do
koşağırmak - do
koşmak - run
koşturmak - let somebody run
koşturtmak - order somebody to let somebody run
koşturulmak - do
koşullamak - condition
koşullanmak - do
koşulmak - do
koşuşmak - frisk
koşuşturmak - bustle
kotarılmak - do
kotarmak - dish up
kotlamak - do
kovalamak - chase
kovalanmak - chase
kovdurmak - let somebody firesack somebody else
kovdurtmak - find somebody who lets somebody else firesack another person
kovlamak - do
kovmak - drive
kovmamak - kick
kovulmak - do
kovuşturma yapmak - do
kovuşturmak - prosecute
koydurmak - do
koymak - put
koyulaşmak - become dark
koyulaştırmak - darken
koyulmak - sit down
koyun kaval dinler gibi dinlemek - listen to listen as sheep tibia
koyuvermek - do
koyvermek - unloose
koz kırmak - trump break
koza çekmek - take cocoon
kozasına çekilmek - retreat to a cocoon
köhneleşmek - do
köhnemek - do
kök salmak - take root
kökenlenmek - do
köklemek - do
köklendirmek - root
köklenmek - take root
kökleşmek - take root
kökleştirmek - ingrain
kökünden halletmek - extirpate
köleleşmek - do
kömür başa vurmak - head hit coal
kömürcü çırağına dönmek - return to kmrc apprentice
kömürleşmek - char
kömürleştirilmek - do
köpeklenmek - do
köpekleşmek - do
köprü kurmak - bridge
köprülenmek - do
köpüklenmek - foam to
köpülemek - do
köpürmek - foam
köpürtmek - make something foamed
kör kurttan bile vazgeçmemek - give even the blind worm
kör şeytandan bulmak - find the devil
körelmek - rust
körleşmek - blind to
körleştirmek - blind to
körletmek - blunt
körüklemek - embitter
körüklenmek - do
kös dinlemek - do
köskelmek - do
kösteği kırmak - break the shackle
kösteklemek - hobble
kösteklenmek - stumble
köşe başını tutmak - keep your head down corner
köşe bucak kaçmak - escape from every nook and cranny
köşe kapmaca oynamak - play puss in the corner
köşe tutmak - keep the corner
köşede bucakta kalmak - stay in a parish in the corner
köşelemek - do
köşeye çekilmek - retreat into a corner
köşeye sıkışmak - do
kötek yemek - do
kötü gözle bakmak - do
kötülemek - discredit
kötülenmek - discredit
kötüleşmek - worsen
kötüleştirmek - worsen
kötümserleşmek - do
kötüye çekmek - take amiss
kötüye kullanmak - abuse
köyleşmek - do
köyleştirmek - do
közlemek - do
közlendirmek - do
közleşmek - do
kramp girmek - enter the cramps
kredilemek - credit
kremlemek - do
kronikleşmek - do
kubarmak - do
kubaşmak - do
kubur sıkmak - squeeze kuburan
kucağına oturmak - sit on your lap
kucaklamak - embrace
kucaklanmak - do
kucaklaşmak - embrace
kudurmak - rage
kuğurmak - coo
kukla gibi oynatmak - play like puppets
kukumav gibi düşünüp durmak - stop thinking like owl
kulağı ağır işitmek - ear to hearing impaired
kulağı dikilmek - ear sewn
kulağı ters taraftan göstermek - ear the wrong side show
kulağına çalınmak - play the ear
kulağına fısıldamak - whisper in his ear
kulağına gelmek - come to the ears
kulağına girmek - enter the ear
kulağına inanmamak - believe in the ear
kulağına söylemek - whisper
kulağını bükmek - admonish
kulağını doldurmak - fill the ear
kulak tozuna vurmak - hit the ear powder
kulak tutmak - keep your ears
kulak vermek - do
kulak yavsımak - ear to speedwell
kulakları paslanmak - do
kulaklarına kadar kızarmak - blush to the ears
kulaklarını dikmek - prick up
kulaklarını tıkamak - occlude the ear
kulaklarının pasını gidermek - remove the rust in their ears
kulis yapmak - lobby
kullanabilmek - use
kullandırmak - do
kullanılmak - do
kullanmak - use
kullaşmak - do
kulp takmak - attach the handle
kumlamak - sand
kundaklamak - swaddle
kundaklanmak - swaddle
kupkuru kesilmek - dry as a bone to be cut
kur yapmak - woo
kurallaşmak - do
kurban gitmek - do
kurban kesmek - sacrifice
kurcalamak - tamper with
kurcalanmak - tamper
kurdurmak - establish what
kurgulanmak - do
kurmak - establish
kurnazlaşmak - do
kursağında kalmak - stay in the craw
kurşun dokunmak - touch lead
kurşun yağmuruna tutmak - mow down
kurşun yemek - stop a bullet
kurşunlamak - seal to
kurşunlanmak - shot to
kurşunlaşmak - do
kurtarılmak - do
kurtarmak - save
kurtlanmak - do
kurtlaşmak - do
kurtulmak - escape
kuru başına kalmak - do
kuru gürültüye pabuç bırakmamak - leave a dry noise shoe
kuru tahtada kalmak - stay dry board
kurulamak - dab
kurulanmak - wipe oneself
kurulaşmak - do
kurulmak - do
kurum satmak - sell agency
kurumak - dry
kurumlanmak - soot to
kurumlaşmak - do
kuruntuya kapılmak - do
kurutmak - do
kurutulmak - do
kusmak - vomit
kusturmak - regurgitate
kusur aramak - nitpick
kusur bulmak - find fault
kusur işlemek - process defects
kuş gibi çırpınmak - do
kuş gibi uçup gitmek - go fly like a bird
kuş kanadıyla gitmek - go with bird wings
kuş sütü ile beslemek - do
kuşa çevirmek - flip the bird
kuşaklamak - do
kuşanılmak - do
kuşanmak - put on
kuşatılmak - do
kuşatmak - encircle
kuşku duymak - have doubts about
kuşku uyanmak - wake up doubts
kuşkulandırmak - misgive
kuşkulanmak - suspect
kuşkusu kalmamak - remain in doubt
kutlamak - celebrate
kutlanmak - celebrate
kutlulamak - do
kutsallaşmak - do
kutsallaştırmak - sanctify
kutsamak - bless
kutsileşmek - do
kutulamak - do
kutulanmak - do
kutuplanmak - do
kutuplaşmak - do
kuvveden fiile çıkarmak - remove the force acts
kuvvet bulamamak - can not find strength
kuvvetini toplamak - gather strength
kuvvetlendirmek - strengthen
kuvvetlenmek - grow stronger
kuyruğu titretmek - die
kuyruğuna teneke bağlamak - connect to the tail tin
kuyruğunu kısmak - cut the tail
kuyruğunu tava sapına çevirmek - turn tail to the pan handle
kuyruk sallamak - whisk
kuyruk yapmak - tail
kuytulanmak - do
kuyudan adam çıkarmak - remove the man from the well
kuzu kesilmek - lamb to be cut
kuzulamak - yean
kuzulaşmak - do
küçük dağları ben yarattım demek - think oneself no small potatoes
küçük dilini yutmak - gulp down
küçük görmek - scorn
küçükleşmek - do
küçüksemek - less than
küçülmek - shrink
küçümsemek - underestimate
küçümsenmek - do
küf bağlamak - connect the mold
küf tutmak - do
küflendirmek - mold
küflenmek - mold
küfletmek - do
küfretmek - swear
kükremek - roar
kükürtlemek - sulphurize
kükürtlenmek - do
kül bağlamak - connect ash
kül kesilmek - do
külâh giydirmek - do
külâh kapmak - do
külâh takmak - install the spire
külâhını ters giydirmek - do
külçeleşmek - sinter to
külfete katlanmak - bear burden
küllemek - bank up
küllenmek - blight
kültürlenmek - do
külünü savurmak - hurl ash
kümelemek - heap
kümeleşmek - cluster to
kündelemek - do
kündeye getirilmek - do
kündeye getirmek - bring to full nelson
küngüldemek - do
küngürdemek - do
künyesini okumak - read the imprint
kür yapmak - court
kürek çekmek - scull
kürelemek - do
kürelenmek - do
küremek - shovel up
kürnemek - do
küskünleşmek - do
küsmek - sulk
küstahlaşmak - do
küşümlenmek - do
kütlemek - mass
kütleşmek - blunt
kütleştirmek - dull
kütletmek - do
kütüğe geçirmek - migrate file
kütükleşmek - do
kütürdemek - do
kütürdetmek - do
lacileri çekmek - take lacie
laçkalaşmak - slack
lâçkalaşmak - slack
lâf anlatmak - tell the story short
lâf çıkarmak - remove small talk
lâf kaynayıp gitmek - boil nonsense to go
laf sokmak - put words
lâf taşımak - bandy about
lâf yakıştırmak - small talk to ascribe
lâf yetiştirmek - cultivate small talk
lafa boğmak - smother the word
lafa dalmak - do
lafa tutmak - engage in conversation
lâfı ağzına tıkamak - bung nonsense to her mouth
lâfı ağzında bırakmak - do
lâfı ağzında kalmak - do
lâfı değiştirmek - change the bush
lâfı geçmek - pass the bush
lafı kısa kesmek - do
lafı sulandırmak - dilute the word
lâfı uzatmak - belabor
lâfı yabana atmamak - small-talk
lâfını şaşırmak - do
lafını yedirmek - rub the word
lâflamak - do
laflamak - have a chat
lâfta kalmak - stay in small talk
lâğvedilmek - abolish
lağvetmek - abolish
lâğvetmek - abolish
lağvolmak - do
lâğvolunmak - do
lâikleşmek - do
lâkap takmak - nickname
lâkırdı yetiştirmek - word train
lâkırdısı ağzında kalmak - do
lâkırdıya boğmak - smother the word
lâkırdıya tutmak - keep your word
lâkırdıyı ağzına tıkamak - bung word to mouth
lam elif çevirmek - do
lambalamak - lamp
lanet okumak - curse
lanetlemek - curse
lanetlenmek - do
lâpa vurmak - hit lapin
lâvaj yapmak - do lavage
lâyığını bulmak - get ones deserts
layık görmek - see fit
leblebiden nem kapmak - grab moisture from chickpeas
leffetmek - do
legalleşmek - do
lehimlemek - solder
lehimlenmek - solder
lehimletmek - do
lehte oy vermek - vote in favor
leke getirmek - make stains
lekelemek - befoul
lekelenmek - blotch
leş gibi serilmek - spread it stinks
levni dönmek - return levn
lezzetlendirmek - flavor
lezzetlenmek - do
lığlamak - do
lığlanmak - anneal to
liflemek - do
liflenmek - do
lifleşmek - do
lifleştirmek - do
lingirdemek - do
listelemek - list
liyakat göstermek - show merit
lodoslamak - do
loğlamak - do
lokma dökmek - pour bite
lokmasını dökmek - pour the bite
lokmasını saymak - count the bite
loşlaşmak - dim
loşlaştırmak - do
löc - loc
löklemek - do
lügat paralamak - do
lüp diye yutmak - do
lüpletmek - do
lütfetmek - condescend
lütfeylemek - do
lütuf dilemek - ask a blessing
lüzumsuz görmek - see unnecessary
maaş vermek - salary
maaşa geçmek - go to salaries
maceraya atılmak - embark on an adventure
macun çekmek - attract paste
macunlamak - putty
macunlanmak - do
macunlaşmak - do
maç satmak - sell match
madaralaşmak - do
maddeleşmek - do
maddileşmek - materialize
mafyalaşmak - do
magazinleşmek - do
mağrurlanmak - do
mahalleyi ayağa kaldırmak - lift up the neighborhood
mahallileşmek - do
maharet kazanmak - earn skill
mahcup kalmak - do
mahmurlaşmak - do
mahmuzlamak - rowel
mahmuzlanmak - rowel
mahremiyetine girmek - enter the privacy
mahsubunu yapmak - make the deduction
mahsur kalmak - do
mahşere dönmek - return to armageddon
mahvetmek - ruin
mahvolmak - do
mahzunlaşmak - do
mahzur doğurmak - mind to give birth
mahzur görmek - see drawbacks
makadamlamak - do
makara çekmek - draw reel
makas vurmak - hit points
makaslamak - snip
makaslanmak - snip
makbule geçmek - do
makine çekmek - draw machine
makineleşmek - do
makineleştirmek - mechanize
makineyi bozmak - break the machine
makyaj yapmak - make up
makyajlamak - do
mal edinmek - obtain goods
mal kaldırmak - remove goods
mal kapatmak - turn off goods
mal yapmak - make goods
malaklamak - do
malalamak - do
mallanmak - do
maltlanmak - malt
malûmat edinmek - learn malumat
malûmat vermek - supply information
mamaşlanmak - do
mana çıkarmak - remove man
mana çıkmak - go man
mana vermek - man
manalandırmak - do
manaya gelmek - come to sense
manda gibi yayılmak - spread like buffalo
manda gibi yemek - do
mandallamak - latch
mandallanmak - do
maneviyatı bozulmak - do
maneviyatını kırmak - break the spirituality
manevra yapmak - maneuver
mantar gibi yerden bitmek - end off the ground like mushrooms
mantara basmak - press mushrooms
mantarlamak - mushroom
mantarlaşmak - do
manyaklaşmak - do
manyamak - do
manzara koymak - put views
maraqlanmaq - do
maraza aramak - search maraz
maraza çıkarmak - remove maraz
marazlanmak - do
marizlemek - give smb the works
markalamak - mark
markalanmak - do
Marmara çırası gibi yanmak - do
marnlamak - marl
maruz bırakmak - expose
maruz bulunmak - do
maruz kalmak - do
masajlamak - massage
masal âleminde yaşamak - do
masallaştırmak - do
maskaralanmak - do
maskaralaşmak - do
maskarasını çıkarmak - remove the mascara
maskaraya çevirmek - fool
maskelemek - mask
maskelenmek - mask
maskesini kaldırmak - remove the mask
masraf görmek - see costs
masrafı çekmek - take charges
masraftan çıkmak - exit costs
massetmek - absorb
mastürbasyon yapmak - wank
maşa varken elini yakmak - hand while the tongs burn
maşalamak - do
maşalanmak - do
matlaşmak - dull
matlaştırmak - deaden
matrak geçmek - do
maval okumak - read fuck with
mavileşmek - do
mayalamak - leaven
mayalandırmak - ferment
mayalanmak - ferment
mayın dökmek - pour mine
mayınlamak - do
mayınlanmak - do
mayıslamak - do
mayışmak - do
maymuna dönmek - go ape
maymunlaşmak - do
maymunlaştırmak - do
mazeret bulmak - find an excuse
maziye karışmak - mingle with past
mazotlamak - diesel to
mazur görmek - do
mecal kalmamak - do
mecbur kalmak - do
mecbur tutmak - do
meclis kurmak - establish a council
mecrası değişmek - do
medenileştirmek - civilize
mektubu dışından okumak - read letters from outside
mektuplaşmak - do
mel mel bakmak - must look should
melemek - bleat
meleşmek - do
melezlemek - hybridize
melezleşmek - do
melezleştirmek - do
meme vermek - suckle
meme yapmak - breast
memeden kesmek - wean
menedilmek - do
menetmek - foreclose
menevişlemek - temper to
menevişlenmek - do
menolunmak - do
menopoza girmek - enter menopause
menzil dikmek - range perk
menzilci beygiri gibi koşmak - run like a horse menzilci
merak sarmak - have a passion for
merakını uyandırmak - whet ones curiosity
meraklandırmak - ruffle
meraklanmak - grow wiser
merakta bırakmak - keep in suspense
merakta kalmak - stay in suspense
meraktan çatlamak - do
meramını anlatmak - explain the purport
mercimeği fırına vermek - give lentils in the oven
merdanelemek - roll
merhabalaşmak - hello to
merhabayı kesmek - hello cut
merhamete gelmek - come to mercy
merhemlemek - balm to
merkezileşmek - do
merkezileştirmek - centralize
merkezlemek - center to
merkezlenmek - do
merkezleşmek - centralize
merkezleştirmek - centralize
mermerleşmek - do
mesai yapmak - do overtime
mesaj bırakmak - leave a message
mesajlaşmak - do
mesele çıkarmak - make a fuss
mesele yapmak - strain a gnat
meshetmek - do
mesken tutmak - keep dwelling
meskûn kılmak - make builtup
meskût geçmek - do
meskût kalmak - do
meslek seçmek - choose professions
mesnetlenmek - do
meşakkat çekmek - take toils
meşakkate katlanmak - endure difficulties
meşale çekmek - draw torch
meşk vermek - give dovey
meşru saymak - count as legitimate
meşrulaşmak - legitimize
meşrulaştırmak - legitimate
metanet göstermek - show fortitude
metelik vermemek - avoid penny
methetmek - eulogize
methini işitmek - hear the methane
metlemek - do
metres tutmak - keep mistress
mevcudu kalmamak - remain available
mevlâsını bulmak - find mevls
mevzilenmek - dig in
mevzua girmek - enter subject
mevzuubahsetmek - do
meyanesi gelmek - come roux
meydan bırakmamak - leave the square
meydan bulamamak - can not find a square
meydan dayağına çekmek - take the challenge beating
meydan okumak - challenge
meydan vermemek - do
meydana çıkarmak - reveal
meydana çıkmak - exit occurred
meydana dökmek - dump occurs
meydana gelmek - occur
meydana getirmek - bring
meydana koymak - put the challenge
meydana vurmak - hit the square
meydanda bırakmak - leave the square
