Karşılaşmak (to encounter) conjugation

Turkish
17 examples

Conjugation of eiti

Ben
Sen
O
Present tense
karşılaşırım
I encounter
karşılaşırsın
you encounter
karşılaşır
he/she/it encounters
Future tense
karşılaşacağım
I will encounter
-
-
Past tense
karşılaştım
I encountered
-
-
Present continuous tense
karşılaşıyorum
I am encountering
-
-

Examples of karşılaşmak

Example in TurkishTranslation in English
- ... karşılaşmak zorunda kalmadan...- ...without having to encounter
25 yıl önce zorunlu iniş yapmış bir uzaylıyla karşılaşmak üzeresin.The subject you're about to encounter crash-landed 25 years ago.
Ancak bizim alanımızda tuhaf insanlarla karşılaşmak normaldi, bu yüzden üzerine çok düşünmedik.But in our field, it wasn't uncommon to encounter odd people. So we didn't give it much thought.
Aranızda büyük saatle karşılaşmak isteyen var mı?Anyone out there willing to encounter the great watch?
Başka birisiyle karşılaşırım falan, sen de buna katlanamazsın.I might encounter another person, and you would not stand for that.
Bu birliğe katıldığımda suçluları adalete teslim etmek için her yolu deneyen ilham verici memurlarla karşılaşırım diye umuyordum.When I joined this unit, I thought I'd encountered some inspiring officers who worked hard trying to bring criminals to justice.
Bu kadar hevessiz insanlarla çok nadir karşılaşırım.I have rarely encountered such squeamish people.
Bir yerde bunu karşılaşır.One encounters it everywhere.
Böylece, ilk kez bilim özgür iradeyle karşılaşır.And so for the first time science encounters free will.
Dolayısıyla gerek yüzücülerle gerek sörfçülerle bir şekilde karşılaşır.Thus, encounters with swimmers and surfers are bound to occur.
Odesa eve dönüş yolunda yardımı dokunabilecek birisi ile karşılaşır.Odysseus encounters someone who can help him get home.
Tabii, destansı bir engelle karşılaşır.But it encounters an obstacle course of epic proportions.
"Son zamanlara kadar varlığına pek inanmadığım... "...bir şeyle karşılaştım... "...en güçlü hissiyattan bile daha değerli..."I have encountered something which until recently I did not believe existed -- something of greater value and more deeply stirring than even the strongest sensation --!"
"Wesenrein olarak da bilinen secundum naturae ordinem wesen ile ilk olarak bir Katolik engizisyon mahkemesinde karşılaştım."I first encountered the secundum naturae ordinem wesen, "also known as the Wesenrein, "during a trial conducted by the catholic inquisition.
1854'te, Viyana'da bir illüzyonistle karşılaştım ve büyüleyiciydi muhteşemdi güçlüydü ve neredeyse yarım yüzyıl sonra tekrar bu adama rastladım.In 1854, I encountered an illusionist in Vienna, and he am dazzling, magnificent, powerful, and then nearly half a century later, I stumbled upon this man again.
1982 yılının baharında Seoul'da demokrasi denen şey ile anlamlı bir şekilde karşılaştım.Spring of 1982 in Seoul I encountered democracy in a deeply meaningful way
Ama sonra Nina ile karşılaştım.But then I encountered Nina.

More Turkish verbs

Other Turkish verbs with the meaning similar to 'encounter':

None found.
Learning languages?