meydanı boş bulmak - find the square empty
meyil vermek - cant
meyletmek - incline
meyvelenmek - do
mezardan çıkarmak - exhume
mezata çıkarmak - put up for auction
mezcetmek - do
mıhlamak - transfix
mıhlanmak - do
mıknatıslamak - magnetize
mıknatıslanmak - magnetize
mıncıklamak - squish
mıncıklanmak - do
mırıldamak - burble
mırıldanmak - hum
mırlamak - pur
mısır patlatmak - blow up corn
mışıldamak - do
mızıklanmak - do
mızıldanmak - do
mızımak - swatch to
mızırdanmak - whine
mızmızlanmak - whine
miadı dolmak - do
miadı gelmek - do
mide bulandırmak - nauseate
mide fesadına uğramak - stomach to stop the mischief
midesi bulanmak - sicken
midesi ekşimek - sour stomach
mideyi bastırmak - suppress stomach
mihenge vurmak - hit the touchstones
mihnet çekmek - take mihnet
mikrofona koymak - put the microphone
mikroplanmak - do
mikropsuzlandırmak - do
mikropsuzlaştırmak - do
mikroskop altına koymak - put under the microscope
mil çekmek - attract shaft
milim oynamamak - play my shaft
milim şaşmamak - do
militanlaşmak - do
militanlaştırmak - do
millenmek - do
millileşmek - do
millileştirmek - nationalize
mim koymak - put mime
mimlemek - pinpoint
mimlenmek - do
minelemek - enamel
mineralleştirmek - mineralize
minnet altında kalmamak - remain under obligation
minnet duymak - hear gratitude
minnettar kalmak - stay grateful
minyatürleştirmek - do
miras yemek - do
mirasa konmak - inherit
misafir ağırlamak - accommodate guests
misafir gibi oturmak - do
misafir kalmak - stay guests
miskinleşmek - do
misyon üstlenmek - undertake missions
mitleşmek - do
mitleştirmek - mythicize
miyavlamak - mew
miyavlatmak - do
modalaşmak - do
modalaştırmak - do
modası geçmek - obsolete
modernleşmek - modernize
modernleştirmek - modernize
mola vermek - take a breather
monotonlaşmak - do
moral vermek - edify
morali bozulmak - despond
moralini bozmak - enervate
morarmak - do
morfinlenmek - do
morga kaldırmak - remove the morgue
morlaşmak - do
mortlamak - do
mortoyu çekmek - die
moruklaşmak - do
mosmor kesilmek - cut livid
muaf tutmak - exempt
muafiyet tanımak - recognize exemptions
muamele görmek - transact
muasırlaşmak - do
mubah görmek - see permissible
mucize göstermek - show miracles
muhabbet beslemek - cherish affection
muhacir gitmek - do
muhayyer bırakmak - leave the memorandum
muhit yapmak - do neighborhood
mukabele okumak - read response
mukabelede bulunmak - do
mukabil tutmak - keep correspondingly
mukarrer bulunmak - do
mukavele yapmak - do
mukavemet göstermek - show strength
mukavemeti kırılmak - strength to break
mum kesilmek - do
mum yapıştırmak - wax paste
mumla aratmak - research candles
mumlamak - wax
mumlanmak - do
mumlaşmak - wax to
mumyalamak - embalm
mumyalanmak - embalm
mumyalaşmak - do
murabata - do
murt yememek - do
muşambalaşmak - do
muştalamak - do
muştulamak - harbinger
muştulanmak - harbinger
mutabık kalmak - run in with
mutlandırmak - do
mutlanmak - do
mutlulandırmak - do
mutlulanmak - do
mutsuzlaşmak - do
muzırlaşmak - do
muzipleşmek - do
muzipliğine uğramak - stop the prank
muztar kalmak - do
mücadele vermek - fight
müesseseleşmek - do
mühimsemek - make too
mühlet istemek - ask for respite
mühlet vermek - do
mührelemek - do
mühür basmak - press seal
mühür kazmak - dig seal
mühürlemek - seal
mühürlenmek - do
mühürletmek - do
müjde koşturmak - rush gospel
müjde vermek - give glad tidings
müjdelemek - herald
müjdelenmek - do
mükâfatını görmek - see the reward
mükâfatlandırmak - reward
mülâhaza yapmak - make considerations
mülâhazat hanesini açık bırakmak - do
mülâkat vermek - give interviews
mülâkat yapmak - interview
münakaşa götürmemek - take avoid controversy
münasebet kurmak - establish relations
münasebete girmek - enter into relations
münasebetini getirmek - bring the occasion
münasebette bulunmak - do
münasip bulmak - find appropriate
münasip görmek - see appropriate
mürekkebi kurumadan bozmak - disrupt the ink from drying out
mürekkep yalamak - lick ink
mürekkeplemek - do
mürekkeplenmek - do
müsaade vermek - give permission
müsabakaya girmek - enter the competition
müslemek - do
Müslümanlaştırmak - islamize
müstehcenleşmek - do
müşkilât çıkarmak - do
müşkülât çekmek - take mklt
müşkülleşmek - do
mütalâada bulunmak - speculate in
müzevirlemek - do
müziklendirmek - do
müzminleşmek - inveterate
müzminleştirmek - aggravate
nabzı durmak - stop pulse
nabzına girmek - enter the pulse
nabzını saymak - count the pulse
nabzını tutmak - keep the pulse
naçar kalmak - do
nafaka bağlamak - connect alimony
nafaka bağlanmak - contact support
nafaka sağlamak - provide support
nafakalanmak - do
naftalinlemek - do
naftalinlenmek - do
nağme yapmak - tune
nakış işlemek - embroider
nakışlamak - couch
nakledilmek - transplant
nakletmek - transfer
naklettirmek - do
nakşetmek - imprint to
nakşolmak - do
nakşolunmak - do
nakzen görmek - see nakz
nakzetmek - do
nal çakmak - shoe lighter
nallamak - shoe to
nallanmak - do
nalları dikmek - die
nam kazanmak - win reputation
nam salmak - do
nam vermek - give reputation
namaz kılmak - pray
namaza durmak - stop prayers
namazı kılınmak - do
name okumak - read name
namusu temizlenmek - honor to be cleaned
namusuna dokunmak - touch honor
namusuna sinek kondurmamak - do
namusunu temizlemek - clear the honor
namusuyla yaşamak - live with honor
namzet göstermek - do
nane yemek - dinner mint
naniklemek - do
nankörleşmek - do
nankörlük görmek - see ingratitude
nâra yakmak - do
narh koymak - do
narkoz vermek - anesthetize
nasbetmek - do
nasır bağlamak - connect calluses
nasırına basmak - tread on smbs corns
nasırlanmak - do
nasırlaşmak - do
nasiplenmek - do
naza çekmek - do
nazar değmek - merit consideration
nazarıdikkatini çekmek - take nazardikkat
nazarıyla bakmak - look through the eyes of
nazına katlanmak - do
nazını çekmek - take overlooked
nazikleşmek - do
Nazileştirmek - do
nazire yapmak - make taunting
nazlanmak - coquet
nazmetmek - do
ne gözle bakmak - do
ne istediğini bilmek - know ones own mind
ne mal olduğunu bilmek - know what goods
ne olduğunu bilememek - know what it was
necat bulmak - do
nedamet duymak - hear contrite
nedret kesbetmek - do
nefes aldırmak - let somebody breathe
nefes aldırtmak - let somebody breathe
nefes almak - breathe
nefes çekmek - suck
nefes nefese kalmak - gasp for breath
nefes tüketmek - do
nefesi durmak - stop breathing
nefeslemek - wind
nefeslenmek - do
nefret duymak - hate to hear
nefret uyandırmak - arouse hatred
nefsini körletmek - blunt the soul
neftileşmek - do
neftileştirmek - do
nefyedilmek - do
nefyetmek - do
nemalandırmak - do
nemalanmak - do
nemlendirmek - moisturize
nemlenmek - moisten
nemletmek - do
nemrutlaşmak - do
nesli tükenmek - die out
nesnelleşmek - do
neş’et - originate
neşelendirmek - cheer
neşelenmek - brighten up
neşesi kaçmak - escape joy
neşesini bulmak - find joy
neşredilmek - do
neşretmek - disseminate
neşrolunmak - do
neşter vurmak - do
neşterlemek - do
neşvünema bulmak - but finding nevn
neticelendirmek - conclude
neticelenmek - conclude
neticeleşmek - do
netleşmek - clear
netleştirmek - clarify
ney üflemek - do
nezaket göstermek - show kindness
nezelmek - do
nezretmek - do
nicelemek - quantize
nifak sokmak - put discord
nihayet vermek - do
nihayetlenmek - hold up
nikâh kıymak - solemnize marriage
nikâh tazelemek - refresh marriage
nikâhlamak - do
nikâhlanmak - do
nikellemek - do
nimet bilmek - bless to know
nispet kabul etmemek - do
nişan koymak - put engagement
nişan takmak - install engagement
nişan vermek - do
nişan yapmak - make engagement
nişanlamak - betroth
nişanlanmak - get engaged
nişastalanmak - do
nitelemek - qualify
nitelendirilmek - qualify
nitelendirmek - characterize
nitelenmek - qualify
niyaz eylemek - petition to eyle
niyet çekmek - intend to take
niyet tutmak - do
niyetlenmek - intend
nodullamak - do
nodullanmak - do
noksan bulmak - find missing
noktalamak - punctuate
noktalanmak - punctuate
normalleşmek - return to normalcy
normalleştirmek - normalize
not tutmak - take notes
not vermek - grade
notalamak - do
notunu - note the
nöbet çalmak - play seizures
nöbetleşmek - take turns
nötrlemek - neutralize
nötrleşmek - do
nötrleştirmek - neutralize
numara yapmak - fake
numaralamak - numerate
numaralandırmak - enumerate
numaralanmak - numerate
numarasını vermek - do
nurlandırmak - do
nurlanmak - do
nutuk çekmek - orate
nutuk vermek - do
nüfusunu çıkarmak - remove the population
nüfuzu altında tutmak - keep under the influence
nüksetmek - relapse
nükte yapmak - epigrammatize
o taraflı olmamak - do
oburlaşmak - do
ocağı kör kalmak - stove stay blind
ocağına incir dikmek - prick the figs stove
ocakı batmak - do
occludere - do
ocumak - do
ocuşlamak - do
ocutmak - do
odaklamak - focus
odaklanmak - focus
odaklaşmak - focus to
odaklaştırmak - focus the
odunlaşmak - lignify
of çekmek - take of
oflamak puflamak - do
oflamak - do
oflatıp puflatmak - do
oğlaklamak - do
oğraşmak - do
oğul çıkarmak - remove his sons
oğul vermek - swarm
oğullanmak - do
oğunmak - do
oğurtlamak - do
oh çekmek - exhale
ohlamak - do
ok meydanında buhurdan yakmak - burn incense burners arrow in the square
ok yaydan - arrow from bow
okeylemek - do
okka çekmek - take okka
okkalamak - do
oklamak - back arrow
oklanmak - do
okramak - ocher to
oksijenlemek - do
oksijenlenmek - do
oksitlemek - oxidize
oksitlenmek - do
okşamak - caress
okşanmak - do
okşatmak - do
okşattırmak - do
okuldan ayrılmak - leave school
okullaşmak - school
okumak - read
okunmak - read
okunulmak - do
okutmak - teach
okutturmak - do
okutulmak - do
okuyup üflemek - read blow
olabilmek - do
olagelmek - do
olağanlaşmak - commonplace to
olağanlaştırmak - normalize this
olanak sağlamak - allow
olanaksızlaşmak - do
olay çıkarmak - make a scene
olay yapmak - do event
olaylaştırmak - do
oldurmak - kill
olgunlaştırmak - ripen
olmak - become
olmamak - do
olmayacak duaya âmin demek - do
oltaya vurmak - bit
oltayı yutmak - swallow fishing
oluklaşmak - do
olunabilmek - do
olunmak - do
oluruna bakmak - will look to
oluruna bırakmak - let it ride
oluruyla yetinmek - do
oluşmak - occur
oluşturmak - create
oluşturulmak - create
omistaa - do
omuz kaldırmak - remove the shoulder
omuzlamak - shoulder
omuzlanmak - do
omuzları çökmek - collapse shoulder
omzuna binmek - ride on the shoulder
onamak - approve
onanmak - do
onarılmak - do
onarım görmek - see repair
onarmak - mend
onaşmak - do
onayına sunmak - do
onaylamak - confirm
onaylanmak - do
onaylatmak - confirm
ondurmak - do
onmak - do
onulmak - do
onurlandırmak - honor
onurlanmak - honor to
onuruna ... vermek - honor
onuruna dokunmak - touch honor
onuruna yedirememek - do
operatörleşmek - do
oraklaşmak - do
oralarda olmamak - do
oranlamak - do
orantılamak - do
orantılanmak - proportion to
organlaşmak - do
orman taşlamak - forest stone
ormanlaşmak - do
ormanlaştırmak - afforest
ormansızlaşmak - do
ornatmak - ornate
orsalamak - do
ortada bırakmak - expose
ortada kalmak - stay away
ortadan kaybolmak - do
ortadan söylemek - say the middle
ortaklaşmak - do
ortaklaştırmak - collectivize
ortaklık kurmak - consociate
ortalamak - set in the midst
ortalığı birbirine katmak - make a mess
ortalığı kırıp geçirmek - ravage the mess
ortalık ağarmak - dawn
ortalık düzelmek - resolve the mess
ortalık kararmak - do
ortalık karışmak - mess mingle
ortalık yatışmak - do
ortam yaratmak - create an environment
ortaya atılmak - put forward
ortaya çıkarmak - uncover
ortaya çıkmak - come up
ortaya koymak - put forth
ortaya yayılmak - spread out
oruç bozmak - break ones fast
oruç tutmak - fast
oruç yemek - fast food
osanmaq - do
osurmak - fart
ot tutunmak - keep the grass
otalamak - do
otamak - weed
otarmak - do
otlamak - graze
otlanmak - nibble
otlatılmak - do
otlatmak - graze
otomatiğe geçmek - do
otomatikleşmek - do
otorite sağlamak - provide authority
otostop çekmek - hitchhike
otostop yapmak - hitchhike
oturmak - sit
oturtulmak - do
oturulabilmek - sit
oturulmak - sit
oturuşmak - fit
otuz bir çekmek - masturbate
ovalamak - rub
ovalanmak - rub
ovalatmak - do
ovdurmak - have a rubdown
ovmak - massage
ovulmak - rub
ovunmak - brag
ovuşmak - do
ovuşturmak - rub
oy vermek - vote
oya koymak - put the vote
oyalamak - detain
oyalandırmak - do
oyalanmak - linger
oydurmak - do
oylamak - vote
oylamaya geçmek - pass a vote
oylamaya koymak - put to a vote
oylanmak - do
oylumlamak - mold
oymak - cut
oynaklamak - do
oynamak - play
oynanmak - play
oynaşmak - dally
oynatılmak - play
oynatmak - move
oynayabilmek - play
oyşarramak - do
oyulgalamak - do
oyulgalanmak - do
oyulgamak - do
oyulganmak - do
oyulmak - do
oyumlamak - do
oyun bağlamak - connect game
oyun bozmak - spoil the game
oyun çıkarmak - remove game
oyun kurmak - build game
oyun oynamak - play a game
oyun vermek - play
oyuna çıkmak - exit game
oyuna gelmek - come into play
oyuna getirmek - trick
oyuna kurban gitmek - do
oyunlaştırılmak - do
oyunlaştırmak - gamify
ozonlamak - ozonize
ozonlaşmak - bath to
öbeklenmek - clump
öbekleşmek - do
öcbelemek - do
öçlenmek - do
ödemek - pay
ödencelemek - do
ödenmek - do
ödeşmek - get even
ödetmek - pay
ödettirmek - do
ödevlendirilmek - do
ödevlendirmek - do
ödü bokuna karışmak - intervene in the gall shit
ödül kazanmak - win prizes
ödül vermek - give a prize
ödüllendirilmek - do
ödüllendirmek - reward
ödün vermek - concede
ödünlemek - do
ödünleşmek - do
öfke topuklarına çıkmak - go to anger heels
öfkelendirmek - rage
öfkelenmek - get angry
öfkesi kabarmak - bloat anger
öfkesini çıkarmak - wreak ones anger
öfkesini yenmek - beat the rage
öfkeye kapılmak - feel outrage
öğrenilmek - learn
öğrenmek - learn
öğretilmek - teach
öğretmek - teach
öğüreceği gelmek - come to gag
öğürleşmek - do
öğürtlemek - do
öğürtü gelmek - come retching
öğüt vermek - preach
öğütlemek - warn
öğütmek - grind something into powder
ökenmeg - do
ökenmek - ken to
ökselemek - do
öksemek - lime to
öksürmek - cough
öksüz kalmak - do
öküzün altında buzağı aramak - search calf under the ox
ölçermek - gauge
ölçmek - measure
ölçtürmek - let someone measure
ölçtürtmek - find somebody who lets someone measure something
ölçü vermek - measure
ölçülebilmek - measure
ölçülendirmek - do
ölçülmek - do
ölçümlemek - measure
ölçüp biçmek - ponder
ölçüşmek - compete
ölçüyü kaçırmak - measure to miss
öldürmek - kill
öldürtmek - find somebody who finds somebody else to kill someone
öldürtülmek - do
öldürtülmemek - do
öleyazmak - do
ölmek - die
ölmezleştirmek - do
ölüm sükûtu çökmek - do
ölümsüzleşmek - do
ölümsüzleştirmek - immortalise
ölümün soluğunu ensesinde duymak - do
ölümüne susamak - do
ömrü uzamak - extend life
ömrü vefa etmemek - do
ömrüne bereket! - do
ömür geçirmek - do
ön damak - do
önce can sonra canan - do
öncelemek - do
öne sermek - lay ahead
önem vermek - care
önemsemek - heed
önemsenmek - do
önemsizleştirmek - trivialize
önerge vermek - make a motion
öneride bulunmak - make recommendations
önermek - suggest
öngörmek - foresee
önlemek - avoid
önlenmek - prevent
önünde perende atılmamak - somersault to be taken into
önüne bakmak - look into
önüne çıkmak - appear before
önüne dikilmek - do
önüne geçmek önüne geçmek - avoid avoid
önüne geçmek - prevent
önüne katmak - drive
önünü ardını düşünmemek - think up front
önünü kesmek - intercept
öpmek - kiss
öpücük kondurmak - do
öpüp başına koymak - put per kiss
öpüşmek - kiss
örelemek - weave
örgüt kurmak - do
örgütlemek - organize
örgütlendirilmek - do
örgütlendirmek - do
örgütlenmek - organize
örklemek - do
örmek - knit
örneğini çıkarmak - remove
örneklemek - illustrate
örneklendirmek - do
örneklenmek - do
örneksemek - do
örs ve çekiç arasında kalmak - stay between hammer and anvil
örselemek - abuse
örselenmek - abuse
örseletmek - do
örtmek - cover
örüklemek - do
örümcek sarmak - spider wrap
örümceklenmek - do
ötekileşmek - do
ötekileştirmek - marginalize
ötelemek - defer
ötmek - chatter noisily
ötümlüleşmek - do
ötümsüzleşmek - do
övmek - compliment
övünç duymak - boast
öykülemek - narrate
öyküleştirmek - do
öykünmek - do
öyle gelmek - come so
özdeşlemek - identify a
özdeşleşmek - do
özdeşleştirmek - consubstantiate
özdeştirmek - do
özelemek - special
özelleşmek - specialize
özelleştirmek - customize
özemek - extract
özen göstermek - take care
özendirmek - tempt
özenilmek - do
özenip bezenmek - do
özenmek - take pains
özerkleşmek - do
özerkleştirmek - do
özetlemek - summarize
özetlenmek - summarize
özgemek - do
özgülemek - do
özgünleşmek - do
özgünleştirmek - individuate
özlemek - miss
özlemini çekmek - regret
özlemini duymak - long to hear
özlenmek - do
özleşmek - purify
özleştirmek - do
özletmek - do
özümlemek - suck
özümlenmek - do
özümsemek - assimilate
özümsenmek - assimilate
özür dilemek - apologize
pabucunu eline vermek - give up his shoes
pabucunu ters giydirmek - do
pabuç eskitmek - wear shoes
pabuçlarını çevirmek - dial pad
pabuçtan kaçmak - escape from the shoe
pabuçunu ters giydirmek - do
packeting - do
paçaları - do
paçasını çekecek hali kalmamak - do
paçavralaşmak - do
paçavraya çevirmek - tear to tatters
paçayı kurtarmak - wriggle out
paçayı zor kurtarmak - ditch rescue
pahalanmak - more expensive to
pahalılaşmak - do
pahalıya oturmak - sit dearly
pahalıya ödetmek - pay dearly
pahaya çıkmak - do
pahaya geçmek - pass priceless
pahlamak - do
paketlemek - wrap
paketlenmek - wrap
paklanmak - do
pala çalmak - steal machete
pala çekmek - take machete
palamarı koparmak - break the moorings
palamutlamak - do
palan vurmak - do
palavra savurmak - hurl bragging
palazlamak - do
palazlanmak - do
palazlaşmak - do
pamuk ipliğiyle bağlamak - connect with cotton thread
pamuklanmak - lint to
pancarlaşmak - do
pandomima oynamak - play to pantomime
paniğe vermek - panic
paniklemek - panic
pansuman yapmak - dress a wound
papağan gibi ezberlemek - memorize like a parrot
papağan gibi tekrarlamak - parrot
papaz olmak - fall out with somebody
papaz uçurmak - blow priest
papaza dönmek - return priest
para bozmak - change the money
para çekmek - withdraw
para çıkarmak - remove money
para çıkışmamak - do
para dönmek - return the money
para etmemek - do
para getirmek - bring money
para kesmek - scoop
para kırmak - make money
para saymak - count money
para sızdırmak - squeeze
para tutmak - keep money
para yapmak - make money
para yedirmek - bribe
parabolleştirmek - do
paradan çıkmak - exit money
parafelemek - do
paraflamak - do
paralamak - lay out
paralanmak - lay out
paralatmak - do
paralelleştirmek - collimate
parametrelemek - do
parantez kapatmak - close parenthesis
parasını çıkarmak - recoup
parasını yemek - sponge on
paravan yapmak - cover
paraya çevirmek - encash
paraya pul dememek - do
parazitlenmek - do
parçalamak - shred
parçalanmak - split
parçalatmak - unload
parıldamak - shine
parıldatmak - shine
parkelemek - do
parkeletmek - do
parlaklaşmak - do
parlamak - shine
parlare di politica - do
parlatmak - make something shine
parmağını yaranın üzerine basmak - press his finger on the wound
parmak banmak - finger to ban
parmak basmak - press fingers
parmak kaldırmak - raise your hand
parmak parmak - do
parmakla sayılmak - do
parmaklamak - goose
parmaklarını - finger
parsa toplamak - collect pars
parsayı başkası toplamak - do
parsellemek - parcel
parsellenmek - do
parselletmek - do
parti çevirmek - turn the party
parti vermek - give a party
partileşmek - do
partiyi kaybetmek - do
partiyi vurmak - hit party
pas geçmek - pass
pas tutmak - keep rust
pas vermek - pass
pasaportunu eline vermek - give up his passport
pasifleşmek - do
pasifleştirmek - pacify
paslandırmak - rust
paslanmak - rust
paslaşmak - pass
paslatmak - do
paspas yapmak - mop
paspaslamak - mop
paspaslanmak - do
paspaslatmak - mop up
paşa gibi yaşamak - live like a pasha
pata çakmak - pat lighter
pata gelmek - come pat
pataklamak - whop
pataklanmak - whop
patırdamak - do
patırdatmak - do
patırtı çıkarmak - remove fuss
patırtı kopmak - do
patırtıya pabuç bırakmamak - release the shoe fuss
patinaj yapmak - skate
patlak vermek - break out
patlamak - blast
patlatmak - blow
patron çıkarmak - remove boss
pavkırmak - do
pay bırakmak - do
pay biçmek - mow share
pay çıkarmak - remove share
pay vermek - impart
Payalanmak - do
Payalı - do
payan olmamak - do
payanda vurmak - shore
payandalamak - buttress
payandaları çözmek - resolve buttresses
paydos borusu çalmak - steal pipe breaks
paydos çalmak - play breaks
paydos demek - recess means
paye vermek - dignify
payelendirmek - do
paylamak - rebuke
paylaşmak - share
paylaştırmak - apportion
pazar bozmak - disrupt the market
pazar kurulmak - market to be established
pazar yerine dönmek - return to the market
pazara çıkarmak - remove market
pazarlamak - market
pazarlanmak - market
pazarlıga tutuşmak - kindle bargains
pazarlıgı pişirmek - cook bargain
pazarlığa girişmek - attempt to bargain
pazarlığı pişirmek - cook bargain
pazarlık kesmek - cut bargain
pazarlıkı pişirmek - cook pazarlk
pehpehlemek - do
pek tutmak - do
pek vurmak - hit many
pekişmek - stiffen
pekiştirmek - consolidate
pekitmek - do
pekleşmek - harden to
pekleştirmek - consolidate
peklik çekmek - take constipation
pekmez kaynatmak - boil the syrup
peltekleşmek - do
peltelenmek - do
pembe görmek - see pink
pembeleştirmek - do
pençe pençeye gelmek - come paw paw
pençe vurmak - sole
pençelemek - do
pençelenmek - do
pençeleşmek - grapple
pençeletmek - do
pepelemek - stammer
perçinlemek - clinch
perçinlenmek - do
perçinleşmek - do
perçinleştirmek - buttress
perdah çekmek - attract finishing
perdah vurmak - hit finishing
perdahlamak - calender
perdahlanmak - do
perde çekmek - draw the curtain
perde kurmak - establish curtain
perdelemek - curtain
perdelenmek - do
perende atamamak - assign a somersault
peresesine getirmek - bring to peres
pergellemek - compass to
perhiz yapmak - do
perhizi bozmak - break the fasting
perileri bağdaşmak - comport fairies
perisi hoşlanmamak - like fairy
perişanlık vermek - do
pervane kesilmek - do
pervası olmamak - but are not pervade
pesleşmek - do
pestile çevirmek - knock into a cocked hat
pestili çıkmak - exit fruit pulp
pestilleşmek - do
peşin vermek - advance
peşinde dolaşmak - roam in pursuit
peşinde gitmek - go chasing
peşine takmak - attach to advance
peşini bırakmak - stop following
peşrevlenmek - do
peştamal kuşanmak - do
peştirmek - do
peyda eylemek - do
peydahlamak - do
peydahlanmak - come forth to
peylemek - do
peylenmek - do
peyleşmek - do
peynirleşmek - do
pıhtılanmak - do
pıhtılaşmak - clot
pıhtılaştırmak - curdle
pırıldamak - gleam
pırlamak - whir
pırlanmak - whir
pırpırlamak - do
pırpırlanmak - do
pırtlamak - extrude
pısırıklaşmak - do
pıskırmak - do
pışpışlamak - pat
pışt demek - do
pıtırdamak - patter
pıtırdatmak - do
pıttırmak - do
piçleşmek - pile to
pike yapmak - nosedive
piknik yapmak - do
pikoya vermek - give pico
pineklemek - drowse
pintileşmek - do
pipiriklenmek - do
pirelendirmek - do
pirelenmek - do
pireyi deve yapmak - do
pireyi gözünden vurmak - hit the flea
pislemek - smear
pislenmek - foul
pisletmek - get something dirty
pişirilmek - do
pişirip kotarmak - cook to handling
pişirmek - cook something
pişkinliğe vurmak - hit assuredness
pişkinlike vurmak - hit pikinlike
pişman olmak - regret
pişmanlık duymak - repent
pişmek - mature
pişmiş kelle gibi sırıtmak - smirk
pişmiş tavuğun başına gelmemek - come misfortunes
piyango çekmek - raffle
piyango çıkmak - exit lottery
piyango vurmak veya çıkmak - do
piyasaya çıkmak - come out
piyazlamak - do
plak bozulmak - record to be broken
plan kurmak - establish plans
plân kurmak - plan to build
planda tutmak - keep the plan
planlamak - plan
plânlamak - plan
plânlanmak - plan
plânyalamak - flatten
plaselemek - do
platinlenmek - do
plâzmalaştırmak - do
pleybek yapmak - make playback
pofurdamak - do
pofurdatmak - do
pohpohlamak - flatter
pohpohlanmak - palaver
poker çevirmek - turn poker
polarılmak - do
polarmak - do
polemik yapmak - make polemics
poliçe çekmek - take policy
polim yapmak - do
polimerleşmek - polymerize
polimerleştirmek - polymerize
politika yapmak - make policy
pompalamak - pump
pompalanmak - do
ponzalamak - do
ponzalanmak - do
popülarite kazanmak - gain popularity
porsumak - shrivel up
posalanmak - do
posta koymak - mail put
posta oturmak - mail to sit
posta yapmak - mail to
postalamak - post
postalanmak - do
postu deldirmek - die
postu kurtarmak - save ones neck
poşetlemek - do
pot gelmek - come pot
pot kırmak - blunder
pot yapmak - make pot
potlanmak - do
poyrazlamak - do
poyrazlanmak - do
poz vermek - strike a pose
pörtlemek - bulge
pösteki saydırmak - do
pöstekini sermek - lay a sheepskin
prangaya vurulmak - do
pratikleşmek - do
pres yapmak - press
preslemek - extrude
preslenmek - do
profesyonelleşmek - do
proglamlanmak - do
programlamak - schedule
programlanmak - program
programlaştırmak - do
programlatmak - let program somebody
programlattırmak - find somebody who lets somebody else program
proje yapmak - mak project
projelendirmek - project
proleterleşmek - do
protesto çekmek - protest
prova yapmak - rehearse
puan hesabıyla yenmek - beat the score account
puan tutturmak - secure the points
puan vermek - give points
puanlamak - dapple
puanlandırmak - do
pudralamak - powder
puflamak - puff
pullamak - spangle
pullanmak - scale off
pullaştırmak - do
pupa yelken ilerlemek - full sail to advance
pusarmak - do
pusatlandırmak - do
pusatlanmak - do
puslandırmak - mist to
puslanmak - haze
pusmak - crouch down
pusu kurmak - waylay
pusulamak - compass
pusulayı şaşırmak - do
pusuya yatmak - waylay
putlaşmak - do
putlaştırmak - idolize
püflemek - puff
pürçeklenmek - do
pürtüklenmek - do
pürüzlenmek - roughen
pütürlenmek - do
qurtarılmaq - do
quzlamaq - do
racon kesmek - cut racon
radikalleşmek - do
rafa koymak - shelve
rağbet görmek - gain ground
rahat batmak - do
rahat bırakmamak - lay off
rahat durmak - keep quiet
rahat kıçına batmak - sink into comfortable ass
rahat yüzü görmemek - see the relaxed side
rahatı kaçmak - do
rahatına bakmak - make oneself comfortable
rahatlamak - relax
rahatlatmak - comfort
rahatsızlanmak - get sick
rahatsızlaşmak - do
rahatsızlık duymak - do
rahatsızlık vermek - disturb
rahmet okumak - read mercy
rahmetli olmak - die
rakamlamak - digit
raksetmek - do
ramp ışığına çıkarmak - remove the footlights
rampalamak - ramp to
randevu vermek - date up
randevulaşmak - tryst
rapor vermek - report
raporlamak - report
raptetmek - do
raptiyelemek - tack
raptiyelenmek - do
raspalamak - do
raspalanmak - do
rast gelmek - come across
rast getirmek - bring across
rast gitmek - go across
rastık çekmek - smut draw
rastlamak - come across
rastlanmak - stumble
rastlaşmak - coincide
rasyonelleşmek - do
rasyonelleştirmek - rationalize
raşelenmek - do
rayına girmek - enter the rail
razı gelmek - will to come
recmetmek - do
reçeteyi yaptırmak - make the recipe
reddedilmek - meet with a repulse
reddetmek - refuse
reddeylemek - do
reddolunmak - do
refetmek - do
rehavet çökmek - do
rehine koymak - impawn
rejim yapmak - diet
reklam yapmak - advertise
rekor kırmak - beat the record
rekzetmek - do
rendelemek - grate
rendelenmek - do
renk gelmek - come colors
renk vermek - tint
renklemek - color
renklendirmek - tinge
renklenmek - do
renkten renge girmek - enter from color to color
resim çekmek - take a picture
resimlemek - illustrate
resimlendirmek - do
resimleşmek - do
resmetmek - draw
resmileşmek - do
resmileştirmek - formalize
resmiyete dökmek - formalize
resti görmek - see the picture
restleşmek - do
reva görmek - see reverse
revaç bulmak - find fashionable
revanlaşmak - do
revnak vermek - give revnak
rey vermek - vote for
rezalet çıkarmak - scandalize
rezelemek - do
rezili çıkmak - do
rezilleşmek - do
rıza göstermek - consent to
rızkını çıkarmak - remove the provision
rikkat vermek - give rikkat
rimellemek - do
rimellenmek - do
rivayet olunmak - do
robotlaşmak - do
robotlaştırmak - do
rol kesmek - ham
rol oynamak - play a role
rolüne çıkmak - exit to the role
romanlaştırmak - do
romatizması tutmak - keep rheumatism
rölantide durmak - stop idling
röntgen çekmek - do
röntgenlemek - do
rötuş yapmak - retouch
rötuşlamak - retouch
ruh kazandırmak - save souls
ruhsuzlaşmak - do
ruhsuzlaştırmak - do
ruhu - spirit
rujlamak - lipstick to
rujlanmak - do
Rumlaşmak - do
Rumlaştırmak - do
Ruslaşmak - do
Ruslaştırmak - russianize
rutubetlendirmek - do
ruziklenmek - do
ruzname tutmak - keep ruzname
rüşvet vermek - bribe
rüşvet yemek - do
rüyalanmak - do
rüyalarına girmek - enter the dream
rüyası çıkmak - exit dream
rüyasında görememek - see his dream
rüyasında görse hayra yormamak - do
rüzgâr ekip fırtına biçmek - reap the wind storm team
rüzgâr gelecek delikleri tıkamak - block future wind holes
rüzgâr tutmak - keep wind
rüzgârlamak - wind
rüzgârlanmak - do
saat gibi işlemek - process like clockwork
saati tutmak - do
sabaha çıkmamak - leave in the morning
sabahı bulmak - find the morning
sabahlamak - wake
sabahlatmak - do
sabırsızlanmak - look forward to
sabitlemek - fix
sabitleşmek - fixate
sabitleştirmek - fixate
sabotaj yapmak - sabotage
sabretmek - forbear
sabreylemek - do
sabrı taşmak - loose ones patience
sabuklanmak - do
sabunlamak - soap
sabunlanmak - do
sabunlaşmak - do
sabunlaştırmak - saponify
saç ektirmek - do
saçaklanmak - sprawl
saçalamak - do
saçalanmak - do
saçı kılmak - make the hair
saçılmak - scatter
saçına - do
saçıştırmak - do
saçmak - scatter
saçmalamak - drool
saçmalaşmak - do
sadakatsizlik göstermek - show disloyalty
sadede gelmek - come to the point
sadeleşmek - do
sadeleştirmek - simplify
sadık kalmak - stick
sadıra şifa vermek - give healing sadire
sadra şifa vermek - give healing sadri
saf bağlamak - connect pure
saflaşmak - do
saflaştırmak - refine
safra bastırmak - suppress bile
safrası kabarmak - bloat bile
sağ çıkarmak - right to remove
sağ gözünü sol gözünden sakınmak - do
sağ kalmak - survive
sağa kaymak - move right
sağalmak - do
sağdırmak - do
sağı solu olmamak - chop about
sağılmak - do
sağırlaşmak - deaf to
sağlam durmak - stand firm
sağlam kazığa - do
sağlamak - ensure
sağlamlamak - do
sağlamlaşmak - become firm
sağlanmak - provide
sağmak - milk
sağu sağmak - right to right
sah çekmek - take sahur
sahileşmek - do
sahileştirmek - do
sahip çıkmak - claim
sahip kılmak - do
sahnelemek - enact
sahnelenmek - stage
sahneye koymak - grandstand
sak durmak - stand joke
sak yatmak - do
sakalı bitmek - beard ending
sakalı saydırmak - do
sakalına göre tarak vurmak - hit by the beard comb
sakallanmak - do
sakarlaşmak - do
sakatlamak - maim
sakatlanmak - founder
sakınmak - avoid
sakınması olmamak - do
sakırdamak - do
sakızlaşmak - do
sakızlaştırmak - do
sakinlemek - take it easy
sakit kalmak - do
saklamak - hide
saklanılmak - do
saklanmak - hide
saklatmak - swish
saklattırmak - do
salâ vermek - give salawaat
salâh bulmak - work righteousness
salaklaşmak - grow stupid
salavat getirmek - bring salavat
salâvat getirmek - bring salawat
salçalamak - do
salçalanmak - do
saldırganlaşmak - violent to
saldırıya uğramak - do
saldırmak - attack
salgılamak - secrete
salgınlaşmak - do
salık verilmek - do
salık vermek - recommend
salınmak - oscillate
salıverilmek - do
salıvermek - release
salkımak - do
sallamak - shake
sallamamak - shake
sallandırmak - do
sallanmak - do
sallantıda bırakmak - leave dangling
sallantıda kalmak - do
salma gezmek - visit keel
salmak - set free
salozlaşmak - do
salta durmak - stop only
samimileşmek - thaw
sanayileşmek - do
sanayileştirmek - industrialize
sancılanmak - travail
sancımak - twinge
sancısı tutmak - keep the pain
sandıklamak - crate
sandıklanmak - crate
sandırmak - do
sangılamak - do
sanılmak - pass for
sanısına kapılmak - do
sanmak - suppose
sanrılamak - do
sansasyon yaratmak - create a furor
sansürlemek - censor
sansürlenmek - do
santim kaçırmamak - do
sap çekmek - pull handle
sap derken saman demek - do
sap yiyip saman sıçmak - handle shit eating hay
sapartayı vermek - give saparta
sapartayı yemek - dinner saparta
sapıklaşmak - do
sapılmak - turn off
sapıtmak - go haywire
sapla samanı karıştırmak - stick to stir the straw
saplamak - stick
saplanmak - stall
sapmak - turn to
sapsarı kesilmek - pale to be cut
saptamak - fix
saptanmak - do
saptırılmak - do
saptırmak - veer
sararıp solmak - wither
sararmak - become yellow
sardırmak - constrain
sargılamak - bind
sarhoşlaşmak - do
sarhoşluğa vurmak - hit drunkenness
sarı kart görmek - see yellow card
sarılaşmak - yellow to
sarılışmak - hug
sarılmak - hug
sarımercimek - do
sarımsaklamak - garlic to
sarınmak - wrap
sarkaçlamak - do
sarkıtmak - dangle
sarkmak - sag
sarmak - wind
sarmalamak - wrap
sarmalanmak - do
sarmaşmak - embrace
sarpa sarmak - wrap steep
sarplaşmak - do
sarsalamak - do
sarsılmak - shake
sarsmak - shake
sası kokmak - do
sasımak - do
sataşılmak - do
sataşmak - annoy
sathileşmek - do
sathileştirmek - do
satılabilmek - do
satılığa çıkarmak - put up for sale
satılmak - do
satın almak - buy
satıp savmak - sell up
satış yapmak - sell
satışa çıkarmak - put up for sale
satıya çıkarmak - remove sati
satmak - sell
sattırmak - let somebody sell something
sattırtmak - find somebody who lets somebody sell something
savaklamak - do
savaşım vermek - fight
savaşmak - battle
savaştırmak - fight each
savatlamak - do
savdırmak - do
savılmak - do
savlamak - do
savmak - stave off
savrulmak - skid
savsaklamak - palter
savsaklanmak - palter
savsamak - do
savulmak - beware
savunma yapmak - plead
savunmak - defend
savunulmak - do
savurmak - hurl
savuşmak - slip away
savuşturmak - parry
savuşup gitmek - do
saydamlaşmak - do
saydamlaştırmak - do
saydırmak - let somebody count
saydırtmak - find somebody who lets somebody else count
sayfa bağlamak - connect page
sayfalamak - do
sayfalandırmak - paginate
saygı duymak - hear respect
saygı göstermek - respect
sayıklamak - wander
sayılabilmek - do
sayılamak - do
sayılmak - do
sayımlamak - do
sayıp dökmek - recount
sayışmak - count out
saykallamak - do
saylamak - do
saymak - count
saymakla bitmemek - end saymakla
sayrımsamak - do
sebebiyet vermek - do
sebeplenmek - feather ones own nest
sebepsiz kalmak - do
seçilebilmek - do
seçilmek - do
seçim yapmak - choose
seçkinleşmek - do
seçmek - choose
seçmeli yemek - do
seçmesiz yemek - do
seçtirmek - do
sefa geldine gitmek - go to the chief geld
sefalet çekmek - starve
seğirmek - twitch
seğremek - do
sehpaya çekmek - take the stand
sekelemek - do
sekilemek - figure
sekilenmek - do
sekmek - hop
seks yapmak - have sex
seksen kapının ipini çekmek - pull the rope eighty door
sekte vermek - do
sekte vurmak - impede
sekteye uğratmak - bring to a standstill
sektirmek - bounce
sektirmemek - avoid skipping
selâm çakmak - lighter salute
selam durmak - salute
selâm durmak - salute
selâm söylemek - say hello
selâm vermek - salute
selâmete çıkmak - exit salvation
selametlemek - do
selâmetlemek - do
selâmı sabahı kesmek - do
selamlamak - salute
selamlanmak - do
selâmlanmak - do
selâmlaşmak - do
sele gitmek - go saddle
sembolleşmek - do
sembolleştirmek - symbolize
semeleşmek - do
semer vurmak - saddle
semeresini vermek - harvest
semeri devirmek - overthrow the saddle
semerlemek - saddleback to
semerlenmek - do
semirmek - fatten
semizlemek - do
semizlenmek - do
semizleşmek - do
sempati duymak - sympathize
sempatisini kazanmak - win the sympathy
semtine uğramamak - undergo the neighborhood
sendelemek - totter
sendikalaşmak - unionize
sendikalaştırmak - syndicate
senet vermek - stock
senetleşmek - do
sepelemek - do
sepet havası çalmak - basket air play
sepetlemek - bundle
sepetlenmek - ditch
sepette pamuğu olmamak - basket
sepilemek - tan
sepilenmek - do
serbest bırakmak - release
serbestlemek - liberate the
serbestleştirmek - liberalize
serçe parmak - do
serdetmek - do
serdirmek - do
sergi sermek - lay exhibition
sergilemek - exhibit
sergilenmek - do
sergin vermek - do
serilip serpilmek - lay thrive
serilip yatmak - lay lie
serilmek - sprawl
serin tutmak - keep it cool
serinlemek - cool
serinlenmek - feel cool
serinleşmek - do
serinletmek - refresh
serinlik vermek - cool
sermaye yapmak - make capital
sermek - spread
serpelemek - do
serpilmek - thrive
serpiştirmek - strew
serpmek - sprinkle
serptirmek - do
sersemlemek - stagger
sersemleşmek - do
sersemletmek - hocus
serserileşmek - do
serserilik yapmak - gad
sert damak - do
sertelmek - do
sertlenmek - do
sertleşmek - toughen
sertleştirmek - toughen
servis yapmak - serve
servise çıkmak - exit service
serzenişte bulunmak - do
ses çıkarmamak - let smth pass unchallenged
ses çıkmamak - get no
ses kesilmek - do
ses seda çıkmamak - do
ses seda kesilmek - cut the sound in sea
ses vermek - do
sesi ayyuka çıkmak - sound pretty wild to go
sesini çıkarmamak - raise your voice
sesini kısmak - turn the volume down
seslemek - listen to
seslendirilmek - do
seslendirmek - vocalize
seslenmek - call
sessizleşmek - do
set çekmek - dam
setretmek - do
sevap kazanmak - earn reward
sevdalanmak - do
sevdirmek - endear
seveklemek - do
sevgi beslemek - hold in esteem
sevilmek - do
sevilmemek - do
sevimlileşmek - do
sevimlileştirmek - do
sevimsizleşmek - do
sevinci kursağında kalmak - do
sevinç gözyaşları dökmek - do
sevinçten ağzı kulaklarına varmak - do
sevindirmek - gladden
sevinmek - rejoice
sevişmek - make love
seviyesizleşmek - do
sevketmek - dispatch
sevmek - love
sevmemek - dislike
seyahate çıkmak - take a trip
seyirci kalmak - stay audience
seyrana çıkmak - exit main course
seyre dalmak - course to fall
seyredilmek - watch
seyrekleşmek - thin out
seyrekleştirmek - do
seyrelmek - thin
seyreltilmek - do
seyretmek - watch
seyreylemek - do
seyrine bakmak - look at the course
sezdirmek - adumbrate
sezebilmek - sense
sezilmek - do
sezindirmek - hint to
sezinlemek - anticipate
sezmek - understand
sıcak bakmak - hot look
sıcak basmak - do
sıcak başına vurmak - hot per hit
sıcak karşılamak - gladhand
sıcak yüz göstermek - hot face shows
sıcaklaşmak - grow warmer
sıcaklaştırmak - warm the
sıçana dönmek - return to rats
sıçıp sıvamak - shit on
sıçıradmaq - do
sıçıramaq - do
sıçmak - shit
sıçramak - splash
sıçraşmak - do
sıçratmak - slosh
sıdkı sıyrılmak - do
sıfatlandırmak - do
sıfatlaştırmak - do
sıfır kilometre - zero kilometer
sıfırdan başlamak - start from scratch
sıfırı tüketmek - consume zero
sıfırlamak - reset
sığabilmek - fit
sığdırılmak - fit
sığdırmak - fit
sığınılmak - refuge to
sığınmak - refuge
sığışmak - fin
sığıştırmak - do
sığlaşmak - shoal
sığmak - fit into
sıkı durmak - hold firm
sıkılamak - get bored
sıkılanmak - do
sıkılmak - do
sıkınmak - tighten
sıkıntı basmak - press shortage
sıkıntı çekmek - rough it
sıkıntı vermek - chevy
sıkıntıya gelememek - do
sıkışmak - jam
sıkıştırılmak - do
sıkıştırmak - compress
sıkıya gelmek - tighten come
sıklaşmak - close up
sıklaştırılmak - intensify
sıklaştırmak - thicken
sıkmak - squeeze
sılaya gitmek - go to the siia
sımak - do
sınamak - test
sınanmak - test
sınatmak - do
sınav vermek - test
sınava çekilmek - retreat exam
sınava girmek - take an examination
sındırılmak - do
sındırmak - digest
sınıflamak - classify
sınıflandırılmak - do
sınıflandırmak - classify
sınıflanmak - classify
sınıflaşmak - do
sınıfta çaktırmak - do
sınıfta kalmak - do
sınır çekmek - demarcate
sınırlamak - limit
sınırlandırmak - limit
sınırlanmak - do
sınmak - cringe
sır tutmak - keep secret
sır vermek - give a secret
sıra dayağı çekmek - attract well beaten
sıra savmak - order to stave
sıralamak - sort
sıralanmak - aline
sıralatmak - sort by
sıram sıram dizilmek - do
sırası gelmek - do
sırasına geçmek - pass the order
sırasını kaybetmek - do
sırat köprüsünden geçmek - pass the sirat bridge
sıraya koymak - put in order
sırıklamak - pole
sırımak - do
sırıtmak - grin
sırkıtmak - do
sırlamak - glaze
sırlanmak - glaze
sırnaşmak - do
sırnaştırmak - do
sırra kadem basmak - hive off
sırretmek - do
sırrolmak - do
sırtarmak - do
sırtı yere gelmek - place to come back
sırtına geçirmek - put the back
sırtından çıkarmak - remove the back
sırtından geçinmek - batten
sırtından - do
sırtlamak - lift
sırtüstü yatmak - lie back
sıskalaşmak - do
sıskası çıkmak - go skinny
sıtma tutmak - keep malaria
sıtmalanmak - do
sıva vurmak - knock plaster
sıvalamak - do
sıvamak - plaster
sıvanmak - do
sıvaşmak - mush
sıvaştırmak - do
sıvatmak - do
sıvazlamak - pat
sıvazlatmak - do
sıvıklaştırmak - do
sıvılaşmak - become liquid
sıvılaştırmak - make liquid
sıvındırmak - do
sıvınmak - do
sıvışmak - scram
sıvıtmak - do
sıygaya çekmek - attract syga
sıyırmak - graze
sıyrılmak - wriggle
sızdırılmak - do
sızdırmak - leak
sızıldanmak - do
sızırmak - do
sızlamak - tingle
sızlanmak - whimper
sızlatmak - do
sızmak - percolate
sicil vermek - register
sifonlamak - sift
sifonu çekmek - flush
siftahlamak - do
siftinmek - sift
sigara sarmak - roll cigarettes
sigarayı tellendirmek - do
sigortalamak - insure
sigortalanmak - insure
siğmek - go into
sihirlenmek - do
sikilmek - do
sikişmek - fuck
sikkelemek - do
siklememek - do
sikmek - fuck
siktirip gitmek - go fuck herself
siktirmek - fuck you
silâh çatmak - do
silâh çekmek - take arms
silâh patlamak - do
silâh silâha girmek - enter gunarms
silâha davranmak - do
silâhaltında bulunmak - do
silâhlamak - do
silâhlandırmak - arm the
silâhlanmak - do
silâhsızlandırmak - disarm
silâhsızlanmak - do
sildirilmek - do
sildirmek - cancel
silikatlamak - do
silikleşmek - do
silikleştirmek - do
silinip gitmek - shade away
silinmek - do
silkelemek - shake
silkelenmek - shake
silkindirmek - do
silkinip sıyrılmak - do
silkmek - shake
silktirmek - do
silmek - wipe
silolamak - silage
simgelemek - typify
simgeleşmek - do
sindirilmek - digest
sindirmek - digest
sineklenmek - do
sinekten yağ çıkarmak - remove oil from the fly
sinemalaştırmak - do
sineye çekmek - swallow
sinir kesilmek - do
siniri oynamak - play nervous
siniri tutmak - hold nerve
sinirlemek - limit
sinirlendirmek - rage
sinirlenmek - get angry
sinirleri boşanmak - divorce nerves
sinirleri bozulmak - do
sinirleri gerilmek - do
sinirleri gevşemek - relax nerves
sinirlerini bozmak - disrupt nerve
sinmek - crouch down
sinsileşmek - do
sinyal vermek - signal
sipere yatmak - lie in the trenches
siperlenmek - shield to
siplemek - do
sipsivri kalmak - stay sipsivr
sirkelenmek - do
sirkeleşmek - vinegar to
sislendirmek - do
sislenmek - fog
sistemleşmek - do
sistemleştirmek - codify
sistirelemek - scratch to
sivilleşmek - do
sivilleştirmek - civilise
sivişmek - do
sivmek - do
sivrileşmek - taper
sivrileştirmek - sharpen
sivrilmek - excel
siya siya gitmek - do
siyahlanmak - blacken
siyahlaşmak - do
siyahlatmak - blacken
siyanürlemek - cyanide
siymek - speak
slavlaşmak - do
sloganlaşmak - do
sloganlaştırmak - do
sobelemek - do
sofra donatmak - equip table
sofra kaldırmak - remove table
sofra kurmak - set up table
softalaşmak - do
soğanlamak - do
soğrulmak - do
soğuk çalmak - do
soğuk çıkmak - go cold
soğuk durmak - stand the cold
soğuk duş etkisi yapmak - cast a chill upon
soğuk vurmak - do
soğuklamak - do
soğuklaşmak - cool down
soğuklaştırmak - do
soğulmak - do
soğumak - get cold
soğurmak - suck
soğuşmak - do
soğutmak - cool
soğutulmak - do
sokağa çıkmak - exit to the street
sokağa - street
sokakta bulmamak - find the street
sokakta kalmak - stay on the street
sokaktan toplamak - gather in the street
sokmak - sting
sokranmak - butt
sokturmak - loosen
sokulmak - sidle
sokuşmak - sting
sokuşturmak - foist
sol eli beklemek - wait for the left hand
sol yapmak - do
sola kaymak - move left
soldurmak - fade
solgunlaşmak - do
sollama yapmak - make overtaking
sollamak - overtake
solmak - get pale
solo yapmak - do solo
soluğu kesilmek - gulp down
soluğu kesmek - cut breath
soluğu - do
soluk soluğa kalmak - do
soluklamak - do
soluklanmak - respire
soluklaşmak - do
solumak - breathe
solunmak - do
solutmak - do
somurdanmak - do
somurulmak - do
somutlanmak - do
somutlaşmak - do
somutlaştırmak - embody
son bulmak - do
son kozunu oynamak - play his last card
son nefesini vermek - expire
son vermek - end
sondaj yapmak - drill
sondalamak - do
sonlamak - terminate
sonlandırmak - end
sonsuzlaşmak - do
sonu gelmek - do
sonuç vermek - pan out
sonuçlamak - result
sonuçlandırmak - finalize
sonuçlanmak - do
sonunu getirememek - do
sonunu getirmek - round off
sopa çekmek - give a beating
sopalamak - birch
sopalanmak - birch
sopalatmak - do
sordurmak - do
sorgu suale çekmek - query attract sprinklers
sorguçlanmak - do
sorgulanmak - question
sorguya çekmek - interrogate
sorma gitsin - you go ask
sormak - ask
sorması ayıp olmasın - do
sorti yapmak - sortie
soru sormak - ask
sorulmak - do
sorumak - question
sorumlu tutmak - blame
sorumsuzlaşmak - do
sorumsuzlaştırmak - do
soruşmak - ask him to
soruşturmak - inquire
sorutmak - do
sosyalleşmek - socialize
sosyalleştirmek - socialize
soya çekmek - take soy
soydurmak - rob
soylamak - do
soymak - peel
soysuzlaşmak - degenerate
soysuzlaştırmak - do
soyulmak - peel off
soyunmak - undress
soyutlamak - emancipate
soyutlaşmak - abstract
soyutlaştırmak - do
södelemek - do
söğüşlemek - do
sökmek - rip out
sökük dikmek - do
sömürgeleşmek - do
sönmek - die down
sönümlemek - amortize
sövmek - curse
sövüp saymak - badmouth
söylemediğini bırakmamak - leave that to say
söylemek - say
söylemsemek - do
söylenilmek - do
söylenmek - grouch
söyleşmek - converse
söyletmek - draw out
söylettirmek - say it
söylev vermek - declaim
söyleyivermek - blurt out
söymek - do
söz çıkmak - exit talk
söz dinlemek - obey
söz geçirmek - pass the
söz gelmek - come talk
söz getirmek - bring promise
söz kaldırmamak - remove the word
söz kesmek - cut promise
söz tutmak - keep promise
söz vermek - promise
sözde kalmak - do
söze atılmak - embark on promise
söze başlamak - promise to start
söze karışmak - chime in
söze son vermek - put an end to that
söze yatmak - do
sözlendirmek - do
sözlenmek - do
sözleşme yapmak - make a contract
sözleşmek - contract to
sözü açılmak - promise to open
sözü ağzına tıkamak - do
sözü ağzında kalmak - promise to stay in the mouth
sözü bağlamak - connect this
sözü çevirmek - translate the word
sözü dağıtmak - do
sözü edilmek - do
sözü geçmek - do
sözü kesmek - cut promise
sözü uzatmak - extend the promise
sözün ardı boşa çıkmak - do
sözünde durmak - abide by ones word
sözünden çıkmamak - exit talk
sözüne gelmek - come to that
sözünü esirgememek - withhold the promise
sözünü kesmek - break in
sözünü tutmak - keep your promise
spor yapmak - sport
sporlanmak - do
standartlaşmak - standardize
standartlaştırmak - standardize
start vermek - start
starta geçmek - go to start
starta girmek - enter the start
sterilleşmek - do
stoklamak - stock up
streslenmek - do
su basmak - flood
su çekmek - draw water
su gelmek - come water
su gibi bilmek - know as water
su gibi gitmek - go like water
su gibi terlemek - sweat like water
su götürür yeri olmamak - do
su içinde kalmak - stay in water
su kaçırmak - pass water
su kapmak - grab water
su kesmek - cut water
su koyuvermek - water to letting go
su serpilmek - sprinkle water
su vermek - quench
su yapmak - make water
sucuklaşmak - do
suç duyurusunda bulunmak - do
suç işlemek - commit an offense
suçlamak - blame
suçlandırılmak - accuse
suçlandırmak - do
suçlanmak - blame
suçlu sayılmak - do
sudan geçirmek - rinse out
suflileşmek - do
sugeçirmez yapmak - impregnate a garb
sulamak - irrigate
sulandırmak - reconstitute
sulanmak - become watery
sular kararmak - decide waters
sulatmak - do
sulbünden gelmek - do
sulkea - do
sululaşmak - do
sululuk yapmak - do juiciness
sumsuklamak - do
sundurmak - plasticize
sunmak - offer
sunulmak - do
surat kalmamak - keep face
suratı değişmek - change the face
suratına indirmek - download the face
suratını ekşitmek - grimace
surdinlemek - do
suretine girmek - enter by
susamak - thirst
susatmak - do
suskunlaşmak - do
suskunlaştırmak - do
susmak - hush
susta durdurmak - stop the silence
susta durmak - stand in silence
susturmak - silence
susturulmak - do
suvarmak - do
suya göstermek - water show
suya salmak - release water
suyu baştan - water from the beginning
suyu kesilmiş değirmene dönmek - return to cut water mill
suyu seli kalmamak - keep the water flood
suyun akıntısına gitmek - do
suyuna gitmek - dance to tune
suyunca gitmek - do
suyunu çekmek - drain
süblimleşmek - sublime
süblimleştirmek - sublimate
sübut bulmak - do
südremek - do
süflileşmek - do
sükse yapmak - make a splash
sükûtla geçiştirmek - ward off the sktl
sülfürlemek - sulfur
sülük vurmak - hit leech
sümsükleşmek - do
sümürcenmek - do
sümürmek - quaff
sünger çekmek - pass the sponge over
sünger geçirmek - spend sponge
süngerleşmek - do
süngülemek - bayonet
süngülenmek - do
süngüleşmek - do
sünmek - stretch
sünnetlemek - do
süpürmek - sweep
sürçmek - slip
süregelmek - do
süreğenleşmek - develop chronic
sürfile yapmak - overcast
sürgit yapmak - do srgit
sürgülemek - bolt
sürgülenmek - do
sürgün gitmek - go shoot
sürgüne göndermek - exile
sürme çekmek - take riding
sürmek - drive
sürmelemek - do
sürmelenmek - do
sürpriz yapmak - surprise
sürtmek - rub against
sürtükleşmek - do
sürtünüp durmak - stop rubbing up against
sürüklemek - drag
sürüklendirmek - do
sürüklenmek - drag
sürükletmek - drag it to
sürülmek - do
sürümcemede bırakmak - do
sürümcemede kalmak - stay ramada srmc
sürümek - lug
süründürmek - let somebody creep
süründürtmek - find somebody who lets somebody else creep
sürünmek - creep
sürüp gitmek - do
süslemek - decorate
süslendirmek - do
süslenmek - titivate
süsletmek - do
süsmek - do
süt çalmak - steal milk
süt çekmek - shoot
süt sağmak - milk
süt vermek - lactate
sütlendirmek - do
sütlenmek - do
sütten kesmek - wean
sütüne kalmak - stay on milk
süzgeçlemek - filter to
süzgünleşmek - do
süzmek - infiltrate
şabanlaşmak - do
şafak sökmek - dawn
şafaklamak - dawn to
şahadet getirmek - bring testimony
şahadette bulunmak - do
şaheser yaratmak - create masterpieces
şahit tutmak - keep witnesses
şahlandırmak - ramp up
şahlanmak - ramp
şaka gibi gelmek - come as a joke
şaka götürmemek - do
şaka kaldırmak - joke
şaka maka derken - do
şaka söylemek - jest
şaka yapmak - lark
şakalaşmak - do
şakaya boğmak - drown joke
şakaya gelmek - come joke
şakaya gelmemek - come to a joke
şakaya getirmek - make a joke
şakaya vurmak - laugh off
şakımak - warble
şakırdamak - do
şakırdatmak - do
şakketmek - do
şaklamak - snap
şaklatmak - swish
şakramak - do
şakullemek - plumb
şamandıralamak - float
şamar indirmek - do
şamarlamak - slap
şampuanlamak - shampoo
şan vermek - give glory
şandellemek - do
şangırdamak - do
şangırdatmak - do
şanına yedirememek - do
şans tanımak - give a chance
şansa kalmak - chance to stay
şansı yaver gitmek - go lucky chance
şantaj yapmak - blackmail
şap gibi donmak - alum like frost
şap gibi yanmak - do
şapırdamak - smack
şapırdatmak - smack
şaplamak - do
şaplatmak - smack
şapşallaşmak - do
şapurdatmak - do
şarıldamak - do
şarkı söylemek - sing
şarkı tutturmak - fasten song
şarlamak - do
şart koşmak - stipulate
şartlamak - lustrate
şartlandırmak - condition
şartlanmak - do
şartlaşmak - do
şaşakalmak - do
şaşalamak - glory
şaşalatmak - do
şaşılaşmak - squint to
şaşılmak - do
şaşırıp kalmak - flounder
şaşırmak - do
şaşırtmak - make somebody mixed up
şaşırttırmak - find somebody to make somebody mixed up
şaşkına çevirmek - baffle
şaşkına dönmek - do
şaşkınlaşmak - do
şaşmak - depart from
şavkı vurmak - hit gleam
şavkımak - do
şavullamak - do
şeffaflaşmak - do
şeffaflaştırmak - do
şehirleşmek - do
şehirlileşmek - do
şekeri kestirmek - cut sugar
şekerlemek - saccharify
şekerlenmek - do
şekerleşmek - do
şekil vermek - shape
şekillendirmek - shape
şekillenmek - take shape
şekle sokmak - put into shape
şemalaştırmak - do
şenelmek - do
şenlendirilmek - do
şenlendirmek - cheer
şenlenmek - jollify to
şerbetlemek - do
şerbetlenmek - do
şeref vermek - honor
şereflendirmek - grace
şereflenmek - do
şerit değiştirmek - change lanes
şeritlemek - strip
şevk vermek - do
şevke gelmek - enthuse
şevke getirmek - bring enthusiasm
şevki kırılmak - do
şeytan aldatmak - do
şeytan kandırmak - trick the devil
şeytanın yattığı yeri bilmek - do
şıkırdamak - clangor
şıkırdatmak - clangor
şıklaşmak - close up
şıklaştırmak - add flair
şımarmak - do
şımartılmak - pamper
şıngırdamak - jingle
şıpırdamak - do
şırıldamak - bicker
şırınga yapmak - do syringe
şırıngalamak - syringe to
şırlamak - do
şırpıntı - do
şian kalmak - stay slogan
şiar edinmek - learn slogan
şiddet göstermek - show violence
şiddete başvurmak - do
şiddetlendirmek - exasperate
şiddetlenmek - intensify
şifa bulmak - find healing
şifa vermek - heal
şifayı bulmak - find a cure
şiflemek - do
şifrelemek - encrypt
şifreyi çözmek - decode
şiirleştirmek - poetize
şikâyet etmek - complain
şikâyet getirmek - bring complaints
şikâyette bulunmak - complain
şike yapmak - chicane
şimşek çakmak - lighten
şimşeklenmek - do
şimşekleri üstüne çekmek - attract the lightning
şiniklemek - mill shrink packaging to
şirazeden çıkmak - exit shiraz
şirazesinden çıkmak - exit from shiraz
şirk koşmak - shirk run
şirketleşmek - corporate to
şirnemek - do
şirretleşmek - do
şistleşmek - do
şişe çekmek - take the bottle
şişelemek - bottle
şişelenmek - do
şişinmek - boast
şişirilmek - do
şişirmek - swell
şişlemek - skewer
şişlenmek - do
şişmanlamak - fatten
şişmanlatmak - plump
şişmek - swell
şivşirmek - do
şorlamak - do
şov yapmak - make good show
şöhret bulmak - find fame
şöhret kapısı açılmak - do
şöhret salmak - let fame
şöhreti dünyayı tutmak - do
şölen çekmek - attract feast
şulelenmek - do
şundan bundan konuşmak - do
şunu bunu bilmemek - know that it
şut çekmek - shoot
şutlamak - kick the
şuurlaşmak - do
şükretmek - do
şümullendirmek - do
şüphe bırakmamak - leave doubts
şüphelendirmek - suspicion to
şüphelenmek - suspect
şüpheye kapılmak - do
şüyu bulmak - find water
tabakalamak - sheet
tabakalanmak - do
tabaklamak - tan
tabaklanmak - do
taban basma - press base
taban tepmek - base to kick
tabancaya davranmak - act gun
tabanları kaldırmak - remove bases
tabanları patlamak - explode bases
tabetmek - do
tâbi kılmak - subordinate
tâbi tutmak - subject
tabiileşmek - do
tabulaşmak - taboo to
taburcu edilmek - do
tacizlik getirmek - bring tacizlik
tacizlik vermek - give tacizlik
taçlanmak - do
tadata çıkmak - go to tadat
tadı damağında kalmak - stay in the taste palate
tadı gitmek - go taste
tadına doyum olmamak - do
tadına varmak - enjoy
tadından yenmemek - overcome the taste
tadını bulmak - find the taste
tadını çıkarmak - enjoy
tafra satmak - pride sell
tafsilat vermek - give particulars
tafsilât vermek - give particulars
tafsilâta girmek - enter the particulars
taharetlenmek - lustrate
tahkire uğramak - undergo tahkir
tahsil görmek - view collection
tahta çıkmak - throne
tahtalaşmak - do
tahtalıköyü boylamak - end up in the boneyard
tahtaya kaldırmak - remove the board
tahttan indirmek - unthrone
takat getirmek - bring takat
takat kalmamak - do
takatı yetmemek - do
takatsizlik duymak - hear weakness
takdim edilmek - do
takdir olunmak - do
takdirini kazanmak - earn the appreciation
takılmak - hang out
takım tutmak - support a team
takınmak - put on
takırdamak - clatter
takırdatmak - clatter
takışmak - on each other to
takıştırmak - best bib and tucker
takıyye yapmak - do takiyya
takla attırmak - somersault
taklidini yapmak - parody
taklitçi olmak - do
takmak - wear
takozlamak - wedge
takrir vermek - do
taksit ödemek - pay in installments
taksite bağlamak - connect installment
taksitlendirmek - do
taktırmak - do
taktik vermek - do
talanlamak - do
talaşlamak - do
talaşlanmak - do
talazlanmak - do
talihi yaver gitmek - fortune go lucky
talihin kucağına atılmak - do
talimat vermek - instruct
talip çıkmak - exit suitor
tam adamına çatmak - do
tam bakım yaptırmak - make full maintenance
tam gelmek - come full
tamam bulmak - ok find
tamam gelmek - ok come
tamamlamak - complete
tamamlanmak - do
tamamlatmak - do
tamarmak - do
tamir görmek - see repair
tamire vermek - repair
tamlamak - do
tamponlamak - buffer
tan sökmek - remove the tank
tan yeri ağarmak - dawn to dawn
tane bağlamak - connect one
tane tane söylemek - articulate
tanelemek - granulate
tanelenmek - granulate
tangırdamak - rattle
tangırdatmak - do
tanıdık çıkmak - exit familiar
tanıklamak - witness to
tanılamak - diagnose
tanılmak - diagnose
tanımak - know
tanımamak - disown
tanımazlıktan gelmek - come repudiated
tanımlamak - define
tanımlanmak - do
tanınmak - do
tanış çıkmak - go meet
tanışmak - meet
tanıştırmak - introduce
tanıtılmak - introduce
tanıtlamak - prove
tanıtlanmak - do
tanıtmak - introduce
tanlamak - do
Tanrı yarattı dememek - do
tanyeri ağarmak - do
tapalamak - do
tapalanmak - do
tapan çekmek - attract worshipers
tapanlamak - do
tapıklamak - do
tapınmak - worship
tapırdamak - do
tapışlamak - do
tapışlanmak - do
tapi kalmak - do
tapmak - serve worship
taptırmak - do
tapulamak - do
taraf gözetmek - do
taraf tutmak - take sides
taraflı olmamak - do
tarafsızlaştırmak - neutralize
tarak vurmak - hit combos
taraklamak - rake
tarakta bezi olmamak - do
taramak - comb
taranmak - primp
taraşlamak - do
taratmak - scan to
tarazlamak - do
tarazlanmak - do
tariflendirmek - do
tarihe geçmek - go down in history
tarihe karışmak - vanish
tarihlendirmek - do
tarizde bulunmak - do
tartaklamak - manhandle
tartaklanmak - manhandle
tartılmak - weigh out
tartışılmak - do
tartışma götürmemek - do
tartışmak - debate
tartışmaya girmek - shoot it out
tartmak - weigh
tarttırmak - tart to
tarziye vermek - give style
tasa çekmek - take design
tasalanmak - worry
tasarımlamak - design and
tasarımlanmak - do
tasarlamak - design
tasarlanmak - do
tasdik edilmek - do
tasdik ettirmek - move approved
tasımlamak - do
taslamak - dissimulate
tasniflemek - do
tasniflendirilmek - do
tasniflendirmek - do
tasniflenmek - do
tasvip görmek - see approval
taş koymak - stymie
taşa çekmek - take the stone
taşı gediğine koymak - make a point
taşıllaşmak - do
taşıllaştırmak - do
taşımak - carry
taşınabilmek - move
taşınmak - move
taşırmak - overtax
taşıtmak - do
taşıttırmak - have these
taşıyabilmek - move
taşlamak - stone
taşlanmak - do
taşlaşmak - petrify
taşlatmak - do
taşmak - overflow
taşralı kalmak - stay countryman
tat kazanmak - win taste
tat vermek - flavor
tatarlaşmak - do
tatil yapmak - take a holiday
tatile girmek - break up
tatlandırmak - sweeten
tatlanmak - sweeten
tatlı canını sıkmak - squeeze the sweet life
tatlı kuymak - do
tatlı yerinde bırakmak - do
tatlılaşmak - sweeten
tatlılaştırmak - dulcify
tatmak - taste
tatonman - do
tatsızlaşmak - sour
tatsızlık çıkarmak - remove unpleasantness
tattırmak - taste
tav vermek - anneal
tava gelmek - come pans
tava getirmek - bring the pan
tavanına çökmek - do
tavına getirmek - bring to temper
tavını bulmak - find the attitude
taviz vermek - make concessions
tavlamak - roast
tavlandırmak - do
tavlanmak - do
tavsamak - rabbit
tavsatmak - do
tavsukmak - do
tavşanı araba ile avlamak - hunt rabbits by car
tavuk ayağı yemek - eat chicken feet
tay durmak - do
tay tay durmak - stand colt foal
tayfalmak - do
tayin edilmek - do
tayin olunmak - do
tayini çıkmak - exit determination
taylamak - do
tayyetmek - do
tazallüm temek - do
tazarruda bulunmak - do
tazelemek - freshen up
tazelenmek - refresh
tazeleşmek - freshen up
tazılaşmak - do
tazıya dönmek - return hound
te’dîb - do
te’kîd - do
tebarüz ettirmek - do
tebdil gezmek - travel incognito
tebdili şaşmak - quicken the tebdili
teberri - do
teberrüz ettirmek - do
tebligatta bulunmak - make a notification
tecahülüarifaneden gelmek - come from tecahlarifane
tecimek - do
tecrübe yapmak - do experience
tecviz edilmek - do
tedahülde kalmak - stay in tedahl
tedariklemek - do
tedarikte bulunmak - do
tedavüle çıkarmak - put into circulation
tedehhüş - do
tedirginleşmek - do
tefekküre dalmak - do
tehdit savurmak - hurl threats
tehlike atlatmak - dodge danger
tehlikeye atılmak - do
tek dalmak - single branch
tek durmak - stop one
tek durmamak - stop one
tekbir getirmek - bring takbir
tekdüzeleşmek - do
tekeden süt çıkarmak - remove milk from goats
tekeline - do
tekelleşmek - do
tekelleştirmek - monopolize
tekere çomak sokmak - put a spoke in wheel
tekerlemek - roll
tekerlenmek - roll
tekesemek - do
tekid - do
teklemek - skip
tekleşmek - do
tekme yemek - kick in the teeth
tekmek - one
tekmelemek - kick
tekmelenmek - do
tekmil vermek - do
tekmillemek - do
tekrarlamak - repeat
tekrarlanmak - come round
tekrarlatmak - repeat
tekşirmek - do
tel çekmek - pull wires
telâffuz edilmek - do
telâlamak - do
telâş göstermek - show flutter
telâşa gelmek - come to flutter
telâşa vermek - give flutter
telâşına dalmak - dive into flurry
telâşlandırmak - flurry
telaşlanmak - fluster
telâşlanmak - fluster
telefonlaşmak - telephone calls to
telesimek - do
telgraf çekmek - telegraph
teli kırmak - break the wire
tellemek - tell
tellendirmek - puff
tellenmek - do
teller takmak - attach wires
telleyip pullamak - do
temasa geçmek - contact
temasa gelmek - come in contact with
tembelleşmek - laze
tembelleştirmek - lazy to
tembelliği tutmak - have a laze
tembihatta bulunmak - do
tembihlemek - admonish
tembihlenmek - do
temel kakmak - encrypt basic
temel tutmak - keep basic
temellendirmek - justify
temellenmek - do
temelleşmek - do
temelleştirmek - do
teminat vermek - give guarantees
temiz tutmak - keep clean
temize çekmek - engross
temize çıkarmak - exculpate
temize çıkmak - clean exit
temizlemek - clean
temizlenmek - do
temizletmek - clean up
temizleyip paklamak - cleanse clear
temizlik yapmak - clean
tempo tutmak - shake a leg
tencere yuvarlanmış - do
tenceresi kaynamak - boil the pot
tenceresi kaynarken - pot boiling
tenceresi - pot
teneke çalmak - steal cans
tenekelemek - do
tenha kalmak - do
tenhalaşmak - less crowded
tenzilât yapmak - make a rebate
tepelemek - do
tepelenmek - do
tepeletmek - do
tepesi aşağı gitmek - go down hill
tepesi - peak
tepesinde bitmek - top end
tepesine dikilmek - do
tepetakla gitmek - go upside down to
tepiklemek - do
tepilmek - do
tepindirmek - do
tepinmek - stomp
tepirlemek - do
tepişmek - hump to
tepkimek - react
tepmek - kick
tepsermek - do
ter alıştırmak - accustom sweat
ter basmak - break forth
ter boşanmak - divorce sweat
terakki göstermek - do
teraslamak - do
teraslanmak - do
terazilemek - do
teraziye vurmak - hit the scales
terbiye yapmak - make education
terbiyelemek - do
terbiyesini bozmak - forget ones manners
terbiyesini vermek - give training
terbiyesizleşmek - do
tergemek - leave
terhis edilmek - do
terini soğutmak - cool the sweat
terlemek - exude
terletmek - sweat
termikleştirmek - do
ters anlamak - get it wrong
ters ters bakmak - glower
tersi dönmek - capsize
tersinden okumak - read reverse
tersine çevirmek - reverse
tersine dönmek - do
tersine gitmek - rub smb up the wrong way
tersinmek - do
terslemek - rebuff
terslenmek - do
tersleşmek - do
tertib-i mukaddemat - do
tertiplemek - do
tertiplenmek - do
teselli bulmak - find solace in
tesir bırakmak - leave impact
tesirini göstermek - do
teslim bayrağı çekmek - do
teslimiyet göstermek - show submission
tespih çekmek - count ones beads
testerelemek - saw to
teşebbüse geçmek - do
teşekkür ederim - thank you
teşkilâtlandırılmak - do
teşkilatlandırmak - rationalize
teşkilâtlandırmak - rationalize
teşkilatlanmak - do
teşkilâtlanmak - do
tetiğini bozmamak - break the trigger
tetik bulunmak - do
tetik davranmak - treat triggers
tetik durmak - stop trigger
tetik üstünde beklemek - wait on the trigger
tetiklemek - trigger
tetikleşmek - do
tettirmek - do
tevdiatta bulunmak - do
teveccüh göstermek - show favor
teveklemek - do
teyel yapmak - tack
teyellemek - baste
teyellenmek - do
tezgâhbaşı yapmak - do tezghba
tezgâhı kurmak - establish counter
tezgâhlamak - do
tezgâhlanmak - do
tezkere bırakmak - leave permit
tezlemek - do
tezleşmek - do
tezleştirmek - catalyze
tezyid - do
tıka basa yemek - gorge
tıkaçlamak - stopper
tıkaçlanmak - plug
tıkamak - plug
tıkanmak - congest
tıkatmak - do
tıkılmak - do
tıkımlanmak - do
tıkınmak - ingurgitate
tıkırdamak - clink
tıkırdatmak - rattle
tıkırında gitmek - tick over
tıkırını yoluna koymak - way to put the welloiled
tıkışmak - huddle
tıkıştırmak - shove
tıkızlaşmak - do
tıklamak - click
tıklatmak - rap
tıkmak - stuff
tıksırmak - do
tımarlamak - groom
tıngıldamak - do
tıngıldatmak - do
tıngırdamak - twang
tıngırdatmak - thrum
tınlamak - resound
tınmak - tin to
tınmamak - tin avoid
tıpalamak - bung
tıpalanmak - do
tıpırdamak - do
tıpırdatmak - do
tıpışlamak - do
tıraş olmak - shave
tıraşa tutmak - keep shaving
tıraşı gelmek - come shaving
tıraşlamak - claw back
tıraşlanmak - do
tırıllamak - do
tırıs gitmek - trot
tırkazlamak - do
tırkazlanmak - do
tırkazlatmak - do
tırmalamak - scratch
tırmalanmak - scratch the
tırmanmak - climb
tırmıklamak - harrow
tırmıklanmak - do
tırnağı olamamak - do
tırnak göstermek - show quotes
tırnak takmak - insert quotes
tırnaklamak - scratch
tırnaklanmak - scratch
tırnaklarını sökmek - remove the nail
tırnaklatmak - do
tırpanlamak - scythe
tırpanlanmak - scythe
tırpanlatmak - do
tırsmak - freak out
tırtıklamak - fray
tırtıklanmak - fray
tırtıklatmak - do
tırtıl kesmek - cut caterpillar
tırtıllanmak - do
tıslamak - hiss
ticarileşmek - do
tiftiklenmek - lint to
tiksindirmek - cloy
tiksinilmek - do
tiksinmek - loathe
tilki uykusuna yatmak - do
tilkileşmek - do
tipilemek - storm and to
tiplemek - type
tipleşmek - do
tipleştirmek - do
tirelemek - hyphenate
tirfillenmek - do
tiriti çıkmak - exit sop
tiritlenmek - do
tiritleşmek - do
tirşeleşmek - do
titizlenmek - fuss
titizleşmek - do
titrekleşmek - do
titreme gelmek - come trembling
titremek - tremble
titremlemek - do
titreşmek - vibrate
titreştirmek - vibrate
titretmek - shake
tiyatrolaştırmak - do
tizleşmek - do
tohuma kaçmak - go to seed
tohumlamak - inseminate
tohumlanmak - seed to
tok tutmak - keep full
tokaçlamak - mallet back
tokaçlanmak - do
tokalaşmak - shake hands
tokat patlatmak - blow slap
tokat yemek - slap
tokatlamak - slap
tokatlanmak - do
tokmak tokmak - mallet gavel
tokmaklamak - mall
tokurdamak - do
tokurdatmak - do
tokuşmak - exchange
tokuşturmak - clink
toldurmak - do
toldurmaq - do
toldurulmaq - do
tolmak - do
tolmaq - do
tomarmak - roll
tombala çekmek - attract bingo
tombullaşmak - plump
tomruğa vermek - timber
tomruklamak - do
tomruklanmak - do
tomurcuklanmak - bud
tomurmak - do
tongaya basmak - fall for
top gibi gürlemek - rumble like a ball
top gibi patlamak - explode like a ball
topaklamak - do
topaklanmak - clump
topaklaşmak - do
topaklaştırmak - flocculate
topallamak - limp
toparlamak - pick up
toparlanmak - gather
toplamak - aggregate
toplanılmak - do
toplanmak - collect
toplaşmak - agglomerate
toplatılmak - recall
toplatmak - recall
toplumlaşmak - do
toplumlaştırmak - do
toplumsallaşmak - do
toplumsallaştırmak - communalize
toprağa bakmak - look at the earth
toprağa vermek - bury
toprak çekmek - take soil
toprak olmak - die
toprak paklamak - cleanse the earth
topraklamak - ground
topraklandırmak - earth to
topraklaşmak - do
topuk çalmak - steal heels
topuk vurmak - hit the heel
topuklamak - heel
torba eylemek - bags to set out
torbalamak - do
torbalanmak - pouch
torbaya koymak - put in the bag
tornalamak - turn to
tornalanmak - turn to
tornalatmak - do
torpillemek - torpedo
torpillenmek - do
tortulanmak - do
tortulaşmak - do
tortullaşmak - do
tos vurmak - tup
toslamak - bump
toslaşmak - do
toylamak - do
toz kondurmak - dust to planted
toz koparmak - pluck dust
tozaklamak - do
tozarmak - do
tozlanmak - gather dust
tozlaşmak - pollinate
tozlaştırmak - pollinate
tozu dumana katmak - fold up the dust
tozumak - dust
tozutmak - do
töhmetlendirmek - do
tökezimek - do
tökezlemek - stumble
tökezlenmek - stumble
tökezmek - do
törpülemek - rasp
törpülenmek - do
trajikleşmek - do
trampet çalmak - trumpet playing
transit geçmek - transit
tuğra çekmek - take tura
tuhafına gitmek - find strange
tuhaflaşmak - weird to
tulûat yapmak - do
tulum çıkmak - exit bag
tumarlanmak - do
tummak - do
tumturak yapmak - do tumturak
tun tun kaçmak - do
tunçlamak - do
tunçlaşmak - do
tunçlaştırmak - do
tunmak - do
tur atlamak - tour jump
tura çıkmak - go round
turalamak - do
turfalamak - do
turlamak - do
turnayı gözünden vurmak - hit the jackpot
turşu kurmak - establish a pickle
turşulaşmak - do
turşusu çıkmak - exit pickles
turşuya dönmek - return to pickle
turunculaşmak - do
tuşa getirmek - bring key
tuşlamak - dial
tutamak - handle
tutamlamak - do
tutarağı tutmak - keep tutarag
tutkallamak - glue
tutkulaşmak - do
tutkuya kapılmak - succumb to passion
tutmak - hold
tuttuğu dal elinde kalmak - keep the branches stay in the hand
tuttuğunu koparmak - break that hold
tutturmak - fasten
tutuculaşmak - do
tutuklamak - arrest
tutuklanmak - do
tutuklatmak - give smb in charge
tutulmak - do
tutunmak - hold
tutuşmak - ignite
tutuşturmak - kindle
tutuya koymak - put on hold
tuvallamak - do
tuzak kurmak - trap
tuzaklamak - trap
tuzaklanmak - do
tuzla buz - do
tuzlamak - salt
tuzlanmak - salt to
tüccarlaşmak - do
tüfek çatmak - do
tükenmek - run out
tüketmek - consume
tükürdüğünü yalamak - eat dirt
tükürmek - spit
tükürüğünü yutmak - swallow saliva
tükürüklemek - do
tükürüklenmek - do
tüllenmek - do
tümlemek - complement
tümlenmek - do
tümörlenmek - do
tümörleşmek - do
tümsekleşmek - do
tümselmek - do
tüneklemek - do
tünel geçmek - pass tunnel
tünemek - roost
tüplemek - scuba
türemek - breed
türetmek - derive
Türkçeleşmek - do
Türkçeleştirmek - give a turkish form
Türkleşmek - do
Türkleştirmek - do
türkü çağırmak - call song
türkü söylemek - sing songs
türkü tutturmak - fasten songs
türkü yakmak - burn songs
türkülemek - do
türküleştirmek - do
türküsünü çağırmak - call the song
tütmek - smoke
tütsü yapmak - make incense
tütsülenmek - do
tüylendirmek - nap
tüylenmek - fledge
tüyüne dokunmamak - touch down
u dönüşü yapmak - do return
ucu ortası belli olmamak - do
ucunda bulunmak - do
ucundan tutmak - keep the tip
ucunu bulmak - find the end
ucunu kaçırmak - miss the end
ucuz atlatmak - cheap dodge
ucuza çıkmak - go cheaply
ucuza gitmek - go cheaply
ucuza kapatmak - turn off cheaply
ucuzlamak - cheapen
ucuzlatılmak - cheapen
ucuzlatmak - cheapen
uç uca gelmek - end to end come
uç uça gelmek - end to end come
uçlanmak - fork over
uçmak - fly
uçuklamak - do
uçuklaşmak - do
uçuklatmak - astonish to
uçunmak - do
uçup gitmek - fly away
uçurmak - blow
uçurulmak - do
uçurumlaşmak - do
uçuşmak - fly
uduşmak - do
ufalamak - crumble
ufalanmak - chip off
ufalmak - do
ufkunu genişletmek - broaden the horizons
uflamak - do
ufunetlendirmek - do
ufunetlenmek - do
uğralamak - do
uğramak - visit
uğranmak - do
uğraşılmak - do
uğraşmak - deal
uğraştırmak - do
uğratılmak - do
uğratmak - cause
uğrulamak - do
uğuldamak - sough
uğundurma tutturmak - up to fasten uundur
uğunmak - do
uğur getirmek - bring good luck
uğurlamak - bid farewell
uğurlanmak - farewell to
uğursamak - do
uhdesinden gelmek - do
uhrevîleşmek - do
uısandırmak - do
ulak çıkarmak - remove messenger
ulamak - reach
ulanmak - do
ulaşabilmek - reach
ulaşılmak - reach
ulaşmak - reach
ulaştırmak - bring to
ulemalık taslamak - do
ulmak - do
ulûfe vermek - give ulufer
ululamak - revere
ululanmak - revere
ulumak - howl
ulusallaştırmak - nationalize
ulutmak - do
umdurmak - do
ummak - hope
umudunu kesmek - despair
umudunu kırmak - hope to break the
umulmak - do
umumileştirmek - do
umur görmek - see care
umur vermek - care
umursamak - care about
umursanmak - do
umurunda olmamak - do
umut beslemek - cherish the hope
umut kesmek - cut hopes
umut vermek - give hope
umutlandırmak - do
umutlanmak - do
umutsuzlanmak - do
unlamak - flour
unlanmak - flour
unmak - flour
unulmak - do
unutmak - forget
unutturmak - efface
unutulmak - fall into oblivion
urlaşmak - do
urmak - do
us payı vermek - give us share
usa vurmak - hit us
usamak - do
usanç getirmek - bring harassment
usanç vermek - do
usançlık getirmek - bring usanlk
usandırmak - pall
usanılmak - do
usanmak - do
uslanmak - come to heel
uslu durmak - keep still
usta elinden çıkmak - exit skillful hands
ustalaşmak - master
ustura tutunmak - hold the razor blade
usu gitmek - go usa
usul tutmak - keep procedures
uşturulmak - do
utancından yere geçmek - move to where the shame
utancından yerin dibine girmek - enter the earth to swallow the shame
utanç duymak - shame
utandırmak - make someone ashamed
utanmak - become ashamed
utlanmak - do
utmak - do
utulmak - do
uvertür yapmak - make overtures
uvunmak - do
uyandırmak - wake
uyanıklaşmak - do
uyanmak - wake
uyarılmak - do
uyarlamak - adapt
uyarlanmak - adapt
uyarmak - warn
uydulaşmak - do
uydulaştırmak - do
uydurmak - make up
uydurulmak - fit
uygulamak - apply
uygulanmak - do
uygulatmak - do
uygulayabilmek - apply to
uygun bulmak - find appropriate
uygun gelmek - get fit
uygun görmek - see fit
uygunlaşmak - do
uygunlaştırmak - do
uyku basmak - press sleep
uyku çekmek - take sleep
uyku dağıtmak - distribute sleeping
uyku kestirmek - nap sleep
uyku vermek - sleep
uykusu başına sıçramak - splatter per sleep
uykusu gelmek - come sleep
uykusuz kalmak - do
uykuya varmak - come to sleep
uykuya yatmak - go to sleep
uylamak - do
uylaşmak - do
uymak - go with
uyruğuna girmek - enter the nationality
uysallaşmak - do
uyuklamak - slumber
uyulmak - comply
uyumak - sleep
uyumlamak - attune
uyunmak - do
uyuşmak - jibe
uyuşmazlık çıkmak - exit disputes
uyuşturmak - anesthetize
uyuşturulmak - numb
uyutmak - anesthetize
uyutulmak - do
uyuzlaşmak - do
uzak durmak - avoid
uzaklanmak - move away
uzaklara gitmek - go the distance
uzaklaşılmak - move away
uzaklaşmak - move away
uzaklaştırılmak - do
uzaklaştırmak - remove
uzaksamak - do
uzaktan bakmak - look remote
uzamak - extend
uzanılmak - do
uzanmak - lie
uzatılmak - do
uzatmak - extend
uzlaşılmak - compromise
uzmanlaşmak - specialize
ücretlendirmek - charge
üç aşağı beş yukarı dolaşmak - do
üçkâğıda bağlamak - connect to a con
üçlemek - do
üçleşmek - do
üflemek - blow
üflenmek - blow
üğürlenmek - do
üleşilmek - do
üleşmek - partition to
üleştirilmek - do
üleştirmek - do
ülküleştirilmek - do
ülküleştirmek - idealize
ültimatom vermek - deliver an ultimatum to
ümide kapılmak - do
ümidi boşa çıkmak - do
ümidi sönmek - hope to go out
ümidini kesmek - despond
ümit bağlamak - repose in
ümit bırakmak - leave hope
ümit uyanmak - wake up hope
ümitlendirmek - do
ümitlenmek - do
ün salmak - do
üne kavuşmak - fame
ünlemek - do
ünlenmek - become famous
ünletmek - do
üremek - reproduce
üretebilmek - produce
üretilmek - produce
üretmek - produce
ürkekleşmek - do
ürkmek - fear
ürküntü vermek - give a fright
ürpermek - tremble
ürperti vermek - give one the creeps
ürümek - bark
üslenmek - do
üslûplaştırmak - do
üst çıkmak - go top
üste vermek - do
üste vurmak - hit the top
üstelemek - entreat
üstelenmek - undertake to
üstenmek - overcome
üstesinden gelmek - overcome
üstlenmek - take over
üstün bulunmak - do
üstün tutmak - keep high
üstünde kalmak - stay on top
üstünden geçmek - overpass
üstünden zaman geçmek - pass the time over
üstüne alınmak - do
üstüne bir bardak - on a glass
üstüne bir iki güneş doğmak - do
üstüne çekmek - take over
üstüne evlenmek - get married on
üstüne fenalık gelmek - do
üstüne geçirmek - slip on
üstüne gelmek - come on
üstüne gitmek - go to the top
üstüne gül koklamamak - smell the roses on top
üstüne güneş doğmamak - on the sunrise
üstüne kalmak - stay on top
üstüne kapanmak - top closed
üstüne koymak - put upon
üstüne kuş kondurmak - do
üstüne olmamak - do
üstüne perde çekmek - draw on the screen
üstüne sevmek - love on top
üstüne toz kondurmamak - avoid dust placed on top
üstüne üstüne gitmek - go to the top top
üstüne vazife olmamak - do
üstüne yatmak - lie on
üstüne yıkmak - impute
üstüne yormak - poop on
üstüne yüklenmek - do
üstünleşmek - do
üstünsemek - do
üstüpülemek - do
üşenmek - feel as if its so hard to do
üşmek - do
üşümek - feel cold
ütmek - iron to
ütülemek - iron
ütülenmek - iron to
üvermek - do
üvey evlat gibi tutmak - keep such stepchild
üveymek - step
üyelik dondurmak - freeze membership
üzengilemek - do
üzengilenmek - do
üzerinde durmak - emphasize
üzerinde kalmak - stay on
üzerinde kara bulutlar dolaşmak - on roam the dark clouds
üzerinden atlamak - jump over
üzerine bir iki güneş doğmak - do
üzerine çökmek - sweep over
üzerine çullanmak - descend on
üzerine evlenmek - get married on
üzerine koymak - put on
üzerine oturmak - sit
üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi uyumak - sleep like the dead scattered on the ground
üzerine titremek - dote
üzerine üzerine gitmek - go out on
üzerine varmak - arrive on
üzerine yaptırmak - make over
üzerine yüklenmek - bear on
üzmek - distress
üzüklemek - do
üzülmek - grieve
üzümün çöpü armudun sapı var demek - garbage grapes means that the pear stem
üzümünü ye de bağını sorma - do not look at eating grapes
üzüntü vermek - sorrow
vaadini tutmak - keep the promise
vaatte bulunmak - do
vaaz vermek - preach
vadetmek - promise to
vahşileşmek - wild
vahvahlanmak - do
vahyolunmak - do
vakfetmek - consecrate
vakıf kurmak - establish a foundation
vakit kazanmak - gain time
vakit saat aramamak - time hours to search
vakti gelmek - time has come
vakti olmamak - do
vaktini şaşmamak - do
vakumlamak - vacuum
vakvaklamak - do
vals yapmak - waltz
vantuz çekmek - attract suckers
varaklamak - leaf to
varaklanmak - do
vardırmak - do
vareste kalmak - stay in varese
varılmak - reach
varlık göstermek - presence
varlıkta darlık çekmek - do
varmak - arrive
varsayılmak - assume
varsaymak - posit
varsıllaşmak - do
vartadan atlamak - jump from great danger
vartayı atlatmak - escape a great danger
vasıflandırmak - do
vasıflanmak - skill to
vatan tutmak - keep land
vatandaşlıktan çıkarılmak - do
vatanlaştırmak - do
vaveylâ kopmak - do
vazedilmek - do
vazelinlemek - vaseline to
vazetmek - preach to
vazgeçilmek - do
vazgeçirmek - discourage
vazgeçmek - give up
vazgelmek - do
vazife görmek - see task
vazifelendirilmek - do
vazifelendirmek - do
vaziyeti kurtarmak - save the situation
vaziyeti takınmak - insert vaziyeti
vazolunmak - do
vebal altında kalmak - stay under a scourge
vecde gelmek - come ecstasies
vecde kapılmak - do
vehme kapılmak - do
vehmetmek - do
vekâlet vermek - do
velvele kopmak - ballyhoo break
velveleye vermek - give uproar
verdirmek - find somebody to give
verdirtmek - find somebody who finds somebody to give
verebilmek - give
veresiye vermek - sell on credit
vergilemek - do
vergilendirilmek - do
vergilendirmek - excise
vergiye bağlamak - connect to the tax
verilmek - do
verimsizleşmek - do
verimsizleştirmek - impoverish
verip veriştirmek - flay
veriştirmek - do
vermek - give
verniklemek - varnish
verniklenmek - varnish
vesikaya bağlamak - connect to the documents
vesile aramak - search means
vesile bulmak - find occasion
vıcıklamak - do
vıcırdamak - do
vıcırdaşmak - do
vınlamak - do
vırıldamak - do
vırlamak - burr
vızıldamak - buzz
vızıldanmak - whoosh
vızlamak - fizz
vicdan azabı çekmek - attract remorse
vidalamak - screw
vidalanmak - screw
vido çekmek - take vidoe
vidoyu görmek - see the vidoe
viraneye çevirmek - turn wrecks
viranlaşmak - do
vites değiştirmek - shift
vitese takmak - gear
vitrinlemek - do
viyaklamak - yip
voli çevirmek - turn cast
volta vurmak - beat
vuku bulmak - do
vukua gelmek - come to the occurrence
vurduğu yerden ses gelmek - sound come from his hit
vurdukça tozumak - do
vurdumduymazlıktan gelmek - do
vurdurmak - do
vurgulamak - emphasize
vurgulanmak - do
vurmak - hit
vurulmak - smite
vurunmak - do
vuruşmak - kick
vusul bulmak - do
vücuda gelmek - come to the body
vücuda getirilmek - bring the body
vücut bulmak - do
vücut vermek - do
vücut yapmak - mak body
yabalamak - winnow
yabana gitmek - go wild
yabana salmak - release into the wild
yabancı gelmek - do
yabancı gibi durmak - do
yabancı saymak - count foreign
yabancı tutmak - keep foreign
yabancılamak - do
yabancılaştırmak - alienate
yabancılık çekmek - do
yabancılık duymak - hear foreignness
yabanıllaşmak - do
yabanileşmek - run wild
yabansımak - do
yadımlamak - do
yadırgamak - find strange
yadırganmak - find strange
yadırgatmak - do
yadigâr bırakmak - leave relic
yadigâr kalmak - survive
yadsımak - deny
yadsınmak - disown
yaftalamak - brand
yaftalanmak - do
yaftayı yapıştırmak - paste the label
yağ bağlamak - fatten
yağ basmak - press oil
yağ çekmek - beslaver
yağ gibi kaymak - do
yağ yakmak - flatter
yağ yedirmek - rub oil
yağa bala batırmak - oil to dip it in honey
yağdırılmak - do
yağdırmak - rain
yağılaşmak - do
yağlamak - oil
yağlanmak - fatten
yağlatmak - do
yağlayıp ballamak - grease ball
yağlı kapıya konmak - put the oil port
yağlımsılamak - do
yağma gitmek - go looting
yağmak - rain
yağmalamak - plunder
yağmalanmak - plunder
yağmur boşanmak - divorce rain
yağmur yağarken küpünü doldurmak - pour down rain to fill the cube
yağmur yağmak - rain
yağmur yemek - rain meals
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak - do
yağmurlamak - rain
yaka ısırmak - bite the collar
yakalamak - catch
yakalanmak - catch
yakalatmak - sick
yakamozlanmak - do
yakarmak - invoke
yakasına asılmak - do
yakasına çökmek - collapse the collar
yakasına sarılmak - do
yakasını bırakmak - leave the collar
yakasını kaptırmak - collar rein
yakayı kurtarmak - scrape through
yakı vurmak - hit close
yakılmak - do
yakından bilmek - do
yakınlaşmak - affiliate
yakınlaştırmak - zoom
yakınlık duymak - sympathize
yakınlık görmek - see proximity
yakınlık göstermek - sympathize
yakınlık kurmak - establish proximity
yakınmak - complain
yakınsamak - converge
yakıp yıkmak - harry
yakışık aldırmak - do
yakışıksız kaçmak - do
yakışmak - suit
yakıştırmak - tailor
yaklaşılmak - approach
yaklaşmak - approach
yaklaştırmak - bring closer
yakmak - light
yaktırmak - burn
yalabımak - do
yalamak - lick
yalan çıkmak - quit lying
yalancı çıkarmak - belie
yalancı çıkmak - exit liar
yalanı çıkmak - quit lying
yalanını yakalamak - catch smb tripping
yalanlamak - deny
yalanlanmak - do
yalanmak - lick ones lips
yalatmak - lick
yalayıp geçmek - soak pass
yalaz yalaz yanmak - flame flame burn
yalazlamak - do
yalazlanmak - do
yalçınlaşmak - do
yaldızlamak - gild
yaldızlanmak - gild
yaldızlatmak - do
yalınlaşmak - do
yalıtılmak - do
yalıtmak - isolate
yalnızlaşmak - do
yalpa vurmak - yaw
yalpalamak - wobble
yalpalanmak - totter
yalpalatmak - do
yaltaklanmak - curry favor with
yalvarılmak - do
yalvarıp yakarmak - do
yalvarış yakarış - do
yalvarmak - implore
yama gibi durmak - do
yama vurmak - hit patch
yamak - stooge
yamalamak - botch
yamalanmak - do
yamalmak - do
yamamak - patch
yamanmak - inflict oneself
yamatmak - do
yamrulmak - do
yamulmak - warp
yan bakmak - leer
yan çizmek - skulk
yan gelip oturmak - come sit side
yan gelmek - come as
yan tutmak - keep well
yan yan bakmak - look askance
yan yatmak - careen
yana yana istemek - ask side by side
yanağına kan gelmek - get blood on the cheek
yanağından kan damlamak - do
yanaşılmak - do
yanaşmak - approach
yanaştırmak - pull up
yandırmak - do
yangılanmak - do
yangın bacayı sarmak - wrap chimney fire
yangın yerine dönmek - back into the fire
yangına vermek - fire
yangını körüklemek - fuel to the fire
yangınlaşmak - do
yanık kokmak - burn coke
yanılmak - stumble
yanına bırakmamak - leave him
yanına kâr kalmak - stay away with
yanıp sönmek - wink
yanıp tutuşmak - fever
yanıp yakılmak - burn flash
yanıt vermek - answer
yanıtlamak - answer
yanıtlandırılmak - do
yanıtlandırmak - do
yanıtlanmak - answer
yankı uyandırmak - resonate
yankı yapmak - resound
yankılanmak - echo
yanlış çıkmak - go wrong
yanlış kapı çalmak - bark up the wrong tree
yanlışını çıkarmak - remove the incorrect
yanmak - burn
yansılamak - echo back
yansılanmak - echo to
yansımak - rebound
yansıtılmak - reflect
yansıtmak - reflect
yansızlaştırmak - neutralize
yanşamak - do
yapabilmek - can
yapadurmak - do
yapaylaşmak - do
yapaylaştırmak - do
yapılandırmak - configure
yapılaşmak - do
yapılmak - do
yapınmak - try to
yapısallaşmak - do
yapışmak - stick
yapıştırılmak - do
yapıştırmak - paste
yapmadığı kalmamak - do
yapmadığını bırakmamak - leave it to
yapmak - make
yaprak gibi titremek - tremble like a leaf
yaprak oynamamak - do
yapraklanmak - foliate
yaptırılmak - do
yaptırmak - let something made
yaptırtmak - let something being made by somebody else
yaptırtmamak - do
yara işlemek - do
yara kapanmak - do
yaralamak - maul
yaralanmak - get injured
yaralı kalmak - stay injured
yaramak - benefit
yaramamak - do
yaramazlaşmak - do
yaranmak - do
yararlanabilmek - benefit
yararlandırmak - give smb the benefit of
yararlanılmak - benefit
yararlanmak - benefit
yararlı kılmak - make useful
yarasını deşmek - touch smb on the raw
yarasını sarmak - heal the wounds
yaraşmak - behoove
yaraştırmak - do
yaratılmak - do
yaratmak - create
yaraya şifa vermek - heal wounds
yarayı tazelemek - refresh wound
yardım görmek - see help
yardımda bulunmak - favor
yardımına koşmak - succor
yardımlaşmak - cooperate
yardırmak - do
yargılamak - judge
yargılanmak - stand trial
yargıya varmak - judge
yarı yolda bırakmak - leave half way
yarıda kalmak - stay in half
yarılamak - halve
yarılanmak - half
yarılmak - yawn
yarım kalmak - mire down
yarımlamak - do
yarışmak - contest
yarıştırmak - race to
yarlıgamak - do
yarmak - split
yarmalamak - do
yarsımak - do
yarsıtmak - do
yas tutmak - mourn
yasa çıkarmak - enact laws
yasak savmak - ban stave
yasaklamak - ban
yasaklanmak - ban
yasalaşmak - pass into law
yasalaştırılmak - do
yasalaştırmak - do
yasallaşmak - become law
yasallaştırmak - legalize
yasamak - live
yaslamak - prop
yaslanmak - get old
yasmak - veil
yassılamak - flatten
yassılanmak - flatten to
yassılaşmak - flatten
yassılaştırmak - flatten
yassılmak - flatten to
yastamak - do
yastık savaşı yapmak - make pillow fight
yaş akıtmak - age to drain
yaş ilerlemek - do
yaş tahtaya basmak - press the aged wood
yaşamak - live
yaşanılmak - do
yaşanmak - live
yaşarmak - live
yaşatmak - cherish
yaşatmamak - live
yaşayabilmek - live
yaşını bitirmek - do
yaşını doldurmak - fill the ages
yaşını içine akıtmak - flow into the age
yaşlandırmak - do
yaşlanmak - get old
yaşmak çalmak - do
yaşmaklamak - do
yaşmaklanmak - do
yatağa bağlamak - connect to bed
yatağa serilmek - do
yatağa - bed
yatağına girmek - enter the bed
yatağını ayırmak - separate beds
yatak çekmek - take bed
yatak yapmak - make the bed
yataklık yapmak - do
yatılmak - board
yatırılmak - do
yatırım yapmak - invest
yatırmak - deposit
yatışmak - settle
yatıştırmak - soothe
yatkınlaşmak - do
yatmak - lie
yavanlaşmak - pall
yavanlaştırmak - do
yavaşlamak - slow down
yavaşlatılmak - do
yavaşlatmak - slow
yavelemek - do
yaver gitmek - go lucky
yavı kılmak - make yavi
yavrulamak - calve
yavuklamak - do
yavuklanmak - do
yavuzlanmak - do
yavuzlaşmak - do
yaya kalmak - stay pedestrian
yaydırmak - do
yaygınlaşmak - grow up
yaygınlaştırmak - generalize
yayık dövmek - beat churn
yayık yaymak - milk churn
yayıklamak - churn
yayılmak - spread
yayımlamak - publish
yayımlanmak - do
yayımlatmak - publish
yayıvermek - do
yaylamak - do
yaylandırmak - do
yaylanmak - do
yaymak - scatter
yayvanlaşmak - get smoother
yaza çıkmak - go to summer
yazadurmak - do
yazboz tahtasına çevirmek - turn the flipflop board
yazdırmak - print
yazgılamak - do
yazı getirmek - bring writing
yazıklanmak - do
yazılamak - do
yazılmak - sign up
yazıp çizmek - write and draw
yazışmak - do
yazıya dökmek - redact
yazıya gelmemek - type to come
yazıyı çıkarmak - remove the post
yazlamak - do
yazlığa çıkmak - summer exit
yazlıka çıkmak - do
yazmak - write
yedek çekmek - tow
yedek durmak - stop backup
yedeklemek - back up
yedekleşmek - do
yedi kat yerin dibine geçmek - do
yedi kubbeli hamam kurmak - build seven domed bath
yedilmek - do
yedirilmek - do
yedirip içirmek - wine and dine smb
yedirmek - find someone who feats
yedirtmek - find someone who finds somebody else who feats another persons
yedmek - yed to
yeğ tutmak - do
yeğinleşmek - do
yeğlemek - opt
yeğlenmek - do
yeğnilemek - do
yeğnilmek - do
yeğnisemek - do
yehleplenmek - do
yeis duymak - hear despair
yeise kapılmak - do
yekinmek - do
yekûn çekmek - aggregate draw
yeldirmek - do
yele vermek - give mane
yeleklemek - vest
yeleklenmek - do
yelelenmek - do
yelken basmak - press sail
yelken dikmek - sail perk
yelkenlemek - sail to
yelkenleri suya indirmek - download sails water
yellemek - yell
yelmek - wind
yelpazelemek - do
yelpazelenmek - do
yelpirdemek - do
yelsemek - do
yeltenmek - do
yem kesmek - cut bait
yem kestirmek - cut bait
yemek çıkarmak - take out food
yemek vermek - banquet
yemek yemek - eat
yemek - eat
yemin verdirmek - administer oath
yemini basmak - press the oath
yemişlenmek - do
yemlemek - fodder
yemlenmek - do
yendirmek - find someone who defeatsovercomes
yendirtmek - find someone who finds somebody to defeat somebodyovercome something
yenene içilene bakılmamak - beat until not to look until smoking
yenik saymak - recount
yenilemek - renew
yenilenmek - do
yenileşmek - do
yenileştirmek - renovate
yeniletmek - renew
yenilgiye uğramak - take a drubbing
yenilik yapmak - innovate
yenilmek - do
yenişememek - do
yenişmek - do
yenlemek - back up sleeve
yenmek - beat
yer bakır gök demir kesilmek - do
yer bulmak - find place
yer değiştirmek - change sides
yer kaplamak - ground to cover
yer kapmak - place to grab
yer tutmak - keep place
yer vermek - give place to
yer yerinden oynamak - play all over the place
yerbölümlemek - do
yerde kalmak - stay in place
yerden yere çalmak - steal from place to place
yerden yere vurmak - badmouth
yere bakmak - do
yere baktırmak - place to get that looked
yere batmak - sink to the ground
yere çalmak - play ground
yere geçmek - move to where
yere göğe koymamak - place to put the sky
yere sağlam basmak - press firmly on the ground
yere takınmak - plug in place
yere vurmak - stomp
yerelleşmek - do
yeri gelmek - come where
yeri göğü ben yarattım demek - do
yeri göğü birbirine katmak - heaven and earth snarl
yeri göğü inletmek - roister
yeri göğü tırmalamak - place to scratch the sky
yeri göğü tutmak - keep heaven and earth
yerilmek - do
yerinde kalmak - stay in place
yerinde su çıkmak - go over water
yerinden fırlamak - jump over
yerinden oynamak - prolapse
yerinden oynatmak - budge
yerine geçmek - supplant
yerine gelmek - come instead
yerine getirmek - fulfill
yerine koymak - put in its place
yerine oturmak - sit down
yerini beğenmek - like location
yerini bulmak - locate
yerini ısıtmak - heat location
yerini yapmak - replace
yerinmek - do
yerle bir - do
yerlere geçmek - move to where
yerlere kadar eğilmek - bend to the ground
yerleşilmek - do
yerleşmek - settle
yerleştirilmek - do
yerleştirmek - place
yerlileşmek - do
yermek - run down
yersiz yurtsuz kalmak - do
yestehlemek - do
yeşermek - come into leaf
yeşillendirmek - replant
yeşillenmek - green the
yetinmek - make do
yetirmek - make smth last
yetişebilmek - grow
yetişilmek - do
yetişmek - catch up
yetiştirilmek - do
yetiştirmek - grow someone up
yetki vermek - authorize
yetkilendirmek - capacitate
yetkili kılmak - vest with
yetkinleşmek - do
yetkisini kullanmak - use his authority
yetmek - suffice
yığdırmak - do
yığılıp kalmak - do
yığılışmak - do
yığılmak - slump
yığışmak - do
yığmak - heap
yıkamak - wash
yıkanmak - wash
yıkatmak - have washed
yıkılmak - collapse
yıkışmak - do
yıkmak - ravage
yıktırılmak - do
yıktırmak - do
yılan gibi sokmak - put such snakes
yılanın kuyruğuna basmak - do
yıldıramak - do
yıldırılmak - do
yıldırımla vurulmuşa dönmek - return hit by lightning
yıldırmak - daunt
yıldızlamak - do
yıldızları saymak - see stars
yıldızlaşmak - do
yılışmak - do
yıllamak - do
yıllanmak - do
yıllatmak - do
yılmak - do
yıpramak - wear down
yıpranmak - become worn out
yıpratmak - wear out
yıramak - do
yırlamak - do
yırtılmak - tear
yırtınmak - shriek
yırtmak - tear
yırttırmak - do
yıvışmak - do
yiğitlendirmek - do
yiğitlenmek - do
yiğitleşmek - do
yiğitlik taslamak - do
yinelemek - repeat
yinelenmek - repeat
yineletmek - loop them to
yitip gitmek - do
yitirilmek - do
yitirmek - lose
yitmek - disappear
yivlemek - groove back
yobazlaşmak - do
yoğalmak - do
yoğaltılmak - do
yoğrulmak - knead
yoğşumak - you to
yoğunlaşmak - concentrate
yoğunlaştırmak - intensify
yoğurmak - knead
yoğurt çalmak - steal yogurt
yoğurtlamak - do
yoğuşmak - condense
yok satmak - do
yoklamak - grabble
yoklanmak - do
yoklaşmak - do
yoklatmak - do
yoksullaşmak - grow poor
yoksullaştırmak - impoverish
yoksulluk çekmek - do
yoksun bırakmak - deprive
yokumsamak - do
yokuşa koşmak - run uphill
yol aramak - search path
yol bağlamak - do
yol çizmek - way to draw
yol gitmek - way to go
yol göstermek - lead
yol gözlemek - observe the way
yol iz bilmek - know my way around
yol izlemek - follow the road
yol şaşmak - quicken road
yol tepmek - hoof
yol tutmak - keep the way
yol vermek - give way
yol vurmak - hit the road
yol yapmak - make your way
yola çıkmak - hit the road
yola dizilmek - do
yola gelmek - toe the line
yola getirmek - chasten
yola gitmek - way to go
yola koyulmak - wend ones way
yola vurmak - hit the road
yola yatmak - way to or
yolda koymak - put on the road
yoldan çevirmek - turn off the road
yoldan kalmak - stay on the road
yoldurmak - let somebody pick
yoldurtmak - find somebody who let pick
yollamak - send
yollamamak - send
yollanmak - do
yollarda kalmak - stay on the road
yolları ayrılmak - do
yolları tutmak - keep roads
yolmak - pick
yoluna bakmak - look at the way
yoluna baş koymak - put your head on the way
yoluna çıkmak - cross smbs path
yoluna girmek - straighten
yoluna koymak - straighten
yoluna sapmak - handle the road
yolunda gitmek - go with a swing
yolundan kalmak - stay the way
yolundurmak - do
yolundurtmak - do
yolunmak - do
yolunu bilmek - know the way
yolunu bulmak - unthread
yolunu değiştirmek - shunt
yolunu kaybetmek - lose ones way
yolunu kesmek - intercept
yolunu sapıtmak - do
yolunu tutmak - take the road
yolunu yapmak - lead up
yom tutmak - keep yo
yongalamak - chip
yonmak - do
yontmak - shape sth
yontulmak - do
yonulmak - do
yordurmak - do
yorgalamak - do
yorgan döşek yatmak - do
yorgan kaplamak - cover the quilt
yormak - interpret something as
Yornuğu çıkmaq - do
yorulmak - get tired
yorumlamak - interpret
yorumlanmak - do
yosnatmak - do
yosun bağlamak - connect moss
yosunlanmak - do
yozlaşmak - retrogress
yozlaştırmak - corrupt to
yön vermek - give directions
yönelmek - front
yöneltilmek - do
yönetilmek - steer
yönetmek - administer
yönlendirmek - orient
yöntemleşmek - do
yöntemleştirmek - do
yörüngesine oturmak - sit orbit
yubanmak - do
yudumlamak - sip
yudumlanmak - do
yuğlamak - do
yuğrulmak - do
yuh çekmek - hoot off
yuhalamak - hoot
yuhalanmak - catcall
yukarıdan bakmak - look down
yuları takmak - attach the leash
yumaklamak - rewind
yumaklanmak - flock to
yumalamak - do
yumdurmak - do
yummak - close
yumruğuna güvenmek - rely on punch
yumruk göstermek - show punch
yumruklamak - biff
yumruklanmak - do
yumruklaşmak - bandy
yumrulanmak - do
yumuklaşmak - do
yumurtaya kulp takmak - attach the handle eggs
yumurtayı çalkamak - rinse the egg
yumurtlamak - spawn
yumurtlatmak - spawn
yumuşak damak - do
yumuşaklaşmak - do
yumuşamak - soften
yumuşatılmak - soften
yumuşatmak - soften
yunmak - do
yurt tutmak - keep the country
yurtlandırmak - do
yurtlanmak - do
yurtsamak - do
yutkunmak - swallow
yutmak - swallow
yutturmak - foist
yutturulmak - swallow
yutulmak - engulf
yuva kurmak - start a family
yuva yapmak - nest
yuvalamak - nest
yuvalanmak - burrow
yuvarlak konuşmak - talk round
yuvarlaklaşmak - do
yuvarlaklaştırmak - round out
yuvarlamak - roll
yuvarlanmak - roll
yuvarlatmak - do
yuvasını bozmak - destroy the nest
yuvasını dağıtmak - distribute the slots
yuvasını yapmak - do
yuvasını yıkmak - destroy the nest
yuvgulamak - lid closing to
yuyunmak - do
yücelmek - sublime
yüceltilmek - do
yük altına girmek - do
yük vurmak - hit burden
yüklemek - upload
yüklenilmek - do
yüklenmek - load
yükletilmek - do
yükletmek - do
yüksek perdeden konuşmak - speak loudly
yüksekten bakmak - overlook
yüksekten konuşmak - high to talk
yükselmek - rise
yükseltgemek - oxidize
yükseltgenmek - do
yükseltilmek - amplify
yükümlendirmek - do
yükümlenmek - undertake
yükünü çekmek - take charge
yükünü tutmak - make a pile
yüreği ağzına gelmek - come to his heart in his mouth
yüreği bayılmak - do
yüreği boğazına tıkanmak - do
yüreği burkulmak - do
yüreği daralmak - heart shrink
yüreği dayanmamak - withstand the heart
yüreği ezilmek - heart to be crushed
yüreği ferahlamak - freshen the heart
yüreği götürmemek - do
yüreği kabarmak - bloat the heart
yüreği kaldırmamak - remove the heart
yüreği kan ağlamak - cry heart blood
yüreği kanamak - bleed heart
yüreği kararmak - do
yüreği katılmak - join hearts
yüreği kaynamak - boil the heart
yüreği oynamak - play hearts
yüreği parçalanmak - break the heart
yüreği parlamak - shine in his heart
yüreği rahatlamak - relax the heart
yüreği serinlemek - cool the heart
yüreği sıkılmak - heart to be bored
yüreği sıkışmak - heart pinched
yüreği sızlamak - tingle in his heart
yüreği soğumak - cool the heart
yüreği şişmek - swell the heart
yüreği titremek - titer heart
yüreği tükenmek - do
yüreği ürpermek - do
yüreği yağ bağlamak - fatten his heart
yüreği yanmak - do
yüreği yarılmak - split the heart
yüreği yerinden oynamak - do
yüreğinden geçmek - pass from the heart
yüreğinden gelmek - do
yüreğine dokunmak - touch the heart
yüreğine işlemek - commit to heart
yüreğine kar yağmak - do
yüreğine od - heart to oder
yüreğine oturmak - sit on the heart
yüreğine saplanmak - get into a heart
yüreğine sinmek - cringe to heart
yüreğine - do
yüreğini dağlamak - cauterize the heart
yüreğini eritmek - melt the heart
yüreğini kemirmek - gnaw his heart
yüreğini pek tutmak - do
yüreğini serinletmek - cool the heart
yüreğini tüketmek - do
yüreğinin başı sızlamak - do
yürek vermek - heart
yüreklendirmek - exhort
yüreklenmek - take heart
yürekten çağırmak - heart to call
yürümek - walk
yürürlüğe girmek - come into force
yürürlüğe konmak - put into effect
yürürlükte bulunmak - in force
yürürlükte kalmak - stay in force
yürürlükten kaldırmak - repeal
yürütülebilmek - conduct
yürüyüş düzenlemek - edit walk
yürüyüş yapmak - have a walk
yürüyüşe çıkmak - go for a walk
yürüyüşe geçmek - go to walk
yüvemek - do
yüz akı ile çıkmak - out with pride
yüz aklığı göstermek - face shows the albedo
yüz bulmak - find face
yüz çevirmek - turn away
yüz göstermek - show face
yüz kızdırmak - tease face
yüz suyu dökmek - pour water face
yüz tutmak - keep your face
yüz vermemek - discountenance
yüz yapmak - face
yüz yazmak - do
yüz yüze bakmak - look face to face
yüz yüze kalmak - stay face to face
yüz yüze yaşamak - live face to face
yüze çıkmak - exit face
yüze duramamak - do
yüze vurmak - hit the face
yüzeyleşmek - do
yüzlemek - face
yüzlenmek - do
yüzleşmek - face
yüzleştirmek - confront
yüzmek - swim
yüzsüzleşmek - do
yüzsüzleştirmek - do
yüzü açılmak - open face
yüzü asılmak - face hanging
yüzü gözü açılmak - open face eye
yüzü kalmamak - lose face
yüzü kızarmak - blush
yüzü olmamak - do
yüzü seçilmemek - do
yüzü tutmamak - keep face
yüzü yazılı kalmak - stay green face
yüzüğü geriye çevirmek - ring to reverse
yüzük takmak - insert ring
yüzünden okumak - read because
yüzüne bağırmak - shout in the face
yüzüne bakmamak - send smb to coventry
yüzüne bir daha bakmamak - look at a face
yüzüne duramamak - do
yüzüne gözüne bulaştırmak - foozle
yüzüne hasret kalmak - pant face
yüzüne vurmak - do
yüzüne yazmak - write your face
yüzünü buruşturmak - grimace
yüzünü görmemek - see the face
yüzünü kara çıkarmak - remove black face
yüzünü unutmak - forget the face
yüzünü yere getirmek - bring down his face
yüzüp yüzüp kuyruna gelmek - come to swim and swim tail
yüzüstü bırakmak - leave in the lurch
zaaf saymak - count weakness
zabıt tutmak - do
zağlamak - zag back
zağlanmak - do
zahmet vermek - fash
zahmete girmek - get into trouble
zahmete sokmak - put the effort
zahmetine değmek - do
zakkumlaşmak - do
zam gelmek - time to come
zam görmek - do
zam yapmak - balloon
zaman bırakmak - leave time
zaman kollamak - do
zaman tanımak - allow time
zaman vermek - respite
zamanı avlamak - time to hunt
zamanı geçirmek - spend time
zamanı geçmek - pass the time
zamanlamak - schedule
zamklamak - gum
zamklanmak - gum
zamlanmak - do
zammetmek - do
zan altında bulunmak - do
zangırdamak - shudder
zangırdatmak - do
zannetmek - suppose
zanneylemek - do
zannolunmak - do
zarıncımak - do
zartayı çekmek - die
zavar çekmek - take the zave
zavıklanmak - do
zayıflamak - wane
zayıflatmak - weaken
zebunlaşmak - do
zedelemek - outrage
zedelenmek - injury
zehirlemek - poison
zehirlenmek - poison
zehretmek - do
zehrolmak - do
zekât vermek - give alms
zeklenmek - do
zembereği boşalmak - do
zemin hazırlamak - prepare the ground
zemzem kuyusuna işemek - pee in the zamzam well
zeng vurmak - hit the rich
zenginlemek - do
zenginleştirmek - enrich
zenneye çıkmak - exit zennor
zeval vermemek - do
zevale yüz tutmak - keep decadence face
zevzeklenmek - do
zıbarmak - do
zıddına gitmek - go to the opposite
zıkkımlanmak - do
zımbırdatmak - do
zıplamak - bounce
zıplatmak - bounce
zırıldamak - do
zırlamak - boohoo
zırnık bile vermem - im not even a cent
zırnık koklatmamak - do
zırvalamak - twaddle
zıtlaşmak - do
ziftlenmek - tar
zihnini çelmek - swerve your mind
zihnini oynatmak - play the mind
zikretmek - chant
ziyadeleşmek - do
ziyadeleştirmek - do
zokurdanmak - do
zorlamak - enforce
zorlatmak - do
zorsunmak - do
zortlamak - do
zulmetmek - dragoon
zümrütlenmek - do

If you prefer, you can also use the form above this page to find any form of the verb in Turkish and English. Moreover, you can alwaysreturn to the Turkish Cooljugator's index.